HABER MERKEZİ - KDP’nin medya gücüyle de Türkiye'nin yanında yer aldığını belirten gazeteci Bîryar Hecî Keko, özellikle muhalif seslerin bastırılması için KDP’nin Türkiye’nin yardımıyla milyonlarca dolar para harcadığını söyledi.
Kürdistan Demokrat Partisi (KDP), Federe Kürdistan Bölgesi’nde iktidarını korumak için her geçen gün Türkiye ile işbirliğini daha da genişletiyor. Federe Kürdistan Bölgesi topraklarında Türkiye’ye onlarca askeri üs kurduran KDP, aynı zamanda Türkiye’nin 30 yıldan fazla bir süredir yaptığı saldırılara karşı ses çıkarmıyor. Türkiye ile işbirliğini sürdüren KDP, AKP’nin 17 Nisan’da Zap, Metîna ve Avaşîn bölgelerine yönelik başlattığı geniş kapsamlı saldırılarına da hem askeri hem de medya gücüyle yardım ediyor.
AMAÇ FEDERE KÜRDİSTAN’DA HAKİMİYET
Federe Kürdistan Bölgesi’nde yaşayan gazeteci Bîryar Hecî Keko, Türkiye işbirliğini ve Federe Kürdistan Bölgesi’nde KDP’nin güdümünde olan medyayı değerlendirdi. Türkiye’nin 17 Nisan’da Federe Kürdistan Bölgesi topraklarına yönelik başlattığı saldırılara değinen Keko, bu saldırıların belli bir plan dâhilinde gerçekleştiğini söyledi. Türkiye’nin saldırılarının sadece Federe Kürdistan Bölgesi topraklarıyla sınırlı olmadığını belirten Keko, aynı zamandan Musul, Kerkük, Şengal ve Mahmur gibi Kürtlerin yoğun olarak yaşadığı bölgelere de saldırdığını ifade etti. Türkiye’nin saldırılarını günlük olarak yaşandığını kaydeden Keko, bu saldırıların KDP işbirliğinde gerçekleştiğini vurguladı. Türkiye’nin Federe Kürdistan Bölgesi’ne yönelik saldırılarını PKK bahanesiyle gerçekleştirdiğini anlatan Keko, bu saldırılardaki tek amaçlarının PKK değil, bütün Federe Kürdistan Bölgesi’nin hâkimiyeti olduğunu söyledi.
SİVİLLER HEDEF ALINIYOR
KDP’nin Türkiye ile birlikte hareket ederek sivil yurttaşları da hedef alındığını ifade eden Keko, “Özellikle de Türkiye’nin hava saldırılarında ve üslerden yapılan top atışlarında yaşanan sivil kayıpları PKK’nin üzerine atılıyor. Türkiye’nin sivilleri hedef almasının en önemli sebeplerinden bir tanesi de PKK’yi töhmet altında bırakmaktır. Katledilen sivillerin PKK tarafından katledildiğini algısını oluşturmak için siviller hedef alınıyor. Bunu Bamernê’deki saldırıda açık bir şekilde gördük. Kürtleri düşman gören Türkiye, Kürt bir çoban veya kadın, çocuk, pêşmerge ve gerilla ayırım yapmıyor. Bir Kürt öldürüldüğü zaman kim olduğunun önemi yok onlar için. Önemli olan nerede olursa olsun bir Kürdün öldürülmesidir. Sayısız defa sivillerin yaşadığı yerler bombalandı. Halkın arazileri, ekim alanları yok ediliyor. Bölgede yaşamın olmaması ve halkın oradan çıkarılması için her şeyi yapıyorlar. Örneğin şuan Garê bölgesinde binlerce hektar ekili arazi var. O bölge düzenli olarak Türkiye tarafından bombalanıyor. Daha sonra ‘PKK, sivil halkın toprağını ekmesine izin vermiyor. Halkın arazilerini yakıyor’ diye haberler yaptırıyor. Tüm bunlar PKK’yi karalama siyasetinin bir parçasıdır” ifadelerini kullandı.
HALK İŞBİRLİĞİNİ GÖRÜYOR
Federe Kürdistan Bölgesi’ndeki halkın bu saldırılardaki amaçları iyi gördüğünü dile getiren Keko, “Halk, bu saldırılarda KDP’nin Türkiye ile işbirliğini de iyi görüyor. Başûr halkı özellikle de Hewlêr ve Duhok’taki yurttaşlar sosyal medya üzerinde bunu açık bir şekilde dile getiriyor. KDP, PKK’nin Başûr Kürdistanı’na girip şehirleri yağmalayacağını yayıyor. Fakat halk gerçekleri görüyor. Yine KDP, Başûr topraklarına Türkiye tarafından yapılan saldırıları meşrulaştırmak için bu saldırıların PKK’den dolayı gerçekleştiğini söylüyor. Sorumlu olarak PKK’yi gösteriyor. Türkiye’nin girdiği alanların PKK’nin kapattığını ve daha önce pêşmerge gittiği zaman PKK’nin onlara o bölgeleri yasakladığını ve Türkiye geldiği zaman PKK’nin bu bölgeleri boşalttığını söylüyor. PKK’nin Başûr halkının gözünden düşürmek ve onu kötülemek için bu tarz yalan bilgiler yaygınlaştırılıyor” diye konuştu.
MEDYA İÇİN MİLYONLARCA DOLAR HARCAMA
KDP’nin Türkiye ile olan işbirliğinde en önemli ortaklıklardan birisinin de basın-yayın alanındaki işbirliği olduğuna dikkat çeken Keko, “KDP tarafından Başûr medyası kontrol altına alınmış durumda. KDP istediği şekilde yayın yaptırıyor. Buradaki birçok gazeteci ve yayını parayla kontrol altında tutuyor. Aynı zamanda sosyal medya da KDP’nin kontrolü altındadır. Sosyal medya için milyonlarca dolar harcanıyor. KDP hem basın yayın hem de sosyal medya da Başûrda etkili bir güçtür. Türkiye’nin de yardımıyla sağlanan bu kontrol ile birlikte istedikleri gibi halkı yanıltabiliyorlar. KDP’ye bağlı bütün medya buna yönelik yayınlar yapıyor. KDP’nin bu siyasetine karşı yayın yapan bazı medya kuruluşları ve gazeteciler var ama onlarında sayıları yetersiz. KDP’nin içinde olduğu durumu teşhir etmek için daha çık sesin yükselmesi gerekiyor” şeklinde konuştu.