Yüksekdağ: İmralı kilidi açılmadıkça ülkenin geleceği de kilitli demektir

img
İSTANBUL - Tutuklu HDP eski Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, Kürt sorununa çözüm perspektifi sunmayan hiçbir siyasetin başarı sağlayamayacağını belirterek, İmralı tecridine dair, "O kapının kilidi açılmadıkça Türkiye’nin geleceği de kilitli demektir” dedi.
 
Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, 4 Kasım 2016 tarihinden bu yana Kandıra 1 Nolu F Tipi Kapalı Cezaevi'nde tutuklu bulunuyor. Yüksekdağ, HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ve HDP'li 7 milletvekili ile birlikte gözaltına alındıktan sonra tutuklandı. Yüksekdağ'ın yaptığı açıklamalar, katıldığı eylemler ve mitingler suçlama konusu yapıldı. 21 Şubat 2017'de ise AKP, MHP ve CHP oylarıyla Yüksekdağ'ın milletvekilliği düşürüldü. Yüksekdağ tutuklandıktan sonra hakkında açılan birçok davada yıllarca hapis cezasına çarptırıldı. Yüksekdağ, Kürt siyasetçilerin yargılandığı Kobanê Davası'nda da yargılanan isimler arasında. Tutukluluğun 7’nci yılı yaklaşan Yüksekdağ, bulunduğu cezaevinde tutukluluk süreci, cezaevlerinin durumu, partisi hakkındaki kapatma davası ile gündemdeki gelişmelere dair sorularımızı yanıtladı.
 
Figen Yüksekdağ
 
İKTİDARIN TUTUNDUĞU 'SON DAL' 
 
Cezaevlerinde tarihin en kötü dönemin yaşandığını belirten Yüksekdağ, cezaevlerinde yaşananların iktidarın yönetim biçimi haline dönüştüğünü söyledi. Yüksekdağ, iktidarın yargı üzerinden baskısını sürdürdüğüne ve böylece iktidarını sürdürmek istediğini ifade etti. Yüksekdağ, ilk başlarda muhaliflere dönük baskıların şu an tüm kesimlere uygulanmaya başladığına işaret ederek, "Cezaevleri, asgari demokratik yönetim meşrutiyetini yitirmiş iktidarın tutunduğu son dal. Bu nedenle peşpeşe cezaevi açıyor. Ellerindeki bütün zor araçlarını kullanarak buralardaki baskıyı, kuşatmayı yoğunlaştırıyorlar. Hapishaneler aynı zamanda rejim tarafından adı konulmamış ölüm cezalarının da infaz edildiği yerlere dönüştü. Son bir yılda çıkan 55 cenazenin başka açıklaması olamaz” dedi.
 
KİMLER İÇERİDE?
 
Politik ve hasta tutukluların cezaevinde tutulduğunu ancak kadın ve çocuklara karşı suç işleyenler ile katillerin serbest bırakıldığını söyleyen Yüksekdağ, "Siyasi tutsakların ise infazları yakıldı. Tek başına bu uygulama bile ne kadar büyük bir nefret suçunun işlendiğini, ayrımcılığın ne kadar derin olduğunu gösteriyor. Söylediği sözler, attığı twitler, meşru siyasi faaliyeti ya da sırf siyasi iktidar terörist dedi diye fazladan hapis yatan birilerine karşılık, yüz kızartıcı suçlar işleyen, kadınları ölümün eşiğine getiren saldırganları neredeyse yatmadan tahliye ediliyor” diye kaydetti.  
 
AYSEL TUĞLUK'UN DURUMU 
 
Yüksekdağ, aynı cezaevinde tutulduğu hasta tutuklu siyasetçi Aysel Tuğluk’un durumuna işaret ederek, Tuğluk’un en az bir yıl önce tahliye edilmesi gerektiğini söyledi. Yüksekdağ, "Ne var ki her türlü insani değerden sıyrılmış bir siyasi iktidarla muhatap olunca, tek bir gün dahi hapishanede kalmaması gereken Aysel gibi arkadaşlarımız rehin tutuluyor. Yönetenlerin kin, intikam, ideolojik nefret refleksleri, yaşam hakkı, sağlık hakkı gibi temel hak alanlarının önüne geçiyor. Aysel başkan da başta bir kadın ve demokratik siyasette önemli temsil görevleri üstlenmiş figür olarak iktidarın hedefi haline getirildi. Onun şahsında Kürt kadın hareketinin siyasi cesaretini, öncülük niteliğini, yine bütün Türkiyeli, Ortadoğulu kadınların eşitlik mücadelesi ve kazanımlarını cezalandırmaya, ibretlik bir örnek yaratmaya çalıştılar” ifadelerini kullandı.
 
Tuğluk’un sağlık durumunun kötüye gittiğini aktaran Yüksekdağ, "Adlı Tıp süreci oldukça ağır geçti, kötü muameleye maruz kaldı. Geçen aylarda ATK, devlet hastanesi ve tıp fakültesi teşhis raporlarını hiçe sayarak, sırf içerde tutmak, eziyet etmek için yalan rapor düzenledi. Bütün bunların sonucunda hastalık sıçradı. Gittikçe çoğalan semptomlar nedeniyle yapılan son nöroloji test ve muayenelerde ise bu ilerleme raporlandı. Kullandığı demans ilacı yetmediğinden ikinci ilacı kullanmaya başladı. Bu nedenle 16 Eylül’de bu durumda yeniden ATK’ye gitti. Tahliye edilmesinden başka bir tıbbı ve insani seçenek yok” diye belirtti. 
 
TECRİT: ÜLKENİN GELECEĞİ KİLİTLİ
 
Yüksekdağ, İmralı F Tipi Kapalı Cezaevi'nde ağır tecrit koşulları altında tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan’a dönük uygulamalar ve etkilerine dair sorularımızı da yanıtladı. İmralı kapısının kilitli olmasının çözüm ihtimalini bitirdiğini ifade eden Yüksekdağ, "O kapının kilidi açılmadıkça, Türkiye’nin geleceği de kilitli demektir. Zira ezilen haklar, emekçiler, kadınlar, gençler, AKP iktidarının son 6-7 yılında hiçbir zaman olmadığı kadar yarınını göremedi. Faşist despotizm altında adeta sürüklendi. Çözüm sürecinin AKP-MHP ve Erdoğan tarafından sona erdirilmesiyle darbe, OHAL, açık faşizm uygulamalarının tırmanışı birbirine paraleldir” şeklinde konuştu.
 
TECRİDİN ETKİLERİ
 
"Çözüm Süreci'nin" Abdullah Öcalan muhataplığında geliştiğini ve yıllar boyunca kan akmadığını anımsatan Yüksekdağ, "Barış ve çözüm sesinin kısıldığı her gün toplumla birlikte AKP-Saray iktidarı da kaybetti. Kendilerinin kurdukları soygun ve adaletsizlik düzenin köşe taşlarını günü birlik korumayı kazanım saydılar. Ama bugün neredeyse 2002 öncesine varmış bir dibe vuruş süreci yaşıyorlar. Tabi çözümsüzlükte ve İmralı tecridinde ısrarın asıl büyük faturasını emekçiler, yoksul ve ezilen halklar ödüyor. Çok büyük ve ağır siyasi ve ekonomik fatura bu. Adanın kapısını sürgülemeye, yerel ve bölgesel kritik sorunların çözümünde asıl muhatabın sesini hapsetmeye devam ettikleri sürece mevcut ekonomik, siyasi kriz derinleşir" diye konuştu. 
 
AKP-MHP'NİN 'SAVAŞ SÖZLEŞMESİ'
 
Yüksekdağ, sürecin sona erdirilmesinin ardından operasyonların başladığı ve AKP-MHP’nin “Savaş Sözleşmesi” imzaladığının söyledi. Yüksekdağ, şunları söyledi: "Savaş ve onun yarattığı krizden olağanüstü hal yönetiminden beslenerek bugüne geldiler. Toplum ve muhalefeti 'beka ve terörle mücadele' sopasıyla kontrol edip hizaya çektiler. Hala da kendileri için konfor, yıkım alanına dönüşmüş savaş çizgisini sürdürmekte ısrarlılar. Uzun süredir Federe Kürdistan Bölgesi ve Rojava’da gerçekleştirilen sınır ötesi operasyonlar, bu savaş çizgisini bölgesel bir sorun haline getirdi. Türkiye’nin Kürtlerle sonu olmayan bir savaşa tutuşması emperyal güçlerin de işine geldiğinden son Kuzey Suriye askeri hareketi dışında bütün saldırılara onay verdiler, ön açtılar. Bir taraftan da iktidarın Irak ve Suriye operasyonlarında kullandığı silahlar, yöntemler ve savaş suçlarını tehdit olarak ellerinde tutuyor, yer yer kullanıyorlar. AKP-Saray ve MHP ittifakı savaş çizgisini içte otorite sağlama, dışta yayılmaya hizmet eden karlı bir iş olarak gördü.”
 
AKP'NİN SEÇİM HESABI 
 
Partisine dönük saldırılara da değinen Yüksekdağ, "Kapatma davası ile Kobanê davasını birbirine paralel yürütüyorlar ve siyasetçilerin yargılandığı Kobanê davası tez elden bitirip, ceza vererek, kapatma davasının ana dayanağı yapmak istiyorlar. AKP-MHP iktidarı, her iki davada ceza vererek, seçime gitmek istiyor. Yargıyı siyasete alet ederek,  komplo davalarla muhalefeti tutsak ederek, kendilerini sürdürmenin sonuna geldiler. Kobanê ve HDP davalarındaki hukuk ve adalet katliamı varolduğu müddetçe yeniden kazanamayacaklar" diye kaydetti. 
  
EMEK VE ÖZGÜRLÜK İTTİFAKI'NIN ÖNEMİ
 
HDP öncülüğünde kurulan Emek ve Özgürlük İttifakı'nın alternatif olduğunu vurgulayan Yüksedağ, ittifakın tarihsel önem taşıdığını kaydetti. Yüksekdağ, ittifakın salt seçim endeksli olmaması gerektiğini belirterek, "İttifak, kapsayıcı bir deklarasyonla kuruldu. Bundan sonra esas olan bu deklarasyonun ruhunun ve içeriğinin can bulması, çekim gücü üretmesidir. Toplum, Cumhur ve Millet ittifaklarından farkını, yaşamın, eylemin ve politik programın içinden görecektir. Özellikle kadın ve gençlik taleplerine, örgütlü iradesine dayanma pratiği ayırt edici özelliği olacaktır. Bileşenlerinin sokak ve fiili meşru mücadelenin direkt içinde oluşu, düzen siyasetine dayatılan kalıpları kırmak bakımından kıymetlidir” dedi. 
 
‘TARİHİN YÖNÜNÜ DEĞİŞTİREBİLİR’
 
Türkiye’nin "değişim sancısı" çektiğini ve ittifakın da böylesi bir süreçte kurulduğuna dikkati çeken Yüksekdağ, "Emek ve özgürlük diyenlerin, barış, adalet ve demokrasi talep edenlerin, faşizmi yenme önceliğinde ortaklaşanların aynı çatı altında buluşmaları da gerekiyor. Türkiye gerçekliğinde bu başarılmadan kimseye huzur, varlık hakkı yok. Emek ve Özgürlük İttifakı ile bugünü ve tarihin yönünü değiştirecek bir başarıyla damga vurabiliriz. İttifakın bağımsız varlığına ve öz gücüne dayanmak, güvenmek dinamik politika yapmaktır” diye konuştu.
  
ÜÇÜNCÜ YOL VURGUSU
 
Türkiye’de halen geleneksel kodlarla hareket edildiğini dile getiren Yüksekdağ, “Bugün iktidardaki Cumhur İttifakı da ana muhalefetteki Millet İttifakı da bu kısır döngünün dışına çıkmıyor. Millet İttifakı, tek adam sultası, sisteminin antidemokratik yapısına karşı çıksa da temsili parlamenter demokrasi formunun ötesine geçemiyor. AKP ve Cumhur İttifakı ise beterin beterine yürüyor. Demokratik Türkiye ancak bu döngünün dışında ortaya çıkabilir. Kadın özgürlükçü, emek yanlısı, halk demokrasisi gelişerek yönetim gücüne dönüştüğünde bu hedef gerçek olabilir. Emek ve Özgürlük İttifakı, Türkiye ve Kürdistan tarihi boyunca ödediği bedeller, taşıdığı birikim, gittikçe genişleme dinamiği taşıyan kitle tabanıyla bu halk demokrasisine yürünecek asli yoldur. Tutarlı, bütün farklılıkları kucaklayan, paralı ve kudretli azınlığın elindeki demokrasi esasına da kılıcına da boğun eğmeyen üçüncü yoldur bu. Demokratik Türkiye, aynı hedefe ulaşmak için birbirine yoldaşlık edenlerin eseri olacaktır" ifadelerini kullandı. 
 
KÜRT SORUNUNDA ÇÖZÜM PERSPEKTİFİ
 
Kürt sorununa dair çözüm perspektifi sunmayan hiçbir siyasetin başarı sağlayamayacağını vurgulayan Yüksekdağ, şöyle devam etti: "Bu gerçekliği ezerek, dışlayarak, imha ile yaklaşanların başarı seviyesi ortada. İmha, reddiye ve çözümsüzlük çizgisinde mevcut iktidarın yaptıklarından fazla bir şey yapamazlar. Bu konuda zirveyi AKP-MHP ittifakı tutuyor zaten. Onların yaptıklarından farklı ne yapacaklar asıl soru ve mesel bu. Altılı Masa hala konuya dair cevap üretmiş değil. Ama Türkiye jeopolitiği böyle kritik bir soru ve soruna cevapsız kalmayı taşımaz. Demokratik yollardan çözüm üretme, en azından alan açma tavrı geliştirmedikleri sürece Cumhur İttifakından farkları kalmayacağını görmeleri gerekir. Altılı Masa, Kürt meselesinde zihniyet ve yöntem düzeyinde AKP-MHP’den kopmadığı, onun gerçekten muhalifi olmadığı müddetçe çözümsüzlükten başka bir şey üretmez."
 
MA / Mehmet Aslan 

Diğer başlıklar

26/10/2022
09:24 Türkdoğan 5564 sayılı kanuna işaret etti: Kimyasal silah kullananlar yargılanmalı
09:12 Parmaksız: Gezi ve Kobanê arasında ‘yüzük kardeşliği’ var
09:07 Gazetecilere işkenceye karşı suç duyurusunda bulunulacak
09:03 Hedef gösterilen Fincancı gözaltına alındı
09:02 Bütçesi artırılan Adalet Bakanlığı 20 yeni cezaevi yapmayı planlıyor
09:02 Gazeteci meslek örgütleri: Gözaltılar kimyasal silah iddialarının sonucu
09:01 Kayyımın sattığı 11 taşınmaz için savunma istendi
09:01 Yazar Karacabey: İktidar yasakladığı kültürün yerini doldurmaya çalışıyor
09:00 7 yıldır kent kent Nesim'in cenazesini arıyor
09:00 Vanlılar: Tutuklulara yönelik zulüm sadece ailelerin sorunu olmamalı
09:00 26 EKİM 2022 GÜNDEMİ
25/10/2022
23:57 Emzirme için emniyete götürülen Arin bebeğe çıplak arama
23:08 Gazetecilerin gözaltı süresi uzatıldı
22:54 Festivalde ‘Son Çağrı’ oyunu sahnelendi
22:16 Sözcü gazetesi gözaltındaki gazetecileri hedef gösterdi
22:03 İşten atılan işçiler oturma eylemine başladı
21:42 SES Hatay Şubesi: Kadına yönelik şiddeti önleyin
21:23 Gergerlioğlu: Gözaltılar muhalif basını ve toplumu susturmanın bir parçası
21:07 Gençlere göre Türkiye’deki sorunların kaynağında kanunların uygulanmaması var
20:35 İran İnsan Hakları Örgütü: En az 234 kişi yaşamını yitirdi
19:43 Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği’nden katledilen kadınların ailelerine ziyaret
19:33 Kobanê Davası'nda Kürtçeye tahammülsüzlük!
19:20 İş bırakan 18 işçi gözaltına alındı
18:54 GGM’de tutulan Somalili Muhammed serbest bırakıldı
18:50 Tatvan’da sağlık emekçisine saldırı
18:23 AP Türkiye Raportörü Nacho Sanchez-Amor’dan gözaltı tepkisi
18:11 TİP: Gazeteciler derhal serbest bırakılsın
18:07 Öğrenci Gençlik Örgütleri gazetecilerin gözaltına alınmasını protesto etti
17:42 Gazeteci Ağgöz 45 günlük bebeğini ssatler sonra emzirebildi
17:34 Yüksel'i katleden sanığın pişmanlık beyanları dinlenecek
17:25 TTB: Şiddetin karşısında yer almayı sürdüreceğiz
17:07 Yolsuzluk ve usulsüzlüklere ilişkin Meclis görüşmesi talebi
16:54 Gazeteci Derya Ren tutuklandı
16:40 Binler kimyasal saldırılara karşı alanlarda
16:16 IPI: Türkiye tüm gazetecileri serbest bırakmalı
16:04 Diyarbakır'daki gazeteciler: Hepimize gözdağı verilmek isteniyor
15:50 1 gazeteci daha gözaltına alındı
15:42 ÖHD Antep Şubesi: Hasta tutuklular serbest bırakılsın
15:41 Gözaltındaki gazetecilere avukat kısıtlaması
15:31 Buldan: Özgür basını susturamazsınız
15:22 Adalet Nöbeti devam ediyor: Cezaevinden cenazeler çıkmasın
15:21 Gençlik örgütleri: Baskılar bizi yıldıramaz
15:06 Gazeteciler: Hakikatle korkutmaya devam edeceğiz
15:03 Gazetecilerden gözaltılara karşı 'ortak tutum' çağrısı
14:40 Mahkemeden ‘ek bilirkişi raporu’ talebine ret
14:39 DİSK Basın-İş: Özgür basının susturulamayacağını biliyoruz
14:22 Ankara büromuzda arama 6 saat sonra bitti: Suç unsuru MA mikrofonu!
14:12 Kadın gazetecilerden tepki: Baş eğdiremeyecekler
14:11 Bakırköy Cezaevi’nde tutuklular darp edildi
14:04 Qamişlo’daki SİHA saldırısında 2 yurttaş yaşamını yitirdi
14:01 Barış Anneleri davasında ek bilirkişi raporu kararı
14:00 BM önünde kimyasala karşı eylem başlatılacak
13:59 Diyarbakır Ekoloji Derneği ‘Takas Pazarı’ kuruyor
13:52 Elvan ailesinin ‘Erdoğan’a hakaret’ davasında mütalaa hazırlanacak
13:29 DFG: Özgür basın geri adım atmaz
13:23 Şenyaşar’dan gazetecilerin gözaltına alınmasına tepki
13:23 İşkenceyle gözaltına alınan gazetecilere ‘baş eğdirme’ çabası
13:09 ‘Gözaltına alınan gazeteciler serbest bırakılsın’
12:59 ÖHD üyelerine yönelik soruşturmayı AA’dan öğrendi
12:54 Emniyetten gözaltı gerekçesi: Haber yapmak!
12:49 Erdoğan’ın 'İnşası sürüyor' dediği tünel şantiyesine kilit vuruldu!
12:45 Sancar: Gazetecilerin gözaltına alınması basını susturma planının parçasıdır
11:55 Gazeteci örgütlerinden gözaltılara tepki: Susturamazsınız
11:49 11 gazeteci gözaltına alındı
11:27 Zap'ta Skorsky helikopter düşürüldü
11:04 Tutuklu yakınları: Cezaevlerinin sesi olmaya devam edeceğiz
10:58 Mersin'de 13 kişi gözaltına alındı
10:57 Av. Ülkü Şahin: Evlere baskın yapılması gazeteciliği kriminalize etme çabasıdır
10:39 Alanya'ya sürgün edilen tutuklulara tehdit
10:37 45 günlük bebeği olan gazeteci Zemo Ağgöz gözaltına alındı
10:25 Ev baskınlarında gazetecilere işkence
10:20 Kazan'ın faili konuşmadı, duruşma ertelendi
09:45 Abdullah Öcalan’dan 19 aydır haber alınamıyor: 274 başvuru yanıtsız bırakıldı
09:35 Barış Anneleri'nden kimyasal tepkisi: Uluslararası hukuk işletilsin
09:30 BEKSAV’ın yeni dönem kayıtları devam ediyor
09:30 DİP Eşsözcüsü Devecioğlu: Kimyasal suçu araştırılmalı
09:24 Yüksekova’da birçok köy ve yaylaya askeri operasyon
09:23 Türkiye tıkandıkça KDP yol açtı
09:10 Baba ve çocuğu haberi olmadan AKP’ye üye yapıldı
09:10 Ekonomik kriz bağ bozumunu vurdu
09:09 Hakkında idam cezası verilen İranlı: Mücadeleyi büyüteceğiz
09:01 ‘Süphan Çabuk’un özgür ülke hayali vardı’
09:01 Abbas Mansouran: HPG’lilerin görüntüsü insanlığa karşı suçun açık kanıtı
09:01 DBB kayyımından Peyas Mahallesi'nin yıkımı için yeni plan!
09:00 Tarihçi Ulugana: Kürtlere karşı ‘soykırım rejimi’ uygulanıyor
09:00 İki eli olmayan ağır hasta tutuklunun durumu kötüleşiyor
09:00 25 EKİM 2022 GÜNDEMİ
07:38 MA'nın Ankara bürosuna polis baskını: Çok sayıda gazeteci gözaltına alındı
24/10/2022
22:24 Amed Tiyatro Festivali’nde oyunlara yoğun ilgi
22:12 Tutuklular kimyasal saldırılara karşı açlık grevine başladı
21:29 Kanser hastası tutuklu Durmaz serbest bırakıldı
21:20 Alevi kurumları Plan ve Bütçe Komisyonu’nda: Teklif geri çekilsin
20:55 ÖHD: Müvekkilimiz Gündoğdu’ya dağlık alanda işkence yapıldı
20:36 Erdoğan da TTB'yi hedef aldı: Gerekirse ismini değiştireceğiz
20:02 Adıyaman’da şüpheli kadın ölümü
19:58 Kobanê Davası: Sözde iddialar ile nasıl yargılıyorsunuz?
19:38 Urfa’da silahlı çatışma: 2 öğrenci hayatını kaybetti
18:59 Qamişlo’da SİHA saldırısı
18:31 ABD Ankara Büyükelçiliği’nden HDP’ye ziyaret
18:28 Karaman’da bir hemşire katledilmek istendi
17:34 İngiltere'nin yeni Başbakanı Rishi Sunak oldu
17:23 'Jin jiyan azadi' sloganına soruşturma başlatıldı
17:16 20’nci Filmmor Kadın Filmleri Festivali başlıyor
15:59 GÖÇİZDER’in duruşması 13 Aralık’ta başlıyor
15:46 Savcı, Almas için aynı cezayı istedi
15:22 Kocaeli'nde AKP’li meclis üyesine silahlı saldırı
15:21 Tecavüz sanığının duruşması ertelendi
15:21 Meclis'te Alevilere eşit yurttaşlık talebine 'bölücülük' suçlaması
15:03 Bismil Belediye Eşbaşkanı Özer’e 30 yıla kadar hapis istemi
15:03 Suheyl Xurşîd’in katili tutuklandı!
14:52 ‘Her bijî kurê min’ diyen anneye görüş yasağı
14:16 Eğitim emekçileri 2 Kasım’da iş bırakacak
14:06 Amanos eteğindeki yangın sürüyor
14:03 Sağlıkçılar, insanca yaşamaya yetecek bir ücret talep etti
14:02 Bir anne daha tutuklu çocuğuna hasret yaşamını yitirdi
13:54 Erzurum cezaevleri raporu: Tecrit ağırlaşıyor
13:42 Beytüşşebap’ta su çamurlu akıyor
13:34 MİT’ten 'nokta’ yalanı
12:31 Beştaş’tan Erdoğan’a: Diyarbakırlıların bu laflara karnı tok
12:22 Zabıtalar Şenyaşar ailesinin pankartına el koydu: Savcı rahatsız!
12:08 Iraklı siyasetçi Deem: Kimyasal kullanımı araştırılmalı
10:58 Özerk Yönetim heyeti Katalonya’da
10:54 Van'da şüpheli kadın ölümü
10:42 İran'da öğrenciler eylemde, öğretmenler grevde
10:18 Irkçı saldırıya maruz kalan avukat: ‘Jin jiyan azadî’ demekten vazgeçmeyeceğiz
09:02 Çiğ süt üreticileri: Üretimin sürdürülebilir bir tarafı kalmadı
09:02 ‘Türkiye yenildiği için kimyasal kullanıyor’
09:02 Cizreli gençler: Festivalle moral değil, asimilasyon amaçlanıyor
09:01 'Berîtan, ihanet çizgisine karşı Kürt kadının direniş çizgisidir'
09:00 Yüksekdağ: İmralı kilidi açılmadıkça ülkenin geleceği de kilitli demektir
09:00 'Siyasi cinayetlerde kapalı yargılamaya doğru gidiliyor'
09:00 Şırnak’ta kesilen ağaçlar kalekollara taşınıyor
09:00 24 EKİM 2022 GÜNDEMİ
23/10/2022
23:23 İzmir Barosu'nun yeni başkanı belli oldu
23:18 Festivalde Kürt kültürü ve asimilasyon vurgusu
22:54 Edebiyat Günleri’nde ‘Direnmenin Estetiği’ tartışıldı
22:29 Antep’te şantiye işçilerinden yemek ve barınma protestosu
21:19 Tutukluların karikatür sergisi 2’nci gününde
19:21 İstanbul Baro Başkanı Filiz Saraç oldu
19:00 Amedspor Kadın Futbol Takımı’ndan rakibine 8 fark
18:25 Bahçeli TTB’yi bir kez daha hedef gösterdi
18:04 Sokak sanatçılarından yasakçı yönetmeliğe tepki
18:02 ‘Cemile’ kitabı için imza etkinliği
16:26 Prof. Görür: Van’da depreme karşı tedbir alınmıyor
16:15 'Tecridi kırabilir, iktidarı alaşağı edebiliriz'
15:54 Erdoğan Diyarbakır’a taşıdığı kitleye HDP’yi hedef gösterdi
15:31 ‘İslam’da Emek, Barış ve Adalet’ kampanyasının startı verildi
15:14 Bayındır’dan Irak hükümetine kimyasal çağrısı: Sözünüzü yerine getirin
14:23 Sancar: İktidar din ve inançları istismar ediyor
14:17 İkizköylüler 1 yıldır bilirkişi raporu bekliyor