21 Şubat’tan 8 Mart’a: Kadınlar dili aktarırken koruyor

img

ANKARA - Ataerkil, tekçi sisteme karşı anadillerini yaşatmak için televizyon, dergi, kitap ve müzik korosu gibi farklı alanlarda çalışma yürüten kadınlar, mücadeleleriyle dillerini geleceğe taşıyor. Kadınlar, 8 Mart’ta isyanının anadilde haykırılması çağrısı yaptı.

Ataerkil sistemde eşitlik, hak ve yaşam mücadelesi veren kadınların, önemli mücadele alanlarından biri de anadil. Dili doğasından, yaşatıcısı ve aktarıcısından koparan, görmezden gelen anlayışa karşı mücadele veren kadınlar, diğer yandan anadillerini yaşatmak için asimilasyon politikalarına direniyor, farklı alanlarda çalışmalar üreterek, dillerini geleceğe aktarıyor ve koruyor.
 
21 Şubat Uluslararası Anadil Günü’nden 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ne geçerken, dil alanında mücadele veren kadınlarla konuştuk.
 
 
TÜRKÜLERLE DİLİNİ KORUYOR
 
Artvin’de yaşayan ve çocukluğu köyde, yaylada geçen Arzu Keskinkurt Ulu, anadilini kadın mücadelesi alanında geliştirdikleri koroda söylediği türkülerle geleceğe aktararak, unutulmamasını sağlıyor. Aslen Gürcü olan Ulu, “Büyüklerimiz Türkçe yerine Gürcüce konuşuyor. Ben de onlarla büyüdüğüm için dilimizi öğrendim. Şuan yaşadığım yerden kaynaklı çok kullanamıyorum ama köye ya da yaylaya gidince konuşuyorum. Dilimi konuşmayı seviyorum. Anadilimi yaygınlaştırmak için kadın koroları çalışmalarında yer aldım. Bu bölgede kültürel bir zenginlik var. Gürcü, Hemşin, Laz var. Diller çok zengin. Biz de bunları koro çalışmasına taşıyoruz. Yöresel dillerde türküler söylüyoruz. Bir yandan öğreniyor diğer yandan yayılmasını sağlıyoruz. Kendi kültürlerimizden türküleri tanıtmak ve yayılmasını sağlamayı anlamlı buluyoruz” diye belirtti. 
 
KÖY KÜLTÜRÜNÜN ETKİSİ 
 
Anadillerine yönelik resmi bir baskı yaşanmasa da okullardaki sistem nedeniyle imkan da verilmediğini söyleyen Ulu,“Birlikte yaşadığımız Kürtlerin diline yapılan baskıyı bir Gürcü olarak yaşamadım. Gürcü halkı, Artvin’de dilini kullanıyor, şarkı söylüyor. Bu konuda bir zorluk yaşamıyor. Artvin’de Gürcü nüfusu yoğun, kültürü de oldukça yaygın. Gürcüce aktif bir dil. Yayla, köy kültürü ve yaşamı dilin nesillere aktarılmasında oldukça etkili. Büyük şehirlerde kendiliğinden bir çaba yoksa bu zor olabiliyor ama küçük yerlerdeki yaşamın dil açısından böyle bir avantajı oluyor” ifadelerini kullandı.  
 
HER 8 MART’TA DERGİ ÇIKARILIYOR
 
Kadın mücadelesinde de yer alan Ulu, 7 yıldır her 8 Mart’ta Kadın dergisini çıkardıklarını aktardı. Derginin çalışmalarında yer alan Ulu, diğer kadınların da Artvin yerelinden olduğunu söyledi. 8 Mart’ta dergiyi sokakta kadınlara dağıttıklarını ifade eden Ulu, son olarak 8 Mart’a dair şu temenni de bulundu: "Herkese özgür eşit yarınlar diliyorum.”
 
TÜRKÇE’Yİ DAYAK YİYEREK ÖĞRENDİ
 
Dersim’de yaşayan Nuray Atmaca da, Kürtçenin Kırmanckî (Zazaca) lehçesinde yaptığı televizyon programlarıyla anadil mücadelesi veriyor. Babaanne ve anneannesi sayesinde anadilini öğrendiğini söyleyen Atmaca, “Evde sürekli anadilin kullanılması bizim için bir avantajdı. Dili bu vesileyle öğrendik ve unutmadık. Anadilimde TV programı yapabildiğim için onlara minnettarım” dedi.  Türkçe’yi okulda dayak yiyerek öğrendiğini anlatan Atmaca, “Yediğimiz dayağın nedenini de bilmiyorduk. Türkçeyi o okulda öğrenmek en büyük zorluklardan biriydi. Hala o anları unutamıyorum” diye belirtti. 
 
ASİMİLASYON POLİTİKASI
 
Dil ve kültürlere yönelik asimilasyon politikalarına dikkat çeken Atmaca, “Kültürümüz ve tüm yaşamımız üzerinde bunun etkileri var. Kürtler olarak anadilimizi yaşatabilmek için birçok mücadele versek de, bu ülkede hala dillerin, kültürlerin yok sayıldığını, buna yönelik politikaların yürütüldüğünü görüyoruz. Şark Islahat Planı’nın 13-14’üncü maddeleri direk Kürtçe’nin yasaklanmasına dönüktür. Şu anki sistem de o maddeleri uygulayarak, asimilasyon politikalarını yürütüyor” dedi.
 
DİL VE KİMLİK MÜCADELESİ 
 
Dili yaşatmadaki en temel görevin yine kadınlara düştüğüne vurgu yapan Atmaca, şöyle dedi: “Bir kadın yaşam mücadelesi verdiği sürece anadil mücadelesi de veriyor. Bir dilin, kültürün yok olması bir kadının kimliğinin yok olması anlamına geliyor. Düğünlerde, cenazelerde, bütün ritüellerde anadilimizi kullanırsak diler yaşar. Bu sadece kadınların değil tüm halkın sorumluluğundadır. Kadınlar, 8 Mart dövizlerine isyanlarını anadilleriyle de vurgu yaparsa diller yaşar. Dersim’de her hafta bir köye gidip Kirmanckî program yapıyorum. Konuşmacılarım genelde yaşlılar da olsa verimli geçiyor.  Dile ilişkin yaptığım en büyük katkı da bu. Kadın kendi mücadelesini anadiliyle ifade ederse, dilini yaşatır. Bu vesileyle kadınların, 8 Mart’ını kutluyorum” 
 
ŞİVESİYLE DALGA GEÇİLDİ
 
Ankara’da yaşayan Hemşin Huriye Şahin, çıkardığı dergi ve kitaplarla anadilini yaşatıyor. Artvin’in Hopa ilçesinden olan Şahin, ailesiyle birlikte 1974 yılında Ankara’ya göç etti. Annesi sayesinde anadilini unutmadığını belirten Şahin, “Çünkü annem sürekli anadiliyle konuşuyordu bizimle. Her yaz Hopa’ya gidiyordum orada da halk dili konuştuğu için unutmadım. Çocukluk dönemimde asimilasyon politikası hızlı bir şekilde başladı. Dayak yiyerek, Türkçe öğrendik. Bölgedeki tüm halklar aynı biçimde öğrendi. Ankara’ya geldikten sonra babaannem yaşıyordu, annem de evde sürekli kendi dillerini konuştu. Biz de dilimizi bu şekilde koruyabildik” diye anlattı.
 
Ankara’ya geldiğinde şivesi nedeniyle okulda hep dalga geçilen çocuk olduğunu söyleyen Şahin, “Çocukluğum böyle geçti. Okumayı çok sevdiğim için Türkçem değişti. Devletin oluşturduğu resmi dilin konuşma biçimini edinmeye başladım ama Hemşince dilbilgisi kitabını yazarken, gerçek anlamda Türkçe’yi anlamaya başladım” dedi.
 
KÜRTLERİN MÜCADELESİNDEN ETKİLENDİ
 
Anadilinin yok olmaması için zaman içinde bilincinin geliştiğini kaydeden Şahin, Kürt halkının dil ve kültürleri için verdiği mücadeleden etkilendiğini söyledi. Şahin, “Onların duruşu, dil ve kültürlerinin korunması için harcadıkları çaba bizim de çaba harcamamız gerektiğini düşündürdü. Bu çabayı yazılı olarak göstermeye karar verdim ve 3 yıl önce ilk Hemşince Dilbilgisi kitabını çıkardım. Dil bilgisi kitabından önce bölgedeki kadınlarla 4 sayılı bir dergi çıkardık. Köy köy dolaşarak onlardan topladığım masal ve türkülerden dergi çıktı. Dergi Türkçe ve Hemşince yayımlanıyordu. Heyecanla karşılanan ilk Hemşince dergi oldu. Dillerin yok olmaması için mücadele veriyorum. Dil ve kültürler bu coğrafyada bir zenginliktir. Kimse kimsenin dilini yasaklamasın. Eşit özgür bir biçimde yaşayalım. Bu, ülkeyi daha çok geliştirir. Halklar var olduğu müddetçe bu ülkede var olur” ifadelerini kullandı.
 
DİLİN AKTARICISI KADINLAR 
 
Dili koruyanın da yaşatanın da kadın olduğunu söyleyen Şahin, toplumsal rollerden dolayı sürekli dışarıda olan erkeğin gittiği yerin kültürünü ve dilini taşıdığını belirtti. Kadının ise yine toplumsal rollerden dolayı kaldığı evde dilini yaşattığını ve çocuklarına da öğreterek, geleceğe aktardığını dile getiren Şahin, “Kültürü de aynı şekilde kadın aktarırken de koruyor. Öte yandan günümüzde kadınlar, dayatılan kültüre kendilerini yabancı hissediyor. Bu nedenle yan yana geldiklerinde bunu aşmak için hep anadillerini konuşurlar. Örneğin; ailedeki kadınlarla Ankara’da bir araya geldiğimizde hep Hemşince konuşuruz. İçimizde başka halklardan biri de olsa dil kendiliğinden kayıyor. Burada doğup büyüyen çocuklar da konuşamazsa bile anlıyor ve bir şekilde o kültürden kopmuyor” dedi.
 
ORTAK GAZETE ÖNERİSİ
 
Türkiye’nin her bölgesinde yaşayan farklı halklardan kadınların olduğuna vurgu yapan Şahin, “Bu kadınların neden ortak bir gazetesi olmasın. Diliyle, kültürüyle yaşadıklarıyla bir gazetesinin olması gerektiğini düşünüyorum.  Böyle bir çalışma birbirimizi tanıyabilmemizi de sağlayacaktır. Çünkü devlet her gün bizi ayrıştırıyor. Bu durumu ortadan kaldırmak, bira araya gelmenin yollarından biri de bu tür gazete çalışması olabilir. Bu şekilde anında haberleşme ağını da oluşturmuş oluruz” önerisinde bulundu.
 
TEK İLETİŞİM ARACI 
 
Hatay’ın Samandağ ilçesinden olan Derya Uysal da, anadili için mücadele veren kadınlardan biri. Doğduğunda evde konuşulan tek dilin Arapça olduğunu söyleyen Uysal, ilkokulda Türkçe ile tanıştığını ifade etti. Bu baskının yaşamı üzerindeki etkilerini Uysal, şöyle özetledi: “6 yaşına kadar bildiğiniz tek iletişim aracınız elinizden alınarak, bu tanışma dayatılıyor. Arapça konuşmanız yasaklanıyor. Derslerde yasak olduğu gerçeğini aileniz bildiği için, sizi buna hazırlamış oluyor. Ama teneffüslerde de yasak olduğu gerçeğiyle yüzleşiyorsunuz. Kimi zaman bunu size, ağzınızdan çıkan her Arapça kelime için uygulanan para cezaları ile kimi zaman cetvelle avucunuzu ısıtan bir darbe ile öğreniyorsunuz. Nedenini bilmiyorsunuz ancak 6 yaşınıza kadar kullandığınız tek iletişim aracının cezalandırıldığını bu ve benzeri yöntemlerle öğreniyorsunuz. Evde konuşulan tek dil olduğu için de içten içe Arapça’ya da düşmanlaşıyorsunuz. Bir süre sonra ‘Türkçe konuşmak’ medeniyetin bir göstergesiymiş gibi empoze ediliyor size. Arapça ise ‘cehaletin’ bir simgesi. Medeniyete erişmek için yaşıtlarınızla girdiğiniz yarışta onların dilini onlardan daha iyi öğrenmeniz gerektiği düşüncesiyle hareket ediyorsunuz. Daha iyi Türkçe bilmek, öğrenim hayatınızda başarılı olmanın da yolu olarak karşınıza çıkıyor.”
 
80 VE 90’LI YILLAR 
 
Arapça okuma yazmayı babasının girişimiyle mahalledeki bakkalcıdan aldığı derslerle öğrendiğini dile getiren Uysal, şöyle devam etti: “Ancak çok da gönüllü olarak dahil olmadığım bir süreci bitirip arama epey mesafe koydum.  Gençlik sürecinde politik hareketlerle tanışmaya başladıktan sonra Kürt özgürlük mücadelesinin de etkisiyle bulunduğum coğrafyada anadil konusunda bir duyarlılık başlamıştı. Güney Uyanış dergisi çıkmaya başlamış, hem gençlik hareketinde hem de politik platformlarda dil ve kültür meselesi ön plana çıkmıştı. Bu süreç anadili kullanmak, kültürel değerlere sahip çıkmak açısından 80 sonrası dönem açısından bir başlangıç olarak değerlendirilebilir. 90’lı yıllar, insanların çocuklarına yeniden Arapça öğretmeye başlamasıyla, kesintiye uğramış ve asimile edilmiş bir dil ve kültürün yeniden ele alınarak, yeşertilmeye çalışıldığı bir süreç. Arapça müzik gruplarının kurulması, özellikle müzik alanında önemli sayılabilecek çabaların kendini var ettiği bir süreç de denebilir. Bu süreç, her ne kadar önemli katkılar sunmuşsa da, cılız kalmış ve ‘anadillere’ topyekun saldırılar karşısında sınırlı bir olumlu etki yaratabilmiştir. İlerleyen yıllarda kişisel olarak anadil ve kültürün yok edilmesi girişimlerine karşı direnç oluşmaya başladı. Ancak doğduğum topraklardan ayrıldıktan sonra sosyal olarak başka bir dil ve kültürün hakim olduğu bir coğrafyada var olmanın yarattığı etkiler söz konusu oldu. Ta ki, yıllar sonra Irak savaşı sonrası başlayan göçle beraber tercümanlık diye başka bir meslek girdi hayatıma. Arapçayı artık profesyonel yaşamımın da bir parçası haline getirdim.
 
ANADİL BİR HAKTIR
 
Anadile yönelik baskı ve asimilasyon politikaları kültürü de fazlasıyla etkiledi. Tarihsel merhalelerde oluşmuş bütün kültürel öğeler, dili içinde bulundurarak oluşmuş. Hiç bir cümle, sevdiğiniz birine kendi dilinizde kurduğunuz bir cümleden daha etkili değildir sizin için. Rüyalarınızı kendi dilinizde görürsünüz. Ben şu ana kadar en azından hatırladığım bütün rüyalarımı kendi dilimde görmüşümdür. Açıkçası kadınların, dil ve kültürün yok olmaması için çok daha fazla mücadele etmeleri gerektiğini düşünüyorum. Anadil ile kendini ifade etmenin evrensel insan haklarının gereği olarak ele almak ve en temel hak olduğu perspektifiyle yaklaşmak gerekir. Sağlıklı bir gelişimin en önemli kriterlerinden biri de denebilir. Zira yasaklarla oluşturulan travmalar, insanın bütün hayatını etkilemekte. Anadil yaşamsal bir haktır. Meseleye buradan yaklaşmak ve insanlık tarihine katkı sunmak iddiasındaki bütün mücadeleleri bu ilkeyle birleştirmek gerekir.”
 
MA / Zemo Ağgöz 

Diğer başlıklar

02/03/2022
17:02 AKP’nin nükleer teklifine şerh
16:41 Yurt müdüründen zamları protesto eden öğrencilere: Kansızlar!
16:20 Adalet Nöbeti'nden Semra Güzel’e destek
16:17 Cinsel istismarda bulunan Kabak’ın ailesi lehte tanık olarak dinlendi
16:09 TTB: Sağlık Bakanlığı’nın aşı verileri yanlış
16:00 Kadınlar meydanlarda: 8 Mart coşkusuyla, 21 Mart'ın ateşini gürleştireceğiz
15:59 Meclis'e 13 yeni fezleke
15:53 17 ay tutuklu kalan gazeteci Oruç’un tazminat davası reddedildi
15:50 Meclis’te Rusya-Ukrayna krizine dair kapalı oturum
15:49 Antalya’da doktora şiddet
15:35 Dokunulmazlığın kaldırılmasına tepki yağdı: İktidar ve muhalefetin Kürt düşmanlığı
15:34 Kadınlar Birlikte Güçlü’den cezaevindeki kadınlar için kampanya
15:19 Özgürlük mücadelesinde yaşamını yitiren Özdemir anıldı
15:19 İntihar ettiği iddia edilen kadın yaşamını yitirdi
15:12 Tutuklu avukat Kovid-19’a yakalandığı için savunma yapamadı
14:35 İç Anadolu Hapishaneleri Raporu: 150 sağlık hakkı ihlali, 74 işkence yaşandı
14:34 Silvan'da tecrit protestosu
14:34 ‘İnsanlık değerleri tecrit altında’
14:27 Diyarbakır Barosu raporu: 67 çocuktan 66'sı bölge kentlerinde öldü
14:26 Ankara’da Onkoloji Hastanesi’nin kapatılmasına tepki
14:21 Alpaydın'ın cenazesi 6 yıl sonra ailesine verildi
14:02 Gülmez’in avukatlarından ‘Google iddianamesi’ tepkisi
13:25 MHP Mazıdağı ilçe yönetimi istifa etti
13:21 Akşener: Türkiye'yi dengesizleştirdiler
13:03 Tutuklu yakınları ATK önünden seslendi: Sözlerinizi tutun
12:57 HDP’li Eşbaşkan adli koğuşa yerleştirildi
12:30 Minbic ve Eyn Îsa’ya saldırı
11:51 Şenyaşar ailesi: Üstünlerin hukuku annelerin mücadelesiyle son bulacak
11:19 Açlık grevindeki tutukluların yakınları: Can güvenlikleri yok
10:56 HDP: Bizler kazanacağız, darbeciler kaybedecek
10:56 Mahmur Kampı’nda 8 Mart hazırlıkları
10:54 Denizli'de bir kadın katledildi
10:22 Dersim’de 3 gözaltı
10:14 DEP Darbesi 28 yıl sonra canlandırıldı: Zihniyet değişmedi
10:06 Aktar: Barışın tesisi için Rojava'da olduğu gibi kendini savunabilmek gerek
09:56 14 yaşında intihara sürüklendi: Çikolata çalmakla suçlandı
09:54 ÖHD İmralı’ya gitmek için Adalet Bakanlığı’na başvuru yapacak
09:35 Rusya gerçekten neo-Naziler ve NATO ile savaşıyor mu?
09:33 Kürkçü: Savaşı durdurmak için birleşik bir barış hareketine ihtiyaç var
09:08 Siyasi tutuklulara ‘görüntülü görüşme’ hakkı tanınmıyor
09:08 Ma Music 5 yılda 4 bin 59 çocuk ve genci eğitti
09:07 21 Şubat’tan 8 Mart’a: Kadınlar dili aktarırken koruyor
09:06 Av. Çakas: Adalet Nöbeti'ndeki ailelerin etrafında kenetlenelim
09:03 Pazarda son durum: Yurttaşlar alamıyor, esnaf satamıyor
09:03 SYKP Eş Genel Başkanı Uğur: Sosyalistler ABD ve Rusya’ya karşı çıksın
09:03 Ağır hasta tutukluya gözlem kurulu işkencesi!
09:02 Kadınlar Kadıköy'de taleplerini haykıracak
09:02 İklim krizi: Anti kapitalist mücadeleye ihtiyaç var
09:02 Adalet arayan kadın: Son nefesime kadar mücadele edeceğim
09:01 Yüksekdağ: Kadınlar toplumsal cesareti örgütledi
09:01 Beton bloklara gömülen adaletin arayışçısı: Emine Şenyaşar
09:00 02 MART 2022 GÜNDEMİ
08:42 Rusya-Ukrayna Savaşı: Taraflar ikinci kez görüşecek
01/03/2022
23:26 İYİ Partili vekillerden kaldırılan dokunulmazlık ardından hatıra fotoğrafı
23:04 Kürt siyasetçi Budak tahliye oldu
21:49 HDP’li Semra Güzel’in dokunulmazlığı kaldırıldı
20:16 Koronadan 203 kişi daha hayatını kaybetti
20:13 İntihar girişimde bulunan çocuk taburcu edildi
20:11 Antalya’da 4.6 büyüklüğünde deprem
19:42 Emek ve Demokrasi Güçleri: Savaş halkları tehdit ediyor
19:37 Bir kavgaya 14’ü aşkın zırhlı araç müdahale etti!
19:09 Akbelen Ormanı'nda yeniden keşif yapıldı
18:55 Kobanê Davası’nda müşteki kozu mahkemenin elinde kaldı
18:50 Dokunulmazlığın kaldırılmasına dair usul tartışılması reddedildi
18:39 Oluç: Siyasi temsil engeline asla boyun eğmeyeceğiz
18:36 KESK Hatay Şubesi: Savaşa derhal son verilmeli
18:31 Haydar Can Kılıçdoğan’ın davasında sanıktan itiraf
18:07 AKP’li başkandan yurttaşlara tehdit!
18:02 TJA’dan 8 Mart’a ilişkin video
17:57 Van’da gözaltına alınan 4 öğrenci serbest bırakıldı
17:54 Başaran: Ne Kürt kadınları ne de HDP’yi teslim alamayacaksınız
17:11 Kobanê Davası: AKP seçim hesabıyla süreci bozdu
17:08 Avukat Ruşen Seydaoğlu'na 6 yıl 3 ay hapis
17:05 Genel Kurul gergin başladı: Tarihsel suça ortak olmayın
16:52 Gürkan: Yeni rejimin inşasını tartışıyoruz
16:45 Zıpladıkları için yargılanan kadınlar: Yürüyüşe katılmaya devam edeceğiz
16:45 Açlık grevi davasında beraat kararı
16:31 ŞPO Maden Yönetmeliği’nin iptali için dava açacak
16:25 İzmir ve Van’dan adalet çağrısı: Tecrit kaldırılsın
16:15 Eda Nur Kaplan’ın telefonu incelenecek
16:05 Kadınlar dört bir yanda eylemde: Tecride karşı alanlardayız
16:01 Kadınlardan Emine Şenyaşar’a destek ziyareti
16:01 İşten çıkarılan Keskin ailesiyle gözaltına alındı
15:54 KDP'ye bir veto daha
15:41 İHD'nin 2021 raporu: Tecrit insan hakkı ihlalidir
15:33 Üsküdar'da cemaat yurduna tepki
15:23 Meclis'te Güzel için protesto
15:22 Mahkemede dinlenen tanık: Polis baskısıyla imzaladım
15:10 HDP Grubu’ndan seslenen kadınlar: Direnişi büyüteceğiz
15:08 Kürt Z kuşağı kendini en yakın HDP’ye hissediyor
14:55 Genel-İş: Kadın istihdamı azalıyor, ücret eşitsizliği artıyor
14:42 Ordulular: Belediyenin kenti yok etmesine izin vermeyeceğiz
14:31 Cezaevi önündeki Adalet Nöbeti'nde siyasi partilere tepki
14:29 'Savaş açlık, göç ve ölümdür'
14:25 Cezaevlerindeki erkek-devlet şiddetine karşı kampanya
14:23 İstanbul Tabip Odası’dan 10 acil talep
14:20 ÇGD: Gazetecileri etiketlemek barış taraftarlığı değildir
14:20 BM oturumunda Rusya protestosu
13:48 Kobanê Davası’nda Kürtçe şarkı seslendirildi
13:47 İstanbul'da enflasyon son 20 yılın zirvesinde
13:44 Yenişehir Belediyesi eski Eşbaşkanı Kurbanoğlu tutuklandı
13:41 Suriçi'nde 8 Mart coşkusu
13:22 BM: Ukrayna'da 13'ü çocuk 536 kişi hayatını kaybetti
13:22 Yeniden görülen 5 Haziran katliam davası basına kapatıldı
13:01 Şenyaşar ailesine 'Yukarıdan' talimatla polis müdahalesi
12:51 Ankara Üniversitesi’nde öğrenci yemeklerine yüzde 60 zam
12:46 HDP Kadın Parlamento Grubu toplandı: Savaşı reddediyoruz
12:43 108 gazeteci bin 485 yıla kadar hapis istemiyle yargılandı
12:29 Tarım işçilerinin çadırları yandı
12:04 Kürt siyasetçi Tunç'un savunması alınamadı
11:46 Ferit Şenyaşar: Adliyenin kapısından ayrılmayacağız
11:38 Öcalan’ın avukatlarından yeni görüşme başvurusu
11:37 7 siyasi parti ve örgütten ortak açıklama: Barış hemen şimdi
10:49 Valilik işkenceyi ‘basit’ ve ‘bir kereye mahsus’ diyerek savundu
10:29 DBP kongresinde temel mesaj: Öcalan olmadan Kürt sorunu çözülemez
10:18 KHK ile engellenen akademisyen AYM kararını bekliyor
09:54 Diyarbakır'da ulaşıma 1,25 TL zam: Kazandığımız yola gidiyor
09:50 Bir yol ve yoldaş romanı: Esmer Yara Beyaz Kurt
09:32 Buldan: Güçlü parlamento Üçüncü Yol ile mümkün
09:08 Akkuyu Nükleer Santrali işçileri: Tahsis edilen araçlar eski
09:03 ‘TÜİK’in verileri yalan, sefalet gerçek’
09:02 Vanlılardan AKP’li Kartal’a ‘Kürt sorunu yoktur’ tepkisi
09:02 Diyarbakır T Tipi Cezaevi'nde Esat Oktay uygulamaları
09:01 Kapitalist sömürü de kadınların isyanı da sürüyor
09:01 İşçi kadınların mücadelesi: 8 Mart’ın direnişini geleceğe taşıyoruz
09:00 01 MART 2022 GÜNDEMİ
08:54 Rusya-Ukrayna savaşı 6’ncı gününde: Yarım milyon insan ülkesini terk etti
08:27 HDP’li Güzel’in dokunulmazlığı Meclis’te görüşülecek
28/02/2022
20:39 Cezaevindeki çocuğa ilaçları verilmiyor
20:35 İzmir’de 8 Mart startı: 21’inci yüzyılı kadın yüzyılı yapacağız
20:28 Tutukluya ‘istihbarattan’ kişilerle görüşme dayatması
20:17 Erdoğan: Rusya’nın saldırısı kabul edilemez
20:04 Kovid-19’dan 213 vefat, 64 bin 275 yeni vaka
19:44 Guterres: Büyük bir bölgesel krizle karşı karşıyayız
18:54 Taksim’de fatura eylemi: 26 öğrenci gözaltına alındı
18:43 Adana’da kadınlara 8 Mart çağrısı
18:04 Havai fişek fabrikasındaki patlamaya ilişkin davada karar çıktı
17:47 Silvan’da 2 çocuk ölü bulundu
17:44 Meclis Başkanlığı: Erdoğan’ın İmralı açıklamaları sorulamaz
17:39 Ata: Son 50 yıllık süreç için hakikat komisyonu kurulsun
17:15 İki pankart, tek talep: Adalet
17:01 Ankara ve Antep'te 8 Mart kutlaması
16:56 Adalet Nöbeti'nde açlık grevlerine dikkat çekildi
16:25 İZBAŞ öğrencilerin taleplerini kabul etti
16:11 Roboski için adalet arayışı sürüyor
16:02 Katliam davasında mahkemenin bozma gerekçesine tepki
16:01 ATO: Yoksulluk bir halk sağlığı sorunudur
15:59 Şenyaşar ailesine dayanışma ziyareti
15:35 Tutuklu kadınlara 8 Mart kartı
15:28 Adalet Nöbeti’nde ‘Kürt sorunu yoktur’ diyen AKP’liye tepki