HABER MERKEZİ - HDP Hewlêr Temsilcisi Nahide Ermiş, Türkiye’nin “Yeni Osmanlıcılık” planlarının ikinci adımının Arap toprakları olduğunu belirterek, buna karşı Kürt-Arap ittifakının önemine vurgu yaptı.
Türkiye, bir yandan Kürdistan Demokrat Partisi’nin (KDP) işbirliğinde Zap, Metîna ve Avaşîn bölgelerine yönelik saldırıları sürdürürken, diğer yandan bölgede Kürtlere yönelik suikast ve saldırılar düzenliyor. Sivil yerleşim yerlerini hedef alan Türkiye, son olarak Süleymaniye kentinde Kürt siyasetçi Zeki Çelebi’yi katletti. Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hewlêr Temsilcisi Nahide Ermiş, Kürtlere yönelik saldırı ve suikastların Türkiye’nin “Yeni Osmanlıcılık” planlarının parçası olduğunu belirterek, buna karşı Kürt-Arap ittifakının önemine vurgu yaptı.
SOYKIRIM SİYASETİ
Federe Kürdistan Bölgesi’nde soykırım siyasetinin uygulamada olduğunu belirten Ermiş, Zeki Çelebi’ye yönelik suikastın da bölgede yaşayan Kürtlere bir mesaj olduğunu söyledi. Ermiş, Kürtlere yönelik imha temelli saldırılar olduğunu ifade ederek, “Türkiye’nin Kürt düşmanlığı yüz yıldır sürüyor. Zeki Çelebi arkadaşımızın katledilmesi de bu konseptin bir parçasıdır. Kürt halkı da bu politikalara karşı mücadele ediyor. Zeki Çelebi’nin katledilmesi, mücadele eden tüm Kürtlere yönelik bir saldırıdır. Kürtlerde korku yaratmak istiyorlar. Bizler 50 yıllık bir mücadele geleneğinden geliyoruz. Korku ve baskı politikaları sonuç vermeyecektir. Tüm bunlara karşı daha örgütlü bir mücadele yürüteceğiz” dedi.
KDP’NİN DÜŞMAN POLİTİKALARI
Federe Kürdistan Bölgesi’nde Kürtlere yönelik suikast faillerinin açığa çıkarılmadığına dikkat çeken Ermiş, “Meydana gelen olaylar aydınlatılmalı ve katiller açığa çıkarılmalıdır. Suikast siyasetine yabancı değiliz. Biz burada HDP'yi temsil ediyoruz ve çalışmalarımız da bu yönlü devam ediyor. Güneyde PDK, Türkiye ile aynı politikayı sürdürmekte ve halka yönelik düşmanca bir politika izliyor” diye belirtti.
IRAK HÜKÜMETİNİN SESSİZLİĞİ
Irak hükümetinin Türkiye’nin suikast ve saldırılarına karşı sessizliğine değinen Ermiş, “Irak'ta hükümet var ama aslında hükümet yok. Irak siyaseti kaoslarla dolu. Türkiye’de bu kaosu fırsata çeviriyor. Bu süreçte siyasi, etnik, mezhepsel, ekonomik ve diğer çatışmalardan yararlanıyor. Bu sorunların temel nedeni de yine Türkiye’nin bölgedeki varlığıdır” diye belirtti.
KÜRT ARAP BİRLİĞİNİN ÖNEMİ
Türkiye’nin KDP işbirliğinde Federe Kürdistan Bölgesi’ne yönelik saldırılarının aynı zamanda Irak topraklarının da işgali olduğunu vurgulayan Ermiş, “Yeni Osmanlı İmparatorluğu'ndan bahsediyoruz. Bu politikanın ilk adımı Kürt topraklarının işgali, ikinci adım ise Irak topraklarının işgalidir. Kürdistan'ın işgalinden sonra Arap devletlerine sıra gelecek. Neo-Osmanlı stratejisi ve politikası budur. Bu nedenle Kürt-Arap ittifakı ve diyaloğunun önemli olduğunu söylüyoruz. Çünkü mevcut saldırı politikası Kürtlerin coğrafyasına dayanıyor ama ikinci adımda Irak'ın coğrafyası ve toprakları da var. Irak'ın pozisyonu kasıtlıysa, o zaman Irak, Türkiye'nin politikalarına ve hedeflerine prim verecektir. Bugün Suriye'deki durumu görüyoruz. Sadece Özerk Yönetime ve Suriye'ye yönelik bir saldırı söz konusu değil. Çünkü hedef şimdi Başur ve Rojava ise Libya ve diğer devletler olacaktır. Kimse Türkiye'nin sorununun sadece Kürtlerle olduğunu söylemesin. Bu süreç iyi gözlemlenmelidir. Ama şimdi ilk Kürtler hedef alınıyor. Çünkü bu kanlı siyasete karşı çıkan ve mücadele eden Kürtlerdir” diye konuştu.