‘Saldırılar tecridin devamıdır, Kürt soykırımını tamamlamak istiyorlar’

img
HABER MERKEZİ - Federe Kürdistan Bölgesi’ne yönelik saldırıların Öcalan’a yönelik tecridin devamı olduğunu belirten KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Cemil Bayık, “Eğer Zap’ta Türk devleti kırılırsa, Ankara’da da AKP-MHP kırılacaktır” dedi. 
 
AKP-KDP işbirliğinde Federe Kürdistan Bölgesi’nin Zap, Metîna ve Avaşîn bölgelerine yönelik 17 Nisan’da başlayan saldırıları ve küresel güçlerle bağlantısı, Irak ordusunun Şengal’e yönelik kuşatması, PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik ağırlaştırılan tecridi, Kürdistan Topluluklar Birliği (KCK) Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Cemil Bayık değerlendirdi. Fırat Haber Ajansı’nda (ANF) yer alan haberde, Sterk Tv’ye konuşan Bayık, Türkiye’nin NATO ve batılı ülkelerden aldığı her türlü desteğe rağmen Kürt halkına dayatılan soykırım konseptinde başarılı olamadığını belirterek, “Bugün ihanet pozisyonunda olan Kürtler ve Türkiye ile bu konsepti yürütüp PKK’nin kendileri için oluşturduğu tehlikeyi ortadan kaldırmaya çalışıyorlar” dedi. 
 
KÜRESEL GÜÇLERİN ROLÜ 
 
AKP-KDP’nin Federe Kürdistan Bölgesi’ne yönelik saldırıların “soykırım konsepti” olduğunu söyleyen Bayık, “Bu konseptin amacı; PKK’yi nasıl etkisizleştirecekler? Kürt halkına uygulanan soykırımlar nasıl tamamlanacak? Konsept bu temelde yürütülüyor. Bu konsepte göre Zap ve Avaşîn’de yeni bir saldırı başlattılar. Bu saldırı sadece hareketimize yönelik değil, aynı zamanda bütün Kürt halkınadır, bütün insanlığadır. Çünkü demokrasi ve özgürlük için mücadele verenleri etkisizleştirmek istiyorlar. Burada Türk devleti ve KDP’ye bir rol biçilmiş, onlar da bu misyonu yerine getiriyor. Rêber Apo’nun şahsında hareketimiz, halkımız ve insanlığa karşı devreye konulan Uluslararası Komplo’yu yapanlar bu konsepti yürütüyor. NATO her açıdan bu konsepte destek veriyor. ABD, İngiltere ve Almanya bu konseptin içinde yer alıyorlar. Kapitalist modernite için PKK’nin çıkardığı engelleri kaldırma ve Kürt halkının dayatılan soykırımı da tamamlama gayesi içindeler, bunun için uğraş veriyorlar. Rêber Apo, PKK ve PKK gerillasını etkisiz hale getirmeden Kürt halkına dayatılan bu soykırımın da tamamlanamayacağını iyi biliyorlar. Aynı şekilde Ortadoğu’da da işgalciliğin ilerlemeyeceğini biliyorlar. Bundan dolayı asıl hedefleri PKK’dir. Çünkü PKK onlar için en büyük engeldir, bu engeli ortadan kaldıramadıkları sürece hedeflerine ulaşamayacaklar” şeklinde konuştu.
 
ORTADOĞU’DA OSMANLI SİYASETİ HEDEFİ
 
Saldırıların hedefinde Ortadoğu’da Osmanlı siyasetinin hakim kılınması olduğuna işaret eden Bayık, “Diğer yandan da hedeflerinde sadece PKK ve Kürtler yok, Ortadoğu da var. Zaten kendileri de söylüyor; Ortadoğu’da Osmanlı siyasetini hakim kılmak istiyorlar. Arap ve bölge halkı bu siyaseti çok iyi tanıyor, Osmanlıların onların başına ne getirdiğini iyi biliyorlar. Bundan dolayı bir kesim bu siyasete karşı çıkıyor ve tepki gösteriyor. Herkes şunu iyi görmeli; Avaşîn ve Zap’ta yürütülen savaş bu bölgelerle sınırlı değil, geniş çaplı bir savaştır. Bu savaşta ilk etapta önce bu bölgelerde sonuç almak istiyorlar, ikinci adımda ise bütün Başûr hedeftir, niyetleri Başûr’u ele geçirmektir. Zaten Başûr’da Türk askeri ve MİT’in birçok üssü var, yani Başûr’un üçte birinin Türk devletinin elinde olduğunu söyleyebiliriz. Ancak bununla sınırlı kalmak istemiyorlar, niyetleri bütün Başûr’a yayılmaktır. Böyle bir gerçek var. Bakur, Başûr ve Rojava’da yürüttükleri konseptle hedefleri Ortadoğu’yu hegemonyaları altına almaktır. Sadece Kürt halkı için değil, Ortadoğu için de tehlike söz konusu. Kürt halkı ve Ortadoğu şahsında da insanlık büyük bir tehlikeyle karşı karşıya. PKK bu tehlikeye karşı mücadele veriyor, bundan dolayı bu mücadele sadece Kürt halkı için değil, Ortadoğu ve bütün insanlık içindir” ifadelerini kullandı. 
 
TÜRKİYE VE KDP’YE VERİLEN GÖREV
 
Küresel güçlerin Ortadoğu planları için Türkiye ve KDP’yi görevlendirdiğini dile getiren Bayık, “Bu planda kapitalist modernitenin çıkarları söz konusu. Bu, saldırı sistemini yürütenlere hizmet ediyor; bundan dolayı ses çıkarmıyorlar. Eğer bunlar halkımız ve hareketimize bir konsept dayatmamış olsalardı, Türkiye ve KDP’ye bir görev verilmeseydi, Türkiye ve KDP’nin hareketimize/halkımıza karşı bu savaşı yürütmesi mümkün değildi. Bunun arkasında ABD, İngiltere, İsrail ve Almanya var. NATO her açıdan Türkiye ve KDP’ye destek veriyor. Türkiye ve KDP’nin bu desteklerle savaşı yürüttüğü gözler önündedir. Halkımız da bunu açıkça dile getiriyor. Türkiye ve KDP bu konsepti birlikte yürütüyor, bundan dolayı sessiz kalıyorlar. Çünkü işin içinde çıkarları var. Bazen insan hakları ve demokrasiden söz ediyor olsalar da bunu çıkarları için yapıyorlar. Çıkarları neyi gerektiriyorsa, onu dile getiriyorlar, propagandasını yürütüyorlar. Ancak gerçek yüzleri farklı. İşte Kürdistan’da gerçek yüzlerini; Türkiye ve KDP’ye nasıl destek verdiklerini, Bakur, Başûr ve Rojava’da Türk devletinin vahşetine nasıl sessiz kaldıklarını görmek mümkün. Diğer taraftan başka bir yerde küçük bir olay bile olsa kıyameti kopartıyorlar. Fakat Kürdistan’da katliam, işkence, zorla göç ettirme, asimilasyon ve demografik yapıyı değiştirme var, doğaya her türlü zarar veriliyor, kısacası Kürt halkının yaşamaması için ellerinden geleni yapıyorlar ancak bir kez bile tepki göstermiyorlar. Bunu neden yapıyorsunuz, diye sormuyorlar. Çünkü bu siyasetin asıl yürütücüleri onlar, Türkiye ve KDP bu siyasetin pratikteki uygulayıcılarıdır. Bundan dolayı ses çıkarmıyorlar. Halk, demokrasi, özgürlük, insan hakları ve çevreyi koruma niyetleri yok. Onlar için sadece çıkarları önemli, çıkarları ne gerektiriyorsa onu esas alıyorlar” diye konuştu.
 
DOĞAL GAZ HESAPLARI
 
Rusya-Ukrayna savaşı nedeniyle Avrupa’ya giden gazın Ortadoğu’dan götürülmek istendiğini kaydeden Bayık, “Bu doğal gaz hattı da Kürdistan’dan geçiyor. Hedefleri bu güzergahı kendi amaçları/çıkarları doğrultusunda kontrolleri altına almak, bundan dolayı da PKK’yi ortadan kaldırmak ve Kürt halkını tepkisiz hale getirmek istiyorlar. Böylelikle doğal gazı rahatça Avrupa’ya taşıyacaklarını düşünüyorlar. Fakat yanlış hesap yapıyorlar. PKK ve Kürt halkına düşmanlık yapanlar doğru hesap yapamaz, bunlar boş hesaptır” diye belirtti. 
 
‘SONUÇ ALMAK KOLAY DEĞİL’
 
“Çünkü Kürdistan Ortadoğu’nun kalbidir” diyen Bayık, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kapitalist modernite sisteminin Rêber Apo ve PKK’ye karşı yürüttüğü siyaset, öyle göründüğü gibi PKK ve Bakur (Kuzey Kürdistan) ile sınırlı değil. Sadece Kürtlerle de sınırlı değil. Yürütülen siyaset, Ortadoğu’ya dayatılan siyasettir. Bu siyaseti yürütmek için öncelikli olarak Rêber Apo ve PKK’ya karşı sonuç elde etmeleri gerekiyor. Çünkü Kürdistan Ortadoğu’nun kalbidir. Ortadoğu’da sonuç almak isteyen, önce Kürdistan’da sonuç almalı. Kürdistan’da sonuç almak da öyle sanıldığı gibi kolay değil. Çünkü Rêber Apo ve PKK öncülüğünde yürütülen bir mücadele var. Halkların özgürlük mücadelesi söz konusu ve bu büyük bir mücadele. Bunu kendileri için tehlikeli gördükleri için Türkiye’ye destek veriyorlar; sırf bu mücadelenin önüne geçmesi için... Türkiye 40 yıldır savaşıyor ve bütün imkanlarını bu savaşın hizmetine verdi. Ancak sonuç alamıyor. Bundan dolayı da Kürtlerin işbirliğini esas alıyor.”
 
VARLIK-YOKLUK SAVAŞI
 
Türkiye’nin aldığı desteğe rağmen sonuç alamadığını vurgulayan Bayık, şunları söyledi: “Bundan dolayı kendileriyle birlikte olan, hizmetlerinde bulunan Kürtleri Türkiye’ye yakınlaştırdılar. Bugün ihanet pozisyonunda olan Kürtler ve Türkiye ile bu konsepti yürütüp, PKK’nin kendileri için oluşturduğu tehlikeyi ortadan kaldırmaya çalışıyorlar. Bu temelde yürütülen bir siyaset söz konusu. Bunun için yürütülen savaş varlık-yokluk savaşıdır. Bu hem AKP-MHP iktidarı için hem Türkiye ile birlikte hareket eden ihanet/işbirlikçi pozisyonda olanlar için geçerlidir. Türkiye’nin işbirlikçisi konumundaki Kürt hainlerinin darbe yemesi, Ortadoğu’da hedefleri olan kapitalist modernite sisteminin de büyük darbe yemesi anlamına gelir. Bu korkuyu yaşadıkları için bütün imkanlarıyla hareketimize saldırıyorlar. Bütün imkanlarını PKK’nin tasfiyesi ve halkımızın soykırımı yolunda sefer etmiş durumdalar. Halkımızın bunu çok iyi anlaması gerekiyor. Özellikle de Başûr halkımızın da bunu iyi anlaması gerekiyor. Şu anda Başûr’un statüsü tehlikededir. Başûr’un bütün Kürt halkı ve PKK sayesinde elde ettiği kazanımlar şu anda adım adım tehlikededir. Ayrıca Ortadoğu’daki Arap halkı da bu tehlikeyi görmeli, Osmanlı’nın Arap halkının başına neler getirdiğini Araplar iyi biliyor. Arap aydınları, siyasetçileri ve sanatçıları bunu dile getiriyorlar. Her geçen gün bu konuda daha fazla tepki oluşuyor, Türkiye ve KDP’nin onlara karşı yürüttüğü siyaseti daha iyi görüyorlar.”
 
IRAK’IN ŞENGAL’E SALDIRILARI
 
Irak ordusunun Şengal’e yönelik saldırılarına değinen Bayık, “Türk devleti büyük bir savaşa girişmiş durumda. KDP de her açıdan bu savaşta Türkiye’nin yanında yer alıyor. Her ikisinin ortaklığında bu savaş yürütülüyor. Irak da tam bu dönemde Şengal ve Êzidî toplumuna karşı saldırıya geçti. Bunu Zap ve Avaşîn’deki savaştan bağımsız ele alamayız. Türkiye ve KDP’nin Zap ve Avaşîn’de başlattığı savaşı, Kazımi kendisi için bir fırsat olarak gördü ve bundan yararlanmak istedi. Şayet Şengal’e saldırırsa, kimsenin Êzidîlerin yardımına gidemeyeceğini ve böylelikle onlardan bazı tavizler koparmayı düşündü. Bu, Irak için utanç verici bir durumdur. Çünkü Êzidîler DAİŞ’e karşı savaştı. Sadece kendilerini soykırımdan kurtarmadılar, aynı zamanda Irak hükümeti ve Güney Kürdistan’ın da onurunu kurtardılar” ifadelerini kullandı. 
 
ÊZİDÎLERİN DAİŞ’E KARŞI MÜCADELESİ
 
Êzidîlerin DAİŞ saldırıları karşısındaki direnişi hatırlatan Bayık, “Êzidîlerin DAİŞ’e karşı verdiği savaş, onlar için onur verici bir durum oldu. Hem Irak hem de Güney Kürdistan’ın onlara teşekkür etmesi ve onların makul taleplerini gerçekleştirmesi gerekir. Bunu yapacaklarına, yüzlerini ak çıkaranlara saldırıp teslim almak istiyorlar. DAİŞ de onları teslim alıp ortadan kaldırmak istiyordu. Mazlum bir toplumdur, kimseye zararları yok. Ne bir devlet ne de Irak’tan ayrılmayı istiyorlar. Böyle bir güçleri de yok zaten. Kendi toprakları üzerinde, kendi inanç ve dinlerine göre yaşamak istiyorlar. İstedikleri budur. Bunun da kabul görülmesi gerekir. Kaldı ki bu büyük bir talep de değil. Talebi kabul etmeleri, onlara saygıyı daha da arttırır. Bu topluma saldırmak Irak’a hiçbir şey kazandırmaz, tam tersine kaybettirir. Doğru olan nedir? Irak’ın Êzidî toplumuyla diyalogla sorunları çözmesidir. Talepleri öyle Irak’a karşı değil, tam tersine Irak’ın zenginliğine katkı sağlayacak. Bu şekilde kendilerini DAİŞ ile aynı kefeye koymuş olacaklar. Çünkü DAİŞ onları ortadan kaldırmak istiyordu.
 
Irak ‘ben halkların, dinlerin dostuyum’ diyordu. Êzidîlerden başka mazlum bir halk yok. Çok az sayıda kalmışlar ve inançlarına göre yaşamak istiyorlar. Irak çok iyi bilmeli ki yürüttükleri bu siyasetin onlara da hiç faydası olmayacak, Êzidîlerden daha çok onlara zarar verecek. Bu siyaseti yanlış buluyoruz. Dünyada da demokrasi ve özgürlük güçlerinin Êzidîlere sahip çıkması gerekir. Bu onların vazgeçilmez görevi olmalı. Çünkü Êzidîler özgürce yaşamak istiyor. Êzidî halkının DAİŞ’e karşı verdiği mücadele insanlığa hizmetti. Bundan dolayı insanlık Êzidîlere karşı yürütülen bu siyasete karşı durmalı, onlardan istenen budur. Dünyaya ve insanlığa çağrımız da bu yöndedir” şeklinde konuştu.
 
KDP’NİN AİLESEL ÇIKARLARI
 
KDP’nin ailesel çıkarlarını gözeterek Türkiye’nin yanında yer aldığını belirten Bayık, şunları ifade etti: “Newroz mesajımda, KDP’nin tercihini Türk devletinden yana yaptığını söylemiştim. Bugün bu gerçeklik herkesin gözü önündedir. Belki Newroz’da o mesajı verdiğimde şüpheli yaklaşıyorlardı, ancak bugün bunun gün gibi ortada olduğunu gördüler. KDP, tercihini Kürt halkından yana değil, Türkiye’den yana yaptı. Herkes Türk devletinin sadece Bakur’un değil, bütün Kürtlerin düşmanı olduğunu iyi biliyor. Bu düşmanlığını Rojava’da, Güney Kürdistan’da, Avrupa’da, her yerde yürütüyor. Bu düşmanlık, öyle gizli saklı da değil, herkesin gözleri önünde sergileniyor. KDP neden halkını değil de Türk devletini tercih etti? Çünkü KDP’de ailesel çıkarlar hakimdir. Öyle Kürt halkının çıkarlarını esas aldıkları yok, ailesel çıkarları esas alıyorlar. Bütün imkanları Barzani ailesinin hizmetine vermişler. Nasıl milyar dolar sahibi oldukları, ABD’den Körfez’e kadar hangi mal-mülklerinin olduğu dünya medyasında da yer aldı. Bununla Türk devletini tercih etmiş durumdalar. Bu kadar malı mülkü olan, gidip halkın yanında yer almaz, iktidarların yanında yer alır. Çünkü çıkarları bunu gerektirir. Şöyle dikkat ettiğimizde, Türkiye ABD, İngiltere, Almanya ve İsrail ile hareket ediyor. Bu devletler halklar için köleliği, zulmü ve adaletsizliği ifade ediyor. Şayet KDP Kürt halkının yanında yer alsaydı, onlarla birlikte hareket etmiş olmayacaktı. Çıkarları gereği Türkiye’nin yanında yer alıyor, çünkü maddiyat peşinde koşuyor.
 
İHANET KDP’Yİ ORTADAN KALDIRACAK
 
Baktığımızda KDP’nin her açıdan Türk devletiyle birlikte savaşa katılmış olduğunu göreceğiz; gerillayı kuşatıyor, gerilla alanlarını birbirinden koparıyor, Türk askerlerinin o bölgeye gitmesine yardım ediyor, onların güvenliğini sağlıyor, lojistik ihtiyaçlarını karşılıyor, ölen askerleri savaş alanından alıp gönderiyor, istihbarat veriyor. Kısacası hiçbir şeyi esirgemiyor, her açıdan onların hizmetindedir. Burada sergilenen, Türk devletinin iradesidir, KDP’nin iradesi değil. Behdinan bölgesinden de birçok kesim bu gerçeği; bunun kendilerine değil, Türk devletine hizmet anlamına geldiğini görüyor ve tepki gösteriyor. Bazıları tepkisini açıkça dile de getiriyor. İşte en son Hewlêr’de üç parti açıklama yaparak KDP’nin Türk devletinin işgaline verdiği desteği protesto ettiler ve bundan dolayı da KDP’nin saldırısına uğradılar. Onları buradan saygıyla selamlıyorum.
 
KDP’NİN BU SİYASETTEN VAZGEÇMESİ GEREKİR
 
Yine Xaneqîn’de gerillanın zaferi nedeniyle halk şeker dağıttı, kutlama yaptı. Ben onları da saygıyla selamlıyorum. Kerkük, Süleymaniye, Çemçemal, Raperîn ve birçok yerde sanatçılar, yazarlar, aydınlar, siyasetçiler işgali kınıyor; işgali ve ihaneti artık birlikte dile getiriyor. Onları da saygıyla selamlıyorum. Yine Silopi’de halkımız kahramanca Türk askeri ve polisine karşı korkusuzca ve cesaretli bir şekilde yürüdü; onları da selamlıyorum, saygılarımı iletiyorum. Avrupa’da da halkımız Türk devletinin işgaline ve KDP’nin işbirliğine, ihanet pozisyonuna karşı gösteriler düzenliyor, onları da selamlıyorum, saygılarımı iletiyorum. Zaten gerilla destan yazıyor, Kürt halkını bunu her yerde görüyor. Şayet Kürt halkı işgal ve ihanete bu kadar sert tepki gösteriyor ve güçlü bir duruş sergiliyorsa, burada gerillanın rolü belirleyici olmuştur. Türk devletinin işgalinde KDP’nin girdiği ihanet pozisyonuna halklar, özgürlük ve demokrasi güçlerinin nezdinde tepki her geçen artıyor. KDP’nin bunu anlayıp bu siyasetten vazgeçmesi gerekir. Herkes de bu temelde çağrı yapıyor. Bu siyaset Kürt halkına ve sana karşıdır, belki sen günlük siyasetin peşindesin, fakat neticede seni de ortadan kaldıracak. Eğer birinci aşamada hedef PKK’yse, diğer aşamalarda PKK dışındaki herkestir. Halkımız bunu açıkça dile getiriyor.”
 
‘İHANET KÜRT HALKINDA BİR DAMARDIR’
 
Bütün halkların tarihinde ihanet çizgisi olduğunu dile getiren Bayık, şu değerlendirmelerde bulundu: “Bu iki çizgi sürekli karşı karşıya gelmiştir. Bazen ihanet, bazen de demokrasi ve özgürlük çizgisi bu mücadeleyi kazanmıştır. Aynısı Kürdistan’da da vardır. Halkımızın şöyle bir atasözü vardı; ‘Kurmê darê ne ji darê be, dar kurmî nabe” (Ağacı kemiren kurt ağaçtan olmasa ağaç kurtlanmaz). Kürt halkı işte bu şekilde kendi içindeki ihanet çizgisini ifade etmiştir; çünkü ihanet Kürt halkında bir damardır. En çok çıkarları sömürgecilerin yanında olanlar bu damarın yürütücüsüdür. Kürdistan’daki bu durumun tarihsel bir alt yapısı vardır; Kürdistan’ın parçalanıp zayıf olması nedeniyle bunlar ‘eğer dışarıdan bir destek alamazsak sonuç alamayız’ diyorlar. Kürdistan’ın etrafındaki dış güçler de sömürgeci güçlerdir, Kürt halkına düşmanlık siyaseti yürüten güçlerdir. Bundan dolayı Kürt egemenleri çıkarlarına uygun bir şekilde bu güçlerle birlikte oluyor ve halkı da kandırıyorlar. Halka ‘dört tarafımız çevrilidir, dışarıdan yardım alamazsak ayakta kalamayız’ diyorlar. Şu ana kadar böyle söylemlerle halkı kandırdılar. Fakat halk artık bunun öyle olmadığını, bu siyasetin Kürt halkı yerine Kürt düşmanlarına hizmet ettiğini görüyor. Kürt halkı köklerini esas alıyor, Newroz ruhunu esas alıyor. Bu ruhla kendi imkanlarıyla mücadelesini yürütüyor. Gittikçe bu durum daha da güçleniyor. Kürt halkının bu mücadelesi bölgeyi etkiliyor, hatta dünyayı etkilediğini söyleyebiliriz. Bugün herkes PKK’nin, Kürt halkının mücadelesini görüyor ve bundan güç alıyor, umudunu büyütüyor. Rêber Apo’yu ve Kürt kadınlarını öncüsü olarak görüyor. Bundan dolayı da KDP’nin işbirliğiyle Türk devletinin yürüttüğü bu savaşı kendileri için de tehlike olarak görüyorlar ve her geçen gün bu işgale, bu ihanete karşı daha fazla tepki gösteriyorlar.
 
TÜRKİYE VE KDP TEHLİKESİ 
 
Peki bu yeterli mi? Hayır, yeterli değil. Bu tepki daha güçlenecek. Bu, yürüteceğimiz mücadeleye bağlı. Mücadeleyi daha güçlü yürütürsek sadece Kürtler arasında değil, Arap halkı içinde, uluslararası arenada, demokrasi ve özgürlük güçleri içinde de Türk devletine bu işgaline ve KDP’nin işbirliğine daha güçlü bir tepki ortaya çıkacak, daha kitlesel gösteriler gerçekleşecek. Saldırı ilk başladığı gün öyle büyük bir tepki ortaya çıkmadı, fakat geçen her gün daha fazla protestonun, daha fazla tepkinin ortaya çıktığını görüyoruz. Örneğin; İngiltere’de sendikalar, bu işgale karşı çok güçlü bir tavır aldılar; onları selamlıyorum, saygılarımı iletiyorum. Aynı şekilde özgürlük ve demokrasi güçlerinin tepkisi de gittikçe büyüyor. Arap siyasetçiler ve aydınlar içinde de işgale tepki her geçen gün daha gür ortaya çıkıyor, çünkü onlar da Türkiye ve KDP’nin onlar için yarattığı tehlikeleri daha iyi anlamaya başladılar. Bu konuda Arap halkını daha fazla bilinçlendirmek istiyorlar, onları saygıyla selamlıyorum. Bu çalışmayı daha güçlü bir şekilde yürütmeleri gerekiyor.
 
GENÇLER ROLLERİNİ OYNAMALIDIR
 
Bizden istendiği gibi gerilla Zap ve Avaşîn’de işgalcilere büyük darbe vuruyor ve AKP-MHP’nin sonunu getirmek istiyor. Çünkü AKP-MHP’nin sonunun gelmesi Kürtler, Ortadoğu halkları ve insanlık büyük bir beladan kurtulmuş olması anlamına gelecek. Gerilla bu amaçla her türlü gelişmiş silahla, topla, tankla, uçak ve kimyasalla gerçekleşen bu saldırıya karşı eşsiz bir direniş sergiliyor. Bu da halkların umudunu güçlendiriyor ve onlar da daha fazla bu mücadeleye sahip çıkıyorlar. Bence önümüzdeki süreç daha da fazla sahip çıkacaklar. Bunun gelişmesi için halkımızın, özellikle de kadın ve gençlerin rollerini daha iyi oynaması gerekir. Çünkü Türk devleti, KDP’nin işbirliğiyle Kürt halkını soykırımdan geçirmeyi hedefine koymuş durumda. Buna karşı elimizden geleni yapma hakkına sahibiz. Zira bizler meşru ve haklı bir mücadele yürütüyoruz. Meşru ve haklı olmayan, Türk devletinin kendisidir. Ülkemizi işgal etmek istiyor, bizi ortadan kaldırmak istiyor. Buna karşı durmak da tarihi ve insani bir görevdir, demokratlığın bir gereğidir. Bundan dolayı halkımız nerede olursa olsun, özellikle de kadın ve gençler rollerini oynamalıdır.”
 
KİMYASAL SİLAH KULLANIMI 
 
AKP-KDP’nin, saldırılarda kimyasal silah kullandığını söyleyen Bayık, “Kimyasala, uçak bombardımanına, tanka topa karşı, en gelişmiş tekniğe karşı bu mücadele yürütülüyor. Bombardıman öyle bazen olmuyor; bombardıman daimidir. Hiç ara vermiyorlar. Her saat top, tank, uçak bombardımanı sürüyor. Kimyasalı bir-iki defa, bir-iki yerde kullanmadılar; birçok yerde, birçok defa kullandılar. Yani Türkiye’nin tüm imkanlarını kullanıyorlar. KDP tüm imkanlarını Türkiye’nin hizmetine sokmuş. Devreye koydukları imkanlar sadece kendilerinin değil, arkalarında NATO var, NATO’nun olanaklarıyla bunu yürütüyorlar. Yani yürütülen savaş göz önünde. Türkiye’ye karşı yürütülüyormuş gibi görünüyor ama esas NATO’ya karşıdır. Çünkü NATO baştan şu ana kadar bize karşı savaşıyor, Türk devletine yardım ediyor. Öyle olmasa Türkiye bu kadar ayakta duramazdı. Bu gerçektir. PKK, sadece Kürt halkı için savaş yürütmüyor, bölge halkı, insanlık için savaş yürütüyor. İnsanlığın özgürlük, demokrasi ve adalet değerlerini temsil ediyor. Her şeylerini o değerlerin hizmetine vermişler. Bunun bilincindedirler. Bu nedenle o koşullarda mücadele yürütüyorlar. İşte bu, Kürt halkında, Kürt halkının dostlarında, insanlıkta, özgürlük ve demokrasi güçleri içinde gittikçe bir ruh yaratıyor, umutlarını büyütüyor. Eğer bugün halkımız dört parçada, dışarıda gerillaya sahip çıkıyorsa, sebebi gerillanın benzersiz bir mücadele yürütmesindendir” dedi. 
 
‘AKP-MHP KIRILACAKTIR’
 
Kürt halkının daha önce kimyasal silah saldırıları yaşadığını ve bu saldırılar sonucunda binlerce kişinin yaşamını yitirdiğini hatırlatan Bayık, şunları ifade etti: “Eğer Türk devleti, KDP netice alırsa, Başûr kalmayacak. Başur’daki partilerden hiçbiri ayakta kalamaz. Hepsini teslim alacaklar, kimliksizleştirecekler, kendilerine köle yapacaklar. Şu an gerilla önünü almış olsa da KDP ve Türkiye, herkesin nefesini kısmak istiyor. İşte öyle bir sonuç yaşamamaları için bugün gerillaya sahip çıkmaları gerekiyor. Hem Soran, hem Behdinan bölgesinde tüm Kürt halkı, tüm Kürt siyasetçileri, partileri, kurumları işgale karşı durmalıdır. İşgalciliğin yenilmesi onlara büyük hizmet eder. Yaşadıkları sorunların kaynağı, Türkiye ve KDP’dir. O sorunları çözmek istiyorlarsa, çözümün yolu Türk devletinin Zap’ta kırılmasından geçer. Bu da halkımızın yardımıyla olur. Özellikle de Başûr halkımızın rolünü oynamasıyla mümkün olur. Eğer Zap’ta Türk devleti kırılırsa, Ankara’da da AKP-MHP kırılacaktır. Herkes adına bu mücadeleyi yürütüyor. Herkes de bu hakikati görmeli ve bu hakikatte yer almalıdır. Herkese çağrım bu temeldedir.”
 
‘SALDIRILAR TECRİDİN DEVAMIDIR’
 
Türkiye’nin Federe Kürdistan Bölgesi’ne yönelik saldırılarının PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik tecridin devamı olduğunu vurgulayan Bayık, şunları söyledi: “Rêber Apo şahsında PKK, Kürt halkını, insanlığı, insanlık umudunu yok etmek istiyorlar. Rêber Apo’ya karşı yürüttükleri siyaset Kürt halkına karşı yürüttükleri siyasettir. Türk devleti özellikle intikamı esas alan bir devlettir. Çünkü tüm halkları ortadan kaldırdılar, az kalmıştı Kürtleri de ortadan kaldıracaklardı, Rêber Apo buna müdahale etti. Sadece Kürtleri ölümden kurtarmadı, ölü halkları bile diriltti. Bu nedenle intikam almak istiyorlar. Diyorlar ki biz Rêber Apo’yu etkisizleştirdik, PKK ve Kürt halkını mücadelesini kolayca etkisizleştirebiliriz. Öylesi kirli bir siyaset yürütüyorlar. Rêber Apo üzerinde uyguladıkları siyaseti tüm Kürdistan parçaları üzerinde uyguluyorlar. Bugün Zap, Avaşîn’de yürütülen savaş da bu siyasetin devamıdır. Eğer Bakur, Başûr, Rojava, Rojhilat’ta tutukluyor, öldürüyor, katlediyor, işkence ve sürgün ediyorlarsa, asimilasyon uyguluyor, demografiyi değiştiriyorlar, savaşları geliştiriyorlarsa hepsi Kürt halkı üzerinde uygulanan o siyasettir. Soykırım siyasetidir. Peki, bu siyasete karşı kim durdu? Rêber Apo durdu. Bu nedenle Rêber Apo üzerinde soykırım siyaseti uyguluyorlar, Rêber Apo’nun şahsında ne geliştiriyorlarsa Kürt halkı üzerinde de onu uyguluyorlar. Uygulanan siyaset bu temeldedir.”
 
‘DİZ ÇÖKTÜRME SİYASETİ’ 
 
Bayık, hasta ve infazı yakılan tutukluların serbest bırakılmaması, tutukluların işkenceyle ölüme sürüklenmesine dair, şu değerlendirmelerde bulundu: “Türk devletinin Kürtler üzerinde uyguladığı siyaset, soykırım siyasetidir. Kürt ve Kürdistan adına ne varsa ortadan kaldırma siyasetidir. Bu siyaseti insan en iyi zindanlar üzerinde uygulanan siyasetten anlayabilir. Çünkü o soykırım siyaseti esasta orada uygulanıyor. Zindanda kimi tutuyorlar? Soykırım siyasetine karşı duranları, ona karşı mücadele edenleri zindana atıyorlar. İşte bu siyaseti zindanda daha belirgin uyguluyorlar. Eğer bir insan Türk devletinin Kürtler üzerinde nasıl bir siyaset uyguladığını anlamak istiyorsa, zindanlara bakmalıdır. Bugün zindanda uyguladıkları siyaset, soykırım siyasetidir. Tüm iradeyi kırmak, teslim almak istiyorlar ki, kendi hizmetlerine sunabilsinler. Çünkü Kürt halkını, Kürdistan’ı ortadan kaldırmak, Kürdistan’ı Türk devletinin bir ülkesi, Türklerin bir ülkesi yapmak istiyorlar. Kürtlerin elindeki her şeyi alıp kendi hizmetlerine koymak istiyorlar. Bu siyasette başarı elde etmek için zindanda sonuç almaları gerekir. Çünkü zindana koydukları bu mücadeleyi Türk devletine karşı yürütmüşler. Eğer Kürtleri yok edebilir, zindanda sonuç alabilirse netice elde etmiş olacak. İşte bu nedenle zindanlar üzerinde o vahşi siyaseti uyguluyorlar. Dünyada birçok devrimci zindana girmiştir. Türk devletinin zindanlarda uyguladığı siyaseti kimse uygulamamıştır.
 
300 BİN İNSAN ZİNDANDA
 
Yine dünyada belki birçok halkı alıp zindana koymuş olabilirler ama Kürt halkından zindana atılan insan sayısı kadar hiçbir ülkede yoktur. Yani Bakur’da zindana girmemiş insan neredeyse yoktur denebilir. Hem bir kere de değil, birçok sefer zindana girmişler. Bugün 300 bin insan zindandadır. Kim Kürt ve Kürdistan için mücadele ettiyse hepsi zindandadır. Onlardan da intikam alıyor. Nasıl siz Kürt ve Kürdistan’a sahip çıkarsınız, nasıl bize karşı çıkarsınız, bizi nasıl kabul etmezsiniz, siz nasıl elinizi çekmezsiniz. Biz sizi yok etmek istiyoruz, siz de bunu kabullenmelisiniz, diyor. Kabullenmeyenleri de işkenceden geçiriyor, ağır ceza veriyor, yaşamı onlara haram ediyor, onlarda hastalık yaratıyor, tedavi etmiyor, tamamlanan cezalarını uzatıyor. Yani ellerinden ne geliyorsa hepsini yapıyor. Çünkü diz çöktürme siyaseti geliştiriyor. Yani soykırım siyaseti uyguluyor. Bu nedenle zindandakiler şahsında geliştiriyor.
 
KÜRT HALKINA MESAJ VERİLİYOR
 
Zindanda gerçekleştirdikleriyle dışarıdaki Kürt halkına mesaj verecekler. Kim Kürdistan için mücadele ederse sonu zindandır, zindanda da sonu, ölümü beklemek işkence olacaktır; zindana girmek istemiyorsanız, işkence görmek istemiyor, öldürülmek istemiyorsanız bu işlerden elinizi eteğinizi çekmelisiniz, mesajını veriyor. İşte her gün zindanlarda insanlarımızı öldürüyor. Yani idam ediyor, dünyayı da ‘idamı kaldırdım’ diye kandırıyor, fakat idamı fiili uyguluyor. Sadece idam etmiyor, dini olarak imamın vazifesini yerine getirmesini bile istemiyor. Din insanının görevini yerine getirmesini istemiyor. Cenazelerinin arabaya bindirilmesine bile izin vermiyor. Ailelerinin, dostlarının cenazelerini kaldırmasına izin vermiyor. Dünyada kimse böyle bir siyaset uygulamamıştır. Çok vahşi bir politikadır. Kürt halkı da bu politikaya karşı nasıl mücadele ediyorsa, zindanda da mücadelesini sürdürüyor. İradelerini kıramıyorlar. İradelerini kıramadıkları için pişmanlık yasası geliştirmişler; eğer çıkmak istiyorsanız pişmanlığı kabul etmelisiniz, diyorlar. Bunu kabul etmezseniz dışarı çıkmanıza izin vermeyeceğiz, diyorlar ve öldürüyorlar. Bununla da soykırım politikasında sonuç almak istiyorlar. Eğer soykırım politikasını hedeflemeseydi, zindanda bu politikayı uygulamazdı. Nasıl Zap’ta gerillaya karşı sonuç alamıyorsa, iradeyi kıramıyorsa, büyük darbeler yiyor, bu nedenle paniğe girmiş ve kimyasal kullanıyorsa, zindanlarda da pişmanlık yasasını ve katliamları geliştiriyor.
 
DİRENİŞLER BİRBİRİNİ TAMAMLIYOR
 
Bunlar neyi gösteriyor? Türk devletinin irade kırmada sonuç alamadığını gösteriyor, ki onlara karşı mücadele büyüyor, darbe yiyorlar. Gittikçe kaybedişe, düşüşe doğru gidiyorlar. Bu korkuyla bu işleri yapıyorlar, bu politikayı uyguluyorlar. Artık Kürtleri kaybettik, ne yaparsak yapalım sonuç alamıyoruz, diyorlar. Çünkü tüm imkanları kullandılar ama netice elde edemediler. Bu sefer ne yapıyorlar? Kimyasal eliyle yapıyorlar, işte pişmanlık yasası eliyle… O da para etmediğinde katliamla, idamla sonuç almak istiyorlar. Bu nedenle zindanda işgale karşı, soykırıma karşı duran arkadaşları selamlıyorum, hürmetlerimi sunuyorum. Onlar Apocu hareketin zindan geleneğini kendilerine esas alıyorlar, yürütüyorlar. O gelenek de Rêber Apo’nun ideoloji ve felsefesinde gelişmiştir. O gelenek Newroz ruhunda gelişmiştir. Şu an Rêber Apo’nun Newroz ile birleştirdiği ruhu onlar zindanda geliştiriyorlar. Hem de çok zorlu çetin koşullarda geliştiriyorlar. İnancım odur ki, işgalci Türk devletinin zindanlarda geliştirdiği politika, zindanlardaki direnişle yenilecektir. Nasıl gerilla yeniyor, onlar da o cephede yenecektir. İşte gerilla ve zindandaki direniş öyle birbirini tamamlıyor. O ruh halk arasında güçlendiriyor. İnsanlıkta umudu yüceltiyor. Türk devletinin Kürt halkı üzerindeki uyguladığı vahşeti görüyorlar; gerilla üzerinde, zindanda uyguladığını görüyorlar ve buna karşı da Kürt halkı başını eğmiyor, kahramanca fedaice mücadele ediyor, bu da onlarda büyük bir umudu yaşatıyor. Bu sürmelidir.
 
KÜRT HALKININ İRADESİNİ KIRAMAYACAKLAR
 
Türk devleti ve onunla işbirliği yapan KDP, bunlara arka çıkan NATO, Amerika, İngiltere, Almanya, İsrail… Bunlar bilmeli ki, ne yaparlarsa yapsınlar, Kürt halkının iradesini kıramayacaklar. Onlar kırmak istedikçe, Kürt halkının öfkesi daha da büyüyecektir, PKK’nin öfkesi daha da artacak ve bu onları kıracaktır. Bu nedenle yürüttüğümüz mücadele ile sadece Kürt halkının zaferini geliştirmiyoruz, Ortadoğu halklarının zaferini de geliştiriyoruz. Biz insanlığın beklentilerini, umutlarını geliştirmek istiyoruz. Bu temelde mücadele ediyoruz. Bedeli ne kadar ağır olursa olsun, biz bu bedeli veriyoruz. Geçmişte de verdik, bugün de veriyoruz, yarın da vereceğiz. Kimse irademizi kıramaz. Sonunda kaybedecek olan onlar olacaktır. Kürt halkı büyük kazanacaktır. Bu, herkese de büyük kazandıracaktır.”
 

Diğer başlıklar

01/05/2022
14:42 Gündoğdu emekçilere dar geldi
14:17 Maltepe Meydanı’na akın var akın: Savaşa, sömürüye hayır
13:57 Diyarbakır’da 1 Mayıs: İhanet ve savaş politikaları kaybedecek
13:54 Pek çok ilde mezarlık ziyareti
13:33 Temelli: Öcalan’ın özgürlüğünü sağlayacağız
12:17 İstanbul'da binler 1 Mayıs alanına yürüyor
11:40 Edirne’den Kars’a: İşçiler, halklar 1 Mayıs’a akıyor
11:28 Emekçiler savaşa karşı İstasyon Meydanı'nda
11:19 Alevi kadınlardan AKP-KDP saldırılarına tepki
11:13 Soylu memleketi Trabzon’da yuhalandı
11:13 Şenyaşar ailesinden Adalet Sofrası paylaşımı
11:04 1 Mayıs’ta Taksim’e yürüyen 10’larca kişi gözaltına alındı
10:53 ‘Saldırılar tecridin devamıdır, Kürt soykırımını tamamlamak istiyorlar’
10:45 Taksim'e 1 Mayıs çelengi bırakıldı
10:41 Polis baskınını anlattı: Darp edildik, para ve altınlarımız alındı
10:20 AKP pankartını yırtan engelli yurttaş tecrit altında tutulacak
09:58 Hilvan'da kanalizasyon tıkandı belediye 'doğal afet' dedi
09:46 3 asker daha yaşamını yitirdi
09:39 Gezi Davası avukatı: Ceza ile herkese gözdağı verildi
09:37 İslahiye'de açlık grevi 26'ncı gününde
09:08 Hakkari'de uzman çavuşlara tepki
09:06 Van’da bayram hazırlığı yok: AKP bayramları bitirdi
09:04 Ferit Şenyaşar'a şiddet polis kamerasında
09:02 Engel tanımayan Bozo’dan sokak hayvanları için resim sergisi
09:00 Kırıklar Cezaevi’nde baskılar arttı
09:00 01 MAYIS 2022 GÜNDEMİ
30/04/2022
22:03 Bir askerin daha hayatını kaybettiği açıklandı
21:31 Koronadan 11 kişi daha hayatını kaybetti
20:30 Cumartesi Annelerinden Plaza de Mayo Anneleri açıklaması
20:25 HDK ve HDP'den savaş politikalarına ortak tepki
20:15 Kayyım AKP’lilere yemek taşıdı
20:09 Mersin’de gözaltına alınanlardan 2’si serbest bırakıldı
19:52 Avrupa’da alanlara çıkan 10 binler saldırıları protesto etti
19:31 Urfa’da sağanak yağış
19:17 Çeşmeli’de yurttaşlardan bozuk yollara tepki
19:11 Mersin’de 1 Mayıs’a çağrı
18:29 Kuzey ve Doğu Suriye’de saldırılara karşı 28 partiden ortak açıklama
18:11 Kadınlar: Aysel’den Mücella’ya herkes için adalet arıyoruz
16:44 HDP’den selden etkilenenlere ziyaret
16:07 Batman'da erkek şiddetine tepki: Seyirci kalmayacağız
15:59 Erdoğan Suudi Arabistan dönüşü konuştu: İstihbarat teşkilatımız Kuzey Irak’ta
15:57 Aleviler: Kürtlere dönük kırıma karşı direneceğiz
15:48 Gözaltında kaybedilen Örhan ailesinin akıbeti soruldu
15:28 ‘Ağır hasta tutuklu Güler serbest bırakılsın’
15:27 Erkek şiddeti: Bir kadın ve çocuğu katledildi
15:13 Ağır hasta tutuklu Avcı için ‘infaz erteleme’ çağrısı
15:01 Diyarbakır’da mezarlıklara ziyaret
14:33 Avrupa’da Zap ve Avaşin’e saldırı yürüyüşle protesto edildi
14:28 İstinaf: Örgüt mensubunun cenazesine katılmak suç değildir
13:56 Gürpınar’da askeri hareketlilik: Fotokapan yerleştirildi
13:53 ‘İhraç edilenler görevlerine iade edilsin’
13:44 Batman’da kavga: 6 yaralı
13:28 HDK Kadın Meclisi: 8 Mart’tan 1 Mayıs’a mücadele büyüyor
13:25 Cumartesi Anneleri kaybedilen öğrencilerin akıbetini sordu
12:57 Hakkari’de 11 asker hayatını kaybetti, köylüler göçertiliyor
12:19 Tutuklunun evine baskın: 1 kişi darp edildi
12:00 Kayıp yakınları Çiçek ve Yılmaz'ın akıbetini sordu
11:15 Sincan Cezaevi’nde tutulan Sayak: Can güvenliğimiz yok
11:10 Şenyaşar ailesi: Anneler zulme boyun eğmeyecek
10:31 Tarihçi Türkyılmaz: Erdoğan 'sadık Kürt' politikasını KDP ile sürdürüyor
10:22 İslahiye'de açlık grevi 25'inci gününde
10:18 Kanlı 1 Mayıs'ın tanığı: O anları hiç unutamıyorum
09:57 İl il 1 Mayıs miting alanları
09:25 TMMOB’dan 1 Mayıs çağrısı: Birlikte değiştirebiliriz
09:24 Eğitim masrafı velilerin belini büktü: Çocuğuma yaptığım en lüks yemek tost
09:23 Poyraz davası avukatı: Mahkeme heyeti üzerinde büyük baskı var
09:22 Kadınlar: Savaşa karşı ortak ses çıkarılmalı
09:21 Kaçırılma olayına ‘genel’ diyen savcı takipsizlik verdi
09:20 Kadın tutuklulardan mektup: Ağırlaştırılmış tecritle karşı karşıyayız
09:10 '1 Mayıs'ta ortak talepler etrafında birleşelim'
09:09 Bakanlığın 'özel' talimatıyla tek kişilik hücrede tutuluyor
09:09 Uludere’nin saklı cenneti
09:08 Annelerden Barzani'ye çağrı: İhaneti bırakın
09:02 Gazeteci Tallî: KDP halkı kendi çıkarlarına kurban ediyor
09:02 ‘Barzani Erdoğan’ın kardeşi olmuş’
09:01 Askeri operasyonlar yaylacıları tedirgin etti
09:01 Urfalılar: Bayramı külünçesiz ve şekersiz geçireceğiz
09:00 'Emek sömürüsüne karşı 1 Mayıs'a'
09:00 30 NİSAN 2022 GÜNDEMİ
08:33 Sanatçılar saldırılara karşı harekete geçiyor
00:10 Türk: Kürt halkı KDP’nin siyasetinden rahatsız, Mesut Barzani rolünü oynamalı
29/04/2022
23:44 Silopi'de 'Pergal' oyununa yoğun ilgi
23:16 Tuzla’daki patlamayla ilgili 2 kişi gözaltına alındı
22:52 Eyüp Barzani: Türkiye KDP’yi kart olarak kullanıyor
22:44 Koronadan vefat sayısı 10’un altına düştü
20:29 Hilvan’da sel
19:54 Minbic’e saldırıda bir yurttaş yaşamını yitirdi
19:49 Efrîn’de bir drone düşürüldü
19:26 Adalet Sofrası’na Dedeoğulları ailesi misafir oldu
19:01 CHP ABD Temsilcisi Özcan gözaltına alındı
18:41 Özsavunmasını kullanan kadın tutuklandı
18:28 Adana ve Mersin’de 1 Mayıs bildirisi dağıtıldı
18:25 Batman'da saldırıya uğrayan kadın ağır yaralı
17:35 Kadıköy Geçinemiyoruz Kampanyası’ndan ‘konut raporu’
17:31 Adliye çalışanı 4 memur emanetteki uyuşturucuları sattı
17:26 Diyarbakır’da polis baskını: Kafamıza silah dayadılar, altınlarımızı aldılar
17:18 Mersin'de öğrencileriyle Kürtçe konuşan öğretmene para cezası
17:13 Kürt siyasetçi Ölbeci yaşadığı işkenceleri anlattı
17:12 Polis gözaltına alacağı kişiyi evde bulamayınca ailesini gözaltına aldı
17:03 Katledilmek istenen kadın özsavunmada bulundu
17:01 DBP PM üyesi Aslan tutuklandı
16:56 Mardin’de 1 Mayıs çağrısı
16:30 Gazeteci Çelik hakkında açılan soruşturmaya takipsizlik
16:16 Hatimoğulları: Katliamlarla yüzleşin
15:46 198 edebiyatçı ve yazardan Gezi için imza: Korkmuyoruz
15:44 Barış Akademisyenleri: Akademik kıyımlar son bulsun
15:14 Adıyaman'da sınır ötesi saldırı protestosu
15:07 TAYAD’lı aileler gözaltına alındı
15:04 Tuzla’da boya fabrikasında patlama
14:40 Mersin’de gözaltı protestosu
14:35 17’nci Uluslararası İşçi Filmleri Festivali’nde 69 film izleyiciyle buluşacak
14:06 'Demokratik Modernite davası kanuna aykırıdır'
14:01 1 Mayıslarda hayatlarını kaybedenler anıldı
14:00 ‘Tek kişilik odalarda tutulan tutuklular intihara teşebbüs ediyor’
13:44 Hesekê'den Luhansk'a uzanan bir yaşamın belgeseli
13:41 Gergerlioğlu, Urfa izlenimlerini Meclis’e taşıdı
13:39 SES Mersin Şubesi: İnsanca yaşam için 1 Mayıs’a
13:33 Türkdoğan: Cezaevlerinde bin 517 hasta mahpus var
13:31 ‘Katilin sırtını dayadığı duvarın yıkılması gerekiyor’
13:27 AKP-KDP saldırılarına Dersim ve Erzurum’dan tepki
13:07 Kobanê Davası: Siyasi tanrıları kabul etmiyorum
13:03 Şenyaşarlar dosyasına bakan savcılara ulaşılamıyor
12:48 Sınırdaki hastanelerde askerler için ayrı bölümler oluşturuldu
12:28 Diyarbakır’da ekonomik kriz anketi: Asgari temel ihtiyaçlar karşılanmıyor
12:10 Diyarbakır'da savaşa karşı 1 Mayıs'a çağrı yürüyüşü
11:53 Deniz Poyraz Davası: Mahkeme heyeti reddedildi
11:40 Poyraz davasında katilin babası ve kardeşi tanıklıktan çekildi
11:31 Öcalan’ın aile ve vasisi bayram ziyareti talebiyle başvuruda bulundu
11:20 Saldırılara katılmayan pêşmergeler görevden alındı
10:36 Mersin’de 10 kişi gözaltına alındı
10:01 Poyraz’ın katili duruşmaya getirilmedi
09:43 1 Mayıs'a çağrı: Çaresiz değil örgütlüyüz
09:42 Zap ve Avaşîn'e saldırı Güney’den koordine ediliyor
09:42 İstanbul Sözleşmesi için gözler Danıştay’da
09:28 Muğla'da kaza: 1 ölü, 5 yaralı
09:28 KDP Kuzey ve Doğu Suriye sınırını kuşatma altına aldı
09:27 Kaşıkçı davası sonrası Suudi Arabistan'a giden Erdoğan: Yeni bir dönem başlıyor
09:26 Emekçiler: 1 Mayıs’ta savaşa karşı sesimizi yükselteceğiz
09:25 Demir Çelik: Gün işgale karşı mücadele günüdür
09:22 50 yıldır tatlıcılık yapan aile: İşi bırakma noktasına geldik
09:18 ‘Tarih Kürtlerin kanını döken Barzani ailesinin ihanetini yazacak’
09:17 1 Mayıs’a çağrı: Savaşa karşı mücadeleyi ortaklaştıralım
09:13 'Şenyaşar katliamını engellemeyen ve göz yuman suça ortaktır'
09:10 ‘Alışveriş yapamıyoruz, yiyecek ekmek bulamıyoruz’
09:08 Kayyım belediyenin arazisini yandaşa sattı
09:05 6 yıldır 'bilirkişi yok' gerekçesiyle soruşturma ilerlemiyor!
09:04 Hayvancılığı bitirdiler: Çözümün yolu demokratik sistem
09:01 ÖHD’li Kaplan: İhlallere karşı Adalet Nöbeti sahiplenmeli
09:00 29 NİSAN 2022 GÜNDEMİ
08:31 Oluç: Katliamda siyasi ve bürokratik odaklar kimlerdir?