Öztürk'ten CHP'ye: Öcalan ile görüşün

DİYARBAKIR - PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın sorunların çözümünde asıl muhatap olduğunu vurgulayan DTK Eşbaşkanı Berdan Öztürk, CHP’ye, "Öcalan ile görüşün. Bunu araçsallaştırmayın. Siyaset malzemesi yapmayın" çağrısı yaptı. 
 
AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın, 2013-2015 yılları arasında "çözüm" adı altında yürütülen süreci bitirmesi ve Kürtlere karşı “Çöktürme Planı”nı devreye koymasının ardından ülke yönetilemez hale geldi. Siyasi ve ekonomik kriz her geçen gün daha da derinleşirken, çözümsüzlüğün başlıca nedenleri olan savaş politikaları ve PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecritten vazgeçilmedi. Kürtler ve dostları, tüm bu politikalara karşı yıllardır sokaklarda ve direniyor; Çözüm adresi olarak İmralı'yı gösteriyor. En son yapılan Büyük Gemlik Yürüyüşü'nde de Öcalan'ın sorunların çözüm noktasında temel aktör olduğu mesajı verildi. 
 
Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Berdan Öztürk, İmralı'da kesintisiz bir şekilde sürdürülen tecrit ve bağlı olarak yaşanan gelişmelere dair sorularımızı yanıtladı. 
İmralı’daki uygulamaların ülkenin diğer alanlarına da sirayet ettiğini görüyoruz. Bu durumu nasıl yorumluyorsunuz?
 
Kürt Halk Önderi Sayın Abdullah Öcalan üzerinde 1999 yılından bu yana ağır bir tecrit uygulanıyor. Bu tecridi bir şahıs üzerindeki tecrit olarak görmemek, Türkiye demokrasine ve halkın özgürlüğüne uygulanan bir tecrit olarak değerlendirmek lazım. 5 Nisan 2015'ten bu yana tecridin ağırlaştırılması ile birlikte bu iktidar eski kodlarına geri dönüş yaptı. İmralı’da devreye konulan rejim, bugün Türkiye’nin tamamına uygulanıyor ve sadece Kürtlere değil, Türkiye’de yaşayan her bir ferde bu rejim dayatılıyor. Tecridi ağırlaştırarak ‘Biz Kürt halkına seni unutturacağız’ noktasında bir plan hazırlandı. Ama gerek 8 Mart, gerek 21 Mart gerekse Gemlik Yürüyüşü'nde atılan sloganlara baktığımızda, 7 yılda amaçladıklarını gerçekleştiremediklerini bir kez daha gördük. 
 
Devlet, "düşman hukuku" olarak da nitelendirilen tecritte neden ısrar ediyor?
 
Hem Türkiye’nin hem de emperyal dediğimiz güçlerin komployu hazırlamasındaki asıl amaç Öcalan’ın fikirleridir. Sayın Öcalan’ı Türkiye'ye teslim edenlerin - Amerikasından İsrailine, Almanyasından İngiltere’sine kadar - korkusu bu fikirlerin yayılmasıdır. Bu fikirleri kendi sistemlerine, kendi geleceklerine tehdit olarak görüyorlar. Bu açık ve nettir. Onun için bu şekilde bir yöntem buldular. Sayın Öcalan’ı Türkiye’ye teslim ettiler ve 1999’dan beri ağır tecrit altında tutuyorlar. 
 
Türkiye ve emperyal güçler, Öcalan'ın fikirlerinin yayılmasını geleceklerine tehdit olarak görüyorlar. O yüzden 1999'dan bu yana tecrit altında tutuluyor. Tecrit, Kürt'ün varlığına ve geleceğine düşmanlıktır.
 
Fakat Türkiye açısından bir başka boyut daha var; Türkiye, 100 yıl önce İttihat ve Terakki zihniyetini esas alan devlet kuruluşudur. Bu zihniyet üzerine yeni bir devlet inşa ettiler. Tabi ki bu devlette Kürt'ün Kürt olarak yeri yok. Bir noktada amaçlarına ulaşmaya çok yaklaştıklarını da görüyoruz. Tabi bunu değiştiren, ölüm gidişatını durduran, Kürtleri tekrar fikirleriyle, mücadelesiyle yaşatan Sayın Abdullah Öcalan oldu. Devletin Öcalan’a kini de buradan kaynaklanıyor. Yani 'bitirme noktasına getirdiğimiz Kürdü canlandırdığın için seni cezalandırıyoruz’ anlayışı var. Tecrit, Kürtlere düşmanlıktır. Kürt’ün varlığına, geleceğine yönelik bir düşmanlıktır. O yüzden bu tecrit bir kişiye değil Sayın Öcalan şahsında bir halka uygulanmaya başlandı. 
 
Uluslararası komploda parmağı olan ülkelerde yaşayanların da Öcalan’ın sahiplendiğini görüyoruz. Ortadoğu ve Avrupa’da Öcalan’a dönük sahiplenmenin gittikçe arttığını görüyoruz. Bu duruma nasıl gelindi?
 
Evet. Biz şu anda Kürt Halk Önderi diyoruz. Ama farklı dillerden, etnik yapılardan, inanç kesimlerinden olan insanlar 'Bijî Serok Apo' diyor. ‘Bu anlayışı adada tutacağız’ amacıyla gerçekleştirilen uluslararası komplo ve neticesindeki ağırlaştırılmış tecrit de bu duruma engel olamadı. Fiziken evet, ama o düşünceler bir yol bulup insanlarla buluşabildi. Halklarla buluşabildi. Hakikati siz saklayamazsınız, üzerini örtemezsiniz. Hakikat bir yolunu bulur, insanlarla buluşur. Bugün İngiltere’de, Fransa’da, Mısır’da ve Libya’da insanlar, 'Sayın Öcalan'ın felsefesi bizler için kurtuluştur. Bizler için yol ve çaredir. Bu çareye dört elle sarılmamız gerekiyor' diyor. Sayın Öcalan sadece Kürt Halk Önderi olmaktan çıkmış durumda. Tüm ezilen halklar tarafından bir önder, bir filozof olarak görülmekte. Bu anlayışı hem Sayın Öcalan’ın duruşu ve direnişi hem de Kürt halkının direnişi ve duruşu sağladı. Siz fiziken tecrit altında tutuyorsunuz Sayın Öcalan'ı. Ama Öcalan fikirleri, ideolojisi, felsefesi her gün büyüyerek, tüm ezilen halklar arasında şuanda yayılıyor. Bunun önüne geçemediler, bu da yenildiklerini gösteriyor.
 
Öcalan üzerindeki tecride karşı ülke içinde de büyük tepki var. En son kamuoyunun gündemine oturan Gemlik Yürüyüşü gerçekleşti. Bu yürüyüşte nasıl bir mesaj ortaya çıktı?  
 
Gemlik Yürüyüşü'nde çözümün adresinin Sayın Öcalan olduğu vurgulandı. Öcalan’a uygulanan tecridin topluma yayıldığı ve Öcalan'ın fiziki özgürlüğünün sağlanması mesajlar verildi.
 
Kürt halkı her bulduğu fırsatta Sayın Öcalan'a uygulanan tecridi kabul etmediğini, bu saatten sonra fiziki özgürlüğünün gerçekleştirilmesi gerektiğini ve bunun için bedel ödemeye hazır olduğunu dile getirdi. Son örneği de Gemlik Yürüyüşü oldu. 'Her yer İmralı her yer Direniş' sloganı vardı. Bu önemli bir mesajdı. Yine çözümün Öcalan olduğu, çözümün Öcalan fikriyatı olduğu mesajı verildi. Çözüm adresinin İmralı, Sayın Öcalan olduğu vurgulanmış oldu. Bu kadar saldırıdan sonra net bir şekilde ifade edildi. Öcalan’a uygulanan tecridin topluma yayıldığı ve Öcalan'ın fiziki özgürlüğünün sağlanması mesajlar verildi. Ancak buna izin vermeyerek, tahammülsüzlüklerini bir kez daha gösterdiler. 
 
Öcalan'ın fiziki özgürlüğünü dile getiren ve bu noktada mücadele veren Kürt siyasetçiler hedefte. En son Demokrat Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz hedef alındı. Yaşanlar tesadüf mü yoksa? 
 
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun, suç örgütü lideri olan bir şahsiyetin talimatlarıyla bütün katılımcılara saldırı düzenlendi. Eylemciler darp edildi. DBP Eş Genel Başkanımız Saliha Aydeniz'e ciddi bir saldırı söz konusu oldu. Meşru savunma hukuken de vicdanen de haktır. Eğer karşıdaki polis üniformasıyla hiçbir kural kayde tanımıyor, üniformasına güveniyor ve küfür ediyorsa, o üniforma onu korumaz. Artık o polis değildir. O çeteci anlayışın bir üyesidir. Buna karşı herkesin kendini savunma hakkı vardır. Ama gelişen tepkilere de baktığımız zaman dokunulmazlığın kaldırılması bir sorundur. Aydeniz'e saldıracak, kendisini savunma mecburiyetinde bırakacak, ama siz kalkıp ‘polisimize dokunmayın’ diyeceksiniz. Bu sistemin anlayışıdır. Bu Soylu gibi bir çete liderinin anlayışıdır. Kürt düşmanlığının, Kürt sorununda çözümsüzlüğün anlayışıdır. Bununla bugüne kadar bir yere gelinmedi ve bundan sonra da bir yere gidilmez. 
 
Gemlik Yürüyüşü sonrası hükümet yanlısı bazı çevreler Öcalan'a dair kimi yazılar kaleme aldılar. Bu durumunu nasıl yorumluyorsunuz?  
 
 Öcalan'ı araçsallaştırmaya çalışıyorlar. Bu hadsizliktir. Milyonlarca insanın "önderimizdir" dediği bir insana bu kadar ağrı tecrit uygulamayamazsınız. Yapmaları gereken şey hukuki hakları sağlamaktır. 
 
Bu tür yaklaşımları doğru bulmuyoruz. Sayın Öcalan’ı bu şekilde araçsallaştırmaya çalışıyorlar. Bunu hadsizlik olarak görüyoruz. Bazı beklentiler oluşturabilmek noktasında hemen bu tür şeyler ortaya atılıyor. Sayın Öcalan'ın kendisi de defalarca bunu dile getirmiştir; ‘Ben katkı sunmaya hazırım, fakat araçsallaştırmayı asla yapmam ve kabul etmem’ diye. Defalarca ifade etmiştir. Bu tür beyanları hem ciddiyetsizlik hem de hadsizlik olarak görüyoruz. Milyonlarca insanın ‘önderimizdir’ ve ‘liderimizdir’ dediği bir insana bu kadar ağır tecrit uygulayamazsınız.  Bir de Gemlik’te tepkileri gördükten sonra tabi ki etkisi oldu. Birbiriyle bağlantılıdır. Kürdistan'ın tamamında yapılan açıklamalar, duruş etkili oldu. Ama zaten yapmaları gereken şey hukuki hakları sağlamaktır. Gereken şey bu.   
 
Söz konusu çevrelerin ortaya attığı görüşmelerin gerçekleşmesi yeterli olur mu? 
 
Elbette bunun bir adım önüne geçilmesini savunuyoruz. Bir adım ötesi nedir? Sadece avukatlar, aile veya telefonla görüşülme yapılsın demiyoruz. Rol ve misyonunu oynayabilmesi için Sayın Öcalan’ın fiziki özgürlük koşullarının oluşturulması gerekiyor. Kürt halkının verdiği mesaj budur. Newroz alanları, 8 Mart alanları bu mesajları verdi. Açık ve net bir şekilde yoruma yer vermeyecek şekilde bu mesajları verdi. Dolayısıyla böyle şeyleri ortaya atarak, beklenti yaratarak, ‘biz buradan fayda sağlayalım’ diye bir şey olmaz. Bu mümkün değildir. Bu tür açıklamalar hadsizliktir. Bu kadar önemli bir şahsiyete karşı, Kürt meselesindeki çözümün en temel aktörüne karşı böyle ciddiyetsiz bir yaklaşım, aslında Kürt meselesine yaklaşımdır. Türkiye’deki sol, sosyalist, muhalif kesimine yani Türkiye’nin tamamına yapılan bir yaklaşımdır. Bu yaklaşım tarzını kabul etmiyoruz ve derhal avukatları ve ailesiyle görüşmelidir. Yasalar tüm tutsaklara bu hakkı veriyor. Uyduruk sebeplerle verilen disiplin cezaları artık kabul edilecek şeyler değildir. Gelişen eylemsellikler, gelişen mücadele de bunun bir ifadesidir. 
 
Sadece avukatlar, aile veya telefonla görüşülme yapılsın demiyoruz. Rol ve misyonunu oynayabilmesi için Sayın Öcalan’ın fiziki özgürlük koşullarının oluşturulması gerekiyor. Kürt halkının verdiği mesaj budur.
 
Türkiye halkları artık şunu sormalıdır; 'Neden Kürt'ü bitiriyoruz. Kürtler her söylemlerinde onurlu bir barış diyorlar, birlikte yaşam diyorlar. Bu şekliyle, bu anlayışla ülkeyi siz bölüyorsunuz. Bölücülük arayacaksak sizin anlayışınızda.' Türkiye halkları tercih yapma noktasına gelmiş durumda. Bu tercihi sizler yapacaksınız. Biz kendi anlayışımızı ispatlama gereği duymuyoruz artık. Türkiye hakları için tam zamanıdır. Bunu ortaya koymaları gerekecek. 'Bu iktidarın savaş bütçesiyle Türkiye halklarına maliyeti ne oldu?' Diye sormak lazım. Bugün ekonomi bu durumda ise başka sebep aramasınlar. Başka bir yerde ‘şunlar, bunlar sebep oldu’ demesinler. Bugün her dört parçada yaşayan Kürtlere karşı yürütülen düşmanlık, savaş ve güvenlikçi politikaların Türkiye’deki ekonomiyi getirdiği durum ortadadır. 
 
Erdoğan'ın Meclis'e ek bütçe sunması da mı bununla alakalı?  
 
Bu anlayış savaşta ısrarcı olursa Türkiye iflas edecek. Bakın Sri Lanka örneği önümüzde duruyor. Onlar da ‘Tamil halkını yok edeceğiz’ dediler. Yüzbinlerce halkı katleden anlayış, bugün ülkenin iflasını ilan etti. Sorun ortadan kalktı mı? Tamillerin talebi sona mı erdi? Hayır. Tamillerin mücadelesini sekteye uğratmış olabilirsiniz ama o özgürlük, eşitlik talepleri hala yerinde duruyor. O yüzden diyorum, burada da ülkenin iflasını verecekler. Bu kimsenin işine yaramaz. İflas eden AKP-MHP olmayacak, Türkiye'de yaşayan her bir birey iflas etmiş olacak. Bu şekilde değerlendirmek gerekiyor. 
 
17 Nisan’dan bu yana KDP işbirliğiyle Federe Kürdistan Bölgesi'ne dönük saldırılar tüm bu gelişmeleri ve ülke iç siyasetini nasıl etkiliyor? 
 
Savaşta ısrarı bir bütünen değerlendirmek gerekiyor. Kürt düşmanlığı üzerinden başlatmış oldukları savaşı siyasal açıdan değerlendirdiğimizde, bitişlerini gösteriyor. Sadece seçmenlerine baktığımız zaman bile anketlerde sürekli oy kaybına uğruyorlar. Bu nedir? Bu yürütülen savaşın, Kürt karşıtlığı politikalarının çözümsüzlüğü derinleştirdiğidir. Bu noktada halkın onlardan umudunu yitirdiğini görmek lazım. Bunlar saldırılarla bağlantılıdır. Bunlara baktığımız zaman, 100 yıl önceki tekçi, ırkçı, farklılıkları yok sayan anlayışın zirve noktasını AKP-MHP iktidarı döneminde yaşandı. Bunu Kürtlere düşmanlık politikaları ve büyük suçlar işleyerek yaptılar. Bir kahramanlık hikayesi yaratmak istiyorlar.
 
 Kahramanlık hikayesi yaratmak istiyorlar. Ancak bu hikayeyi elde edemediler. Türkiye iflas edecek. Buna dur dememiz lazım. Samimi ve cesaretli adımlar atılması gerekiyor. 
 
Güney Kürdistan boyutuyla baktığımız zaman ciddi anlamda bir işgal girişimi söz konusu. KDP'lilerin tamamını değil, yönetimde olanların da desteğiyle Güney Kürdistan'ın kazanımlarına yönelik, topraklarına yönelik işgal girişimi başlatıldı. Bugüne kadar istedikleri sonucu elde edemediler. Kahramanlık hikâyesi arıyorlardı. Kürt halkının duruşu hem KDP'yi yalnızlaştırdı hem de istedikleri kahramanlık hikâyesini elde edemediler. Bu saatten sonra da elde etmeleri mümkün görünmüyor. İç siyasette de farklı farklı yönelim gerçekleştirecek. Neye yönelim olacak; yine HDP ve Kürtlere. Diğer kurumlarımıza yönelik saldırıları artıracaklar. Dediğim gibi 7 yıldır bunu yapıyorlar. Bir sonuç alamadılar, alamayacaklar. Türkiye bu nedenle iflas edecek. Buna dur dememiz lazım. Bunun için de en temel mesele Kürt meselesidir. Samimi ve cesaretli adımların atılması gerekiyor. 
 
AKP-MHP ittifakının yanı sıra diğer muhalefet partilerinin de soruna benzer noktada yaklaştıklarını görüyoruz. Bu politikalarla sonuç alabilirler mi?  
 
Bu, ‘AKP-MHP iktidarda olmasın, biz iktidara gelelim. Var olan sistemimizden biz memnunuz. Kürtlere de bir iki şey söyleriz. Bu şekilde gönüllerini azıcık alırız’ anlayışıdır. İktidarı ele geçirme anlayışıdır. Bizler açısından farklı bir şey yok. Kürtlere farklı sunulan bir şey yok. Demokrasi mücadelesi verenlere yönelik bir mesaj söz konusu değil. Bir şey vaat etmeyi bırakın. Kürt meselesi için sadece vaat değil, somut, samimi ve cesur adımların atılması gerekir. Söylemler, ‘Tayip Erdoğan gitsin de onun yerine biz gelelim’ anlayışı. Sanki Kürtlerin tüm mücadelesi Erdoğan'ın gitmesi içindir! Tek derdimiz Erdoğan'ın gitmesi değil, böyle bir durum söz konusu değil. Böyle bir ucuz yaklaşım söz konusu olamaz. Cesur cesur söyleyeceksiniz; Tecrit konusunda örnek veriyorum. Muhalefet Sayın Öcalan ile görüşmeyi kullanmaya çalışıyor. Kürtler, gizliden kimse ile anlaşmadı. Daha önce de anlaşmadı. Bütün görüşmeler muhalefetinde bilgisi dâhilindeydi. Takip edebiliyorlardı. Kamuoyunda bunlar paylaşılıyordu. Yok, ‘Kürtler anlaştı. AKP ya da Erdoğan tekrar Cumhurbaşkanı olacak, AKP iktidar olacak’ düşünceleri küçük düşüncelerdir. Bunu kabul etmemiz mümkün değildir. 
 
 Bir şey vaat etmeyi bırakın. Kürt meselesi için sadece vaat değil, somut, samimi ve cesur adımların atılması gerekir. 'Kürtlerle dışarıda savaşalım ama buradaki Kürtlerden oy isteyelim ve Erdoğan’dan kurtulalım' anlayışını kabul etmemiz mümkün değil. 
 
Kürtler defalarca AKP'ye kaybettirdi. 7 Haziran'da AKP'yi iktidarda düşüren Kürtler oldu. Yerel seçimlerde iktidardan düşüren yine Kürtler oldu. Burada bahsettiğimiz gibi ciddi, büyük bir mesele olan Kürt meselesinden bahsediyoruz. Kürtler, CHP iktidara gelsin diye mücadele vermediler. Bunun için büyük bedeller vermediler. Demokrasi diyeceksiniz, özgürlük, eşitliği vaat edeceksiniz ama Rojava için tezkereye evet diyeceksiniz. Kürtler bunu nasıl okuyacak? 'Kürtlerle dışarıda savaşalım ama burada ki Kürtlerden de oy isteyelim ve Erdoğan’dan kurtulalım. Sonra diğer meseleleri konuşuruz’ anlayışını kabul etmemiz mümkün değil. 
 
"Altılı Masa"da buluşan muhalefet ne yapmalı? 
 
Siz bu sistemi değiştirecek misiniz değiştirmeyecek misiniz? Beraber bunu değiştirecek miyiz, değiştirmeyecek miyiz? Bunu bir kez söyleyecekler. Bu 6 partiden İYİ Parti, zaten AKP-MHP'den farklı değil. Meral Akşener’in söylemlerinde de açık ve net bir şekilde görülüyor. CHP ve diğer partilerin bir iddiası varsa eğer; Bir kere hukuk ve kanun ayaklar altına alınıyor. Bunun önüne geçmeliler. Siz bunu 'Kürtler anlaştı' falan diyeceğinize, bunun önünü açmalısınız. Madem iktidarın bu durumundan rahatsız oluyorsunuz, o zaman siz kendiniz gidip-görüşün. Sayın Abdullah Öcalan ile görüşün. Bunu araçsallaştırmayın. Siyaset malzemesi yapmayın. Siz böyle yaklaştıkça mesele daha da derinleşiyor. Siz böyle yaklaştıkça, size dönük azıcık bir inanç geliştiyse, o bile yerle bir oluyor. Mesele ile ilgili önerileriniz varsa sorun. Bu imkânı zorlayacağınıza kalkıp 'Devletle anlaştılar, AKP ile anlaştılar' yaklaşımını kabul etmemiz mümkün değil. 
 
Hem muhalefetin hem de iktidarın yaklaşımlarını eleştirdini ve birbirine paralellik gösterdiğini ifade ettiniz. Ancak tüm bu politikalara karşı alternatif sunan, HDP'nin öncülük ettiği "Üçüncü Yol" var. Sorunların çözümünde "Üçüncü Yol" hangi noktada duruyor ve üzerlerine nasıl bir misyon düşüyor?  
 
 Umudu diri tutan Üçüncü Yol siyasetidir. Üçüncü Yol ile ortaklaşıp birlikte demokratik bir Türkiye kurabilelim. Özgür bir Kürdistan’ı beraber inşa edebilelim.
 
Bunların pratiği, Üçüncü Yol’u teoriden çıkması ve pratikte umut olmasına yol açtı. Pratikte umuttur. Türkiye halklarının seçeneksiz olmadığını, iktidarların savaşta ısrarı ile topluma baskıları Üçüncü Yol’u güçlendirdi. Gelecek, umudunu diri tutan Üçüncü Yol siyasetidir. Bunların yolunda gidenlerin durumu ise şimdikilerden daha kötü durumda olacak. Bunların yolunda gitmekte ısrar edenler de şuandakilerin durumlarından daha kötü bir duruma düşecekler. Altını çizerek ifade edebilirimki çözüm olabilecek yol, Üçüncü Yol’dur. Bunun dışına farklı bir yol yöntemle kendinizi boşuna yormayın. Üçüncü Yol ile ortaklaşıp birlikte demokratik bir Türkiye kurabilelim. Özgür bir Kürdistan’ı beraber inşa edebilelim. HDP ve HDP bileşenlerinin, demokrasi ittifakı, Üçüncü Yol’da birleşip omuz omuza verecek olanların Türkiye halklarına sunacakları çok şey var. Dönem Üçüncü Yol’un dönemidir.
 
MA / Selman Güzelyüz - Müjdat Can

Diğer başlıklar

28/06/2022
12:48 Hakkari’de operasyon sona erdi: 5 gün yayla yasağı
12:46 ‘Aynı soruşturmaya takipsizlik ve dava HSK’ye bildirilsin’
12:45 Sancar: Kürtlere sayı olarak bakanlar faturasını ağır ödeyecektir
12:41 ÖHD İstanbul Şubesi’nden darp edilen üyeleri için açıklama
12:36 İstanbul Protokolü güncellendi
12:03 Newroz’da şal sallayan kadına 10 ay hapis
11:53 Öcalan’ın avukatlarından görüşme başvurusu
11:49 Mahkemeden Şeyh Said’in mezar yeri başvurusuna ret
11:32 Çağlar Demirel’in yakalama kararı kaldırıldı
11:20 İliç'teki faciayı duyuran Cezayirlioğlu: Nükleer tesisten daha tehlikeli!
11:07 Adalet Nöbeti’nden çağrı: Yarın geç olabilir
11:02 Pınar Gültekin davasında 'yalancı tanık' ifadesi üzerine indirim yapıldı
10:57 Öztürk'ten CHP'ye: Öcalan ile görüşün
10:47 ‘Kimse ölmesin diye oradaydık’ diyen Barış Anneleri hakkında mütalaa hazırlanacak
10:45 7 yıldır şiddet görüyor: Hukuk yok!
10:02 HDP’den kongre çağrısı: Direnişin fotoğrafına ortak olalım
09:23 Devlet 97 yıldır Şeyh Said’in mezar yerini açıklamıyor
09:11 Karakolda darp edilen avukatlar: Kürtleri savunmasız bırakmak istiyorlar
09:08 Öcalan: Devlet bana ciddi yaklaşmazsa, doğru sonuç alamaz
09:05 Orman yangınlarının altından rant ve talan çıkıyor
09:04 Özer çifti 51 gündür cezaevinde: Bu işkence bitsin artık
09:03 Salih Müslim: İşgali bitirip Suriye’yi demokratikleştireceğiz
09:02 Hasta Mahpuslara Özgürlük Platformu cezaevlerini ziyaret edecek
09:00 ‘Suruç katliamı davasında mağdurları yargılamaya çalışıyorlar’
09:00 28 HAZİRAN 2022 GÜNDEMİ
08:24 Tetikçi Mehmet Altun’un evini polis mi satın aldı?
27/06/2022
23:43 Muhammed Cihad Cemre serbest bırakıldı
23:04 Köylülerin darp edildikleri hastane raporlarına yansıdı
22:58 MKM’den gözaltılara tepki: Bizi durduramazsınız
21:09 Osmaniye'de oturma eylemi yapan 26 kişi gözaltına alındı
20:40 Çimento fabrikasına karşı çıkan 11 köylü ifade verdi
20:03 Erdoğan: Suriye’de hazırlıklar tamamlandıktan sonra harekata başlayacağız
19:54 İzmir’de yıllık izne çıkan işçi işten çıkarıldı
19:36 Tutuklu Aksu annesinin taziyesine getirildi
19:34 TJA aktivistleri Ayaz ve Aşkan gözaltına alındı
19:22 Yürüyüşte gözaltına alınan 373 kişi serbest bırakıldı
19:08 Çay Kanunu Teklifi Artvin’de protesto edildi
19:04 Ukrayna'da AVM’ye füzeli saldırı
18:45 Adana'da gözaltılar artıyor: Sayı 36'ya yükseldi
18:07 Kobane Davası: Aysel Tuğluk duruşmada hazır edilecek
17:50 AKP’li başkan belediyeye ait 70 ton hurdayı usulsüz sattı
17:37 Muhammed Cihad Cemre adliyeye sevk edildi
17:20 Erzincan’daki altın madeni çalışmaları durduruldu
17:00 Kürtçe şarkı söyleyen müzisyen serbest bırakıldı
16:51 Gözaltılara tepki: Halkın iradesini teslim alamayacaklar
16:17 Doğubayazıt’tan seslendiler: Kadınların direnişi karşısında kaybedeceksiniz
16:00 ABD'li kürtaj yasağına karşı dayanışma kampanyası
15:58 İHD ve TİHV: Türkiye’de işkence ‘cezasızlıkla’ güvence altına alınıyor
15:57 İzmir’in iki ilçesinde yangın
15:52 Pınar Gültekin davası istinafa taşındı
15:48 Türkdoğan hakaret davasında beraat etti
15:25 Erdoğan’ın ‘boşuna yorulmayın’ dediği İsveç ve Finlandiya ile zirve yapılacak
15:17 İzmir'de bir kadın katledilmek istendi
14:35 Beştaş’tan İmralı’da görüş yasağına tepki: Yapılmayan görüşe ne cezası?
14:27 HDP’den halka kongre çağrısı
14:19 7 kurumdan Pınar Selek açıklaması: Karar siyasidir
13:45 Kor Mor gaz sahasına ilişkin açıklama
13:41 Tuncel: Demokratik hukuk düzenini temsil edecek bir heyet değilsiniz
13:12 Sincar cinayeti davasında Hizbullah tetikçisinin tutuklama istemine ret
13:06 Hakkari Barosu: Avukatları darp eden askerleri görevden uzaklaştırın
13:04 Bayraktar SİHA’larla ilgili habere açılan dava düştü
12:57 Düğünde Kürtçe şarkı söyleyen müzisyen gözaltına alındı
12:49 Tutuklu Zülküf Kaya: 20 gardiyan 2 saat boyunca işkence yaptı
12:33 STÖ’lerden Xaşkan raporu: Sorumlular yargılanmalı
12:21 HDP’den ‘Ek Bütçe Kanun Teklifi’ne şerh: OHAL bütçesidir
12:08 Buldan’dan DİSK’e ziyaret: Mücadeleyi birlikte büyütmeliyiz
11:51 Adana'da gözaltı sayısı 35’e yükseldi
11:37 Kastamonu’da sel uyarısı
11:35 Dicle Kültür Sanat Derneği’ne polis baskını
11:31 HDP’den Askerlik Kanunu’na şerh
11:15 Şenyaşar ailesi: Her şey adaletli bir Türkiye için
11:03 Eylem’in ardından 7 yıl: Yolu Zilan’lardan aldığı mirasın devamıydı
10:26 1994, 2016, 2021 ve 2022: Kürtler baş eğmedi
09:29 Operasyon bölgesindeki köylere giriş çıkış yasağı
09:09 Homurlu sakinleri sorunların çözümünü istiyor
09:08 Tek kişilik hücrede kitap yazdı: Direnişe çağrı manifestosu
09:06 Zarok MA konserine yoğun ilgi: Biletler tükendi
09:04 Haberlerine tutuklu gazetecilerin imzasını attı: Tepkiler yetersiz
09:03 Medeni Yıldırım'ın annesi: Katiline değil bize ceza veriliyor
09:01 Mızrak ve Ata davası Yargıtay’da: Fail polislere beraat talebi
09:00 27 HAZİRAN 2022 GÜNDEMİ
08:49 Binevş Kültür Sanat Derneği'ne baskın: Çok sayıda gözaltı
26/06/2022
22:23 Gözaltındaki köylülerle görüşmek için karakola giden avukatlar darp edildi
21:02 Ahmet Arif’in büstü tahrip edildi
20:28 Köy basan askerler darp ettiği 20 kişiyi operasyon bölgesine götürdü
20:03 İstanbul’da polis şiddetine rağmen yürüyüş
19:53 ‘Tuğluk’un tahliye edilmemesi Kürde bakıştan kaynaklanıyor’
19:01 TTB’de mevcut yönetim yeniden görevde
18:58 İnsan hakları ve hukuk örgütleri: İmralı’da izolasyon devam ediyor
18:34 Özgüneş: Sri Lanka modeli iktidarın sonunu getirecek
18:03 ATK Özkan için bir kez daha ‘cezaevinde kalabilir’ raporu verdi
17:48 AKP-KDP işbirliğinde Berwarî bölgesinde ağaç kıyımı
17:39 Yüksekova’da askeri operasyon
16:39 Amediyê’de köyler bombalandı
16:39 İstanbul polis ablukasında: Çok sayıda kişi gözaltına alındı
16:38 Şenyaşar ailesi: Herkes hukuksuzluğun cezasını çekecek
16:28 Başika’da TSK üssüne füze saldırısı
15:05 Göremediği annesinin cenaze törenine katılmasına da izin verilmedi
14:53 Araç ve pasaportlarına el konulan nakliyeciler bir aydır bekletiliyor
14:31 QSD operasyonunda katliam faili DAİŞ’li yakalandı
14:22 DBP Eş Genel Başkanı Aydeniz: Birlik savaşı durduracak
13:56 Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü’nden darp açıklaması
13:52 İdil'de şüpheli ölüm
13:40 ‘Hastanede öldü’ denilen askerin Zap’ta yaşamını yitirdiği ortaya çıktı
12:38 Melilla’ya geçmek isteyen 23 göçmen katledildi
12:28 Buldan: Kürt inkarı AKP’yi siyasi arenanın dışına götürdü
11:57 Kayyımdan Erdoğan’a miting jesti: 2 buçuk milyon liralık araç ihalesi
11:43 Hedla Aksu tutuklu oğlunu göremeden yaşamını yitirdi
10:29 Harmandalı Geri Gönderme Merkezi suç işliyor
09:57 Öcalan’a 3 aylık yeni görüş yasağı!
09:40 DİKO Başkanı uyardı: Altın ve paralarınızı kuyumculara bırakmayın
09:30 Nûrî Mehmûd: Türkiye’nin her tehdidinde DAİŞ’in hareketliliği artıyor
09:15 Pınar Gültekin davası: Devlet ve yargı elbirliğiyle failleri koruyor
09:10 MA Müzik'in etkinlik programı açıklandı
09:09 Kurtulan: ‘Terörle mücadele’ adı altında Kürt halkıyla savaş var
09:07 AKP’li bazı kesimler iktidar değişikliğine hazırlanıyor
09:07 Temel’in 'devlet’ ile hikayesi: Baskın, gözaltı, tutuklama, işkence
09:04 HDP’li Erbaş’tan muhalefete: Öcalan demokrasi mücadelesine katkı sunar
09:02 Kirasını ödeyemeyen görme engelli yurttaş sokakta kaldı
09:01 Baz istasyonları halk sağlığını tehdit ediyor
09:00 26 HAZİRAN 2022 GÜNDEM
25/06/2022
22:23 Diyarbakır Cezaevi'nde tutuklular darp edildi
21:44 İran: Müzakerelere yeniden başlamaya hazırız
21:31 Jineoloji’nin 25’inci sayısı çıktı
20:48 Hasta tutuklular için fotoğraf sergisi
20:23 Iğdır’da bir çobanın cenazesi bulundu
20:18 Madımak Katliamı’nın yıldönümünde alanlara çıkma çağrısı
20:09 Düsseldorf’ta Türkiye'nin saldırılarına karşı yürüyüş
19:22 HDP'den büyük kongre için katılım çağrısı
19:09 Türkiye’nin saldırılarından ötürü Kazımi parlamentoya çağrılacak
18:43 Hol Kampı’nda bir kadın katledildi
18:26 TJA'dan savaşa ve kadın cinayetlerine karşı yürüyüş
18:14 Konya’da iş cinayeti
17:51 Ölüm orucunda yaşamını yitiren Bozdoğan anıldı
17:34 Yargıtay’ın cezasını onadığı Adugit geçen yıl yaşamını yitirmiş!
17:29 Süleymaniye'de Kor Mor gaz sahasına roketli saldırı
17:23 Gözaltına alınan Cumartesi insanları serbest bırakıldı
17:18 Kazım Koyuncu mezarı başında anıldı
17:14 Diyarbakır'da yıldırım düştü: 6 çoban yaralı
16:10 Kazımi Suudi Arabistan ve İran’ı ziyaret edecek
16:05 İHD: Gözaltına aldığınız insanlıktır
15:47 DBP Batman’da il örgütü kuruyor
15:39 Kürecik Kültür Merkezi ve Cemevi açıldı
15:13 Muhammed Cihad Cemre gözaltına alındı
15:06 İHD: Galatasaray Meydanı ve kayıplardan vazgeçmeyeceğiz
15:05 KESK’ten çağrı: Antidemokratik uygulamalara son verin
15:04 TTB’nin 74’üncü Kongresi devam ediyor: Hakkımız olanı alacağız
15:03 İHD: İşkence bir devlet politikasıdır
15:02 İşkenceyle katledilen Uygur'un faillerini sordu
14:54 Kolon kanseri Demir için tahliye çağrısı