Eksik, “Tüm meslektaşlarımızı da saygıyla anıyorum. Kameraların karşısında Cumhurbaşkanı ve Sağlık Bakanı bir fotoğraf verdi. Sağlık Bakanı hekimlerin özlük haklarıyla ilgili bir düzenleme var, dedi. AKP Genel Başkanı Erdoğan kendi bakanına inanmadı, güvenmedi. Israrla basın mensuplarına sordu; Ne dedi, ne dedi. Çünkü kendi bakanlarına güvenmiyor. Tek adamım, her şeyi ben belirlerim, diyor” dedi. 

 

Sağlık Bakanlığı bütçesinin tek adam tarafından yapıldığını ifade eden Eksik, “AKP Genel Başkanının Sağlıkta dönüşümdeki ısrarı bugün hastanın müşteri olarak algılanmasına, sağlığın ticaret olarak algılanmasına neden oldu. Büyük inşaat firmalarına ihaleler paslanıyor. Türkiye’de her yıl 200 binden fazla insan kansere yakalanıyor. İkinci sırada KOAH var ama bunlara dair düzenleme yok. Sadece AKP’nin yanlış politikalarda ısrarı var” diye belirtti. 

 

AKP Genel Başkanı Erdoğan’ın hekimlere, sağlıkçılara yönelik alt beyninde bir öfke olduğunu ifade eden Eksik, şöyle devam etti: “Sağlık bütçesine baktığınız zaman yüzde 6,7’lik bir bütçe ayrılmış. Erdoğan çıktı dedi ki; Amerika, Avrupa gıda bulamıyor. Ama bakıyorsunuz aynı ülkeler ABD 17,1 ayırmış. Almanya 11,7, Fransa 11,1 bunlar 2019 verileri. 2021 verileri daha yüksek. Bu bütçe sayın Bakan, sağlık hizmetini sunmaya yetmeyecektir. Senenin ortasında ameliyatlar yapılamayacak, ilaçlar bulunamayacaktır. Bu bütçe buzun soba önünde erimesi gibi eriyor. Daha Sağlık Bütçesi, Plan ve Bütçe Komisyonu’na geldiğinde bir hesaplama yaptık. Sağlık Bütçesini hortumlayan bu bütçede Şehir Hastaneleri'ne 22 milyar TL tutuyordu. Şimdi hesapladık 30 milyar TL’dir. Sağlık bütçesi buz gibi sobanın önünde eriyor.

 

SARAY'A BAĞLI BİLİM KURULU 

 

Bir pandemi sürecindeyiz. AKP’nin bunu bir lütfa dönüştürdüğünü hepimiz biliyoruz. İllerde bir Hıfzısıhha Kurulları kurulmuş. Resmen muhalefeti engelleme kurulları. Adını Muhalefeti engelleme kurullarına dönüştürmek lazım. Yine bir Bilim Kurulu kuruldu. Sözcüsü AKP Genel Başkanı Erdoğan. Benden başka bilim bilen yoktur, diyor. Çünkü bütün açıklamaları o yapıyor. Bilim kurulunun kararları önce saraya, sonra basına. Bilim Kurulu’nun yettiği tek yer cezaevleri. İnsanlar cezaevlerinde yaşamlarını yitiriyor, sağlığa erişemiyor. Ama Bilim Kurulu diyor ki; 14 günlük karantinaya tecride tabi tutulacaksınız. İki yıldır insanların açık görüşlerini engelliyor. Sağlıklı insanları öldürme merkezlerine dönüştüren cezaevleri politikalarına hizmet etme yeri değildir.

 

CEZAEVLERİ ÖLÜM EVLERİNE DÖNDÜ

 

İktidarın borazanı olan paçavra bir gazete nasıl bir başlık atmış; ‘Cezaevinde beslenen bir terörist daha öldürüldü.’ AKP iktidarı ve Genel Başkanının cezaevlerini dönüştürmek istediği yer budur. Türkiye cezaevleri bir ölüm evlerine dönüştürülmüştür. Bunda sağlığında, Bilim Kurulu’nun da, ATK’nin de Erdoğan’ın da payı var. Hesabını soracağız. Pandemiye yönelik ek bütçe çıkarılmalı, koruyucu sağlık hizmetlerine öncelik verilmeliydi. Sağlık demokratikleştirilmeli, toplumsallaştırılmalıydı. Biz HDP olarak geldiğimizde Anadil’de sağlığı bir hak olarak sunacağız.”

 

Genel Kurul devam ediyor.