Tutuklu siyasetçi Tuncel: Direnenler kazanacak

img
ANKARA - AKP’nin Kürt varlığını ortadan kaldırmayı hedeflediğini söyleyen tutuklu siyasetçi Sebahat Tuncel, "Ancak bu politikanın sonuna gelindi. Kazanan direnen ve mücadele eden halkımız ve kadınlar olacak” dedi.
 
DAİŞ’in Kobanê’ye yönelik saldırıları üzerine 6-8 Ekim 2014’te gerçekleşen protesto eylemleri gerekçe gösterilerek aralarında Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski eş genel başkanları, Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyelerinin de bulunduğu 20’si tutuklu 108 ismin yargılandığı Kobanê Davası’nın 18’inci grup duruşma periyotları 24 Ekim Pazartesi günü başlayacak.
 
HDP eski eşbaşkanları ve Merkez Yürütme Kurulu üyelerinin de aralarında bulunduğu 108 isim hakkında hazırlanan 3 bin 530 sayfa ve 324 klasörden oluşan iddianame, Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti tarafından bir haftada incelenerek, kabul edildi. Kabul edilen iddianame kapsamında ilk etapta 28 kişi tutuklu yargılanırken, zamanla bazı siyasetçilerin tahliye edilmesiyle davadaki tutuklu sayısı da 20’ye düştü. Dava kapsamında yargılanan siyasetçilere ise "Devletin birliği ve ülke bütünlüğünü bozma" ve 37 kez "insan öldürme" başta olmak üzere pek çok suçtan binlerce yıl hapis cezası isteniyor.
 
Kobanê Davası’nda tutuklu yargılanan Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) eski Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel, Kobanê döneminde yaşananları, davanın açılma sebebi ve cezaevinde yaşanan hak ihlallerini ajansımıza anlattı.
 
Türkiye ve dünyada DAİŞ’in Kobanê’ye yönelik saldırıları ardından geliştirilen eylemlerin DAİŞ’in yenilmesine katkısının küçümsenemeyeceğini hatırlatan Tuncel, “Hatırlarsanız IŞİD’in Kobanê’ye ilk saldırısı Mart 2014’te başlıyor. Kobanê halkının direnişi karşısında geri çekilen IŞİD, 2 Temmuz’da tekrar kapsamlı bir saldırı başlattı. ABD’nin Irak ordusuna bıraktığı silahları, zırhlı araçları Musul işgali sırasında ele geçiren IŞİD, Musul bankalarında paralara el koyarak, bir devlet gücüne ulaşmıştı. Kobanê saldırısında sonuç alamayınca 3 Ağustos’ta Şengal, Hewler, Maxmur ile Kerkük’e saldırdı. Tüm bu süreçlerde Türkiye’de yaşayan Kürtler ve Kürtlerin dostları, Kürt halkıyla, Şengal ile dayanışma, eylem etkinlikler yaparak, Türk devletinin IŞİD’e, cihatçı gruplara desteği kesmesi, Kürt halkıyla dayanışma içinde olması ve insani koridor açması konusunda çağrılar yapıyordu” dedi.
 
‘BUGÜN YARGILANAN DAYANIŞMADIR’
 
DAİŞ’in 2014 Eylül ayını ortalarında Kobanê’ye yönelik üçüncü kapsamlı saldırısını başlattığını ve bugün yargılamalarına neden olan eylemlerinde o saldırı döneminde gerçekleştiğini anımsatan Tuncel, şunları söyledi: “IŞİD, elinde her türlü zırhlı ve ağır silahla saldırırken, Kobanê halkı kıt olanaklarına rağmen direndi. 19 Temmuz’da Kobanê’yi özgürleştirdi. Dünya halkları, Türkiye’deki Kürdistanlılar ve Kürtlerin dostları bu süreçle Kobanê halkı ile güçlü bir dayanışma gösterdi. Suruç ilçesinde Kobanê sınırında nöbet tutanlardan biri olan Kader Ortakkaya da güvenlik güçlerinin saldırısı sonucu yaşamını yitirdi. Yine Paramaz, Aziz ve daha birçok sosyalist genç Kobanê halkıyla dayanışırken yaşamını yitirdi. Onları, saygıyla anıyorum. İktidar, AKP cihatçı grupları el altından desteklerken, MİT tırları ile onlara silah taşırken, Kürdistan halkları, Aleviler, sosyalistler, kadınlar, yoksul Kobanê halkıyla dayanışma içinde oldu ve bu dayanışma kazandı. İşte bugün yargılanan bu dayanışmadır.”
 
‘AKP, DAİŞ’İN YENİLGİSİNİ KENDİ YENİLGİSİ OLARAK GÖRDÜ’ 
 
Kobanê direnişinin başarı ile sonuçlanmasının, özgürleşmesinin sadece Kürtler açısından değil, tüm dünya halkları açısından tarihsel bir kazanım olduğuna dikkat çeken Tuncel, bu tarihsel kazanımda da kadınların öncülüğünü unutmamak gerektiğini vurguladı. Arin Mirkan ve yüzlerce kadın direnişçinin yaşamlarını feda ederek, Rojava devrimini insanlığa armağan ettiğinin altını çizen Tuncel, Kobanê’nin özgürleşmesinin, IŞİD’in halk direnişi karşısında yenilmesinin AKP’nin politikalarını boşa çıkardığını da belirtti. Dünya halklarının Kobanê direnişini ayakta alkışladığını ancak AKP’nin DAİŞ’in yenilgisini kendi yenilgisi olarak gördüğünü söyleyen Tuncel, “Sözde IŞİD’e karşı söylemde bulunsa da pratikte Kürtlere karşı IŞİD’i destekledi. O süreç aynı zamanda Türkiye’de Kürt sorunun çözümü konusunda yürütülen diyalog ve müzakere sürecinin iktidar tarafından bitirilmesi planının başlangıcı oldu. Suriye’de Kürt karşıtı bir politika yürüten Türkiye’nin içeride, sınırları içinde Kürt sorunun demokratik ve barışçıl çözümünü gerçekten istediğini söylemek çelişkili olacaktır. Kaldı ki, 28 Şubat 2015’te Dolmabahçe Mutabakatı olarak bilinen ve müzakerelere geçişte önemli bir aşamayı ifade eden açıklamanın R.T. Erdoğan tarafından yok sayılması, masayı devirmesiyle sonuçlanmıştır” ifadelerini kullandı.
 
‘İNTİKAM ALMAK İSTİYOR’
 
Kobanê eylemleri üzerinden 6 yıl 3 ay geçmesi ardından dava açılmasının da Kobanê dayanışmasını kriminalize etme ve yenilgisinin intikamını alma amaçlı olduğunun altını çizen Tuncel, “Dava sürecinde bu gerçek daha net açığa çıkmıştır” dedi.
 
‘CUMHURUN MUHALEFETE KUMPASI’
 
Tutuklanması ve cezaevine girmesi üzerinden 7 yıl geçtiğini belirten Tuncel, bir buçuk yıldır da Kobanê Davası’na katılmak için Ankara’daki cezaevine sevk edildiğini belirtti. Davanın başladığı 26 Nisan 2021 tarihinden bugüne birçok hukuksuzluk, haksızlıkla karşı karşıya kaldıklarını anlatan Tuncel, şöyle devam etti: “Bu davanın, kumpas davası olduğu, Cumhur İttifakı’nın istem taleplerine göre hazırlandığı zaman içinde net açığa çıkmıştır. İddianameyi kabul eden Bahtiyar Çolak’ın Atadedeler çete üyesi olmasının açığa çıkması diğer iki üyeden birisinin şu an mahkeme başkanı, diğerinin de üye hakim olarak devam etmesinin kendisi bile şaibeli bir durumu açığa çıkarmaktadır. Bu heyeti defalarca ret etmemize, dosyadan çekilmelerini talep etmemize rağmen bu taleplerimiz ret edilmiştir. Özel bir hukuki süreç ancak özel bir heyet ile yürütebilir. Heyetin CMK’yı ters düz etmesini ‘cumhurun muhalefete kumpası’ olarak okuyorum. Anayasa, yasa, uluslararası hukuku yok sayması, gizli tanıkları bizden gizlemesi, TEM şubenin dahi yapmadığı yöntemle teşhis yaptırması, müşteki ve tanıklara dosya kapsamını anlatırken, ‘cezalandırmaları gerekiyor’ demesi ve daha birçok usulsüzlük ile karşı karşıyayız.”
 
‘İNSANİ OLMAYAN KOŞULLAR DAYATILIYOR’
 
Tutuklu kadın siyasetçiler Zeynep Karaman, Zeynep Ölbeci ve Aynur Aşan ile birlikte Sincan Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nin L3 koğuşunda tutulduklarını ve kadın cezaevine sevk taleplerinin kabul edilmediğini aktaran Tuncel, “Bu cezaevi adli ve erkekler için yapılmış. Kadın cezaevine gitme taleplerimiz sürekli olarak ret edilmesi, duruşmalar sırasında diğer kadın arkadaşlardan ayrı nezarethanelerde tutulmamız, hiçbir mahkemede uygulanmayan 2 haftalık periyotlarla duruşmaların yürütülmesi vb. uygulamalar insani olmayan koşulların dayatılmasıdır. Aslında işkencedir. Yüzbinlerce sayfa evrakın incelenmesi, mahkeme tutanaklarının okunması, gelen evrakların incelenmesi konusunda yeterince zaman verilmemesi savunma hakkının ihlali anlamına gelir” diye belirtti.
 
‘AMAÇ HDP’Lİ SİYASETÇİLERİ CEZALANDIRMAK’
 
Heyetin davayı bir an önce sonuçlandırma çabası içerisinde olduğunu kaydeden Tuncel, ekledi: “Zaten siyasi iktidar ve ortağı tarafından belirlenmiş sonucu açıklama konusunda acelesinin olduğu görülüyor. Bu da usulü eksiklikler, yanlışlılar ve savunma hakkımızın engellenmesine neden oluyor. Heyetin savunmayı 1 gün (birleşen dosyalarla 2 gün) ile sınırlandıran ara kararı da yine savunmanın içeriğine, kapsamına yönelik değerlendirmeleri de heyetin yaklaşımını gösteriyor. Heyetin amacı maddi gerçeği açığa çıkarılması, 6-8 Ekim’de yaşanan gerçeğin aydınlatılması değil, HDP’li siyasetçilerin cezalandırılmasıdır. Bu aynı zamanda HDP’nin kapatılmasına dair Anayasa Mahkemesi’nin önünde duran dosyaya zemin hazırlamak.”
 
‘KÜRT CEZAEVİNDE KALSIN’ POLİTİKASI 
 
Cezaevlerinde birçok hak ve özgürlük sorunu yaşandığını da vurgulayan Tuncel, bulundukları cezaevinde kendileri dışında politik tutuklu bulunmadığı için sosyal haklardan faydalanamadıklarını aktardı. “Hafta da bir 45 dakika, biz zorlayarak 1 saat yaptık. Spora çıkma hakkımız var ki onun da 2 haftası mahkemeye denk geldiği için kullanamıyoruz” diyen Tuncel, şunları söyledi: “Bulunduğumuz cezaevinde adli mahkumlar 30 dakika görüntülü telefonla görüşebilirken, biz 10 dakika sesli olarak bu hakkı kullanabiliyoruz. Yine kapalı görüşe çıkmayan her tutuklu için artı 30 dakika görüntülü telefon hakkı verilirken, biz bu haktan hiç faydalanamıyoruz. Adalet Bakanı’nın bizde ayrımcılık yok demesine bakmayın. Cezaevinde yaşadığımız her anda bu ayrımcılığı yaşıyoruz. Ancak bu süreçte asıl yaşanan ayrımcı ve hukuksuzluk tahliyesi gelmiş olan siyasi tutsakların, sudan bahanelerle ‘erteleme’ adı altında gasp edilmesidir. Yasa ile 4’te 3’ü olarak düzenlenen infaz düzenlemesi fiilen ortadan kaldırılmış, cezanın tamamı infaz edilmektedir. AKP-MHP iktidarının Adalet Bakanlığı ‘Kürt cezaevinde kalsın’ politikasını devreye koymuştur. Bu politikanın Cumhur’un genel Kürt politikasından ayrı düşünülemez.”
 
‘ULUSLARARI HUKUK İHLAL EDİLİYOR’
 
Kobanê’de Kürt halkının direnişinin DAİŞ’i yenilgiye uğratmasının aynı zamanda AKP’nin Kürt karşıtı politikasının da başarısızlığa uğrattığını söyleyen Tuncel, “Ancak AKP’nin neo-Osmanlıcı politikası çerçevesinde Kürt karşıtı politikası günümüzde de devam etmektedir. AKP bu süreçte 15 Temmuz başarısız darbe girişimini de bahane ederek, kendi tekçi, otoriter, milliyetçi, cinsiyetçi, dinci ve faşizan rejimini (Her ne kadar R. Tayyip Erdoğan kendisi dışındaki herkesi faşist olarak nitelerken, kendi faşizmini görmese de) Anayasal güvenceye alarak, kurumsallaştırmak istiyor. Bu sürecin önünde hala Kürtleri engel olarak görüyor. Ayrıca bu süreçte Türkiye’nin Suriye topraklarında, Rojava’da işgal ettiği Efrîn, Cereblus, İdlib gibi alanlarda elde ettiği rant, siyasi, ekonomik çıkarını süreklileştirmek istiyor. Yine Suriye’den savaş nedeniyle Türkiye’ye gelen göçmenleri de siyasi ve ekonomik çıkarları için uluslararası ilişkilerde pazarlık aracı olarak kullanıyor. Son süreçlerde AKP’nin Şam yönetimi ile diyalog kurma girişimleri olsa da esasta Suriye’nin toprak bütünlüğünü (İktidarın en çok kullandığı cümle) ihlal eden bir ülke olarak, çözümün değil, sorunun bir kaynağı olmaya devam ediyor. Suriye’ye yönelik politika, Türkiye’nin bir iç sorunu gibi ele alınıyor. Efrîn’e, Cereblus’a vali atamaktan, belediye başkanı seçmekten, güvenlik güçleri konumlandırmakta bir sorun görmüyorlar. Bu siyasi stratejinin yanına bir de Kürtlerin statüsünü engelleme politikası devrede olunca, Kuzey Doğu Suriye, Türkiye’nin askeri hedefi olmaktan kurtulamıyor. Aradan geçen 8 yıl boyunca da AKP iktidarı, Kürtlere sistematik olarak saldırılar gerçekleştirdi. Bu durum uluslararası hukukun da ihlali anlamına geliyor” ifadelerini kullandı.
 
‘KAZANAN HALKLAR VE KADINLAR OLACAK’
 
Türkiye’nin Kürt karşıtı politikasının hem içeride hem dışarıdaki siyasetini belirlediğini ifade eden Tuncel, sözlerini şöyle noktaladı: “İçeride Kürt siyasetine, demokratik siyaset alanına yönelik baskı, zor ve zulüm politikası, kayyım uygulamalarına, halk iradesinin gaspına, binlerce Kürt siyasetçinin ‘rehine’ olarak cezaevinde tutulmasına yol açarken, Suriye’nin kuzey doğusunda, tüm halklar için özgürlükçü, demokratik, ekolojik, kadın özgürlükçü bir sistemi inşa eden Kürt ve Arap halklarının kurduğu sistemin bir statüye kavuşmasını engellemek için her türlü zor ve zulme başvurarak, devlet olmaktan kaynaklı gücünü Kürt halkının varlığının ortadan kaldırılması, uluslararası alan başta olmak üzere her alanda kullanıyor. Ancak bu politikanın da sonuna geldi. Kazanan direnen, mücadele eden halkımız ve kadınlar olacaktır. AKP’nin yürüttüğü politika Türkiye’yi ekonomik, siyasi krize sürüklerken, direnen, IŞİD’i yenilgiye uğratan Rojava halkı yeni yaşamı inşa ediyor.”

Diğer başlıklar

23/10/2022
14:13 Diyarbakır'da Erdoğan ablukası: Binlerce kişi kente getirildi
13:59 Urfa’dan ortak tepki: Kimyasal kullananlar hakkında soruşturma açılmalı
13:39 İzmir ve Manisa’da iki kadın katledildi
13:04 Erdoğan’ın ‘dev’ projesinden tadilatı yapılan okul çıktı
12:56 Van depremi 11'inci yılında: Risk tespiti yapılmalı
12:36 DBP kongresinde kimyasal tepkisi: Suça ortak olmayın
12:25 Rojhilat'ta gençler rejime karşı direnişte
11:43 Ağaç kıyımının sürdüğü Cudi’de patlama
10:54 İstanbul Barosu için oy verme işlemi başladı
10:46 Şenyaşar ailesi: Anne merhamet değil adalet istiyor
10:18 Kimyasaldan etkilendiğine dair görüntüleri yayınlanan Ete’nin ailesi: Büyük direndi
10:08 Maskelere el konulmasını hatırlattılar: KDP ihanette sınır tanımıyor
10:03 Nagihan Akarsel: Rojhilatlı kadınların direnişi ile gurur duyuyorum
09:46 Erdoğan öncesi Diyarbakır’da tüm çöp kutuları kaldırıldı
09:45 ÖHD, Türkiye'nin ‘Eylem Planı’na karşı yeni bildirimde bulunacak
09:26 Aksu: İşçiler, önlem alınmıyorsa işleri durdurmalı
09:17 Tutuklu siyasetçi Tuncel: Direnenler kazanacak
09:15 Gazeteci Seyda: KDP’nin özel güçleri Türkiye’ye göz kulak oluyor
09:11 Avukat Sarıoğlu: Tecride karşı mücadele şart
09:05 Nudem Durak’ın babası: Bir tek Türkiye sesini duymadı
09:04 Kimyasal saldırıda iki yeğenini kaybetti: Sesimizi direnişle duyurabiliriz
09:04 ‘Sansür Yasası’na karşı daha fazla mücadele etmeliyiz’
09:03 Kömürün fiyatı uçtu!
09:02 Besta’nın 31 alanında ağaç kıyımı
09:02 ‘Sahil Yolu' kuşlara yaşam alanı bırakmadı
09:00 23 EKİM 2022 GÜNDEMİ
22/10/2022
23:23 Kobanê’de kimyasala karşı eylem
23:13 Festivalde kimyasal saldırılara dikkat çekildi
22:50 HDP işçileri ziyaret etti: Çözüm bütçesi hazırlanacak
22:35 ÖHD'den Kürtçe tahammülsüzlüğüne tepki
22:13 'Mahalleme Dokunma' sergisi açıldı
21:15 Malala Yousafzai’den İran’daki kadınlara destek
21:02 İran’da halk kepenk kapattı
20:47 Avrupa ülkelerinde eylemler: Bağımsız heyet gönderilsin
20:24 İzmir Barosu Genel Kurulu'nda Kürtçe tahammülsüzlüğü
20:08 İranlı kadınların eylemine engelleme
19:58 İranlı kadınlar: Yaşananlar protesto değil devrimdir
19:52 Sıla yeni şarkısını Jîna’ya adadı
19:42 Nagihan İstanbul’da anıldı: Mücadelesini sürdüreceğiz
18:49 Facianın yaşandığı ilçeye giriş yasaklandı
18:37 Maraş'ta deprem
18:26 Kazada yaralanan yolcu yaşamını yitirdi
18:00 Irak kimyasal silahı araştırmak için komisyon kuracak
17:50 ÇHD’den Bartın raporu: Sorumluluk işçilere yüklenmeye çalışılıyor
17:28 Van’dan kimyasal tepkisi: Bağımsız heyet bölgeye gitmeli
17:21 Avukatlar Jina Emini için saçlarını kesti
17:15 İzmir Barosu Genel Kurulu: Biat etmedik
16:54 Oluç: Kimyasal kullanmadıysanız bölgeyi uluslararası örgütlere açın
16:49 Diyarbakır’da 'Arap hikâyelerinde Kürtçe sesler' söyleşisi
16:37 Temel: Tasfiyeye karşı direnişte birleşmeliyiz
15:54 Bedir Örgütü sorumlusu Bağdat’ta öldürüldü
15:53 KESK: OHAL Komisyonu lağvedilsin
15:41 Gamze Laçin anıldı
15:41 Kürt Şair Cegerxwîn Tatvan’da anıldı
15:31 Valilikten Erdoğan mitingi için seri mesajlar!
14:58 İran İnsan Hakları Örgütü: Binlerce insan tutuklandı
14:56 Hasta tutuklu Çetinkaya'nın tahliyesi engelleniyor
14:55 ‘Kayyımlı belediyeler Kürt kültürüne saldırı merkezi haline geldi’
14:47 Cemil Kırbayır'ın akıbeti soruldu
14:45 TTB Aile Hekimliği Kolu Van’da toplandı
14:34 ‘Parkın rant uğruna heba edilmesine izin vermeyeceğiz’
14:33 Yüzde 90 görme yetisini kaybeden tutuklu için tahliye çağrısı
14:32 7 ayda 6 defa gözaltına alınan genç tutuklandı
14:18 Tutuklulardan karikatür sergisi
14:08 Boğaziçi Üniversitesi’nde yangın
13:25 MKGP'den tutuklu kadın gazetecilerle dayanışma kampanyası
13:24 ‘İktidar kimyasal silah kullanımını soruşturmak yerine tehdide başvuruyor’
13:12 Onuncu kattan düşen avukat hayatını kaybetti
12:44 Van'a kar yağdı
12:42 Cumartesi Anneleri Hüseyin Toraman için adalet istedi
12:36 HDP: Lice Katliamı sorumluları er geç yargılanacak
12:32 PJAK’tan devrime öncülük deklarasyonu
12:16 Diyarbakırlılar: Erdoğan’ın verecek mesajı değil, verecek hesabı çok
12:08 Kayıp yakınları Gümüş veAydemir’in akıbetini sordu
11:57 OPCW’ye başvuru: Kimyasal suçlarını soruşturun
11:47 Şenyaşar ailesi: Anne adaletli bir yaşam için direniyor
11:45 AİHM, ‘4 Kasım darbesi’ne ilişkin kararını 8 Kasım’da açıklayacak
11:29 Lice katliamı üzerinde 29 yıl geçti, Özkan hala tutuklu
10:56 Avukat görüşünden sonra tutuklulara X-Ray dayatması
10:41 Sancar: Kimyasal silah kullanımına dair hakikat ortaya çıkarılmalıdır
10:28 Tutuklu Jiyan Ateş’in tahliyesi engellendi
10:09 2 albaydan kadına tecavüz: Dosya takipsizlikle sonuçlandı
09:22 Maden mühendisi Bulut: Amasra’daki kaza AKP’nin 20 yıldır yarattığı erozyonun sonucudur
09:18 HDP il eşbaşkanları: Kimyasal silah kullanımına karşı herkes sesini yükseltmeli
09:17 Erdoğan’ın Diyarbakır’a seçim gezileri: Kürt sorunu bir var bir yok
09:15 KCDK-E Eşbaşkanı Koç: OPCW katliama ortak oluyor
09:14 Barış Vakfı Başkanı Tahmaz: Görüntüler Nazi ordularının uygulamalarını hatırlatıyor
09:13 HDP, ‘İslam’da Emek, Adalet ve Barış’ kampanyası başlatıyor
09:12 HPG’li Derici’nin ağabeyi: Kürtler bunun hesabını soracak
09:10 Aktivist Afra Amid: İran’da yaşanan bir kadın devrimidir
09:09 Prof. Dr. Biçer: Kimyasal silah görüntüleri derhal araştırılmalı
09:08 ‘Kürt dili, dünya dillerinin prototipidir’
09:07 KNK Eşbaşkanı’ndan Kürt doktorlara: WHO harekete geçirilmeli
09:07 ‘2023 yılını HDP ve halkların yılı yapacağız’
09:06 Depremzedelerin yaraları 11 yıldır sarılmadı
09:05 HTS kayıtları Mülkiye Kazan'ın failini yalanladı
09:00 22 EKİM 2022 GÜNDEMİ
21/10/2022
22:42 Amed 8’nci Tiyatro Festivali 2’nci gününde
22:03 Dargeçit eski belediye eşbaşkanı Sipçik tahliye edildi
22:01 İstanbul’da gözaltına alınan 13 kişi serbest bırakıldı
21:37 Tutuklu Güven 30 yılın ardından tahliye edildi
21:27 Diyarbakır’da 4'üncü Karşılaştırmalı Edebiyat Günleri başladı
21:24 Bütçe görüşmelerinde muhalefetin canlı yayın talebi kabul edilmedi
21:17 Adliyede üst aramasına maruz kalan avukat için suç duyurusu
20:36 Süleymaniye’de gözaltına alınan 8 kişi serbest bırakıldı
20:28 HDP’li Semra Güzel’in ilk duruşması 19 Aralık’ta
19:22 Yüksekova’da gençlerden kimyasala karşı eylem
19:18 Anonymous İran'da 19 bakanlığın sitesini hackledi
19:07 Batman'da kaza: 1 ölü, 22 yaralı
18:38 Amed Emek ve Demokrasi Platformu: İnsanlık suçuna karşı adım atılsın
18:07 Kürt Şair Cegerxwîn Diyarbakır’da anıldı
17:57 Abdullah Öcalan’ın aile ve vasisinden görüşme başvurusu
17:51 Antep Barosu eylem yasağına karşı dava açacak
17:47 Marmaray’da raylara atlayan kişi yaşamını yitirdi
17:02 Yeni Yaşam gazetesi dağıtımcısı bir buçuk saat alıkonuldu
16:53 Koma JinMa’dan Nagihan ve Jina için beste
16:48 27 ülkeden Afganistan için çağrı: Kısıtlamalar kaldırılsın
16:40 Amedspor’un Türkiye Kupası rakibi belli oldu
16:39 Tutuklu yakınları 31 haftadır nöbetteler
16:34 Diyarbakır Barosu’ndan yeni dönem staj eğitimi
14:33 ‘Örgütsel şarkıya eşlik' eden 8 kişi serbest bırakıldı
14:32 Kimyasal saldırılarda hayatını kaybedenlerin ailelerine kitlesel ziyaret
14:13 Maraş'ta ev baskınında 1 kişi öldürüldü
13:44 Muğla’da ekolojik yıkıma karşı miting düzenlenecek
13:35 Ensarioğlu: Çevik Bir'lerin 1996’da söylediğini bugün Erdoğan söylüyor
13:25 Mahmur’da Jineoloji Çalıştayı
12:53 Polis engellemesine rağmen Şenyaşar ailesinin nöbeti sürüyor
12:40 Kimyasala dair belge ve bulgular Erdoğan'ı yalanlıyor
12:37 EŞİK’ten Anayasa tepkisi: Eşit yurttaşlık hakkımız pazarlık malzemesi değil
12:36 Kadınlar İstanbul’da Nagihan Akarsel’i anacak
12:36 Urfa'da bir kadın katledildi
11:48 DİAYDER ve İBB dosyalarının birleşme talebi reddedildi
11:13 Öztürk: KDP kimyasal silah kullanımında Türkiye ile ortaklaştı
11:12 PJAK Eşbaşkanı Muini: Gösteriler zafere ulaşana kadar sürmeli
10:47 Beştaş: İktidar kimyasal silah saldırılarına yanıt veremiyor
10:38 Buldan: Kimyasal silah bağımsız heyetlerce araştırılmalı
10:22 Abdullah Öcalan'dan 18 aydır haber alınamıyor: Toplumsal mücadele verilmeli
10:18 Sarısözen: Kimyasal silahın nedeni yenilgidir
10:08 Dr. Aken: Kimyasal saldırı gerçekleştiğine dair çok kanıt var
09:54 Berwarî: Komployla başaramadılar, kimyasalla başarmaya çalışıyorlar
09:33 ‘Dilimiz ve kimliğimiz için her fırsatı değerlendirelim’
09:33 AKP’li Yıldız’ın yakınları Fakıbaba'nın boğazını mı sıktı?
09:25 Kürkçü: Hulusi Akar savaş suçunu Garê’de itiraf etti
09:23 Kimyasal saldırılarda yaşamını yitiren HPG’lilerin otopsi raporunu sordu
09:05 Diyarbakır'da hayali öğrenci üzerinden büyük vurgun
09:02 Rojhilatlı aktivist Caferîmêhr: Jin Jiyan Azadî manifestoya dönüştü
09:02 Mahkeme korucubaşının geleceğini düşünerek cezada indirim yaptı
09:01 Barış Anneleri: Uluslararası güçler ve Barzani de suçlu
09:01 ‘Siwar hatin peya çûn’ sözlerine hücre cezası
09:01 Türkiye bir adım ilerleyemediği alanlarda kimyasala sarıldı