Suruç ilçesindeki anma etkinliklerinin ardından anne ve oğlu, Urfa Adliyesi önüne gelerek yüzlerce kişi ile birlikte Adalet Nöbeti’ni başlattı. Urfa Emek ve Demokrasi Platformu öncülüğünde kitlesel olarak tutulan nöbete, platform birleşeni örgütlerin temsilcilerinin yanı sıra Şenyaşar ailesinin avukatları, Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Bedran Öztürk, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Urfa milletvekilleri Ayşe Sürücü ve Ömer Öcalan, KESK Eş Genel Başkanı Şükran Kablan Yeşil, Urfa Barosu Başkanı Mehmet Velat İzol,  Urfa Barış Annesi Meclisi üyeleri, Mezopotamya Kültür Merkezi, Tutuklu ve Hükümlü Aileleri ile Yardımlaşma Derneği (TUHAY-DER), HDP Urfa, Antep il örgütleri temsilcileri ile çok sayıda yurttaş katıldı. Nöbet boyunca Emine Şenyaşar, "Adalet istiyoruz" yazılı dövizi tutarken, katılımcılar da sık sık "AKP halka hesap verecek", "Hak hukuk adalet" sloganları attı.

 

CEZASIZLIK POLİTİKASI 

 

Nöbete katılan sivil toplum örgütleri temsilcileri ailenin adalet talebine dair konuştu. İlk olarak konuşan Urfa Emek ve Demokrasi Platformu Dönem Sözcüsü Gökhan Dayık, katliamın üzerinden 4 yıl geçmesine rağmen adaletin sağlanmadığını belirterek, ailenin adalet arayışının engellenmek istendiğini kaydetti. Katliama karışan kişilerin “Cezasızlık politikalarıyla korunduğunu” belirten Dayık, “Bölgede yaşanan hak ihlallerine karşı uygulanan cezasızlık politikasının bir tezahürü olarak Şenyaşar ailesine uygulanan adaletsizliğin son bulması talebiyle buradayız. 4 yıldır gelmeyen adalet için Urfa’dayız. Tüm toplumun vicdanını yaralayan bu zulme karşı Şenyaşar ailesinin yanındayız. Yetkililerin bir an önce Emine annenin ve adalet bekleyen herkesin adalet talebinin karşılanmasını talep ediyoruz. Emine Şenyaşar’ın verdiği onurlu adalet mücadelesini sahipleniyor ve selamlıyoruz” diye konuştu. 

 

DOSYA BİZDEN GİZLENİYOR 

 

Ardından ailenin avukatlarından Serhat Kurt, yaşanan katliam ve sonrasında verilen hukuk mücadelesine dair aktarımlarda bulundu. Yıldız ailesinin saldırı ve saldırı sonrası kamu olanaklarını kullandığını dile getiren Kurt, dosyanın kendilerinden “gizlendiğini” söyledi. Kısıtlılık kapsamında olmayan belgelerin dahi kendilerine verilmediğini vurgulayan Kurt, “Biz dosya avukatları olarak Emine annenin adalet nöbeti süresince sayısızca gözaltı işlemi ve engellemelere rağmen ısrarla yürütmüş olduğu adalet talebinin yanında olgumuzu ve sonuna kadar her türlü hukuki yardımı sağlamaya devam edeceğimizi ailenin talepleri karşılana dek yanlarını bir kez olsun terk etmeyeceğimizi belirtmek istiyoruz” diye konuştu.  Kurt, devamında şunları söyledi: “Kamuoyunun vicdanını etkileyen bu vahim saldırının üzerinden geçen süreye rağmen halen ciddi bir aşama kaydedilememesinin ve adalet beklentisinin acılı bir annenin defalarca gözaltı işlemi ve ifade ile karşı karşıya bırakılacak şekilde adliye bahçelerinde dile getirmek zorunda bırakılmasını da biz dosya avukatları olarak kabul etmiyoruz.” 

 

'ADALET KAZANACAK'

 

Ardından konuşan Ferit Şenyaşar, dosyanın, 4 yıldır gizlilik kararıyla korunduğuna dikkat çekerek, "Davamıza milyonlar sahip çıktı. İktidar milletvekilini koruyor. Hastanede insanlık suçu işlendi. Bir hakikat var o da ortaya çıktı. Ama zulüm devam ediyor. Savcılar bizden kaçıyor. Biz haklıyız biz kazanacağız. Taleplerimiz hukuki. Sonunda kazanan adalet, hukuk olacak" diye konuştu. 

 

'HESAP VERECEKSİNİZ'

 

DTK Eş Başkanı Bedran Öztürk ise, yapılan katliamın bütün topluma yönelik olduğunu söyleyerek, "Kim tetikçi, kim talimat verdi, halkımız iyi biliyor. Mezarlık ziyaretine dahi engel çıkarmak istediler. Mezarlığa girişi engellemek isteyenler hastanede katliamı önlemedi. 'Hem katlederim hem hesap vermem' diyorlar. Ama Kürt halkına hesap vereceksiniz. İktidarınız, sisteminiz çürüdü. Hesap vereceksiniz. Emine anne onurlu bir mücadele yürütüyor. Ona söz veriyoruz, adalet gelene kadar onun yanında olacağız. Tetiği çeken ve sahipleri hesap verecek" ifadelerini kullandı. 

 

ÖHD: ZULMÜ BİTİRMEK İÇİN BURADAYIZ 

 

Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Genel Merkez Yöneticisi Meliscan Güneş, her yerde adaletsizliklerin yaşandığına değinerek, “Şenyaşar ailesinin 4 yıldır devam eden adalet arayışı, yetkililerin tüm engellemelerine, anne Emine Şenyaşar’ın maruz kaldığı yargı şiddetine, fiziki ve psikolojik saldırılarına rağmen kırılmamış ve adalet arayan herkese umut olup büyüyerek devam etmiştir” dedi. 

 

Aradan 4 yıl geçmesine rağmen etkin bir soruşturma yürütülmediğini dile getiren Güneş, “Adalet talebinin yargı makamları tarafından halen yerine gelmediği gibi aksine anne Emine Şenyaşar ve Oğlu Ferit Şenyaşar’a toplamda 20 soruşturma başlatılarak adil yargılanma talepleri baskılanarak bertaraf edilmek istenmiştir. Bütün bu baskılara rağmen aile, yılmamış ve 4 yıldır sürdürdükleri adalet arayışının 463 gününü adliye önünde başlatmış oldukları adalet nöbeti ile ilk günkü kararlılıkla  devam etmişlerdir” diye konuştu. Güneş, ÖHD’nin taleplerini ise şu şekilde sıraladı: “Hastane dosyasındaki hukuksuzlukların, ihmalkarlıkların son bulmasını, soruşturma dosyasındaki gizlilik kararının kaldırılıp faillerin gerekli cezaları almasını ve Fadıl Şenyaşar’ın yargılandığı davanın adil bir şekilde devam etmesi için derhal gerekli sürecin başlatılmasını talep ediyoruz. Emine annenin sesi olmaya devam edeceğiz. Hukuksuzluğa dur demek, bu zulmü sonlandırmak için buradayız.” 

 

AİLENİN TALEPLERİ BİZİM TALEPLERİMİZ 

 

KESK Eş Genel Başkanı Şükran Kablan Yeşil, Adalet Nöbeti'nde Şenyaşar ailesinin sembol haline geldiğini belirterek, "Şenyaşar ailesinin maruz kaldığı katliam gibi bir çok kesimin adalet arayışı var. Bu adalet arayışı Şenyaşar ailesinin arayışında somutlandı. Annenin talepleri bizim talebimiz. Herkesin gözü önünde bir katliam yapıldı. Gerçek failler yargılanana kadar bu mücadelede el ele vermek zorundayız. Sadece Şenyaşar ailesi değil herkes AKP-MHP faşist iktidarından nasiplerini alıyor. Biz bir görev ile karşı karşıyayız. Adalet Nöbeti'nin sonuna kadar yanındayız. Gerçek sorumlular yargılana kadar bu görevimiz sürecek" şeklinde konuştu. 

 

ÖCALAN: ADALET İSTEMEKTE ISRAR EDECEĞİZ 

 

HDP Urfa Milletvekili Ömer Öcalan ise, şunları söyledi: "Urfa adalet binası içindekiler acınacak durumda. Katliam oldu, bakan, vali, kaymakam vardı önlem alınmadı ama bugün burada yüzlerce polis var. Ne söyleyelim? Urfa peygamberler şehri ama Nemrûdlar, zalimler de var. Bu güvenlik o insanlar katledilmeden alınabilinirdi. Acınacak durumdasınız. Biz adalet istemekte ısrar edeceğiz. Siz susturmaya çalıştınız ama Emine Şenyaşar sembol oldu. Dünyaya sesini duyurdu. Zalimlere karşı bir milim geri adım atmayacağız."

 

ADALET KÜRSÜSÜ 

 

TTB Merkez Konseyi Üyesi Halis Yerlikaya, adaletin yerinin bulmamasından kaynaklı acının katmerlendiğini belirterek, "Adaletin olmadığı bir ülkede sağlıktan bahsedilemez. Bir an önce adalet sağlanmalı" dedi. 

 

Ardından nöbet alanında adalet kürsüsü kuruldu. Kürsüye çıkan yurttaşlar ailenin adalet talebine dair konuşmalar yaparak, aile ile dayanışma içinde olduklarını söyledi. Nöbet kürsü konuşmalarının ardından sonra kitlesel tutulan Adalet Nöbeti ile sürdü.

 

İZOL KATLİAMI 

 

Urfa'nın Siverek ilçesine bağlı Çeltik Mahallesi'nde 15 Haziran 2019’da AKP eski Milletvekili Zülfikar İzol'un kardeşleri ve çocuklarının silahlı baskınında akrabalarından 4 kişi yaşamını yitmişti. Yaşanan olayda katledilen Meral İzol’un eşi ve Musa Serhat İzol’un babası Serdar İzol ve yaşamını yitiren Hakkı İzol'un (49) kızı Rojbin İzol, kürsüde söz alarak adalet talebinde bulundu. Dava dosyasında tek tutuklu annesi ve kardeşi öldürülen Mehmet Metin İzol olduğunu hatırlatılarak, "Şenyaşar ailesi için adalet sağlansa idi, biz katliama maruz kalmazdık" mesajı verdi. 

 

Anmaya katılanlar "Şenyaşar ailesi adalet köşesi" olarak adlandırılan alanda aile ile birlikte uzun bir süre oturma eylemi yaptı.