ANKARA - İktidarın kimliksizleştirme ve ayrıştırıcı tüm politikalarına karşı HDP Gençlik Meclisi kongresinde buluşacak olan gençler, "İktidarın özel savaş politikalarına karşı birlikte yürüyelim" çağrısı yaptı. 

 

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Gençlik Meclisleri, “Şimdi Gençlik Zamanı” şiarıyla 26 Aralık’ta 3’üncü Olağan Kongresi’ni gerçekleştirecek. HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar ve sanatçıların katılacağı kongreye, birçok gençlik örgütü de katılım sağlayacak. 

 

Kongreye katılacak olan Özgür Öğrenci İnisiyatifi’nden (ÖÖİ) Vedat Aydın Saçan ve Berivan Kaylu, Ankara’da yürüttükleri çalışmalara dair değerlendirmede bulundu.

 

GENÇLİĞİN TALEPLERİ

 

Saçan, Özgür Öğrenci İnisiyatifi olarak Ankara, İstanbul, İzmir Türkiye ve birçok kentten kongreye katılacaklarını belirterek, “Mücadeleyi büyütmek ve taleplerimizi dile getirmek için yola çıkıyoruz” dedi. İktidarın gençlere yönelik baskı ve sindirme politikalarına değinen Saçan, “Özellikle öğrenci gençliğin taleplerini dile getirmek onlara ses olabilmek için orada bulunacağız. Önümüzdeki dönemin sorunlarını nasıl aşabiliriz. Özellikle üniversitelerde, kampüslerde toplumsal sorunları gençlik üzerinden inşası durumu var. En basitinden ekonomik kriz gerçekliği var. Bu da öğrencileri çok derinden etkiliyor. Derinleşen ekonomik krizin temel sebebi, savaşa, ranta, yandaşa ayrılan bütçenin öğrencilerin ve toplumun diğer kesimlerinin boğazından alınmasıyla ilgilidir. Buda beraberinde barınma sorununu getiriyor. Dini tarikatların yurtlarına mecbur kalıyorlar. Geçen aylarda bir sıra arkadaşımız tarikat yurtlarında katledildi. Barınmaya mecbur bırakıldığı için orada bir çalışan tarafından başı kesilerek katledildi. Bunlar bu faşist politikaların bir sonucudur” şeklinde konuştu.

 

ÇÖZÜM ÜRETECEKLER 

 

Türkiye kentlerinde okuyan Kürt gençler üzerinde yoğun saldırılar olduğunu belirten Saçan, bu saldırıların Özel Güvenlik Birimi (ÖGB) ve polis destekli saldırılar olduğunu söyledi. Saçan, “Faşist grupların saldırıları nedeniyle öğrenciler artık okullarına dahi gidemiyor. Bunun dışında sistemin kendisi başlı başına Kürt öğrenciyi anadilinde eğitimden mahrum bırakıyor. Bu yetmezmiş gibi doğal eğitim haklarımızı bile elimizden alıyorlar. Müfredatlar zaten yıllardır ulus devletin kuruluşundan beri bir inkar politikası uygulanıyor. Kürtlerin bütün değerleri yok sayılıyor. Kısacası öğrencilerin gündelik yaşamında karşılaştıkları sorunları bu temelde ele alacağız kongrede. Birçok talebimiz var, bunları kongrede dile getirip, dayanışma temelinde çözüm üretmeye çalışacağız” diye belirtti.

 

‘BİRLEŞİP CEVAP OLACAĞIZ’

 

İktidarın politikalarına karşı gençlerin ülkeden göç etme durumunda kaldığını dile getiren Saçan, bunun bir çözüm yolu olmadığını belirtti. Burada örgütlenerek iktidara karşı seslerini büyütme çağrısında bulunan Saçan, şöyle devam etti: “Avrupa’ya gitmek benim açımdan bireysel bir tutumdur, sen kendini kurtarmış olabilirsin ki bu kurtarma da değil, aslında gidip Avrupa'da da bir sefalet durumu yaşıyorsun, 3’üncü sınıf insan muamelesi görüyorsun. Onun yerine hem kendimiz hem de sonraki nesiller için mücadele etmeliyiz. Bu temelde bütün gençliğe bizimle Amed’e gelmeye, sorunlarını orada dile getirmeye çağırıyoruz. İktidarın gençliği bireyselleştirip pasivize ettiği durumun bir algı olduğunu, gençliğin nasıl bu mücadele temelinde birleşip cevap olduğunu o kongrede bir kez daha gösterip cevap olacağız. Halaylarımız, zılgıtlarımız ve fikirlerimizle orada olacağız.”

 

‘GENÇLİK BOYUN EĞMİYOR’

 

Tarihten bugüne gençliğin her zaman hedefte olduğunu kaydeden inisiyatif üyesi Berivan Kaylu, “Bunun temel sebebi; bizim dayatmalara boyun eğmememiz, bunları kabullenmiyor oluşumuz. Bu kongre, özelde üniversiteli genç kadınlar olarak, taleplerimizi iletmede, kendimize koruma alanı oluşturmada, kendimizi savunmaya ihtiyaç duymadan yaşamada önemli bir yer kaplıyor. Üniversite içlerinde her gün taciz tecavüz, fiziksel, psikolojik ve hukuksal bir sürü şiddetle burun buruna yaşıyoruz. Özellikle akademideki bu eril dil bizi bu kısımda çok zorluyor. Üniversite içlerinde bize sırf kadın olduğumuz için güçsüz muamelesi yapılıyor, çevredeki erk zihniyet bizi baskılıyor dayatıyor, abluka altına almaya çalışıyor” diye konuştu.

 

‘BİRLİKTE BAŞARACAĞIZ’

 

Genç kadınlar olarak baskılara boyun eğmeyeceklerini vurgulayan Kaylu, “Yaşadığımız her alanda baskıya maruz kalıyoruz, özellikle yaşam alanlarımız dediğimiz kampüslerde kendimize özel alanlar oluşturmak istiyoruz. Buna hiçbir şekilde izin verilmiyor. Kampüste birlikte yürüyemiyoruz bile, açtığımız stantlara saldırılar oluyor, oluşturduğumuz forum ve paneller polis ve ÖGB destekli basılıyor, arkadaşlarımız işkenceyle gözlerimizin önünde gözaltına alınıyor. Tüm bu kirli politikalara karşı biz gençlik olarak, özelde de genç kadınlar olarak bunlara geçit vermeyeceğimizi belirtmek isteriz. Bu kongre bu açıdan bizim için önemli bir yer kaplıyor. Gittiğimiz zaman tüm bu sorunları açmada örgütlenme dayanışmamızı büyütmede iyi bir izlenim kazanacağız. Bizim için kongre önemli çünkü; gücümüzü göstereceğiz, genç kadınlar olarak biz varız diyeceğiz. Tüm genç kadınları, iktidarın Kürdistanlı genç kadınlara yönelik özel savaş politikaları, yıldırma, kimliksizleştirme ayrıştırıcı tüm politikalarına karşı bizimle birlikte yürümeye davet ediyorum. Birlikte, hep birlikte başaracağız” dedi.