DİYARBAKIR - Tutuklu yakınlarının Diyarbakır’daki Adalet Nöbeti’ne destek veren DEVA Partisi İl Başkanı Cihan Ülsen, meselenin, ailelerinin cezalandırılması meselesine döndüğünü belirterek, hukuksuzluğun giderilmesini istedi.
Hasta ve infazı yakılan tutuklu yakınlarının Diyarbakır'da başlattığı Adalet Nöbeti, adliye binası önünde 206’ncı gününde devam etti. Eyleme, Medeniyetler Beşiğinde Yakınlarını Kaybeden Ailelerle Yardımlaşma Dayanışma Birlik ve Kültür Derneği (MEBYA-DER), Med Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Hukuki ve Dayanışma Dernekleri Federasyonu (MED TUHAD-FED), Diyarbakır Tutuklu Hükümlü Aileler ile Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (TUAY-DER), Mezopotamya Dil Kültür ve Araştırma Derneği (MED-DER), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Halkların Demokratik Partisi (HDP) ve Türkiye İşçi Partisi (TİP) temsilcileri, Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) Diyarbakır İl Başkanı Cihan Ülsen, Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) Eş Genel Başkanı Bünyamin Şeker, 78’ler Girişimi ile Mardin Emek ve Demokrasi Platformu üyeleri destek verdi.
'ANNELERE SES OLMAYA GELDİK'
Eylemde konuşan DEVA Partisi Diyarbakır İl Başkanı Cihan Ülsen, ailelerle dayanışmaya geldiklerini söyleyerek, "Bu haklı mücadelelerinde yanlarında olacağımızı belirtmiştik. Bugün yanlarındayız, seslerine ses olmaya gayret gösteriyoruz" dedi.
'ZOR VE KARANLIK DÖNEM'
Ülkenin zor ve karanlık dönemden geçtiğini belirten Ülsen, ekonomi, sağlık, eğitim alanlarında ciddi problemlerin yaşandığını belirterek, en büyük problemin adaletsizlik olduğunu söyledi. Hukukun bütün ülkeye sirayet etmediğini söyleyen Ülsen, “Türkiye Cumhuriyeti tarihinde adaletin bu kadar örselendiği başka bir dönem daha yaşanmamıştır. Birçok dönemde birçok adaletsizlik meydana geldi ancak bu kadar adaletsizliğe tanıklığın olduğu bir döneme denk gelmedik. Bu adaletsizliklerin, hukuksuzlukların sona ermesi için toplumun farklı kesimlerinin bir arada olması önemlidir" diye konuştu.
'HUKUKSUZLUKTAN VAZGEÇİN'
Hasta tutukluların düştüğü durumun vahametine değinen Ülsen, "Burada insan hayatı söz konusu. İnsan hayatının söz konusu olduğu yerde, diğer meselelerin teferruat olduğunu düşünüyoruz. Devletler, insanların yaşamaları üzerine kuruldu. Eğer insanlar ölüyorsa, devlet kendi vasfına şüphe düşürmüş demektir. Hasta tutsakların uzun zamandır seslerinin duyulmaması Türkiye’ye kamuoyunun eksikliğidir. 8 aydır anneler seslerini dile getiriyorlar. Anneler var olan hukukun uygulanmasını istiyorlar. Devletler kendi yasalarına uymayacaklarsa, bu iktidarların ne işi var diye sormak gerekir. Mesele, ailelerinin cezalandırılması meselesine dönmüş durumda. Bin 600'ün üzerinde ölümcül derecede hasta tutuklu mevcut. Bu hukuksuzlukların duyulabilmesi, adaletsizliklerin giderilmesi için insanların ölmesi beklenmemek gerekiyor. Bir an önce söz konusu hukuk düzeltilerek buna son verilmesi gerekir" dedi.
ATK'YE TEPKİ
Adli Tıp Kurumu'nun bir takım ideolojilerin esareti altında karar verme mekanizması olmaması gerektiğine dikkat çeken Ülsen, "ATK, Evrensel raporlar çıkaran bir kurum olmalıdır. Ama ne yazık ki bugün siyasi iktidarın tekeli altına girip siyasi iktidarın istediği kararları çıkarmaktadır. DEVA olarak hukukun, adaletin bir an önce tesis edilmesini talep ediyoruz. Bu talebimiz insani, vicdani, hukukidir. Bu talebi başka bir yere çekmenin anlamı yoktur. Zulüm kimden gelirse gelsin karşısında olmak gerekir. Bu evrensel ilkeyi yerine getirmedikçe iktidarların değişmesi, zamanın değişmesi bize fayda kazandırmayacaktır. Bundan dolayı da nöbet tutan adalet ailelerimizin yanındayız. Onların sesine ses olmaya devam edeceğiz. Hasta tutuklularla ilgili adımlar atılana kadarda mücadelenin yanında olmaya devam edeceğiz" dedi.
Açıklama atılan "Hak, hukuk, adalet" sloganlarıyla son buldu.