Mezopotamya Dil Kültür ve Araştırma Derneği (MED-DER), PEN a Kurd, Kürt Edebiyatçılar Derneği, Med Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Hukuki ve Dayanışma Dernekleri Federasyonu (MED TUHAD-FED), Rosa Kadın Derneği, Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD), Kürt Edebiyatçılar Derneği ile Diyarbakır Barosu Kadın Hakları Merkezi'nin cezaevlerindeki kadın tutukluların kaleme aldıkları hikayeleri kitaplaştırmak için başlattığı çalışma sürüyor. 

 

22 Aralık 2021’den bu yana sürdürülen çalışmalar kapsamında şimdiye kadar 7 hikaye toplandı. MED-DER Eşbaşkanı Şilan Elmas Kan ve MED TUHAD-FED yöneticisi Sunay Aslan, çalışmada gelinen aşamaya dair konuştu.  

 

PROJENİN AMACI 

 

Kürt dili ve kültürüne yönelik saldırılar ile buna karşı cezaevlerinde verilen mücadeleye dikkat çekmek amacıyla böylesi bir projeyi başlattıklarını ifade eden MED-DER Eşbaşkanı Şilan Elmas Kan, "4 duvar arasında verilen mücadelenin bilinmesi ve Kürt halkının hafızasında bir yer oluşturmak istedik. Kürt diline dönük bir saldırı var bu sadece dışarıda yaşanmıyor. Kadınlar, cezaevinde Kürtçe konuşuyorlar ve disiplin cezalarına çarptırılıyor. Biz de içerideki maneviyat ve direnişi hafızalaştırmak istedik. Yıllardır birçok kadın tutuklu. 30 yıl kalan var, müebbet alan var. Onların kim olduklarını, hayat hikayelerini, isimlerini, tarihlerini, hikayelerini ve umutlarını eserleştirmek istedik" şeklinde konuştu. 

 

'HİKAYELERİNİZİ GÖNDERİN' ÇAĞRISI

 

Kadın tutuklular ve ailelerinden kendilerine ulaşılmasını isteyen Kan, “Kürtçe hikayelerini özgeçmişleri ile bize yollasınlar. Komisyonun değerlendirmesi ardından bu hikayeleri yayımlayacağız. Hikayelerini yazan kadın tutuklular, MED TUHAD-FED’e gönderebilir. Kürtçe, Kürt değerleri ve tutukluların yaşamları üzerindeki tecride karşı bir cevap olmak istiyoruz” diye konuştu. 

 

7 ÖYKÜ ULAŞTI

 

MED TUHAD-FED yöneticilerinden Sunay Aslan, birçok kişinin politik nedenlerle halen tutuklu olduğuna işaret ederek, "Bu politikayı yıkmak için çaba sarf ediyoruz. Bu nedenle farklı dönemlerde farklı kampanyalar yürüterek, bu imhayı kırmaya çalışıyoruz” dedi. Başlattıkları projenin de bu çalışmalarının bir parçası olduğunu aktaran Aslan, "Hikayelerimiz ve masallarımızı kendi dilimizde bizden sonraki nesillere miras bırakmak istedik. Proje böyle bir fikirle ortaya çıktı. Kadın yoldaşların kendilerini daha iyi ifade edebilmeleri ve cezaevinde kendilerine ait bir alan oluşturabilmeleri için böyle bir çalışmaya başladık" diye belirtti. 

 

Hikayeleri 8 Mart’a kadar toplayıp kitaplaştırmak istediklerini ancak cezaevlerinde yaşanan engellemeler nedeniyle süreyi bir süre uzattıklarını aktaran Aslan, "Gelen mektuplarımız var ama şu anda istediğimiz sayıda değil. Tutsak kadınların bize mektup yolladığını biliyoruz ama bunlar bir şekilde gecikmeli ve engellere uğrayarak elimize ulaşıyor” ifadelerini kullandı. Aslan, şu ana kadar 7 öykünün kendilerine ulaştığını kaydetti. 

 

ÇALIŞMA SÜRÜYOR

 

Başlattıkları çalışmanın bir süre devam edeceği bilgisini paylaşan Aslan, şunları söyledi: "Tutuklu kadınlar, aileleri aracılığıyla bize mektup gönderebilirler, 7 bölgede de kurumlarımız var. TUAY-DER ya da MED TUHAD-FED’e gönderebilirler. Aileler de bu kampanyanın devam ettiğini kadın yoldaşlara iletebilir."