Akademisyen Konak: Rusya Türkiye’ye taviz verdi

DİYARBAKIR - Rusya-Ukrayna savaşında batılı güçlerin verdiği silahların etkisini gösterdiğini belirten akademisyen İsmet Konak, Rusya’nın Türkiye’yi yanında tutmak amacıyla Rojava saldırısı için Türkiye’ye taviz verdiğini söyledi. 
 
Rusya-Ukrayna savaşı 6 aydır devam ederken, gelinen aşamada sorunun çözümü ufukta görünmüyor. Rusya gerek enerji, gerekse tahıl üretimindeki avantajlarını kullanarak karşı taraftan taviz koparmaya çalışırken, ABD, İngiltere ve AB tarafı da Rusya’yı savaşla meşgul ederek dünyadaki hegemonik mücadeleden uzaklaştırma çabasını veriyor. Gelinen aşamada merak edilen konuların başında ise Türkiye’nin tavrı geliyor. Zira Rusya ile Ukrayna arasında mekik dokuyan Türkiye’nin izlediği denge politikasının sonuna gelindiği uzmanlarca dillendiriliyor. 
 
Akademisyen İsmet Konak, Rusya-Ukrayna savaşı ve bu savaşın Rojva’ya olası etkilerine ilişkin sorularımızı yanıtladı. 
 
Üçüncü Dünya Savaşı’nın yansıması olarak değerlendirilen Rusya ve Ukrayna arasındaki savaş altı aydır devam ediyor. Gelinen süreçte savaş nereye evirildi?
 
Aradan yaklaşık bir 6 ay geçti. Bu 6 aylık sürece baktığımızda, batı bloğunun bazı beklentileri vardı. Rus ekonomisinin çökmesini beklediler. Ekonomistlerin deyimiyle bir “depresyon” beklentisi vardı. Ancak gelinen aşamada, Rusya ekonomisi şu an için depresyonda değil, resesyonda (durgunluk) diyebiliriz. Yine Rus ekonomisine baktığımızda, geçen yıla oranla Rusya 95 milyar dolarlık bir gelir elde etmiş. Yani geçen seneye oranla iki kat daha fazla gelir elde etmiş. Netice itibariyle, Rusya savaş içerisinde bile enerjiden gerekli şekilde gelir elde etmiş. O açıdan batı ülkelerinin hayal kırıklığına uğradığını söyleyebiliriz. 
 
Son dönemlerde Rusya’nın Ukrayna'daki ilerleyişinde bir durgunluk olduğu görülüyor. Ne değişti?
 
 
Gelinen noktada şunu söyleyebiliriz; artık Rusya’nın karşısında Ukrayna’nın ordusu değil, NATO var. Ukrayna Ordusu; NATO’nun vekilliğini yaptığı bir vekalet savaşına döndü.
 
Savaş süreci 1 Temmuz’dan itibaren biraz değişti. Çünkü 1 Temmuz’a kadar Rusya öyle ya da böyle bir ilerleme kaydetmişti. Herson, Mariupotol, Zaporijya gibi kentleri, Harkov’un bir kısmını ele geçirdi. Şimdi de sırada Odessa var ve orayı da ele geçirmek istiyor. Yani kısa vadede Ukrayna’nın Karadeniz’e olan bağını koparmak istiyor. Ancak 1 Temmuz’dan itibaren Ukrayna tarafının sahada güç kazanmaya başladığını gördük. Çünkü artık batıdan gelen silahlar etkisini göstermeye başladı. Üst seviyede teknolojik silahlar var. Bunlardan bazıları Himars denilen çok namlulu roketatarlarki Ukrayna ordusu bunu son dönemlerde çok kullanmaya başladı. Onun dışında M777 Obüs denilen silahlar var. Bu obüsleri de şu an için Herson’da Rusya’ya karşı kullanıyor. Yine Sezar isminde bir silah var ki bu silah Fransa’nın gönderdiği ve kamyon içine yerleştirilen bir topçu sistemi. Bu gibi silahlar orada Rusya’yı şu an için engelliyor. 
 
Gelinen noktada şunu söyleyebiliriz; artık Rusya’nın karşısında Ukrayna’nın ordusu değil, NATO var. Ukrayna Ordusu; NATO’nun vekilliğini yaptığı bir vekalet savaşına döndü. Zelensky’de Batı’nın kundağına sarılmış bir bebek izlenimi veriyor. Batı biberonunu karşılıyor diyebiliriz. Şu an Ukrayna ordusu ilk bahsettiğimiz 4 aylık savunmadan geçip saldırıya geçti. Bu özellikle son günlerde Kırım’da Ukrayna’nın aktif olduğunu görüyoruz. Son günlerde de çok fazla tehdit geliyor. Zelensky’in yardımcısı Mihail Podolyak, bir açıklama yaparak “Kırım köprüsü yasa dışı bir köprüdür. Bizim bu köprüyü havaya uçurmamız lazım” dedi. Bu çok kritik. Özellikle Kırım meselesi çok önemli. Çünkü Kırım Rusya açısından Karadeniz’de çok önemli bir üs. Eğer Ukrayna’ya destek veren Batılı ülkeler ya da NATO güçleri Kırım’a saldırıları artırırlarsa, stratejiyi Kırım çerçevesinde belirlerlerse o zaman bu savaş çok kritik bir noktaya gelebilir. O tür durumda Rusya artık nükleer silah kullanmaya çalışabilir ki Rusya’nın elinde çok güçlü nükleer silahlar var. Önce kısa menzilli İskender füzeleri dediğimiz silahları kullanacaktır. Çünkü Kırım Rusya’nın kırımızı çizgisidir. 
 
Peki savaş bahsettiğiniz şekilde kızışırsa, bu durum iki ülke arasında nükleer savaş riski de barındırmaz mı? Savaşın seyri böylesi bir noktaya gelir mi?
 
Kırım konusundan dolayı bu durum patlayabilir. Amerika Bilim İnsanları Federasyonu’nun açıklamasına göre, Rusya’nın elinde 6 bine yakın nükleer silah var. ABD’nin elinde ise yaklaşık 5 bin 500 nükleer silah var. ABD bu noktada gittikçe elindeki silah sayısını azaltmaya başlarken, Rusya ise bu sayıyı yükseltiyor. Dolayısıyla batının tehdidine karşı bir silahlanma var. Rusya kısa vadede kısa menzili İskender denilen balistik füzeleri kullanabilir ama uzun vadede ABD’yi caydırmak için elindeki RS-28 Sarmat füzelerini kullanabilir. Bunlar da 10 bin kilometre hareket mevziisine sahip ve çok başlık taşıyabilir. O açıdan bunları kullanırsa; dünyayı bir nükleer savaşa çekebilir. Yeniden Einstein’in kehanetine dönebiliriz. Einstein “Üçüncü dünya savaşı çıkarsa nükleer savaş olur. Dördüncüsü ile taşlar ve sopalarla olur’ demişti.  Yani herhangi bir nükleer savaşta biz dünyanın akıbetini tahayyül dahi edemeyiz. 
 
Batılı güçlerin dışında Türkiye’nin mevcut savaşta rolü nedir ve özellikle de tahıl koridorunda arabuluculuk rolünü nasıl değerlendiriyorsunuz?
 
 
 Başından beri Tayyip Erdoğan’ın politikasına baktığımızda, sürekli bir omurgasızlık olduğunu söyleyebiliriz. Hem İsa’ya hem Musa’ya yaranmak gibi bir politikası var. Bunu böyle çok politik deha olarak gösteriyorlar. Bu politik bir deha değildir, omurgasızlıktır.
 
Başından beri Tayyip Erdoğan’ın politikasına baktığımızda, sürekli bir omurgasızlık olduğunu söyleyebiliriz. Hem İsa’ya hem Musa’ya yaranmak gibi bir politikası var. Bunu böyle çok politik deha olarak gösteriyorlar. Bu politik bir deha değildir, omurgasızlıktır. Ya da dalgadan dalgaya savrulan bir kayık gibi; bir o dalgada bir bu dalgada. Dolayısıyla Erdoğan yönetimi iki ülke arasındaki bu savaşı pragmatik bir şekilde kullanmak istiyor. Bir Rusya’ya gidiyor, bir bakıyorsun NATO zirvesine gidip ABD ile görüşüyor. Burada Erdoğan yönetiminin tek bir amacı var o da kendi bekasını sağlamak, kendi iktidarını konsolide etmek, tahkim etmektir. En önemlisi de bu seçimleri mutlaka kazanmak. Ondan sonraki süreçte yeniden kendi koltuğunda kalmak istiyor. Bu yüzden tahıl konusundaki bu arabuluculuğu bu çerçevede değerlendirilebilir. Birincisi imaj meselesiydi. Uluslararası arenada Erdoğan ve çevresi bir imaj, makerlik yaptı. İkincisi de tahıl sorunun çözülmemesi, Türkiye’yi de bir tahıl krizine sürükledi. Hali hazırda biliyoruz fiyatların seviyesi yükseliyor. Enflasyon tehdidi var. Artık yatağından taşmış bir nehir gibi engellenemez durumda. Bu açıdan tahıl girişimindeki teşebbüsleri tamamen siyasi amaçlıdır. Seçimlere gidiyor, içinde bulunmuş olduğu bu girdaptan kurtulmaya çalışıyor. Tahıl konusunda yeni krizler yaşamak istemiyor.   
 
Erdoğan-Putin arasındaki ilişkilerin yanı sıra, Türkiye’nin Ukrayna’dan yana taraf tuttuğu daha belirgin olmaya başladı. Buna ilişkin neler söylersiniz?
 
Ukrayna-Rusya savaşında Türkiye ve Erdoğan yönetimi, kendini dikkatli olmak zorunda hissediyor. Çünkü Rusya ile arasında çok ciddi bir ticaret var. Geçen yıl Rusya’da yaptığı ticaretin boyutuna baktığımızda; ithalat 44 milyar dolar, 6 milyar dolar ihracatı var. Dolayısıyla büyük bir ticaret durumu söz konusu. Bunu dikkate alarak, her zaman orada bir denge siyaseti yürütmek zorunda kalıyor. Aslında Ukrayna ile de bir dirsek teması içinde. Mesela SİHA satışı yapmıştır. Hatta SİHA’ların orada üretilmesi için bir fabrika planı da vardı. Fırsatı yakalarsa, o fabrikayı da orada kurmak istiyor. Fakat burada Moskova’nın ciddi bir baskısı var. Bunu da dikkate almak zorunda. O açıdan bahsettiğim gibi çıkarları gereği denge siyaseti yürütmek durumunda. Çünkü yanı başında Moskova geçekliği var. 
 
Ukrayna savaşı ile birlikte Türkiye ve Rusya ilişkilerinin zedelendiği yönünde yorumlar yapıldı. Zira 5 Ağustos tarihinde Erdoğan ile Putin görüşmesinde Erdoğan’ın Kuzey ve Doğu Suriye’ye saldırı planına Putin tarafından onay çıkmadığı söylendi. Ancak diğer yandan da Türkiye’nin SİHA saldırıları sürüyor. Bu görüşmenin perde arkasında neler yaşandı?
 
 
Erdoğan artık Putin’in gözünde hasta adam. Bu hasta adam tabirini Rusya’da her zaman kullanılmıştır. Dolayısıyla Putin şu an için Erdoğan’ı hasta olarak görüyor ve O’nu kendi projeleri-amaçları için kullanmak istiyor.  
 
5 Ağustos tarihinde yapılan görüşme çok önemli. B görüşmelerde neler oldu?  Neler yaşandı? Bu çok önemli. Bundan sonraki Putin-Erdoğan görüşmelerinin, politikalarının da bence birer emaresi niteliğinde bir görüşmeydi. Bu görüşmeden önce Rosatom’a (Rusya Nükleer Enerji Kurumu) bakalım. Rosatom Akkuyu Nükleer Enerji Santrali’ndeki bütün hisseleri satın aldı. Şu an tek sahibi ve işletmecisi konumunda. Yine ortak olan IC İçtaş vardı. Ne oldu da bir anda bu firmanın ortaklığı bozuldu ve tek taraflı Rosatom, oradaki anlaşmayı bozdu. Asıl burada sorulması gereken şey, Türkiye Rosatom’un bu adımlara niye sessiz kaldı. Bence Türkiye ile Rusya arasında taktiksel pazarlıklar var. Putin Erdoğan arasında ve orada bir pazarlık var. Bence Erdoğan orada şunu söyledi; ‘Rosatom gelsin, Akkuyu Nükleer Enerji’nin tek sahibi olsun ve işleticisi olsun. Biz buna göz yumacağız.’ Ancak karşılığı var; Bir taviz bekledi. Karşılığı nedir? Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’nın verdiği bazı veriler var. 26 Temmuz ile 4 Ağustos tarihleri arasında. 26 Temmuz’da Merkez Bankası’nın döviz rezervi 98 milyar dolarken 4 Ağustos’ta 108 milyar dolara çıkıyor. Yani 10 milyar para bankalar üzerinden Merkez Bankası’na gelmiş ve park etmiş. Bu paranın Rosatom’a ait olduğu söyleniyor. Bu açıdan önemli. Yani Putin şunu demiş; “Biz sana el atından ekonomik destek vereceğiz.”Bu önemli. Şimdi sunu söyleyebiliriz, Erdoğan artık Putin’in gözünde hasta adam. Bu hasta adam tabirini Rusya’da her zaman kullanılmıştır. Hatta 1. Nikolay bile Çarlık Rusya Dönemi’nde 1853 yılında Osmanlı Devleti için uygulamıştır. Demiştir ki, Osmanlı biraz hastadır, hem de kollarımızdaki ağır bir hasta. Ve bu ağır hastayı epey bir hırpaladılar. Dolayısıyla Putin şu an için Erdoğan’ı hasta olarak görüyor ve O’nu kullanmak istiyor. Kendi projeleri ve amaçları için kullanmak istiyor. Bu birincisi. 
 
İkincisi ise, Rojava konusunda 5 Ağustos’ta ne konuşulmuş olabilir? Bence Rojava konusunda Putin, sınırlı bir operasyon, sınırlı bir askeri saldırı konusunda yeşil ışık yakmış olabilir. Çünkü bundan sonra Erdoğan’a artık ihtiyacı var. Erdoğan zayıf, Erdoğan NATO’nun çizgisinden çıkan bir, politik aktör olduğu için, O’nu kullanmak istiyor. Kendi çıkarları için bu açıdan hem Rojava konusunda hem de ekonomik olarak Erdoğan’ı destekleyecek. El altından O’na bazı tavizler verecek. Hatta önümüzdeki süreçte Rojava’ya saldırı konusunda daha büyük tavizler de verebilir. Ve seçimlere giderken; yeni yeni destekler verebilir. Yani o Rosatom’un göndermiş olduğu 10 milyarlık destek dışında yeni bir 10 milyarlık destek daha gelebilir. Önümüzdeki süreçte göreceğiz.
 
Putin’in Erdoğan’a taviz verdiğini mi söylüyorsunuz?
 
Bence orada verildi. Küçük de olsa orada bir taviz verildi. Zaten şu anda SİHA ve İHA’lar Rojava’da köyleri bombalıyorlar. Kentler üzerinde sürekli hareketlilikler var. Orada bir taviz verildi. Gelinen noktada şunu söyleyebiliriz;  Erdoğan artık Putin’in ayakkabısının altındaki köseledir. Bundan sonra O’nun kilisesinin zangoçluğunu yapmak zorunda seçime giderken. Bu açıdan Rojava konusunda daha fazla tavizler koparmak için Putin’e muhtaçtır, bir bağımlılık söz konusudur. Önümüzdeki süreçte yeni görüşmeler yapılırsa Rusya daha fazla tavizler verebilir. Bu açıdan Kürt hareketinin temkinli olması lazım. Bu dinamikleri iyi okuması gerekir. Putin’in mutlak suretle Erdoğan yönetimine ihtiyacı var. Şundan emin olamıyor, yani seçimlerde ola ki Erdoğan seçimleri kazanmazsa yeni hükümet ne yapar? Yeni hükümet konusunda Putin’in şüpheleri var. Şu şüphesi var, mutlaka yeni hükümet NATO’nun çizgisine daha fazla kayacaktır. Batı’nın politikasına uygun hareket edecektir. Dolayısıyla Türkiye’deki o projeler akamete uğrayabilir. Putin yönetiminde bu korku, ikili pazarlıkları daha da derinleştirebilir. 
 
Türkiye’nin Suriye hükümeti ile görüşmeler yapmasını nasıl okuyorsunuz? Erdoğan’ın yeni Suriye politikası nasıl şekillenecek?
 
Yeni Suriye politikası bence yine Putin’in isteğidir. Yani Putin Erdoğan’a, “Git Şam yönetimi ile görüş ve uzlaş” dedi. Peki kısa sürede herhangi bir uzlaşma olabilir mi? Bence olmaz. Bir 6 ay sonra veya 1 yılı bulabilir ya da seçimlere kadar gidebilir. Şöyle bir uzlaşma ortamı olabilir ikisi arasında. İkisi de PYD’yi ortak düşman olarak görüyorlar. Neden Şam Yönetimi, PYD’nin ABD desteği ile orada var olduğunu iddia ediyor. Erdoğan da PYD’yi “terör örgütü” olarak suçluyor. Ve dolayısıyla ikisinin çıkarları var. Bir uzlaşmada PYD ve bölgedeki özerk yönetimi ortadan kaldırmak, zayıflatmak, statüsünü daraltmak isteyeceklerdir. Bu ortak talepler ve endişeler onları bir araya getirebilir. Burada temel katalizör Moskova’dır, Putin’dir. Yine Putin’in isteği söz konusudur. Tabi ki Erdoğan Şam Yönetimi’yle bu projede uzlaşmanın ülke içerisindeki ekonomiye, politikaya etkisini de dikkate alarak hareket edecektir. Ama burada yine Kürt hareketinin çok dikkatli ve temkinli olması gerekir. 
 
Bahsettiğiniz durumlar gelişirse bu savaşın farklı yansımaları da olacaktır. Sizce savaşın bundan sonraki seyri Kuzey ve Doğu Suriye ve genel olarak Kürtleri nasıl etkileyecek?
 
 
Rojava’ya dönük savaş Tayyip Erdoğan için bir hüsran doğurabilir. Zaten hali hazırda Erdoğan yönetimi çivi tutmayan çürük bir tahta gibi… Bu savaş, Türkiye içerisindeki  bütün girdabı derinleştirebilir. 
 
Savaş olursa, bu ilk olarak tabi ki Türkiye’yi etkileyecektir. Sonuçta orada ağırlıklı olarak ekseriyette yaşayan Kürtlerden bahsediyoruz. Kürt hareketinin, Türkiye’de bazı talepleri söz konusu, yani hak talebi var. Bu Türkiye’yi direk etkileyecektir. Türkiye’deki Kürtlerin tüm psikolojik ve aynı zamanda siyasi, sosyal yaşamını etkileyecektir. Türkiye’yi bir iç savaşa dahi götürebilir. Bu tür kırılganlıklar var. O yüzden bu savaş Tayyip Erdoğan için bir hüsran doğurabilir. Onu da söyleyelim. Zaten hali hazırda Erdoğan yönetimi çivi tutmayan çürük bir tahta gibi… Rojava’ya  dönük savaş, Türkiye içerisindeki  bütün girdabı derinleştirebilir. 
 
Şu var;  Kürt halkının bu konuda özellikle Erdoğan yönetiminin saldırıları konusunda daha direnişçi, daha örgütlü olması gerekir. Tüm önlemlerini buradaki dinamikleriyle bir şekilde bu saldırıyı engellemesi gerekir. Saldırılara karşı bizi örgütlülük kurtarır. Rosa Luxemburg’un bir sözü var, “Hareket etmeyenler zincirlerinin farkına varamazlar.”  Bu yüzden herkes hareket edecek, zincirlerine kapılmayacak.
 
MA / Müjdat Can 
 
 
 

Diğer başlıklar

25/08/2022
11:50 Gazeteci Türfent, Karakoçan Cezaevi’ne sevk edildi
11:42 Bir ayda 6 kolber yaşamını yitirdi
11:05 Günay: Türkiye’nin çözüm derdi varsa Suriye’den çıksın
11:00 İkizdere'de bilirkişi raporuna rağmen dava reddedildi
09:43 Amedspor yeni sezon formalarını tanıttı
09:29 Çiya Kurd: Ankara-Şam anlaşması Suriye'ye hizmet etmez
09:03 Derik’te çevre yolu projeye rağmen yapılmamış
09:03 Emine Şenyaşar’ın mücadelesini kitaplaştırdı: Bu adalet gemisidir
09:01 Tekstil atölyelerinde çocuklar çalıştırılıyor
09:01 Gazeteci Işık: Kürt karşıtı politika Erdoğan’a u dönüşü yaptırdı
09:01 Psikolog Aslan: Mersin’de Kürt gençlerine özel yönelim var
09:00 Beraat verilen dosyaya yeni dava
09:00 Bingöl’de orman kıyımı: STÖ’ler görev üstlensin
09:00 25 AĞUSTOS 2022 GÜNDEMİ
24/08/2022
23:39 Şehba’nın köylerine bombardıman
23:06 Hacıhüsrev Mahallesi’nde yıkıma karşı yürüyüş
19:53 'Özel savaş politikalarını boşa çıkaracağız’
19:04 Mardin Barosu: Kazada ihmali olan herkes hesap vermeli
18:44 Ege Üniversitesi Hastanesi’ni su bastı
18:25 Eşi ve 3 çocuğunu katleden Karaaslan tutuklandı
18:03 Marmaris-Datça yolunda kaza: 5 ölü, 6 yaralı
17:24 Mele Kazım serbest bırakıldı
17:22 Mersin Valiliği İHD’nin 1 Eylül konserini yasakladı
17:20 Gözaltında şüpheli ölüm
17:17 Tutuklu gazetecilerden başsağlığı mesajı
16:58 Mezopotamya Kitap Fuarı’nın tarihi belli oldu
16:54 Okul servis ücretlerine zam
16:51 ‘Aysel Tuğluk’un bırakılmaması siyasi intikamdır’
16:12 Kadınlardan işçilere destek ziyareti
15:51 Mersin’de kaza
15:48 Yalova’da iş cinayetine tepki gösteren 35 işçinin atıldığı iddia edildi
15:01 Makbule Özer İstanbul ATK’ye sevk edildi
14:49 Nazilli’de şüpheli kadın ölümü
14:46 BM raportörlerinden Danıştay’a: İstanbul Sözleşmesi’ne dönülmesinin yolunu aç
14:38 ‘Kayyım hukuksuzluğuna karşı demokratik bir gelecek’ çağrısı
14:36 Tutuklu gazetecilere yönelik hak ihlalleri Meclis’e taşındı
14:35 KESK’li kadınlar Emine Şenyaşar ile birlikte nöbette
14:19 AKOM'dan sağanak yağış uyarısı
14:07 Sistematik şiddet gören Leyla’nın ölmesini beklediler
13:35 Mersin’de Mele Kazım gözaltına alındı
13:14 Sao Paulo gemisine verilen iznin iptali için dava açıldı
12:52 Van’da 1 Eylül mitingi için hazırlık
11:48 Şenyaşar ailesi: Aynı gemide değiliz
11:37 Tutuklular: Cezaevlerindeki ölümler bilinçli ve planlı katliamdır
11:33 Dicle Nehri’nde kaybolan çocuğun cansız bedenine ulaşıldı
11:10 Kaçmaz: SİHA’larla çocuklar öldürülüyor, herkes görevini yerine getirmeli
11:01 Tutuklu yakınlarından siyasi partilere: Gelin yaşam hakkını savunalım
11:00 Til Rifat’a SİHA saldırısı
10:49 Tutuklu gazetecilerin sosyal hakları engelleniyor
10:35 Aşkîta bölgesine askeri operasyon başlatıldı
10:32 Ankara’da gözaltına alınan 6 kişi serbest bırakıldı
10:04 Derik’teki ailelerden ‘kan parasına’ tepki: Acı parayla örtülemez
09:05 3 çocuğunu nüfusa kaydettirmek için mücadele veriyor
09:05 Kriz derinleşiyor: Geçinemiyoruz, iktidar değişmeli
09:03 Kamulaştırmaya karşı çıkan köylülere soruşturma
09:03 'Saldırılardan Rusya, ABD ve Uluslararası Koalisyon sorumlu'
09:03 Gök’e hapis cezasının gerekçesinde ne haber var ne de gazetecilik
09:02 Market çalışanlarının eylemine çağrı
09:02 Faruk Bildirici: Medya ODTÜ yolunu Yavaş döneminde takip etmiyor
09:02 ‘İktidar kan kaybettiği için Kuzey ve Doğu Suriye’ye saldırıyor’
09:02 AYM’den ağır hasta tutuklunun ölümü için ihlal kararı
09:00 24 AĞUSTOS 2022 GÜNDEMİ
08:58 Firdevsi katleden Babat'ın ağabeyi de tecavüzden tutuklandı
08:57 İdil’de erkek şiddeti: Eşini ve 3 çocuğunu katletti
23/08/2022
21:02 ‘Uyuşturucuya yönelik tedbirler yetersiz’
20:33 İzmir'deki final maçında Nûjen takımı kazandı
20:16 Ölüm Gemisini Durduracağız Platformu’ndan protesto
20:04 Selahattin Encü gözaltına alındı
19:56 Urfa'da gençlerden uyuşturucuya karşı eylem
19:15 ÖHD ve Diyarbakır Barosu'ndan işkence edilen tutuklu Özcan'a dair rapor
18:25 Asbetli geminin gelişi durduruldu
18:13 Milyon Fest yasaklandı: Kaymakamlık uygun görmemiş!
17:50 Açlık grevindeki oğluyla görüştü: Ayakta duracak hali yok
17:30 AKP’li Ömer Çelik’ten ‘erken seçim’ açıklaması
17:01 Kadınlardan Babat’ın katledilmesine tepki
16:54 Kadınlardan Derik’teki taziyeye ziyaret
16:32 Van’dan seslendiler: Cezaevlerindeki ölümlere sessiz kalmayacağız
16:13 'Hasta tutuklular serbest bırakılana kadar nöbeti sürdüreceğiz'
16:01 Tatvan’da halk su deposunu bastı!
15:53 Lavrov: Suriye’nin kuzeyinde yeni askeri faaliyetlere izin verilmemeli
15:52 Erdoğan'ın program dışı seçim toplantısı
15:51 Hakkari’de 12 gündür süren orman yangınına müdahale edilmiyor
15:27 Hanefi Avcı'dan Süleyman Soylu hakkında suç duyurusu
15:06 Malazgirt kutlamalarına katılım zorunluluğu!
14:36 İskenderun Adliyesi'nde patlama
14:29 Urfa’da açlık grevindeki tutuklu sayısı 30’a yükseldi
14:13 Derik ve Antep'te aileler 'kan parasıyla' susturulmak isteniyor
14:10 Bayındır: Çözüm gücü Öcalan’dır
13:44 Asbestli gemiye karşı hukuki mücadele başlatıldı
13:28 Adalet Nöbeti’ni sürdüren TMMOB: Mücadeleye devam
13:22 KESK Şenyaşar ailesiyle Adalet Nöbeti’nde
13:05 HDP’li vekiller: Cengiz Holding soruşturma kapsamında mı?
12:30 Akdeniz Belediyesi’nde gözaltı ile alınan kararın iptali için dava açıldı
12:07 Şenyaşar ailesi Adalet Nöbeti’ni ablukada sürdürüyor
12:06 Abdullah Öcalan’dan 17 aydır haber alınamıyor
11:16 Tutuklu tahliye oldu, İHİK’in haberi yok: Kopyala yapıştır cevap
11:07 Tutuklu yakınları: Çocuklarımızı tedavi edin
10:56 Köylülerin karşı çıktığı jeotermal santral çalışması başlatıldı
10:50 Dicle Nehri’nde bir çocuk suya kapıldı
10:30 Aryen Kom’dan dayanışma gecesine çağrı
10:10 Tokatköy Mahallesi ‘yıkıma’ direniyor: Kentsel dönüşüm değil rant
10:07 Ankara’da 6 kişi gözaltına alındı
10:04 ‘Türkiye'de Sol Örgütler’ kitabı yeni baskısıyla çıktı
09:02 Firdevs Babat, korucu silahıyla katledildi iddiası
09:02 Olay yeri raporu: 365 metre kazınma izi oluştu
09:01 ‘Cezaevindeki ölümlerde devletin sorumluluğu var’
09:01 Aydeniz: Tecride karşı ortak mücadele yükseltilmeli
09:01 Güleç yüzü ve haberleriyle hatırlanacak
09:01 Iğdır’da 7 mahallenin yolları 2 yıldır yapılmadı
09:00 Özel sektörde çalışan öğretmenler Ankara’da buluşuyor
09:00 ‘Bazo Yılmaz mücadele için her şeyi göze aldı’
09:00 23 AĞUSTOS 2022 GÜNDEMİ
22/08/2022
23:01 Ranzasının yerini değiştirdiği için darp edildi
22:25 Van'da Kemal Kurkut final maçı oynandı
21:21 BİK Evrensel’in resmi ilan ve reklam yayımlama hakkını iptal etti
19:46 Derik'te hayatını kaybedenlerin yakınları: Örtbas edilmesin
19:23 Digor Katliamı anısına ekilen ağaçlar söküldü
18:52 ‘İnfazda ayrımcılığa son verin’
18:41 Ceza alan AKP’li başkandan vali, savcı ve hakimlere ziyaret
17:49 Muhammed’in ölümüne neden olan kaymakam tahliye edildi
17:15 Tokatköylüler AKP'li Beykoz Belediyesi'ni protesto etti
17:04 Jeotermale karşı direnen köylülere gözaltı
16:41 Silopi’de 1 Eylül mitingi için çağrı
16:10 Sancar Derik’te: Göz göre göre gelen bir cinayettir
16:10 33 siyasi parti ve örgütten Şam hükümetine Türkiye uyarısı
15:28 Cengiz Holding’in neden olduğu faciaya yayın yasağı
14:52 Soylu’nun 'yok' dediği 3'üncü TIR kaldırıldı
14:49 Koç: Cezaevindeki her ölüm için Adalet Bakanı’nı sorumlu tutacağız
14:18 İran’da tutuklanan HDP’li Birdal’a 16 yıl hapis cezası
14:15 Mahkemenin kararına rağmen Tokatköy’de evler yıkılıyor
14:04 Van’da 1 Eylül mitingi düzenlenecek
13:19 Dört ülkeden Akdeniz’de askeri tatbikat
12:37 CMK ücretlerinde iyileştirme talep edildi
12:14 İHD Şenyaşar ailesiyle nöbette: Bu çığlığı duyun
11:34 ESP üyesi 4 kişi tutuklandı
11:24 Şenyayla’da askeri operasyon sürüyor
11:02 Van Gölü’nde kirlilik üst seviyede
10:47 Muğla'da kaza: 4 ölü, 3 yaralı
10:47 Düşürülen helikopterin görüntüsü yayınlandı
10:41 Akademisyen Konak: Rusya Türkiye’ye taviz verdi
09:07 Tutuklu gazeteci Karakaş: Açlık grevine başladık
09:02 Soylu’nun ‘yok’ dediği 3’üncü TIR’ı görüntüledik
09:01 Derik'te iş yeri yıkılan yurttaş: Kaymakam önlem almadı
09:01 Öneri dikkate alınmayınca kaza göz göre göre geldi
09:00 Atanamayınca evini atölyeye çevirdi
09:00 Akman: Dayanışma sözü veren kurumlar nerede?
09:00 'Tutuklu gazetecilere yalnız olmadıklarını göstermeliyiz'
09:00 22 AĞUSTOS 2022 GÜNDEMİ
21/08/2022
23:11 HDP Eş Genel Başkanı Sancar Derik’e geliyor
21:49 Kilis’te 2 kadın şüpheli şekilde ölü bulundu