Kuytul: Bunlar İslami hareketten nefret ediyorlar

img

ADANA - Adana’da üyelerine yönelik polis işkencesini “Devlet ile hükümet bize karşı birleşmiş” diyen Furkan Vakfı’nın kurucusu Alparsan Kuytul, “Bunlar İslami hareketten nefret ediyorlar” dedi.  

Son zamanlarda sıklıkla polis şiddetinin hedefinde olan Furkan Vakfı’nın 20 Mart’ta tutuklu 8 üyeleri için yapmak istediği yürüyüş işkence görüntüleriyle engellendi. Vakfın kurucusu Alparslan Kuytul'un 15 yaşındaki oğlunun da olduğu 600 kişi yaralandı. Ortaya çıkan görüntülerde özellikle başörtülü bir polisin tesettürlü bir kadını coplaması AKP’nin başörtü politikalarını bir kez daha teşhir etti. Kamuoyu, “Eskiden kadınlar başörtülerinden dolayı kamudan atılırken, gelinen aşamada başörtülerinden dolayı coplanıyor” şeklinde tepki verdi.
 
Vakfın kurucusu Alparslan Kuytul,  üyelerine yönelik saldırılar başta olmak üzere, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin eylemlerini kriminalize eden söylemlerine dair sorularımızı yanıtladı.
 
Tutuklu bulunan 8 üyeniz için yapmak istediği yürüyüş ya da açıklama polislerin saldırısıyla engellendi. Oğlunuz dahil birçok kişi ağır yaralandı. İşkence görüntüleri ortaya çıktı. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
 
Biz haksız ve hukuksuz yere tutuklanan sekiz arkadaşımız için bir yürüyüş düzenlemek istedik ve buna dair valiliğe bildirimde bulunduk. Ancak valilikte evrak kayıtlarına bakan memur, bildiri evrakımızı alamayacağını söyledi. Sonra arkadaşlarımızı hukuk işlerine yönlendirmişler, oradakiler de evrakımızı alamayacaklarını söyleyip, vali yardımcısına yönlendirmişler. Bunun üzerine arkadaşlarımız noterde valiliğe ihbar çekmek için gidiyor noter de evrakları almıyor. Noter de evrakları almayınca, arkadaşlarımız posta yolu ile valiliğe bildirimde bulunmak için evrak yolladı.
 
Hükümet izne bağladığı basın açıklaması, toplantı ve yürüyüş hakkı için yapmak istediğiniz başvuru fili olarak engelliyor. Bir devlet kurumunun bu keyfiliğini neye bağlıyorsunuz?
 
 
 Alanda siviller hariç yaklaşık 500 polis vardı. Çok sayıda arkadaşımızın kafası kırıldı, iki arkadaşımızın beli kırıldı, bir kişinin ayağı kırıldı. İşte benim oğlum beyin kanaması geçirdi.
 
Belli ki talimat almışlar. Biz ilk etapta tam anlayamadık ama şimdi çok daha iyi anlıyoruz ki, bunlar kasten evraklarımızı almadılar ve sonradan ‘sizin başvurunuz yok’ demek için’ Yaptığınız yasal değil onun için müdahale ettik’ demek için bunu yaptılar. Hâlbuki bildiri yapmış olmazsak dahi, böyle bir zülüm yapılmaz. Çünkü bizim yaptığımız şey anayasal bir haktır. Zaten anayasa izin verdiği için yani madde 34 diyor ki; herkes önceden izin almaksızın silahsız ve saldırısızı olmak şartıyla toplantı ve gösteri yürüyüşü yapma hakkına sahiptir. Meğer bu şekilde bir zulüm planlıyorlarmış. Zaten saldırıdan bir gün önce konferansta bulunan eşimin yanına gelen Adana İl Emniyeti Güvenlik Şube Müdürü, ‘Pazar günü sizinle müzakere bile yapmadan doğrudan saldıracağız’ demiş. Binlerce insana coplarla vurdular. Alanda siviller hariç yaklaşık 500 polis vardı. Bunlar çok büyük bir zülüm yaptılar. Çok sayıda arkadaşımızın kafası kırıldı, iki arkadaşımızın beli kırıldı, bir kişinin ayağı kırıldı. İşte benim oğlum beyin kanaması geçirdi.
 
Özellikle son beş yıldır vakfınızın çalışmalarına ve üyelerinize yönelik bir yönelim var. Bunu neye bağlıyorsunuz? 
 
Bunlar diyorlar ki, siz bize boyun eğmiyorsunuz. Evet eğmiyorum. Ben sana boyun eğmek zorunda değilim. Benim boynum Allah’ın önünde eğilmiş insanların önünde eğilmez. Bunlar bize boyun eğdirmek istiyorlar. Sekiz yıldan beridir bizimle uğraşıyorlar. Özellikle de son beş yıldır bizimle uğraşıyorlar. Velhasıl Türkiye’nin geldiği nokta bu. Diyorlar ki burası polis devletidir ve diyorlar ki,  anayasa da bizim için önemli değil, insan hakları da önemli değil. Hangi görüşten olursa olsun bunlarla hareket etmeyenlere bu zulümleri yapıyorlar. Kimine PKK deyip yapıyor, kimine FETO diyor yapıyor, kimine de Alevi deyip yapıyor. Mesele geçtiğimiz günlerde doktorlara bile yaptılar. Yine Mersin’de basın açıklaması yapmak isteyen avukatlara yaptılar. Bunar diyor ki, Türkiye’de bizden başka kimse olmasın. Biz de diyoruz bu ülke polis devleti olmasın. Bu haksızlıklar yapılmasın diyoruz.
 
 İktidar neden sizden rahatsız? 
 
Biz evvela İslami bir hareketiz. Asıl mesele bu. Bunlar İslami hareketten nefret ediyorlar. Bunlar laftan Müslüman. İslami bir hareket istemiyorlar. Çünkü biz tevhidi anlatıyoruz. Tevhidi anlattığımız için, la ilahe illallah’ın manasını, halkımıza anlayacağı dille anlattığımız için bize saldırıyorlar. La ilahe illallah demek, Allahtan başka ilah yok demek, Allahtan başka otorite yok demek ve itaat edilecek vatan yok demektir. Tevhidin manası bu. Biz bunları anlatınca bunlar rahatsız oluyor ve ‘Burada bizim dediğimiz olur’ diyorlar. Onun için bu saldırıları arttırıyorlar. Ayrıca bunun dışında da yapmış olduğumuz eleştiriler. Yani özetle tevhidi anlattığımız için devlet bizden rahatsız, yaptığımız eleştirilerde hükümet rahatsız. Devlet ile hükümet bize karşı birleşmiş vaziyette.
 
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, ortaya çıkan görüntülerden sonra sizin için “Kökü dışarda olan bir adamdır” dedi. Bakan neden böyle bir açıklama yaptı? 
 
Bizim kökümüz burada. Ben buranın çocuğuyum. Burası benim vatanım. Anamda belli, babamda belli, görüştüğüm insanlarda belli. 24 saat polislerce takip ediliyorum. Nereye gitsem arkamdalar. Bununla ilgili daha evvel görüntüler de yayınladım. Ben hapiste çıktığım zamandan beri 24 saat boyunca takip altındayım. Eğer başkalarıyla benim diyaloğum varsa ya da köküm dışarıda ise neden ispat etmiyorlar. Sürekli peşimdeler. Tüm telefonlar dinleniyor hatta şu oda bile dinleniyor. Her taraf dinleniyor ve 24 saat boyunca takip altındayım. Eğer benim başkalarıyla diyaloğum varsa, ya da köküm dışarıdaysa neden ispat etmiyorlar. Bunu ispat etmeyen müfteridir, (İftira eden kimse) ve bundan dolayı ben gerek Soylu gerekse de Bahçeli ile ilgili suç duyurusunda bulunacağım. Hakkımı arayacağım. Bakalım bu savcılar milletin savcıları mı yoksa bunların savcıları mı? Bunu göreceğiz.
 
Devlet Bahçeli’den de şikayetçisiniz. Kendisi sizin için “Sokakları karıştırmak istiyor” ve “Görev yapan her polisin alnından öpüyorum” dedi…  
 
Biz ne zaman sokakları karıştırmışız. Bunlar diyorlar ki, yürüyüş, basın açıklaması yapmaya kalkarsan, ‘sokakları karıştırdın diye kabul ederiz’. Böyle saçmalık olabilir mi? O zaman Anayasa madde 34’ü, 2911 Sayılı Maddeyi değiştir, kimseye toplantı yürüyüş hakkına izin vermiyoruz deyin.  ‘Biz diktatörüz,  biz ceberut bir devletiz deyin’ olsun bitsin. Biz Libya’yız, biz Irak’ız, biz Saddam’ız de. Beşşar Esad’ız de. Ne dersen de… Yani Süleyman Soylu ile Devlet Bahçeli direk bu işin içinde. Devlet Bahçeli’nin alnından öptüğü şu polislere dünya lanet okurken, ‘Filistin’deki İsrail polislerini gördük’  diye insanlar tepki gösterirken ‘Acaba bu görüntüler İsrail’de mi çekildi’ diye insanlar tepki gösterirken, Devlet Bahçeli bu polislerin alnından öptüğünü söylüyor. Dolayısıyla bu işin arkasında Devlet Bahçeli’nin de olduğu açıkça ortadadır. Görüntülere de yansıdı. Dört beş polis bir arkadaşımızı köşeye sıkıştırıyor ve içlerinden bir tanesi testisini sıkıyor. Bağırttırmak için bunu yapıyor. Bu olacak iş mi? Bunun görüntüsü var. Devlet Bahçeli bu polislerin mi alnından öpüyor. Bunu yapan al… alnından mı öpüyor! 
 
İşkence görüntülerinden bahsettiniz. Bir diğer tepki toplayan görüntü ise başörtülü bir polisin başörtülü bir üyenizi coplamasıydı. AKP iktidara geldiği günden beri  “başörtü” söylemi üzerinden siyaset yapıyor. Buna dair neler söylemek istersiniz? 
 
Aslında hepsini bize karşı doldurmuşlar. O polis başörtülü ama başındaki örtünün ne olduğunu anlamamış ve sadece para kazanmak için o mesleğe atılmış. Başında bir örtü var ama demek ki örtü örtü değil. Bir çaput parçası anlaşılan. Bırakın bir başörtülünün bir başörtülüye vurmasını, bir başörtülü polisin açık saçık birine vurmasını da kabul edemeyiz. Yani bu işin bir kanunu var. Hiçbir zaman polis insanların başına copla vuramaz. Kadın polis de kadına öyle vuramaz. Ama benim gözümün önünde erkek polisler, kadınlara coplarla vurdu. Daha beter olaylarda var. İğrenç olaylar var.
 
Daha beter, daha iğrenç olaylar derken, görüntülere yansımayan farklı şeylerin olduğunu mu söylüyorsunuz?
 
Bu söyleyeceğim şeyi ilk defa sizinle paylaşıyorum. Ben de eşimden duydum. Bir kadın eşime erkek bir polisin kadınlardan birini taciz ettiğini söylemiş. Bunu ilk defa sizinle paylaşıyorum. Şu anda bunu hiç kimse bilmiyor. Bunu eşimden öğrendim. Polislerden biri böyle bir al… yapmış. Biz yalan söyleyecek insanlar değiliz, neyse onu söyleriz. Biz onlar gibi iftiracı değiliz ve kimseye iftira etmeyiz. Tüm polisleri suçlamıyorum ama içinden bir tane ş… bunu yapmış. Namussuzun biri böyle bir şey yapmış.  Yine birçok kardeşimizin telefonu kayıp. Polis arkadaşlarımızın elindeki telefonu almış ve vermemiş. Arkadaşlarımız soruyor emniyete ama telefonlar yok. Herhalde alıp ceplerine atmışlar. Evet, o hengâmede nasılsa kim kime dum duma. Yani kim vurduya gidiyor. Birçok telefon kırıldı parçalandı ve sadece elleri ayakları kafaları gözleri kırmadılar, telefonları da kırdılar, kameraları da kırdılar, gözlükleri de kırdılar. Olur, mu böyle şey?
 
 İşkenceye varan görüntülere rağmen hiçbir üyeniz gözaltına alınmadı. Bu size de ilginç gelmiyor mu?
 
 
 O kadar darp ettiler, daha doğrusu birkaç bin insanın katıldığı bir programa müdahale ediyorlar. Benim bildiğimi sadece darp edilenler 600-700 civarında ama bunlardan 300’ü kadar darp raporu alabildi. Diğerlerine hastaneler rapor vermiyor. 
 
Evet, çok ilginç. O kadar darp ettiler, daha doğrusu birkaç bin insanın katıldığı bir programa müdahale ediyorlar. Benim bildiğimi sadece darp edilenler 600-700 civarında ama bunlardan 300’ü kadar darp raporu alabildi. Diğerlerine hastaneler rapor vermiyor. Raporu alanlarda o raporu alana kadar canları çıkmış. Bunlar yasalara göre iş yapmak istemiyorlar. Yasaya göre yapacak olsalar,  gözaltı yapmaları lazım. Amaçları darp edip, korkutup bir daha kimsenin sokağa çıkmasını engellemek.  O yüzden gözaltı yapmıyor. Yine gözaltı yapsa o insanları hastaneye götürecek, savcıya götürecek gibi gibi. Bu kadar insana hangi birisini yapacak. O yüzden bunlar o işe girmek istemiyorlar. Ayrıca biz emniyette ifade vermek istemiyoruz. Savcıya ifade vermek istiyoruz diyoruz. Savcı bu kadar insanın ifadesini mi alacak. Bir de biz bir arkadaşımızın haksız yere gözaltına alınmasına ciddi direniş geliştiriyoruz. Onlar bundan çekiniyor diye yapmıyor olabilir.
 
Bu yöntem başka kesimlere karşı da sıklıkla kullanılıyor… 
 
Bunlar kendilerine muhalif olan herkesi ya dış güçlerle iş birliği yaptıklarını söylüyorlar ya da buradaki bir “terör örgütü” ile ilişkilendiriyorlar. Bunlar, bunu bir yöntem olarak kullanıyor. Yani şunu diyorlar, ‘Sen bize karşı gelirsen, bizi eleştirirsen, bize muhalefet edersen, rejimi eleştirirsen, laikliği eleştirirsen, Türkçülüğü eleştirirsen biz sana böyle bir damga vururuz’ Bu şekilde herkesi susturmak için bunu yapıyorlar. Bu bir strateji. Yoksa bunu yapmalarını gerektirecek bir şey yok ve bunu çok iyi biliyorlar. Bu devletin insanları susturma stratejisi aslında. Bunun manası budur.
 
 Son 20 yıldır kendisine İslami diyen hiçbir dernek, cemaat sokaklara çıkıp itirazlarda bulunmadı. Hatta hak talep eden kesimler kimi cemaat tarafından “dinsizlik”le hedef gösterildiler. Neden?  
 
 
 İslam’da iyilikleri söyleme bir de kötülüklere engel olma prensibi var. İslam’ın temel prensiplerindendir bunlar.  Şimdi bakıyoruz cemaatler bu ruhu kaybetmiş durumdalar. Devlet ile güzel geçinmek istiyorlar. Hâlbuki bu şekilde hiçbir yanlış düzelmez.
 
İnsanların fikir ve ifade hürriyeti var. Allah insanı şerefli yaratmıştır. Kur-an’i Kerim buyurur ki, ‘Biz insanoğlunu, âdemoğlunu şerefli kıldık, onurlu kıldık.’ İnsan onurlu bir varlıktır. İnsanın şerefli olmasının gereği,  insanın konuşma hakkı, fikir ve ifade hürriyetidir. Tüm dünyada da bu kabul edilmiştir. İslam’da bunu kabul ediyor ve ‘Dinde zorlama yoktur’ diyor. ‘Herkes kendi fikrini, zikrini söyleyebilir’ diyor. Biz bunu yapıyoruz. Diğerleri yapmıyorlarsa onların sorunu. Korkuyor olabilirler. Aslında bakarsanız yüzyıllardan beri korkutulmuş bir toplumuz. Bu ülkede zamanında Kur-an okunması yasaklanmış, camiler ahıra çevrilmiş ve 1949 yılında çıkartılan Kur-an öğretme yasağı hala da devam ediyor. Ondan dolayı insanlar korku içerisindeler. Sokağa çıkmamaları, kendi haklarını aramıyor olmaları bu korku ile ilgili bir durum. Ama bir Müslüman fikir ve ifade hürriyetini savunmak zorundadır. Bir Müslüman zulme karşı gelmek zorundadır. Mazlumların yanında yer almak zorundadır. İslam haktır, İslam hakkı savunmaktır, İslam mazlumun yanında yer almaktır zalime karşı gelmektir. İslam’da iyilikleri söyleme bir de kötülüklere engel olma prensibi var. İslam’ın temel prensiplerindendir bunlar.  Şimdi bakıyoruz cemaatler bu ruhu kaybetmiş durumdalar. Bu İslam’ın temel prensiplerinden namaz gibi, zekât gibi bu da temel prensiplerimizdendir. Yani eğer Kur-an’i okuyor olsalardı kesinlikle böyle olmazdı. Kur-an mücadeleyi emreder. Tüm peygamberler muhaliftir. Çünkü her toplumda yanlışlar var ve peygamberler de o yanlışlara muhalefet etmişlerdir. Ama cemaatler bu ruhu kaybettikleri için muhalefeti unuttular. Dinimizin ilk kelimesi La İlahe İllallah, muhalefettir. Allahtan başka ilah tanımıyorum, tek ilah o, tek otorite o, tek kanun koyucu o. Çünkü inanların menfaatleri var kendi menfaatlerine göre hükmederler. Allah ise tüm kullar Allah’ın kullarıdır ve Allah’ın bir menfaati olamaz, her şey zaten onundur o hükmetmeli. O hükmederse herksin hakkını verir. Yani cemaatler bunu anlatmıyorlar. Devlet ile güzel geçinmek istiyorlar. Hâlbuki bu şekilde hiçbir yanlış düzelmez.
 
Bunun böyle olmasını devlet mi istiyor? 
 
Türkiye’deki İslami eğitimin yanlışlığından kaynaklanıyor. Devlet İslamiyet’i zaten doğru şekilde anlatmaz. Diyanetten bunu bekleyemeyiz. Zaten diyanet bunu öğretmez. Yani devletin bir kurumu. Dolayısıyla bu işi devlete bırakır ve bunu insanlara anlatmaz. Hani onu anlıyorum da cemaatler neden böyle. Çünkü cemaatler yanlış eğitim aldılar kendi cemaatlerinde. Eksik eğitim aldılar. Yani sadece İslam’ın ibadet ve ahlak meseleleriyle ilgililer. Oysaki bu din değildir. Din ibadet ve ahlaktan ibaret değil. Dinin evvela tevhit diye bir davası var. Din bir davadır. Bunlar dini sadece Allah’ın varlığı ve birliği ile yaşıyor.  Böyle bir dava yok İslam’da. İslam’ın davası bu değil, Allah’tan başka ilahın olmaması. Tek otoriterin Allah olması, Allah’ın dediği gibi bir dünyanın meydana gelmesi... Ve ancak o zaman adalet gerçekleşebilir.  Yoka ya bir ırk diğer ırka zülüm eder, ya zenginler fakirlere zülüm eder, ya devlet milletine zülüm eder. Krallar halkına zülüm eder. Bunu engellemek için, İslam’ın davası Allah’ın dediği olacak. İşte İslam davası bu ama cemaatlerin böyle bir davası yok. Öyle olunca yani davasız oldukları için, tüm dertler ibadet ve ahlak olunca niye sokağa çıksınlar ki. İbadet zaten yapıyorlar. İbadetten anladıkları namaz niyaz. Ahlak da zaten sorun değil. Bunlar ne kadar zülüm olursa olsun, kendilerine de zülüm yapılıyor ona da sessiz kalıyorlar. Bu İslam değil. Hangi peygamber böyle mistiktir. Hangi peygamber böyle suskundur. Tüm peygamberler mücadele etmişler. Eğer din sadece ibadet ve ahlak olsaydı o zaman Peygamberimiz ve diğer peygamberlerin başına gelenler niye geldi o zaman. Eğer Kur-an’ı okurlarsa, peygamberimizin hayatını okurlarsa bunun böyle olmadığını görecekler.
 
Hareketinizi “terörle” ilintili gösteren itham ve açıklamalar oldu. Bu kavram hakkında ne düşünüyorsunuz? 
 
“Terör ve terörizm nedir. Terörist kimdir. Vatan haini kimdir” Bunların hepsinin yerine oturtulması ve tanımlanması lazım. Adam kendi gibi düşünmeyene ‘vatan haini’ diyor. Senin gibi düşünmeyebilir. O vatanın iyiliği için düşünüyor ve senin dediğini yanlış buluyor. Senin gibi düşünmediği için sen buna vatan haini diyemezsin. “Terörün” bir tanımı var. “Teröristin” bir tanımı var. Bunlar hakkını arayana “terörist” diyor. Bunlar işin kolayını bulmuşlar. Herkesi susturmanın yolunu bulmuşlar. “Terörist deriz” demek istiyorlar. Hak arayan insan ne zamandan beri “terörist” oldu. Ben basın açıklaması yapma hakkımı kullanıyorum. Yürüyüş yapmakta hakkım. Bu konunun hal edilmesi için ‘terör nedir’, ‘terörist kimdir’, ‘vatan haini’ kimdir, hatta devlet nedir. Bunların bir kere tanımlanması lazım. Mesela ‘Polis diyor ben devletim.’ Ya sen kimsin ki ben devletim diyorsun. Sen nesin de devletim diyorsun. Dün işsiz güçsüz gezen biriydin. Ne zaman devlet oldun.  Sen devletin memurusun. Sen anayasanın bana verdiği hakkı engelliyorsun ve ‘ben devletim’ diye engelliyorsun. Sen anayasadan üstün müsün? Yani böyle bir had bilmezlik var. Onun için bu kavramların tekrar tanımlanması lazım. Ben şahsen devletin kim olduğunu bilmiyorum. Ömrüm okumakla, anlatmakla geçti ama devlet kimdir bilmiyorum. Bilen varsa söylesin, ben de öğreneyim. Bunlar gerçekten tekrar tanımlanması gereken şeyler. 
 
Hareketiniz için “Bundan sonra sokağa çıkamazlar” diyenler de oldu. Sokakta kendinizi ifade etme yöntemlerini sürdürecek misiniz?  
 
Görecekler. Görecekler nasıl sokağa çıkıyoruz. Görecekler sokağa çıkabiliyor muyuz, çıkamıyor muyuz?
 
MA / Selman Güzelyüz - Hamdullah Yağız Kesen

Diğer başlıklar

25/03/2022
12:54 Buca’da tepki çeken yıkım durduruldu
12:48 'Newroz'da kadınlar ayrımcılığa maruz kaldı'
12:42 Amed Şehir Tiyatrosu'nun Nisan ayı programı
12:41 Şenyaşar ailesi: Mücadeleye devam
12:23 PKK’li sayılan Zapatista kadın figürüne beraat
12:10 Asrın Hukuk Bürosu: Öcalan’la görüşme devlet organlarının anayasal sorumluluğundadır
11:42 Polislerin talim atış alanında ölü bulunan Aksem defnedildi
11:41 Atadedeler çetesinden gözaltına alınan Kobanê Davası’nın eski başkanı serbest bırakıldı
11:32 HDP’li Sarısaç’a 1 yıl 6 ay hapis cezası
11:19 Öcalan’ın aile ve vasisinden görüşme başvurusu
11:14 İzmir ve Tekirdağ’da çok sayıda gözaltı
10:18 Polislerin atış talimi yaptığı yerde bir çocuk ölü bulundu
10:13 Rusya-Ukrayna savaşı nereye evriliyor?
10:12 Kuytul: Bunlar İslami hareketten nefret ediyorlar
09:49 Newroz ruhuyla kongreye katılım çağrısı
09:47 Kaçırılmaya çalışılan eşbaşkan şikayetçi oldu
09:30 Sevinç köylüleri: Kömür ocağıyla tarım ve hayvancılık bitecek
09:28 Newroz alanlarına akın eden Vanlılar: Kürt düşmanlarına cevap verdik
09:25 Genç: Newroz Türkiye için yeni dönemin startı
09:15 Yöresel kıyafetli ikiz çocuklara gözaltı
09:10 Gözaltı aracının tamirat bedeli gözaltına alınanlardan istendi
09:01 Sağlık Bakanı, KHK’li doktorun ‘Tıp Bayramı’nı kutladı!
09:01 Milyonların talebi: Öcalan özgür olmalı
09:01 Urfa'da kadınlara ‘alkış’ davası
09:00 İHD'li Çiçek: Hak ihlalleriyle tutuklular çürütülmek isteniyor
09:00 Tutuklu yakınları: Yeter artık, cezaevlerinden cenaze çıkmasın
09:00 İranlı kadın gazeteciler medyada 'tek sesliliğe' direniyor
09:00 25 MART 2022 GÜNDEMİ
08:30 Burhan Babaoğlu 30 yıl sonra cezaevinden çıktı
08:30 Batman'da trafik kazası: 2 ölü
24/03/2022
23:58 ‘Kürt Film Festivali’nin açılışına yoğun ilgi
23:40 Kuzey ve Doğu Suriye Kadın Konferansı: Türkiye savaş suçu işliyor
21:35 Polis baskını protesto edildi: Saldırıları boşa çıkaracağız
21:05 Bolu’da gözaltında tutulan 11 kişi serbest bırakıldı
20:42 Eyyübiye Cezaevi’nde yangın
20:27 Koronadan 77 kişi daha hayatını kaybetti
20:07 ‘Geçinemiyoruz’ mitinginde yürüyüş yapan 21 kişi hakkında soruşturma
19:09 Küçükçekmece Adliyesi önünde silahlı kavga: 3 ölü,4 yaralı
19:05 Dokunulmazlığı kaldırılan HDP'li Güzel hakkında yakalama kararı çıkarıldı
18:53 Federe Kürdistan Bölgesi’nde 3 ayda 16 kadın katledildi
17:40 Stoltenberg’in görev süresi uzatıldı
17:17 Dersim’de bir gencin cansız bedeni bulundu
17:15 NATO Zirvesi ardından ortak açıklama
17:00 Yenişehir'de yurttaşlar ÇED toplantısını yaptırmadı
16:51 Şırnak’ta HDP il kongresine katılım çağrısı
16:45 İzmir'de 'Erdoğan yargılanacak' diyen yurttaş tutuklandı
16:39 Gazeteci Aydın Engin hayatını kaybetti
16:00 Adalet Nöbeti’nde Öcalan’a özgürlük talebi
15:40 HABER-SEN’den Şenyaşar ailesine destek ziyareti
15:24 HDP'den patlamada yaralananlara ziyaret
15:22 Kanal İstanbul projesinde bilirkişi keşfi usulsüz başladı
15:20 Tutuklu yakınları İstanbul’da Adalet Nöbeti başlattı
15:19 Newroz'da gözaltına alınan 298 kişiden 1'i tutuklandı
14:48 HDP'li belediye eşbaşkanları: Kayyımları tanımıyoruz
14:47 Manisa’da nikel madeninde patlama
14:46 ‘Cezaevindeki ölümler aydınlatılsın’
14:45 Akçadağ Cezaevi'nde darp
14:33 Medya Çınar mezarı başında anıldı
14:31 İstanbul Kürt Film Festivali başlıyor
14:13 İHD: Efrinli tutuklular tedavi edilmiyor
13:59 ÖÇAV'dan istifa eden baro başkanına yanıt: Bu vesayet yeni değil
13:47 Tutuklu yakınlarından adliye önünde oturma eylemi
13:30 Batman kayyımı belediyeyi 134 milyon daha borçlandırdı
13:30 80 yaşındaki kanser hastası tutuklu yaşamını yitirdi
13:26 Huzurevi çalışanları: TİS acilen imzalansın
13:25 Ankara’da öğrencilere yönelik saldırıya tepki
13:25 Bolu’da gözaltında tutulan 22 kişiden 5’inin emniyet ifadesi tamamlandı
13:24 Güçlükonak’ta 2 kişi gözaltına alındı
13:24 Sinop NKP üyelerinden 28 Mart'taki davaya çağrı
12:49 Mahkeme 'meşru müdafaa' dedi: Öznur Efeoğulları tahliye edildi
12:48 Efe Tektekin davasında polise ceza istendi
12:46 Öcalan’ın avukatlarından başvuru
12:45 Cezaevinde 3 gün tutulan yüzde 98 engelli Güven 2 aydır yoğun bakımda
12:37 Gazetecilerin duruşmasında mütalaa verildi
12:37 ‘Takipsiz soruşturma’ OHAL Komisyonu'nun ret gerekçesi oldu
12:14 Maden yönetmenliğine karşı yapılacak mitinge çağrı
11:38 Fail Fahri Koca tutuklandı
11:25 Şiddet failine çifte indirim: Hem iyi hal hem beraat
11:24 Şenyaşar ailesi: Adalet kazanacak
11:01 Derik’te Harmanlı mezrası bir haftadır elektriksiz
10:44 Rusyalı gazeteci Baulina bombardımanda yaşamını yitirdi
10:39 Yürekli: Newroz meydanlarında açığa çıkan Öcalan gerçekliği görülmeli
10:15 Urfa’da pirinç kuyruğu: Onlar sarayda biz ucuzluk kuyruğunda
10:13 Yürüyüş gerekçesiyle çağrıldı, Newroz konuşmasından gözaltına alındı
09:51 Ayten Beçet’in ailesi: Tecridin sürdürülmesi kabul edilemez
09:31 Diyarbakır 3’üncü Sanayi Sitesi’nde patlama
09:18 Yeni seçim yasası Anayasa Komisyonu’nda kabul edildi
09:17 Aydeniz: Muhalefet Newroz'da yükselen sesten ders çıkarmalı
09:04 Sevk edilen tutuklulara çıplak arama
09:03 Furkan Vakfı üyeleri: Polisler bizi öldürmek istedi
09:03 Sesi Iğdır yaylalarında yankılanan bir dengbêj
09:02 28 yıl sonra tahliye olan Duman: Bu bir trajedidir
09:02 Yanlış politikalar kuraklık ve çölleşme getiriyor
09:02 Mehmet Öcalan: Öcalan’a özgürlüğün zamanı geldi
09:00 24 MART 2022 GÜNDEMİ
23/03/2022
23:30 Cezaevinde şüpheli şekilde yaşamını yitiren Güder için cenaze aracı verilmedi
23:02 BM’den uyarı: Rusya-Ukrayna savaşı gıda krizine neden olabilir
21:06 Batman'da trenin çarptığı genç yaşamını yitirdi
20:32 Encu: Saldırılar Newroz'u hazmedemeyenlerin saldırısı
20:16 Son 24 saatte 84 yeni vefat
19:42 Gözaltındaki avukat Şahin serbest bırakıldı
18:23 15 yaşındaki çocuğun 9 yıl boyunca fuhuşa zorlandığı ortaya çıktı
17:26 MERÇED’den üyelerinin görevden alınmasına tepki
17:19 Dargeçit’te bir kişi gözaltına alındı
17:16 Madene karşı çıkan Ünyeli köylüler beraat etti
17:13 Kobanê Davası’nın eski mahkeme başkanı gözaltına alındı
17:06 Cumartesi Anneleri davası: Dosyada olmayan polis yaralanmasına dair rapor soruldu
16:46 Tepkiye neden olan müdür görevinden alındı
16:41 HDP Kartal İlçe Örgütü'ne baskının gerekçesi 'suç ve suçluyu övme'
16:36 Orhanlı Köyü’ne yapılmak istenen JES kuyularına iptal kararı
16:29 Tecavüz faili babaya 78 yıl ceza
16:20 İstinaf Mahkemesi gazeteci Çoban'a dair itirazı esastan reddetti
16:18 Cizre’de 3 kişi gözaltına alındı
16:00 Urfa'da ucuz pirinç kuyruğu!
15:57 Urfa'da toplu ulaşıma zam
15:51 Van’daki Adalet Nöbeti 97’nci gününde
15:50 Newroz’da gözaltına alınanlara şiddet ve kötü muamele
15:48 Tecavüz faili Bilgili yine tutuklanmadı
15:44 HDP Kartal İlçe Örgütü binasına polis baskını
15:34 Ankara Baro Başkanı Kemal Koranel istifa etti
15:29 Adalet Nöbeti: Vicdan sahibi olan herkes desteklemeli
15:28 Saldırıya uğrayan Hacettepeliler: Örgütlenerek geliyoruz
15:18 ATK önünde adalet çağrısı
14:48 HABER-SEN: Muhaliflerin yerine yandaşlar atanıyor
14:38 Adil Seçim Platformu: Yeni seçim yasası yeni sorunlar yaratacak
14:28 Cumartesi Anneleri’nin yargılandığı dava başladı
14:24 Kozağaçlı: Bu bir kumpas davasıdır
14:13 İstanbul Sözleşmesi davasında 33 kadına beraat
14:08 İHD’den Adana Newrozu raporu
13:36 Soylu ırkçı saldırıyı savundu
13:18 ÖHD’den avukatlara yönelik saldırılara tepki
13:18 Semra Kuytul: Şiddet basına yansıyandan fazlaydı
13:06 Diyarbakır Newroz Tertip Komitesi: Milyonlar Öcalan'ı sahiplendi
13:03 Eğitim Sen ve İHD üyesi Akdeniz’e hapis cezası
13:02 Çiğli Belediyesi’nde grev kararı: Talepler karşılansın
12:55 JİTEM Ana Davası: Bakanlık zaman aşımı için çaba içinde
12:37 Van F Tipi Cezaevi’ndeki şüpheli ölüm Meclis’e taşındı
12:35 Şenyaşar ailesine IPPNW'den destek ziyareti
12:01 AYM 1809 başvuruyu karara bağladı: Tutuklulara gazete verilmemesi ihlaldir
11:21 Türkiye’nin ilk iklim davası açıldı
10:58 OBB mahkeme kararı dinlemiyor: İkinci suç duyurusu
10:34 Müdürden öğretmenlere talimat: Kız ve erkekler birlikte oturmayacak
09:31 Newroz’un ortaya koyduğu irade: Krizden çıkmanın formülü Öcalan
09:26 30 yıldır 4 kibrit çöpüyle Newroz ateşini yakıyor
09:10 Kolu kırılan Aydoğan’dan Soylu hakkında suç duyurusu
09:05 Polês, polês burası Amed Newrozu!
09:03 Ulusal ve uluslararası hukuk 49 mil uzaklıktaki İmralı'ya ulaşamıyor
09:00 8 Mart direnişini Newroz meydanına taşıdı
09:00 PTT’de sendikal ayrımcılık
09:00 23 MART 2022 GÜNDEMİ