Ukrayna’da yayın yapan Novoye Vremya adlı haber sitesinde Rusya, NATO ve Ukrayna ilişkilerini analiz eden Rus tarihçi Zubov, muhtemel bir savaşın Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin rejimini yıkacağını ve Putin’in NATO ülkelerindeki özel varlıklarına son vereceğini iddia ediyor. 

 

KADİM DOSTLUĞUN SONU

 

Ukrayna ve Rusya arasındaki gerilim devam ediyor. İki ülke arasında 1654 yılından itibaren kurulan çok güçlü bir “rabıta” vardı. O dönemde Zaporoj Hetmanı (Hatman) Bogdan Hmelnitskiy, Lehistan-Litvanya Birliği ile savaş halindeydi. Daha fazla güç kaybına uğramak istemeyen Hetman Hmelnitskiy, Rus Çarı Aleksey Mihailoviç’e 8 Haziran 1648 tarihinde bir mektup yazdı. Çarlık Rusya’nın himayesi altına girmek istediğini iletti. Karar zemskiy sobor (divan-ı hümayuna benzer bir oluşum) tarafından tartışıldı ve sonunda Aleksey Mihailoviç, Zaporoj hetmanının talebini kabul etti. Bu tarihten itibaren iki Slav unsur arasında sıkı bir “karabet” oluştu. 19’uncu yüzyılın “mütedeyyin” Rus tarihçilerinden M.İ. Koyaloviç bu kavuşmayı “Batı Rusya’nın” Moskova Devleti ile birleşmesi olarak tasvir ediyordu. İki Slav devlet, 1917 Ekim Devrimi’ni müteakip Sovyetler Birliği’nin de kurucu unsurlarıydı. Hatta Ukrayna kökenli Nikita Kruşçev döneminde 1954 yılında Kırım, Ukrayna Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti’ne “teberru” edildi. Amaç 1654 yılında kurulmuş “dostluğun” baki kalmasını sağlamaktı. Sovyetler Birliği 1991’de dağıldıktan sonra iki kurucu güç arasındaki “hısımlık” hasar görmeye başladı.  Rusya, Kırım’ı kendi topraklarına katarak 1954’te verilen “hediyeyi” geri aldı. 2014’te iki ülke arasında yaşanan savaşta Donetsk ve Lugansk gibi bölgeler, de facto olarak Rusya’nın nüfuzu altına girdi. O tarihten bu yana oligarkların mevzi savaşı devam etti ve iki ülke halkını karşı karşıya getirdi. Bir taraftan “yayılmacı” karaktere bürünen Rus oligarşisi, diğer taraftan NATO’yu kutsayan Ukrayna oligarşisi. Aslında Rus oligarklarının da perde arkasında Batılı sermaye gruplarıyla çalıştığı ortaya çıktı. 

 

MİLYONLARCA KİŞİ RUSYA’YI TERK EDİYOR

 

Oligarklar arası güç savaşı “aydın” sınıfı arasında da bir kamplaşma yaratıyor. Kamplaşmada safını belirleyen isimlerden biri Rus kökenli tarihçi Andrey Zubov. Kendisi Ukrayna’da yayım yapan Novoye Vremya adlı gazetede makaleler yazıyor. Putin Rusya’sına eleştirel bakıyor. NATO, Rusya ve Ukrayna konulu son yazısında şöyle yazıyor: “Son yıllarda NATO ülkelerinde veya NATO şemsiyesi altında müreffeh bir yaşam sürdüren devletlerde (İsveç, Finlandiya, Avusturya, İsviçre, Kıbrıs) bulunduğum zaman kendimi çok güvende hissediyorum. Rusya’ya döndüğümde ise bu duygu daha havaalanındaki pasaport kontrolü esnasında uçup gidiyor. Gerçeğe bakılırsa benim gibi birçok hemşerim de gidip NATO ülkelerine yerleşti. Rusya’da yaşam pahalı. Güvenlik ise hiç yok. Bu yüzden milyonlarca kişi NATO ülkelerine göç etti. Yalnızca parmakla sayılabilecek birkaç kişi Rusya’ya geliyor. O da geçici süreliğine.”

 

PUTİN İLK YILLARINDA NATO’DAN YANAYDI

 

Putin yönetiminin “principatus” döneminde NATO’ya daha ılımlı baktığını, hatta istikrarlı ve güvenli büyümeyi NATO’da gördüğünü kaydeden tarihçi Zubov, şu dönemde Putin’in NATO’dan “reverans” beklediğini ifade ediyor. Moskova yönetimi ve NATO arasındaki didişmenin yapay olduğunu ima eden Andrey Zubov şu cümleleri sarf ediyor: “Gerçekten Putin, NATO’dan çekiniyor mu? Hiç sanmıyorum. Eğer böyle olsaydı torunları ve çocukları orada doğmazdı veya yaşamazdı. Kendi parasını NATO ülkelerinde tutmazdı. Oralarda konforlu saraylar yaptırmazdı. Arkadaşları ve yakın akrabaları tıpkı onun yaptığı gibi davranmazdı. Bu açıdan Putin’in NATO’dan çekinmediği açık. NATO’nun Rusya’ya saldırmayacağını benden daha iyi biliyor. Hatta 20 yıl önceki gibi NATO’ya rica etse Rusya’yı hemen kabul eder.”

 

PUTİN REJİMİ YIKILIR

 

Konuyu Rusya’nın Ukrayna’ya olası saldırısına getiren Rus tarihçisi Zubov, Kremlin’deki yöneticilerin çıldırmış olduklarını ve Ukrayna ile yaşanabilecek bir savaşın yüzde 95 oranında Putin rejimini yıkacağını ifade ediyor. Ona göre bu savaş, aynı zamanda Putin’in NATO ülkelerindeki özel varlıklarına son verecek. Moskova’da histerik bir sistem inşa edildiğini yazan Andrey Zubov, Putin’in politikasına karşı ne Duma’da ne de diğer yapılarda etkili bir karşı duruş sergilenmediğini belirtiyor. 

 

MA / İsmet Konak