Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), “Geçinemiyoruz! İnsanca yaşam, emekten ve halktan yana bütçe için omuz omuza” şiarıyla 18 Aralık’ta Diyarbakır ve İzmir’de, 19 Aralık’ta ise İstanbul ve Ankara’da miting düzenleyecek. Diyarbakır'da İstasyon Meydanı'nda yapılacak olan mitingin hazırlıkları sürüyor. Sendika üyesi kadınlar, çevre kentlerden katılımın olacağı mitinge katılım çağrısı yaptı. 

 

EN ÇOK YOKSULLAŞANLAR 

 

Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) Diyarbakır Şubesi Kadın Sekreteri Ezgi Çelik, her geçen gün derinleşen ekonomik krize işaret ederek, "Artan bir yoksulluk var. Çalışan bireyleri güvencesizleştirme ve belli bir kesimin kadrolaşması var. Belli bir kesimin de kendi hakları olan işlere ulaşamama sorunu var" dedi. Krizden en çok kamu emekçilerinin etkilendiğini belirten Çelik, "Bunun üzerine kapitalist ve ataerkil sistemler olunca kadınlar ucuz emek gücü olarak görülüyor. Herhangi olumsuz bir süreçte en fazla gözden çıkarılan ve yoksullaştırılanlar yine kadınlar oluyor. Yaşadığımız pandemi döneminde bu çok net görülmüştür. Dolayısıyla kadınlar olarak bu ekonomik krizi çok daha fazla hissediyoruz” diye belirtti.

 

Kadın emekçilerin Kanun Hükmünde Kararnameler'den (KHK) de en çok etkilenen kesim olduğunu vurgulayan Çelik, “Yaşadığımız KHK’ler, işten atmalarla bu haksızlığı derinden yaşamış oluyoruz. Çünkü bakkalda, pazarda, sokakta ekonomik krizle yüzleşen kesimin başında kadınlar geliyor. Toplumsal cinsiyetin derinleştiği bir düzende kadınlar yoksulluğu kat be kat daha fazla yaşıyor” dedi.

 

KADINLARIN TALEPLERİ

 

Toplumsal cinsiyet eşitliğine dayalı bir bütçe taleplerinin olduğunu kaydeden Çelik, “Eğitime, sağlığa ve yaşama daha fazla bütçe ayrılmasını istiyoruz. Geliri olmayan bütün insanlar için temel bir güvence istiyoruz. Kadın rengi ve sesine duyarlı bir bütçe oluşturulmalı. Kadınlar olarak o gün alanda toplumsal cinsiyete dayalı bir bütçeyi, güvenceli bir yaşamı, ‘İstanbul Sözleşmesi yaşatır’ sözünü, 'yaşamak istiyoruz' isyanlarını haykıracağız. Elbette ki taleplerimiz ekonomik olacak ama yaşamsal sorunlarımızı o gün alanda yansıtıp haykıracağız” ifadelerini kullandı. Çelik, tüm kadınları mitinge çağırdı.

 

KRİZİN KADINLARA ETKİSİ

 

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Diyarbakır Şubesi Eşbaşkanı Yıldız Ok Orak ise, milyonlarca insanın açlık sınırının altında yaşadığını ifade etti. Orak, giderlerin ve alım gücünün her geçen gün arttığına işaret ederek, böylesi krizlerde en çok yaşam mücadelesi verenin kadınlar olduğunu kaydetti. Orak, kadınların düşük ve eşit olmayan ücretlerle çalıştırıldıklarını belirterek, "Hiçbir geliri olmayan kadını eve mahkum ediyor, ekonomik kaygılar yaşayan kadını özgürlük mücadelesi gündeminden çıkarıp, sadece geçinmeye ve çocuklarını geçindirmeye maruz bırakıyor. Bu da kadın mücadelesinin önüne en büyük engel olarak çıkıyor” dedi.

 

KADIN SAĞLIKÇILARIN SORUNLARI

 

Orak, özelde kadın sağlık çalışanlarının yaşadıkları sorunlara değinerek, "Sağlıkta çalışanların büyük bir kısmını kadın emekçiler oluşturuyor. Ev işleri ve kamu işi arasında sıkışan kadın, ekonomik zorluklarla uğraşmak zorunda kalıyor. Sağlık emekçileri pandeminin başından beri artan iş yükünün altında ezilmeye devam ediyor. Hiçbir iyileştirme yapmayan bakanlık kandırmaca zam haberleriyle vatandaşı sağlık emekçileri ile karşı karşıya getirip, sağlıkta şiddeti körüklüyor. Kreş hizmeti alamayan ebeveynler aile içi sorunlarla boğuşmak zorunda kalıyor. Nöbet tutamaz raporu olduğu halde gebe sağlık çalışanı, eleman eksikliğinden nöbet tutturuluyor. Pandeminin başından beri yıllık izin kullanamayan sağlık emekçileri çok yorulmuş durumda. Kurumlarda liyakatsiz yöneticiler atandığı ve daha çok erkekler tercih edildiği için kadının yönetim süreçlerinde söz hakkı bulunmuyor” diye konuştu. 

 

TOPLUMSAL CİNSİYETE DUYARLI BÜTÇE

 

Miting alanına “Toplumsal cinsiyete duyarlı bütçe hayata geçirilmelidir” pankartıyla gideceklerini aktaran Orak, tüm kesimleri mitinge çağırdı. Orak, "Her kurumda bununla ilgili bütçe olmalı, her kurum bu konuyla ilgili eğitimlere bütçe ayırmalı. Bu kavram bir ülkede doğru oturtulmadığı sürece o toplum özgürleşemeyecektir. Toplumun gelişmesi ve özgürleşmesi kadınların özgürlüğüne bağlıdır. Ekonomik kriz bahane edilerek kadın istihdamını engellemeye çalışanlara, kadını eve kapatmaya çalışanlara karşı mücadelemiz hep sürecektir” ifadelerini kullandı. 

 

MA / Eylem Akdağ