Şakar: Tecrit kırılırsa şiddet rejimi son bulur

img
İSTANBUL - AKP-MHP şiddet rejiminin halkların mücadelesiyle bozulabileceğini belirten Öcalan’ın avukatlarından Mahmut Şakar, “Bu mücadele Sayın Öcalan’ın özgürlüğünden geçiyor” dedi.
 
İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde 23 yıldır ağır tecrit koşulları altında tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan’dan, 25 Mart 2021’den bu yana haber alınamıyor. Aile ve avukatların görüşme talebiyle Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’na yaptığı başvuruların yanıtsız bırakılması nedeniyle 22 Kasım’da Bursa Ceza İnfaz Hakimliği’ne “derhal görüşme” talepli başvuru yapıldı. Hakimlik, Öcalan hakkında iki yeni görüş yasağının olduğunu belirterek, başvuruyu reddetti. 
 
Hakimlik, görüşmeye engel olarak Öcalan hakkında 12 Ekim’de 6 aylık görüş yasağının, 18 Ağustos’ta da 3 aylık ailece görüş yasağının verildiği kararını gerekçe gösterdi. Ancak yasağa gerekçe gösterilen kararlara dair avukatlara bilgi verilmedi. Aile görüş yasağı sona ermesine rağmen yapılan başvurulara yanıt verilmiyor. Öcalan’ın müvekkilliğini yapan Asrın Hukuk Bürosu, 24 Aralık’ta “görevi kötüye kullanmak suretiyle yasaya aykırı olarak hak kullanımını engellediği” nedeniyle sorumlu savcı ve hakimler hakkında Hâkimler ve Savcılar Kurulu’na (HSK) şikayette bulundu.
 
Öcalan’ın avukatlarından Mahmut Şakar, İmralı sistemi ve Öcalan üzerindeki tecridi değerlendirdi. 
 
SİYASAL KURGU
 
Öcalan’a yönelik bütün uygulamaların bir evveliyatının olduğunu dile getiren Şakar, 25 Mart’tan bu yana yaşananların “İmralı Sistemi”nin bir parçası olduğunu söyledi. Türkiye’ye getirildiği tarihten bugüne kadar Öcalan’a hiçbir hukuksal ilkenin uygulanmadığını belirten Şakar, “İmralı’da her şey siyasal bir kurguyla yürütülerek, adım adım bugüne kadar gelen bir sistem söz konusudur” dedi.
 
22 YILLIK KEYFİ MEKANİZMA
 
İmralı sisteminin Olağanüstü Hal (OHAL) rejimi içerisinde inşa edildiğini hatırlatan Şakar, OHAL’in artık İmralı sisteminin temel bir özelliği haline geldiğini söyledi. Tüm Türkiye’de OHAL zihniyetinin hakim olduğunu dile getiren Şakar, “Sadece 9 ay için değil, 23 yılın önemli bir kısmında Öcalan tecrit altında tutuldu. Ailesi ve avukatlarıyla görüştürülmedi. Ama ilk günden bugüne kadar görüşmelere engel olacak hukuksal bir gerekçe sunulmadı. Kısacası 1999’dan bugüne kadar İmralı’da keyfi olarak işleyen bir mekanizma var” diye belirtti.
 
TECRİT SİYASETİ DERİNLEŞTİ
 
Öcalan ile son temas olan 25 Mart’taki telefon görüşmesinden bugüne kadar yaşananların var olan durumu daha kritik bir noktaya getirdiğinin altını çizen Şakar, şöyle devam etti: “Sayın Öcalan ve İmralı’daki diğer tutukluların sağlığı, fiziksel bütünlükleri ve tutulma koşullarına ilişkin hiçbir bilgiye ulaşamıyoruz. Adeta karanlık bir perde arkasında durmuş ve hiçbir şey göremiyoruz. Ne mektupla ne telefonla ne de birebir görüşebiliyoruz. Yaşananlar tüm haber alma imkanlarının ortadan kaldırıldığı bir duruma denk geliyor. İmralı’daki tecrit derinleştikçe, Türkiye’de bir şiddet rejimi kendisini inşa etti. Bu tek adam rejimi olarak daha sonra reforme edildi. Bu rejim, şiddeti ve savaşı sürekli üretmeye yönelik bir rejimdir. Aynı zamanda tecridi de derinleştirmeyi esas alıyor. Bu tecrit siyaseti de bugün çok daha derinleşmiş durumdadır.”
 
KÜRT KAZANIMLARINA SALDIRI 
 
AKP-MHP ittifakının 2014-15’ten bu yana “Çöktürme Planı” olarak bilinen plan çerçevesinde son derece stratejik bir siyaset devreye koyduğunu ifade eden Şakar, bu siyasetin 1925’te uygulanan Şark Islahat Planı’nın bir güncelleştirilmesi olduğunu söyledi. Şakar, “Burada geleneksel Türkçülükle, yeşil Türkçülük diyeceğimiz kesimin ittifakıyla oluşmuş bir politika söz konusudur. Burada Kürtlerin temel haklarını ortadan kaldırılması, Kürt kimliğinin tasfiye edilmesi, Kürtlerin kazanımlarının bir bütün olarak elinden alınması, Kürtlerin var olduğu, ayakta durduğu her yerde tasfiyesi ve etnik temizliği esas alan uzun bir zamana yayılmış bir soykırım anlamına gelen bir politikadır” ifadelerini kullandı.  
 
Öcalan’ın, “Erdoğan, Kürtlere vurarak devlet içerisinde yükselmeyi öğrendi” değerlendirmesini hatırlatan Şakar, “Kürtlere vurarak yükselme, Kürtleri tasfiye ederek devletin egemen güçleriyle ittifak yapma, bir strateji olarak gelişti. Dolayısıyla bu olan biteni de bu stratejik yaklaşımla açıklamak gerekir” diye konuştu.  
 
ŞİDDETLE KIRMAYA ÇALIŞIYORLAR
 
Devleti oluşturan kliklerin Kürt meselesinin şiddetle çözülebileceği konusunda halen hemfikir olduklarını belirten Şakar, şöyle devam etti: “Bu tarihsel meseleyi şiddet uygulayarak, bunun uluslararası dayanaklarını yaratarak, Türkiye içerisindeki ayaklarını güçlendirerek adım adım çözebileceklerini inanıyorlar. Halen Kürtlerin şiddetle kırılabileceğini, bu direnişin aşılabileceğine inanıyorlar. Bunun tabi tarihsel refleksleri var. Bu coğrafyanın kadim halkları Ermeniler, Rumlar, Süryaniler tasfiye edildi. Aynı kader Kürtlere de yaşatılmak isteniyor. Kürtsüz bir toplum yaratılabileceğini, Türkleştirmenin daha fazla derinleştirilebileceğini düşünüyorlar. Olan biten her şeyi de bunun bir bedeli olarak görüyorlar. Erdoğan ekonomik krizi izah ederken ‘Bir tane merminin bedelini biliyor musun?’ diyor. Yani ‘Hem savaşı istiyorsunuz hem de bunun yaratacağı krizden şikayet ediyorsunuz’ demeye getirdi. Dolayısıyla egemen güç bu politikadan vazgeçmiş değil.”
 
KÜRTSÜZLEŞTİRME POLİTİKASI 
 
Erdoğan’ın sürekli iktidarda kalmak istediğini, sistemin de “tek adam” olma imkanı sunduğunu dile getiren Şakar, “Tek bir şey karşılığında bu imkanı sundular. O da sürekli ‘Kürtlerle savaştır.’ Bunun üzerinden AKP-MHP ve onlarla birlikte hareket eden bu karanlık güçler Kürtlerin direnişini kırarak, Kürtleri temel hak taleplerinden vazgeçirerek, coğrafyayı da Kürtsüzleştirecek bir siyaset izliyor. Bununla sürekli olarak iktidarda kalacaklarını düşünüyorlar. Erdoğan, şiddetle Kürt sorununu çözdükten sonra Türkiye’nin ikinci korucu lideri olacağına inanıyor” dedi.
 
ERDOĞAN DİRENİŞE ÇARPTI
 
AKP-MHP ittifakından önce savaşı ve şiddeti kendisine yöntem olarak belirlemiş iktidarların olduğunu hatırlatan Şakar, buna karşı da Kürt halkının direniş gerçekliğinin olduğunu vurguladı. Şakar, “Erdoğan’ın başarılı olup olmayacağı noktasında tarihe bakmak lazım. AKP-MHP ittifakı bir kez daha bu tarihsel belleğe çarptı. Son bir yıldır Türkiye’nin başarılı olmak istediği temel coğrafya Kürt coğrafyasının merkez üssü olan Güney Kürdistan’dı. Eğer bu başarılı olabilseydi, belki kendileri için önemli bir avantaj sağlayabilirdi. Ama bir direnişe çarptı. Türkiye içinde ve dışında artık herkes yaşanan krizi konuşuyorsa, bunda Kürk halkının ortaya koyduğu direnişin bir payı var” ifadelerini kullandı.  
 
AVRUPA’NIN TECRİTTEKİ ROLÜ
 
Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin son toplantısının sonuçlarına dair 3 Aralık’ta açıkladığı kararı da değerlendiren Şakar, İmralı sisteminin yaratılmasında Avrupa Konseyi’nin etkisine değindi. PKK Liderinin Türkiye’ye getirilmeden önce AK’den bir heyetin İmralı’ya giderek oradaki ortamını gördüğünü ve onay verdiğini söyleyen Şakar, “Sayın Öcalan’da bunu söylemişti. Aslında Sayın Öcalan konusunda, onun üzerindeki politikalar ve uygulamaların pek çoğunda Avrupa’nın belli bir şekilde onayı ve tutumu var. Bununla paralel olarak Sayın Öcalan söz konusu olduğunda hukuku da kendilerine göre yorumladıklarını ifade etmek gerekir. Bir örnek vermek gerekirse AİHM, Öcalan’ın İmralı’da adil yargılanmadığını karar altına aldı ve yeniden yargılanmasına hükmetti. Türkiye yeni bir yargılama yapmadığı halde dosyayı açıp kapatarak bu kararın yerine getirildiğini iddia etti. Bakanlar Komitesi de bunu onaylayarak o konuyu kapattı. Sayın Öcalan’ın İmralı’da adil yargılanmama meselesini AİHM’in kararına rağmen ortak bir şekilde kapattılar” şeklinde konuştu.
 
AVRUPA’NIN ÖCALAN YAKLAŞIMI
 
AİHM, Bakanlar Komitesi ve diğer kurumların Türkiye’ye dönük zaman zaman itirazlarını ve eleştirilerini dile getirdiğinin altını çizen Şakar, şöyle devam etti: “Ama bunu yaparken bir seçicilik yaptıklarını düşünüyorum. Özellikle Türkiye’nin önemsediği Kürt meselesiyle ilgili ya da daha çok Sayın Öcalan’a ilişkin hukuksal mesele gündeme geldiğinde seçici yaklaşıyorlar. Bunu görmeme, bu konuda uzlaşma ve Türkiye’nin tezlerine geçit verme gibi bir yaklaşımın olduğunu görüyoruz. Türkiye açısından daha az rahatsız edici konularda itirazını derinleştiriyorlar. Normalde AİHM ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının işkence ve kötü muamele anlamına geldiğini 2014’te karar verdi. Bu kararı BK 6 sonra ele alıp bunun uygulanıp uygulanmadığını denetlemesi gerekirdi. Avukatların zaman içerisinde BK’ye yaptıkları başvurulara rağmen bunu ele almadı. Bahsettiğim bu seçicilik budur. Yine bu yaklaşımın bir parçası olarak Türkiye’de ağırlaştırılmış müebbetle ilgi ilk ihlal kararı Sayın Öcalan kararıdır. Buna rağmen BK bu dava grubunu oluştururken Öcalan ismiyle açmadı. Gurban ismiyle açtı. İşte böyle incelikli ayrımcılıklar, yaklaşımlar, Türkiye’yi gözeten yaklaşımlar var.”  
 
AÇIK KAPI BIRAKTI
 
Komite kararında iki konuda Türkiye’den bilgi istediğinin altını çizen Şakar, birincisinin Öcalan ve diğer başvurular için yol haritası, ikincisinin ise ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasından etkilenen kişilerin sayısını öğrenmek istedikleri olduğunu söyledi. Bu vurguların önemli olduğunu ifade eden Şakar, “Kararda şöyle önemli bir noktada var; Türkiye’ye ‘siz yasal değişiklik yapın ama bu değişiklik sizin için tehlike arz etmeye devam eden kişilere uygulamak zorunda değilsiniz’ diyor. Bu tür yaklaşımların kamuoyu tarafından görünmesi lazım. Hem bu davanın geç ele alınmış olması, öncü bir dava olarak Öcalan ismiyle açılmamış olması, verdiği karardaki açık kapı bırakıyor olması gibi temel eleştirilerimizi dile getirmek gerekir” diye konuştu.
 
SAVAŞ SİYASETİNİN ÜRÜNÜ
 
Öcalan üzerindeki tecridin Kürt meselesinde şiddet siyasetinin, savaş siyasetinin bir ürünü olarak gelişip derinleştiğinin altını çizen Şakar, şunları dile getirdi: “Tecrit derinleştiği ölçüde savaş ve şiddet derinleşiyor; Türkiye de bir krize giriyor. Yine savaş ve şiddet ortamıyla tecrit kalıcılaştırmaya çalışılıyor. Bu bağlantıyı görmek gerekir. İlk günden beri İmralı’daki olağanüstü hal rejimini, oradaki hukuksuzluğa karşı bir itiraz olsaydı yaşanan kriz, ekonomik ve politik olarak derinleşmiyor olabilirdi. Burada sadece Kürtler değil demokratik Türkiye’yi isteyen her kesin çekinmeden taleplerini net bir şekilde dile getirmelidir. Bunun için de Kürt meselesiyle ilgili söz söylemek isteyen herkesin tecride karşı çıkması lazım. Karşımızdaki güç gerek Türkiye içerisinde gerek dışında şiddeti adeta zirvede uyguluyor olabilir, diktatöryal bir rejimi inşa etmek istiyor olabilir. Ama bu güne kadar tüm bu dünya pratiğine baktığımızda halkların direnişi ve mücadelesi tüm diktatörlerin ortadan kaldırılmasına bir rol oynadı. AKP-MHP hükümetinin temsil ettiği bu şiddet rejimi halklar tarafından bozulabilir. Bu oyunu bozma gücü Kürt halkı ve dostlarının yöneteceği bir demokratik mücadeleyle olabilir. Bu mücadelenin en önemli parçası da tecridin aşılması ve Sayın Öcalan’ın özgürlüğün oluşturulmasından geçiyor.” 
 
MA / Ferhat Çelik
 

Diğer başlıklar

04/01/2022
13:37 ‘Maden projesi için neden ÇED süreci başlatıldı?’
13:30 Avukatlardan CPT başvurusu: İşkence uygulamaları son bulsun!
13:13 Saldırgan Sütçü’nün dosyası avukatlardan gizleniyor
13:09 İkizdereli kadınlar ‘Yılın Kadınları’ seçildi
12:47 Bahçeli’den İBB’ye kayyım tehdidi
12:47 Boğaziçi direnişi birinci yılında
12:46 Tutuklu yakınları HDP’nin grup toplantısında: Tabut siyasetine son verin
12:35 Gazeteci Özgül için takipsizlik kararı
12:33 İzmir'de kongre çalışmaları başladı: HDP zamanı
12:28 Çocuklarda sosyal medya kullanım yaşı 6'ya kadar düştü
12:05 DFG raporu: 62 gazeteci tutuklu
11:57 Avukatlardan İmralı başvurusu
11:50 Şenyaşar ailesi: Mücadeleye devam edeceğiz
11:14 MİT ajanlık dayattı, KDP sınır dışı etti
11:09 Cezaevindeki Mele Yiğit’e Kur’an-ı Kerim verilmedi
10:06 Polis amiri MHP'li başkanın kolunu kırdı
09:50 İzmir’de şüpheli kadın ölümü
09:43 Cezaevinde yaşamını yitiren Erkmen’in oda arkadaşı: Can güvenliğimiz yok
09:42 İmamların diyalog sürecine desteği suç sayıldı
09:22 Urfalılar: Çözüm iktidarın devrilmesidir
09:20 6 yıldır tek bir kişinin ifadesi alınmadı
09:05 ‘Kürde sıkılan kurşunlar zam olarak dönüyor’
09:04 Barış Anneleri: Tecride son verilmeli
09:04 Konutu yaptı, tapuyu unuttu!
09:03 İstinaftan emsal karar: Mülki idare amiri yargılamaya müdahale edemez
09:02 Gülistan'ın ailesi Abarakov'un yargılanmasını istiyor
09:01 Omicron uyarısı: Tsunamiyle karşı karşıya kalabiliriz
09:00 Mücadeleyi onunla tanıdı: Sêvê kadın ideolojisinin mamostesidir
09:00 04 OCAK 2022 GÜNDEMİ
03/01/2022
23:13 HDP’ye saldıran Sütçü’nün Ülkü Ocakları’nda fotoğrafı çıktı
21:15 HDP’nin kurucu isimlerinden Uygur hayatını kaybetti
21:10 Koronadan 160 kişi daha hayatını kaybetti
20:29 Erdoğan’dan enflasyon açıklaması: Üzüntülüyüz!
20:21 Siirt'te 250 koyun çalındı
19:40 40 yeni dokunulmazlık dosyası Meclis’e sunuldu
18:35 Antalya’da zam protestosu
18:30 DAKP: Hasta tutuklular cezaevlerinde ölüme terk edildi
18:19 KESK’lilerden iktidara: Emekçinin yakasından düşün
18:12 HDP İstanbul İl Örgütü: İktidar tüm saldırıların ve olası gelişmelerin sorumlusudur
18:11 Tecavüz faili tutuklandı
17:20 Adalet Nöbeti'ndeki aileler Ankara'ya hareket etti
17:19 5 dakikada bir randevu uygulamasının yürütmesi durduruldu
17:05 BES: Kamu emekçilerinin gıda enflasyonu yüzde 85,80
17:04 Gergerlioğlu: 81 ildeki Kriminal Polis Laboratuvarları incelensin
17:04 Birol: Pervazsızlığa geçit vermeyeceğiz
16:40 Rifis Makine'de işçiler eylemde
16:30 Doku ailesinin eylemi 3'üncü gününde
16:28 Oluç: Tek adam yönetiminin maliyeti açlık ve yoksulluktur
16:19 Adalet Nöbeti'nde mücadele vurgusu
16:09 Mersin Barış Anneleri Meclisi kuruluşunu deklare etti
15:59 Enflasyon emekli zammını ezdi
15:45 HDP'ye silahlı saldırı düzenleyen Sütçü serbest bırakıldı
15:07 İHD, torpil yapan yetkilileri istifaya çağırdı
14:53 Kırıklar'da tutuklular 37 gündür açlık grevinde
14:34 Şenyaşar ailesinden hukuki destek talebi
14:33 HDP Batman'da kongreye gidiyor
14:14 TMMOB'dan kayyıma yanıt: Kentin sahibi değil, atanmış memursunuz
14:13 İBB’ye teftiş başlatılmasına tepki
13:58 KESK: TÜİK toz pembe bir tablo çiziyor
13:55 Ekoloji örgütlerinden Lokumcu davasına katılım çağrısı
13:38 HDP’ye saldıran Sütçü'ye tutuklama talebi
13:06 Erdoğan ihracatla övündü
12:26 TJK-E 8-9 Ocak’ta alanlarda olacak: Hesap sorma zamanı
12:25 HDP’ye saldıran Sütçü’nün adliyeye sevk edilmesi bekleniyor
11:54 MHP’ye kafe tahsis eden belediyeye dilekçe: HDP’ye de destek ver!
11:30 Şenyaşar ailesinin Adalet Nöbeti İstanbul’da
11:23 Hakkari’de 11 bölge için yasak kararı
11:13 Sakine Cansız: Kadının özgürlükten başka dostu yok
10:48 ENaGrup: Enflasyonda 12 aylık artış yüzde 82.81
10:30 TSK aynı köyü 18 kez bombaladı
10:12 Enflasyon yüzde 21’den 36’ya çıktı
09:59 KDP, hükümetin haberi olmadan sınırı kapattı
09:48 30 yıl hapis kalan iki kardeş: ‘Türk milleti adına’ yargılandığımız yalandı
09:40 Diyarbakırlılardan kayyıma: Buranın sahibi halktır
09:34 Êzidî kadını öldüren failin ‘tahrik’ savunması asılsız çıktı
09:14 İşte 'Sur Tipi'nin içi
09:06 Pakize Nayır’ın annesi: Dünya kadınları mücadelelerine sahip çıkmalı
09:05 İki yıl geçti: Gülistan Doku kaybolmadı, kaybettirildi
09:04 Kızıltepe’de taşımalı eğitim: 14 kişilik araçta 25 öğrenci taşınıyor
09:03 DİAYDER avukatı Epözdemir: İddianame değil iftiraname
09:00 03 OCAK 2022 GÜNDEMİ
02/01/2022
21:05 Süryani siyasetçi Gabriel hayatını kaybetti
19:35 Mardin’de şüpheli kadın ölümü
19:24 Korona tablosu: 129 vefat, 33 bin 520 yeni vaka
18:47 Rus uçakları İdlib’i bombaladı
18:16 HDP’ye saldırı Şirinevler’de yürüyüşle protesto edildi
17:23 Şenyaşar: Mücadelemiz ‘sarayda’ oturana karşı halkların mücadelesidir
16:35 Boğaziçi öğrencileri Silivri’den seslendi: Direniş devam edecek
16:17 Anne Doku: Gülistan nerede?
15:39 Kadınlardan çözüm önerisi: İmralı kapıları açılmalı
15:12 Adalet Nöbeti 48'inci gününde
15:11 Barış Anneleri Meclisi kuruluşunu deklare etti
14:04 Yıl boyunca direnenler bir araya geldi
13:52 DTSO: Taahhüt sektörü iflasın eşiğinde
12:14 Haberin Bedeli: 67 gazeteci bin 334 yıl hapis istemiyle yargılandı
12:07 Eğil Belediyesi Eşbaşkanı Akkul Disiplin Kurulu’na sevk edildi
10:49 DİSKİ’den halka hapis tehdidi
10:49 Şenyaşar ailesi: Aradığımız adalet 2022'de gelecek
10:42 Amed Şehir Tiyatrosu’nun Ocak ayı programı açıklandı
09:36 Mahmur’da ambargo tepkisi: KDP Türkiye’ye hizmet ediyor
09:15 Hasta tutuklular tahliye edilmiyor: Devlet ölümü tercih ediyor
09:14 Mersin Emniyeti’nde işkence, hakaret ve tehdit
09:13 SES Eş Genel Başkanı: 600’ü aşkın hasta tutuklu acil tahliye edilmeli
09:11 Zamlardan sonra peyniri gramla almaya başladılar
09:09 Yıkılacak evlerinden başka gidecek yerleri yok
09:08 Öcalan: Kürt varlığını inkar etmek, Türk varlığını da inkar etmektir
09:06 Tutuklu Hürriyet Doğan'ın infazı yakıldı
09:05 'Fatma dünyayı omuzlayacak kadar cesurdu'
09:04 Şakar: Tecrit kırılırsa şiddet rejimi son bulur
09:00 02 OCAK 2022 GÜNDEMİ
01/01/2022
22:01 Adıyaman'da silahlı kavga
20:09 LaWje’den yeni parça
19:21 Koronadan 145 kişi daha hayatını kaybetti
19:05 DTK: Gün Demokratik Modernite’yi var etme günüdür
18:47 Zirgan Belediye binasına saldırı
18:33 Desmond Tutu son yolculuğuna uğurlandı
16:50 Aydın'da şüpheli kadın ölümü
16:47 Gülistan Doku'nun ailesi Tunceli Adliyesi önünde oturma eylemi başlattı
16:40 Tutuklu yakınları yeni yıla ‘adalet’ isteyerek başladı
15:29 AYM ağır hasta tutuklunun tahliye talebini reddetti
15:25 İstanbul’un Aralık ayı enflasyon rakamları açıklandı
15:16 İstanbul'da köprü ve tünel geçiş ücretlerine zam
14:18 İHD: 'Cezaevinde kalamaz' raporu verilen Korkmaz tahliye edilsin
14:11 KESK: OHAL Komisyonu lağvedilsin
14:02 Boltan ‘cezaevinde kalamaz’ raporuna rağmen tahliye edilmiyor
13:47 Cumartesi Anneleri: İnsanlığa karşı suçların aydınlatılması için mücadele edeceğiz
13:41 Gardiyanlar tutukluyu boğmak istedi
13:13 Türkiye'nin ÖSO'ya teslim ettiği 9 Kürt mülteci İran’a götürüldü
12:01 Kayıp yakınları Digor Katliamı için adalet istedi
11:59 Şenyaşar ailesi: Zamların kaynağı adaletsizlik
11:26 TJA direnen halklar ve kadınların yeni yılını kutladı
10:42 Osmaniye'de 5 Efrinli tutuklandı
09:48 DİAYDER'in kurucularından İnal: Bize iftira atan kişi dünyanın en büyük teröristidir
09:45 Öztürk: ‘Çöktürme Planı’ AKP’yi çöktürdü
09:38 Uğur: Dünyada yükselen sosyalizm Türkiye için umut
09:13 Açlıktan sütü kesildi
09:13 Yeni yıla direnerek girenler
09:09 Van'dan tecride karşı birlikte mücadele çağrısı
09:02 Kurul: Fırsat eşitliği değil eğitim eşitliği
09:02 Hastane ‘cezaevinde kalamaz’, ATK ‘kalabilir’ diyor
09:01 Şenyaşar ailesinin adalet arayışı 300'üncü gününde
09:01 '2022, Öcalan'ın özgürlüğüyle zafer yılı olacak'
09:01 'Sêvê’nin direnişçi ruhu Kürdistan’ın her yerinde'
09:00 01 OCAK 2022 GÜNDEMİ
00:27 Yeni yıl zamlarla geldi: Doğalgaz ve akaryakıta da zam
00:06 Elektriğe yüzde 52 ila 130 arasında zam
31/12/2021
21:45 Rus uçakları sınır köyünü vurdu: 8 ölü, 5 yaralı
21:14 Orkestra Ma'dan 'Yar Gijlokê' klibi
20:52 Batman’da çatışma: Bir bekçi hayatını kaybetti
20:26 Kerkük Tiyatro Festivali’nde ödüller sahiplerini buldu