‘Gazetecilerin asıl sorumluluğu barışı sağlamaktır’

img

ANKARA - Gazetecinin savaşta müzakerenin yol haritasını çizmesi gerektiğini belirten gazeteciler, “Sivil odaklı habercilik ve yerel medya barışa katkı sunabilir. Gazetecinin asıl sorumluluğu barışı sağlamaktır” dedi. 

Gazeteciler, yapılan haberlerle barışa katkı sağlayabilecek konumdayken, iktidarların savaş dilini benimsedikleri için halklar arasındaki nefreti ve ayrımı körüklüyor. İktidarlara bağımlı hale gelen medya, halklara bilgi verecek konumdan ayrılarak propaganda aracına dönüştü.
 
Medya sahipleri ve iktidar arasındaki ilişki kendini savaş zamanlarında daha fazla gösteriyor. Medya kurumları bağlı oldukları veya fon aldıkları ülkelerin basın bültenine dönüşüyor. Çatışma ve savaş bölgelerinde bulunan gazeteciler yaptıkları haberlerle savaşı körükleyebileceği gibi barışın inşasına da katkı sağlayabiliyor. Ankara Üniversitesi (AÜ) İletişim Fakültesi’nden ihraç edilen Doç. Dr. Tezcan Durna, Medya Ombudsmanı Faruk Bildirici ve çatışma bölgelerinde sahada çalışan gazeteciler Abdurrahman Gök ve Saadet Yıldız, savaş ve çatışma süreçlerinde gazetecilere düşen sorumlulukları anlattı. 
 
SAVAŞIN KAZANANI YOK
 
Teoride ve pratikte farklı haber anlayışları olduğunu belirten iletişim akademisyeni Durna, savaş alanlarında çalışan gazetecilerin savaşan ordulara iliştirildiğini belirterek, medyanın genelde bulundukları konum gerekçesiyle savaşı “amigo” gibi anlattığını ifade etti. Gazetecilerin genelde kazananın tarafından haber yaparak, “Savaşın mağduru insanları bu mağduriyetin bir çeşnisi olarak” gösterdiğine dikkat çeken Durna, gazetecilerin aslında savaşının kazananın olmadığını, her iki tarafın da kaybettiğini göstermesi gerektiğini söyledi. 
 
Durna, savaşın kaybedenin ülke liderleri olmadığını hatırlatarak, şu ifadeleri kullandı: “Savaşı kaybedenlerin büyük liderler değil de kadınlar, çocuklar, yaşlılar, doğa ve hayvanlar olduğunu yani dolaylı özneleri olduğunu göstermek gerekiyor. Ana akımda, savaşı kim başlattı, süreçler nasıl işliyor gibi durumlar gösteriliyor.”
 
YOL HARİTASINI ÇİZMELİ
 
İletişim bilimi teorisinde medyanın savaş karşıtı bir pozisyonda yer alması gerektiğini belirten Durna, gerçekte ise medyanın sahiplik ilişkileri nedeniyle bulundukları ülkelerinin devlet politikalarına uygun hareket ettiğini ifade etti. Durna, konuya ilişkin şunları kaydetti: “Medyayı hangi ülke fonluyorsa onların politikalarına ilişkin haber yapıyorlar. Medya kurumları bulundukları ülkelerin politikasından kendisini sıyıramaz ama belki gazeteciler bunu yapabilir. Gazeteciler çatışma yanlısı olmayarak çatışmanın dinamiğini ortaya çıkartabilir. Müzakerenin nasıl gelişeceğine dair yol haritası çizebilir. ‘Haklı haksız savaş, kim kazandı, ilk taşı kim attı’ gibi haber yapılıyor. Savaşta haklı haksız olmaz. Gazeteci savaşın ortaya çıkış sürecine odaklanmalı, zamanı ve mekânı açmalı. Gazeteciler sadece liderlere söz hakkı vermemeli, çünkü savaşı başlatanlar kendini haklı gösterecek açıklamalar yapar. Bunları konuşturmak çözüme yaklaştırmıyor.”
 
BAĞLILIK KAYBETTİRİYOR
 
Türkiye’de de durumun farksız olduğunu ifade eden Durna, “Türkiye medyası her dönem Türkiye’nin milli çıkarlarını ilgilendiren konularda hep devletin yanında saf tutmuştur. Cumhuriyet’inden Hürriyet’ine tüm anaakım böyledir. Türkiye uluslararası ilişkiler açısından ciddi yalpalanma içinde. Bu durum anaakım medyada da görünüyor. Medya, iktidarın politikadaki dilini benimseyerek tavır koyuyor. Yani iktidarın politikalardaki savrulması basına da yansıyor, çünkü iktidarın dediklerini yayın politikası olarak benimseyip haber yapıyor. Devlete bağlılığını ispatlamaya çalışırken medya özelliğini de kaybediyor. O yüzden şu açıdan bakınca Türkiye medyası, anaakım medya, haber ve bilgi alınacak bir mecra olmaktan çıkmıştır” ifadelerini kullandı.
 
ÇATIŞMAYAN TARAF 
 
Medya Ombudsmanı Faruk Bildirici ise gazetecilerin çatışmalarda tarafta tutmaması ve savaşta haklı-haksız ayrımı yapmaması gerektiğinin altını çizdi. “Haklı-haksız savaş” ayrımını tanımadığını belirten Bildirici, “Bir gazeteci olarak bu ayrımı tanımıyorum, çünkü bütün savaşlar insanlara zarar veriyor. Binlerce insan ölüyor, yerinden oluyor. Gazetecilerin savaşlara karşı çıkması evrensel gazeteci etiğidir. Gazeteci taraf olduğu zaman insanlara yararlı olamaz. Bizim asıl amacımız insanlara bilgi vermektir ve insanların iyiliği için çalışmaktır. O nedenle biz doğru değil yanlı bilgi verirsek, gerçeği aktarmamış oluruz. Bizim gazetecilerin asıl sorumluluğu gerçeğe karşı sorumluluktur. Gerçek sorumluluk, okuyucu ve izleyiciye doğru bilgi vermektir” şeklinde konuştu. 
 
‘MEDYA İKTİDARDAN YANA’
 
Bildirici, gazetecilerin egemen iktidarın karşısında yer alması gerektiğini, ancak Türkiye ve dünyada bunun tam tersinin yaşandığını ifade etti. Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etmesiyle ABD’nin Irak’ı işgal etmesinin aynı şey olduğunu belirten Bildirici, tüm dünyada medyanın iki olaya başka baktığını ifade etti. “ABD, Irak’a girdiğinde uluslararası hukuku ihmal etmiyor muydu” diye soran Bildirici, “Medyada çifte standart var. Egemen bir devletin içine askerleriyle girdiler ve on binlerce insanın ölümüne neden oldular. Aynı şekilde Afganistan’a da girdiler. Peki bunun Rusya’nın Ukrayna’ya girmesiyle ne farkı var?  Bir gazeteci olarak benim açımdan bir fark yok. ABD, Irak’a girdiğinde demokrasi getiriyor ama Rusya Ukrayna’ya girince faşistlik yapıyor. Ne ABD ne de Rusya demokrasi götürüyor. İkisine de aynı şekilde karşı çıkmak lazım. Ukrayna’ya girilmesini ne kadar yanlış görüyorsam Irak’a girilmesini de o kadar yanlış görüyorum” ifadelerini kullandı.
 
TUTUM ALMALI 
 
Türkiye’nin de başka bir ülkede asker barındırmasının doğru olmadığını söyleyen Bildirici, “Türkiye’nin başka bir ülkenin içişlerine karışması, altını çiziyorum gerekçesi ne olursa olsun, başka bir ülkenin topraklarında asker barındırması ve orada üniversite açması, yerel birimler kurması, bunların da doğru olmadığını düşünüyorum. Türkiye medyası bu konuda çifte standart uyguluyor. Türkiye medyası, ‘Ukrayna’da, Rus ordusunun girmesinin yanlış ama bizim ordununki de yanlış’ demiyor. Asıl olanın barıştır, barışı sağlamaktır, buna inanıyorum. Suriye’den bir saldırı varsa sınırı korursun ama topraklarına girmek hem ekonomik hem siyasi olarak maliyetlidir hem de uluslararası hukuk açışından da doğru olduğunu düşünmüyorum. Günümüzdeki bu uygulamaları görmezden geliyor. Keşke Türkiye medyası Ukrayna’da olduğu gibi bütün savaşlarda bu tutumu alabilseydi. Tabi bu karşıt tarafın görüşlerine yer vermemek ve onlarla empati kurmamak anlamına gelmiyor.”
 
YEREL MEDYANIN BARIŞA KATKISI 
 
Kuzey ve Doğu Suriye ile Şengal’de sahada çatışma ve savaşı yerinde takip eden gazeteci Abdurrahman Gök, medyanın savaşı bitirmeye yardımcı olabileceği gibi savaşı körükleyebileceğine işaret etti. Büyük medya kuruluşları bağlı oldukları ülkelerin çıkarlarını gözeterek hareket ettiğini belirten Gök, “CNN International, BBC, AL Jazeera gibi kuruluşların ülkelerinin çıkarlarından bağımsız hareket ettiğini söylemek mümkün değil” dedi. Savaşın yaşandığı bölgede yerel haberciliğin önemine vurgu yapan Gök, “Yerel medya, küresel medyanın karşısında, çatışmaların içinde farklı bir yere sahiptir. Yerel medya çoğu zaman şiddetin eşiğinde olan veya şiddetten çıkan bir toplumda güven ve değer düzeylerini yeniden sağlayarak barışa katkıda bulunabilir” diye konuştu.  
 
Gök, Ana akım ve küresel güçteki medyanın “biz ve onlar” dilini benimseyerek halklar arasında ayrıştırma yaptığını belirtti.
 
Gazetecinin “savaştan kahraman çıkarmaması” gerektiğinin altını çizen Gök’e göre, çatışma bölgelerinde yerel medyada çalışan gazeteciler, çatışma sürecinde susturulan kesimlere mikrofon uzatarak, şiddet sonrası toplumun inşasına katkıda bulunmaya yönelik çalışmalar yapmalı.
 
TÜRKİYE MEDYASI ÖRNEĞİ
 
Gök, medyanın yaptığı haberlerle toplumu nasıl dönüştürebileceğine ilişkin ise şunları söyledi: “Medya, gerilimi körüklemenin dışında ‘onlar’ dediği kesimin görüşlerine yer vermeyerek, barışa karşı suçlu bir konumda oluyor. Aynı medyanın iktidarla birlikte hareket ederken toplumdaki algıyı nasıl kısa bir sürede değiştirdiğini de gördük. Özellikle adına çözüm süreci denilen 2013-2015 yıllarında medya, ‘çözüm’ ve ‘barış’ diyenlere yer verdi. Bunun toplum nezdinde domino etkisini yarattığını, insanların birbirini anlayamaya başladığına tanıklık ettik. Maalesef aynı medyanın eski çizgisine dönüş yaptığında, halklar arasındaki gerginliği sulayarak büyüttüğüne tanıklık ettik. Yeniden savaşın başlamaması için imza veren barış akademisyenlerini nasıl topa tuttuğunu, hain ilan ettiğini, ‘savaş bir sağlık sorunudur’ diyen hekimleri nasıl hedefe koyduğunu gördük. Eğer o gün ‘kanlarının oluk oluk akıtacağız’ diyenleri değil de barış çabalarına ve savaş karşıtı görüşlere yer verseydi, halklara barışa yönelik kanalları görebilirdi. Kan ve savaş başlamadan tekrar barış olabilirdi ama yapılmadı. 7 yıl boyunca daha fazla kan, daha fazla savaş oldu. Medya, halklar arasındaki uçurumun açılmasına neden oldu.”
 
EFRîN İÇİN 15 MADDE
 
Gök, AKP iktidarıyla Türkiye yaygın medyasının brifing aldığı yerin değiştiğini belirterek, “Eskiden gazetecilerin hangi haberi, nasıl yazacakları, yayınlayıp yayınlamayacakları, hatta manşetlerde kullanılacakları kavramları Genelkurmay Başkanlığı belirliyordu. AKP döneminde iktidarı tekeline aldığında artık bu brifinglerin adresi değişti. Dönemin Başbakanı Binali Yıldırım’ın 2018 yılının başında medya kuruluşlarına o dönem Efrin hareketinde takınacakları tavra ilişkin 15 maddelik bir bildiri açıklamıştı” dedi.
 
Habertürk TV’nin 27 Mart 2018 tarihli röportajında Efrinlilerin “ÖSO talan etti” ifadelerini Veyis Ateş’in “YPG” olarak değiştirmesini hatırlatan Gök, “Bu manipülasyon halklar arasındaki nefreti artırır, düşmanlaştırır, savaşı körükler. Bilgi eksikliği, çatışmanın herhangi bir aşamasında insanları çaresiz bırakabilir. İktidarın hegemonyasındaki medya tüm savaşın taraflarının gerçek hedeflerini ortaya çıkarmaya çalışmıyor, savaşı körüklüyor. Barış yanlılarının sesine ve barışın inşasına yer vermeliler. Rusya’nın savaş karşıtı gösterilerini yansıtan medya Ukrayna’daki savaş karşıtı gösterileri de yansıtmalıdır. Ve medya Suriye savaşında da aynı tavrı benimsemiş olmalıydı ama Türkiye’de medya, medya görevini üstlenmiyor. İktidar politikasının savunucusu olarak yer alıyor ve bu yüzden halklar arasındaki nefretin körüklenmesine neden oluyor” şeklinde konuştu.
 
SİVİL ODAKLI HABERCİLİK
 
Kobanê’de ve sokağa çıkma yasakları döneminde Cizre’de bulunan gazeteci Saadet Yıldız da, çatışma ve savaş döneminde sivil odaklı habercilik yapmaya işaret etti. “Sivil odaklı habercilik yaparsanız, çatışmanın ya da savaşın doğasının anlaşılmasını sağlarsınız” diyen Yıldız, bu tarz habercilikte esas olanın barışın ya da ateşkesin sağlanacağı, çatışmanın sonlanabileceği bir kapının aranmasını sağlamak olduğunu söyledi.  Yıldız, “Yoksa propagandaya dayalı çalışmak sadece savaş çığırtkanlığını beraberinde getirir. Bu da gazetecilik değildir. Bir ülkenin propagandasını yapmaktan öteye gitmez” diye ekledi.
 
Savaş ve çatışma sırasında gazetecinin uluslararası hukuka saygılı, savaş karşıtı, adil ve tarafsız tutum almasının önemine vurgu yapan Yıldız, “Her yayıncı ve gazetecinin mutlaka bir anlayış ve ideolojisi vardır ama bunlar hiçe sayılırsa sadece savaşı daha da körükler. Özellikle kan dökülmesine karşı çıkılması en temel sorumluluktur. ‘Ne kadar insan öldü’, ‘ne kadar insanının evi yıkıldı’ ya da ‘ne kadar insan göç etti?’ Bu haberleri yapmak ve yansıtmak önemli ama esas görev, bu savaşın ortadan kalkması için gereken haberlerin yapılmasıdır. Haberin kaynağına ne kadar inerseniz sorunun çözümüne de o kadar katkınız olur” şeklinde konuştu.
 
MA / Berivan Kutlu

Diğer başlıklar

05/03/2022
09:11 Sur Kaymakamlığı 'cazibe merkezi'ne kondu!
09:10 Yoksulluk ve ayrımcılık Romanları eğitimsiz bırakıyor
09:09 Üniversite öğrencileri yemek zammına tepkili
09:08 Efrîn'de son 2 ayda 120 kişi kaçırıldı
09:07 Özsoy: Rusya’nın Ukrayna işgali NATO’yu güçlendirdi
09:06 ‘Gazetecilerin asıl sorumluluğu barışı sağlamaktır’
09:05 Türkiye için 2022 zor bir yıl olacak
09:05 KEFEK işlevsiz bırakıldı: İktidarın değişimi şart
09:03 Kadın bilimi: Jineolojî Dergisi özgürlüğe ışık tutuyor
09:02 Engelli çocuğu olan anneler emeklilik hakkı istiyor
09:02 Hücreden seslendi: Direnişimizi gölgelemelerine izin vermeyeceğiz
09:00 05 MART 2022 GÜNDEMİ
04/03/2022
22:57 Otelin çatısından düştüğü iddia edilen kadının eşi tutuklandı
21:16 Polisler HDP’li Güzel’in evine gitti
19:56 Koronadan 180 kişi daha hayatını kaybetti
19:49 Emek ve meslek örgütleri: Savaşa hayır, barış hemen şimdi
18:47 İstanbul’un ilçelerinde 8 Mart coşkusu
17:58 ‘Hasta tutuklular özgürlüklerine kavuşmalılar’
17:53 Pakistan’daki patlamada yeni bilanço: 56 ölü, 194 yaralı
17:34 Kobane Davası: 6-8 Ekim’de paramiliter güçler devreye konuldu
17:13 Şubat ayında en az 40 çocuk hayatını kaybetti
17:10 Adalet Nöbeti’ne Özgür Baretli Mühendisler’den ziyaret
17:04 Oluç: Pakdemirli tarımı kuruttu, ormanları çöle çevirdi
16:55 Kadınlardan hasta tutuklular için mücadeleyi yükseltme çağrısı
16:49 TitulArts etkinliğine yoğun ilgi
16:06 SES: Dr. Uyan’a verilen ceza hukuksuzdur
15:40 HDP’den zam raporu: Tek adam rejimi zam şampiyonu
15:35 Süleymaniye’de 8 Mart kutlaması
15:21 İstanbul Kürt Film Festivali’nin 2’ncisi 24 Mart’ta başlıyor
15:19 75 yaşındaki Malgaz serbest bırakıldı
15:18 KESK'ten 'yabancı güçler Ukrayna’dan çekilsin' çağrısı
15:05 Duygu Delen’in katil zanlısına beraat
14:45 ‘Adalet talebimiz yerine getirilinceye kadar buradan ayrılmıyoruz’
14:32 BES: Gıda enflasyonu yüzde 104,41
14:17 HDP’den Antep’te kongre çağrısı
14:09 KESK’li kadınlar: Şiddet ve Taciz Sözleşmesi’ni uygulayın
13:48 QSD: Türkiye basınındaki iddialar asılsız
13:47 Diyarbakır’da 8 kişi gözaltında
13:46 Pakistan’da patlama: En az 30 ölü
13:42 Kayyım 'Bahçeli Ormanı' için çay bahçesini yıktı
13:30 ‘Özerk Kürdistan, demokratik Türkiye için olmazsa olmaz’
13:28 Federe Kürdistan’da 8 Mart etkinlikleri
13:28 'Zeytinlikler için mücadele edeceğiz'
13:10 AMATEM'in kapısına kilit vuruldu
13:04 Gergerlioğlu’nun yurt dışına çıkışı engellendi
13:03 Adalet Nöbeti'ndeki ailelerden Saadet Partisi'ne ziyaret
12:52 Afyon’da jeotermal sahaları ihaleye çıktı
12:51 HDP ve HDK’den çağrı: Avrupa kapılarını tüm mültecilere açmalı
12:48 DFG Şubat ayı raporu: 5 gazeteciye 16 yıl ceza
12:39 Güzel hakkında soruşturma
12:24 3 kardeşi öldüren firari korucu tutuklandı
11:54 Öcalan’ın aile ve vasisinden İmralı başvurusu
11:45 Polis, ev baskınında cenazesi kargoyla gönderilen Agit İpek’i sordu
11:29 AYM'den Ethem Sarısülük kararı: Para cezası, olayın neticesiyle orantılı
11:29 Kemal Özkiraz gözaltına alındı
11:11 İzmir'de bir kadın katledildi
09:58 Şenyaşarlar herkesi 'Adalet' için Urfa'ya çağırdı
09:27 ‘Ağız içi arama’yı reddeden tutuklu 7 aydır tedavi edilmiyor
09:26 DBP’de temel gündem Öcalan'ın özgürlüğü
09:25 Tutuklu Özcan: Ölümle tehdit ediliyorum
09:24 DİAYDER davasında tahliye olan Erdemci: İstanbul’u kaybetmeyi hazmedemediler
09:23 Kocaeli Kadın Platformu: Haklarımızdan vazgeçmeyeceğiz
09:23 SYKP Eş Genel Başkanı Yüce: Faşizme Demokrasi İttifakı’yla cevap vereceğiz
09:19 Ankara'da 8 Mart mitingi Anıtpark’a alındı
09:19 ‘Yönetmelik değişikliği zeytinlikler için ölüm fermanıdır’
09:17 Sanatçı Nudem Durak: Şarkı söyleyememekten korkuyorum
09:16 DBB kayyımı kuruyan ağaçlara servet harcıyor
09:15 Aydoğan: Öcalan’ın özgürlüğü kitlesel mücadeleyle sağlanacak
09:13 Mersin Kadın Platformu: İsyanımızı büyütelim
09:11 Tıp Bayramı’nı alanlarda karşılayacaklar
09:02 Kışanak’tan Kadın İttifakı çağrısı: Örgütlü gücü açığa çıkaralım
09:02 Kadınlar İstasyon Meydanı'nda özgürlüğü haykıracak
09:00 ‘ATK bilimsel değil, siyasi karar veriyor'
09:00 Engelli kadınlar: Lütuf değil eşit yaşam hakkı istiyoruz
09:00 Özdinç: Kayyımlar özel savaş konseptinin parçası
09:00 'Üniformalı şiddete' karşı politik mücadele
09:00 04 MART 2022 GÜNDEMİ
08:52 Rusya-Ukrayna müzakereleri üçüncü oturuma kaldı
07:52 Tarım ve Orman Bakanı Pakdemirli istifa etti
03/03/2022
23:33 ‘Lîstik’ oyunu ilk kez sahnelendi
23:24 AKP'nin nükleer santral teklifine HDP'den Çernobil hatırlatması
22:41 Bilimi hiçe sayan AKP'li Altunyaldız'a muhalefetten tepki
21:28 Cizre’de 75 yaşındaki Malgaz gözaltına alındı
20:53 18 yıl önce katledilen Önder Babat anıldı
20:19 Korona tablosu: 188 vefat, 49 bin 424 yeni vaka
20:14 Diyarbakır'da 10’uncu Mezopotamya İnşaat Fuarı açıldı
20:08 HDK'lilerden İzmir'de su kıtlığına karşı kampanya
18:40 Candan’ın görevden alınmasına ‘yürütmenin durdurulması’ kararı
18:36 Van’ın ilçelerinde 8 Mart etkinlikleri
18:29 'Savaşa derhal son verilsin'
18:23 Akkuyu'da bir haftada üçüncü servis kazası: Biri ağır 12 yaralı
17:39 Ata: Kadınların özgür ve özerk örgütlendiği zamanlardayız
17:29 Oluç'tan enflasyon ve büyüyen kriz tepkisi
17:23 Açlık grevinin sürdüğü Mardin Cezaevi’nde bir tutuklu sevk edildi
17:07 Katledilen Sıla Şentürk’ün davası görüldü
16:59 Gazeteci Estukyan hakkında soruşturma
16:52 Dokunulmazlık tepkisi: Mücadelemizi sürdüreceğiz
16:20 Danıştay’ın 2 hakiminden şerh: İstanbul Sözleşmesi'nin feshi hukuka aykırı
15:57 'Özgürlük için her yeri direniş alanına çevirmeliyiz'
15:48 Gülistan Doku'nun kaybolduğu yerde 8 Mart etkinliği
15:41 Afganistan'daki insan haklarını korumak için birlik kuruldu
15:16 Adalet Nöbeti: Cezaevlerinin sesi olalım
15:05 Madencilik Yönetmeliği yargıya taşındı
14:48 Adana Barosu, İHD ve ÇHD: ‘Ağız için arama’ya son verin
14:46 Rosa Kadın Derneği yöneticisine ceza istemi
14:26 KESK: Taciz edilen kadınlar tehdit ediliyor
14:21 ‘Zeytinliklerin talan edilmesine izin vermeyeceğiz’
14:19 Sağlık emekçileri tekrar greve gidiyor
14:01 Devrimci inşaat işçisi Duran Baysal anıldı
13:28 Emekli hekimlerin yüzde 59'u gelecek kaygısı yaşıyor
13:20 Tutuklu yakınları: Cezaevlerine bağımsız heyet gönderin
13:11 Kobanê Davası: Toplumu dönüştürme sorumluluğumuz var
13:03 'Barış, Dostluk ve Demokrasi' ödülü Emine Şenyaşar'a verildi
12:54 Özgür Gündem davası görüldü
12:52 Avukatlardan görüşme başvurusu
12:46 TTB: Virüse serbest dolaşım izni verildi
12:29 DİAYDER’e kapatma davası açıldı
11:43 Ferit Şenyaşar: Görüntüler devletin arşivinde
11:41 Ege'de kar yağışı etkili oldu
10:44 Kongreya Star üyesi Loka: Önceliğimiz Öcalan’ın özgürlüğü
10:44 Aliağa'da JES için ÇED süreci başlatıldı
10:33 ENAG’ın yüzde 123,8 dediği enflasyonu TUİK 54,48’e düşürdü
09:58 Danıştay savcısından mütalaa: İstanbul Sözleşmesi kararı hukuka aykırı
09:39 Rusya’ya giden heyeti Erdoğan mı gönderdi?
09:19 Botanlı kadınlar: 8 Mart’ta serhildan ruhuyla alanlarda olacağız
09:19 Cizre’de HDP’li 2 yönetici gözaltına alındı
09:16 Gezer’in kapatılan ‘işkence ve tecavüz’ dosyası AYM’ye taşındı
09:13 Şenyaşar ailesinin katledildiği hastanenin görüntüleri çalınmış!
09:13 Özel savaş uygulamalarına yargı zırhı
09:12 Urfalı kadınlar: Güvende değiliz
09:11 Silopi Belediyesi’nin imzaladığı TİS işçinin yüzünü güldürdü
09:03 Êzidî kadınlar 8 Mart'a hazırlanıyor
09:02 Kayyım belediye binasını özel harekata verdi
09:01 Bir kayıp ve mücadele hikayesi
09:00 Tuncel: ‘Kadın özgür olmadan toplum özgür olamaz’ slogan değil, hayatın kendisi
09:00 Öcalan: Özgür kadın devrimin ifadesidir
09:00 03 MART 2022 GÜNDEMİ
08:40 Rusya-Ukrayna Savaşı'nda taraflar insani koridor konusunda anlaştı
08:32 Dayan ailesine, kaymakamdan para, AKP’li vekilden iş teklifi
02/03/2022
23:58 Koronadan 189 vefat, 56 bin 780 yeni vaka tespiti
21:23 Ma Music 5'inci yılını kutladı
19:30 Beştaş: Dün, 2 Mart darbecilerinin bayrağını taşıyan bir parlamento gördük
19:21 Ekolojistlerden maden yasasına tepki
19:13 Açık alanlarda maske zorunluluğu ve HES uygulaması kaldırıldı
18:18 Ordu'da savaş protestosu
18:15 Gazeteci Kanbal'a 1 yıl 3 ay hapis cezası verildi
18:01 Dersim’de gözaltına alınan 2 kişi serbest bırakıldı
17:58 Müebbet hapis verilen 4 isim yeniden yargılamada tahliye oldu
17:44 Güzel’in fezlekeleri başsavcılığa gönderildi
17:20 Kiev'e yönelik saldırıda bir gazeteci hayatını kaybetti