Sancar: Halkların arasına duvar değil, köprü kurmak istiyoruz

MÊRDÎN - Mêrdîn’de düzenlenen Arap Buluşmasında konuşan HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, halkların arasına duvar örmek isteyenlere karşı halklar arasına köprü kurmak istediklerini söyledi.
 
 
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, Mêrdîn’deki programı kapsamında düzenlenen Arap Buluşmasında Arap halkının önde gelen isimleriyle bir araya geldi. HDP Sözcüsü Ebru Günay, Halklar ve İnançlar Komisyonundan Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Tülay Hatimoğulları, HDP Milletvekilleri Pero Dündar ve İmam Taşçıer ile Kürt siyasetçi Ahmet Türk’ün de katıldığı programda, Arap halkının önde gelen isimleri de yer aldı. Toplantı Hatimoğulları’nın Arapça yaptığı açılış konuşmasıyla başladı. Ardından HDP Eş Genel Başkanı Sancar söz aldı.
 
Konuşmasına Arapça başlayan Sancar, halklarla buluşmanın, farklı inançları bir araya getirmenin ve diyalog içinde olmanın kendileri için önemli olduğunu belirterek, “Biz esas hedefimizin Demokratik Cumhuriyet olduğunu söylüyoruz. Bazen çok soyut kalıyor. Ne demek istiyorlar? Ne kast ediyorlar diye soruyorlar. Yine çok karmaşık bir şey söylemeyeceğim. Demokratik Cumhuriyeti anlamak için basit bir ilkeden söz edeceğim. O da eşit yurttaşlık ilkesidir. Eşit yurttaşlık ilkesinin de bir sürü gereği şartı vardır, eşit yurttaşlık dediğimizde ülkede yaşayan bütün hakların ve kimliklerin eşit yaşamasını kast ediyoruz. Eşitlik nasıl sağlanacak eşitlik tek başına demokratik cumhuriyeti kurmaya yeter mi? Hayır bunun yanına özgürlüğü de ekliyoruz. Yani ülkedeki bütün insanların kimlikleriyle inançlarıyla özgür ve eşit olmalılar. Hedefimiz bütün inançların ve kimliklerin eşit ve özgür olduğu bir yaşam kurmaktır. Bunu da ancak halkların gücünü ve iradesini bir araya getirerek yapacağımıza inanıyoruz” ifadelerini kullandı.
 
‘HAKİKATLERLE YÜZLEŞEBİLMELİYİZ’
 
Mardin’in kültürel ve kozmopolit özelliklerinden bahseden Sancar, “Mardin’in çok kültürlü çok kimlikli güzel şahane kadim bir şehir olduğunu devlet yetkilileri de söylüyor, buraya atanan kayyımlar da söylüyor. Onlar festivaller de düzenleyerek sanki buna sahip çıkmış gibi bir görüntü yaratmaya çalışıyorlar. Oysa bir şehrin zenginliği o şehrin tarihi, tarihinde insanların hayatı ve bugüne gelişleri göz önünde bulundurulmadan anlaşılamaz. Bugün Mardin’de başka şehirlerde de Arap halkı, Kürtler, Süryaniler çok az sayıda kalmış, Ermeniler ise belki bir iki aile kalmış. Keldani ve tabi Türkler de var. Bu halklar bir arada bulunuyor ama buraya baktığımızda bunlar devletin söyleminden ve devlet gibi düşünen diğer kesimlerin dilinde bir turistik nesne gibi sunuluyor. Peki, tarihe baktığımızda bu medeniyetleri inşa eden diğer halklar neden şimdi yoklar? Neden sayıları birkaç yüzden ibaret kalmış. Bu kültürü yaratan medeniyetin kurulmasında diğer halklar ve inançlar neden bugün Mardin’in gerçekten o dönemdeki gibi büyük ve güçlü unsurları değiller. Burada nereye varmak istiyorum? Bugün önemlidir. Bugünü bizler yaşıyoruz. Amacımız geleceği iyi bir şekilde kurmaktır. İyi bir gelecek kurmaktır. İyi bir gelecek, güzel bir gelecek kurabilmek için de gerçeklerle, hakikatlerle yüzleşmeyi becerebilmemiz gerekiyor. Mardin’in bugünkü çok kültürlülüğü aslında çok zayıflatılmış, çok azaltılmış bir sürecin sonucu olarak elde kalan bir yine teselli bulduğumuz bir varlıktır. Ama geçmişle yüzleşmeden o acıların bir daha yaşanamamasını sağlayacak bir gelecek kuramayız. Burada 20’inci yüzyılın başında özellikle 1915’te yaşanan kıyımları, sürgünleri ve sonrasında gelen o tekçi düzeni anlamadan, geleceği demokratik ilkeler üzerine kurmamız da mümkün değildir. Amacımız gerçeklerle yüzleşme çağrısı yaparken öyle kin, öfke ve intikamla duygularını canlandırmak ve yaraları kaşımak değildir. Sadece şunu istiyorum. Bir evrene, bir şehre, bir bölgeye baktığımızda onu acılarıyla ve güzellikleriyle bir arada değerlendirmek zorundayız. Eğer o acıları anlayamazsak ve tanıyamazsak, onlara adını koymazsak, buradaki güzellikleri geleceğe taşımamız mümkün olmaz. Bizler geçmişle yüzleşerek geleceği özgür ve eşit yurttaşlık temelinde kurmak istiyoruz” dedi.
 
‘TEMEL HEDEFİMİZ EŞİT YURTAŞLIKTIR’
 
Mardin’in şu an çok az kalmış diğer halkları ve kültürlerinin turizm için bir pazarlama nesnesi olarak kullanıldığına dikkat çeken Sancar, “Biz buna karşı çıkıyoruz. Diyoruz ki; Mardin’in bütün halkları medeniyetleri kültürleriyle gerçek anlamıyla tanıyacak dünyaya da, bu ülkeye de, bu şekilde sunacak politikalar geliştirmemiz gerekiyor. Temel ilkemiz eşit yurttaşlıktır. Halkların eşit ve özgür yaşayacağı bir düzen kurmaktır” dedi.
 
İktidarın cemevleri ile ilgili son değişikliklerine dikkat çeken Sancar, “O torba kanunda Alevilerin ibadet yeri olarak kabul ettikleri cemevlerini bir kültür merkezi şeklinde tanımladılar. Oysa Alevilik bir inançtır, siz bir inanca kültür muamelesi yaparsanız, onun inanç olarak karakterini göz ardı etmiş olursunuz. Ne yardımlar yapacaklar; elektrik, su vs. parası verilecek. Bir inanç topluluğunun talebi bunlar olamaz. Tam tersine onlar da eşit yurttaşlık istiyor, biz de onların bu taleplerinin yanındayız. Başka ne yaptılar Kültür ve turizm Bakanlığına bağlı Alevi Bektaşi Cemevi Başkanlığı kurdular. Yani Alevilerin ne olduğuna Kültür ve Turizm Bakanlığı karar verecek. Cemevlerinin işlevinin ne olması gerektiğine kendisi karar verecek. İşte biz devletin kimlikleri ve inançları tanımlama iddiasını reddediyoruz. Hayır diyoruz. Herkes kendini tanımlama hakkına sahip olmalıdır. Burada da kim Arap’tır kim Kürt’tür, kim Süryani’dir, Ezîdî’dir, Ermeni’dir hepsi kendini tanımlamalıdır” ifadelerini kullandı.
 
Tekçi politikalardan vazgeçilmeden sorunların çözümünün mümkün olmadığını dile getiren Sancar, “Kürt sorununu anlatamaya gerek yok. Çok devasa boyutlarda yaşanıyor. Kimliklerin etnik toplumların ve inançların bütün hakları tanınmalı ve bunların başında da anadilinde eğitim hakkı geliyor. Bu tanımlar aynı zamanda bu kültürlerin inançların, anadillerini yaşaması için devletin gerekli yükümlülükleri almasını gerektiriyor” dedi.  
 
‘BÜYÜK İTTİFAKI KURMALIYIZ’
 
“Temel ilkemiz toplumsal diyalog ve her sorunun müzakere ile çözülmesidir” diyen Sancar, şöyle devam etti: “Siyaset anlayışımız budur. Dolayısıyla görüşmelerimiz yaptıklarımız bu çerçevede değerlendirilmeli. Amacımız müzakereyle diyalogla bütün toplum kesimlerinin içine dahil olacağı bir iletişimle sorunları çözmektedir. Demokratik siyaset asıl bunun için vardır. Varoluş sebebi de bu olmalıdır. Biz de farklı toplum kesimleriyle diyaloğumuz sürdürdüğümüz gibi bütün siyasal ve toplumsal aktörlere aynı çağrıyı yapıyoruz. Biz yolumuzu tartışmalarla tabandan aldığımız güçlerle geçmiş birikimimizle oluşturuyoruz. Ama asıl somut yol haritaları belirleme kavşaklara geldiğimizde yine halk buluşmaları ile kendimizi ve politikalarımızı test ediyoruz. Parti yönetimi olarak kendimize güvenimiz buradan geliyor. Bugün Türkiye’de baskıcı tekçi bir anlayışıyla iktidarını sürdüren bir blok var karşısında bundan farklı inandırıcı bir alternatif ortaya koyamayan bir muhalefet bloğu var. Belki de her ikisinin ortaklaştığı konulardan biri biraz önce söylediğim tekçi baskıcı ve asimilasyoncu politikaları farklı yöntemlerle de olsa sürdürmektir. Biz ise bunun dışında bir yol mümkündür diyoruz. O yol bizim HDP olarak oluşturmaya çalıştığımız siyasettir. Bu siyasette de Türkiye’deki bütün farklılıklarla, bütün ezilenleri bütün dışlananları kapsayacak bir büyük demokrasi ittifakına gider. Ancak böyle bir büyük ittifak kurabilirsek o zaman gerçekten eşit ve özgür yurttaşlığa dayalı demokratik cumhuriyeti inşa edecek yolu açmış oluruz.”
 
DUVARLAR DEĞİL KÖPRÜLER KURMAK İSTİYORUZ
 
Nusaybin’de yaptıkları ziyareti aktaran Sancar, karşılaştıkları manzaraya dair “Nusaybin’e giderken gördük ki sınıra örülen duvarlar bütün bölgeyi kaplamış. Eskiden ideolojik politik duvarlar örüyorlardı halklar arasına. Şimdi beton duvarlar örüyorlar halklar arasına. Somut olarak duvarlar örüyorlar, biz bu duvarları istemiyoruz. Biz halklar arasına köprüler kurulmasını istiyoruz. Bu duvarlarla yapılacak olan şey sadece sürekli bir gerilim ve savaş politikalarına zemindir. O nedenle halkların hem bu ülkede hem bu bölgede barış içinde bir arada yaşamasının temel şartı halklar arasında bu köprüleri inşa etmektir. Bizler halklar arasında bu köprüleri inşa etmek için her türlü çabayı sarf etmeye devam edeceğiz. Halkların özgürlüğünü eve eşitliğini her şart altında savunmaya devam edeceğiz ve Demokratik Cumhuriyeti inşa etme mücadelesini kararlılıkla sürdüreceğiz” diye konuştu. 
 
AHMET TÜRK: ULUS DEVLET YERİNE DEMOKRATİK DEVLET
 
Buluşmada konuşan Kürt siyasetçi Ahmet Türk ise, Türkiye ve Cumhuriyet tarihinin İttihat Terakki ile başlayan farklı kimlikleri eritmeye yönelik bir politikası olduğunu belirterek, “Ulus devlet olunurken zaten ulus devletin yapısı diğer farklı kimlikleri erimektir. Ancak burada iki proje ortaya konuldu Bunlardan biri gayrimüslim vatandaşların haklarını yok etmek; Müslüman olan köylü Arap halkını da asimile etmeye dönük bir proje ortaya konmuştur. Cumhuriyet dönemine geldiğimizde bu projenin hayata geçirilmesi için her şeyin yapıldığını görüyoruz” dedi. Cumhuriyeti kuranların kadrosunun İttihat ve Terakki mantığından ibaret olduğunu dile getiren Türk, “Bizim mücadelemiz ulus devlet yerine demokratik bir devleti oluşturmaya yönelik bir çabadır. Halkların inançların kimliklerin özgürleştiği bir Türkiye’yi yaratmak istiyoruz. Zaten bundan dolayı partimizin ismi Halkların Demokratik Partisi” diye konuştu. 
 
Bütün halkların büyük bir cendere içinde ezildiğini belirten Türk, TTB Başkanı Şebnem Korur Fincancı, Osman Kavala, avukatlar ve akademisyenlerin yaşadıklarına dikkat çekerek, şunları söyledi: “Türk halkı da bugün bu tekçi anlayışın zulmüyle karşı karşıyadır. Biz geçmişte bütün halkları kucaklamak için çok çaba gösterdik. Ama bir güvensizlik vardır. Kürt halkına partimize bir güvensizlik vardı ama bugün bu aşıldı. Emek ve Özgürlük İttifakı’nda mücadelemizin ne kadar değerli olduğunu gören bir yapı oluşturuldu. Bu ilerisi için bize umut veriyor. Şimdi burada yapılması gereken gücümüzü birleştirmek, birlik ve demokratik geleceği inşa etmek için ortaklaşmamız gerekiyor. Farklı inançlar, farklı kültürler elbette ki olduğu gibi yaşamalıdır. Ama bütün bu inançlar ve kültürler bir arada bu mücadeleyi yürütürsek başarıya ulaşma şansı var.”
 
‘GELECEĞİMİZİ ÖZGÜRLEŞTİRMEK İÇİN MÜCADELE EDİYORUZ’
 
Bugün büyük bir tehlikenin, hukuk ve adaleti ortadan kaldırmaya çalışan anlayışın hakim olduğunu kaydeden Türk, şöyle konuştu: “Muhalefetten büyük bir beklentimiz var mı? Hayır. Ulus devlet mantığı yıkılmadıkça demokratik bir gelecek için sistem değişmedikçe ne Kürt sorununu çözebiliriz ne de mesafe alabiliriz. Ama bizim gücümüz bugün yüzde 13-14’lerde görülen HDP’nin gücü yüzde 16-17’lere çıktığı zaman Türkiye değişmek zorunda. Bu gücü esas almak zorunda. Biz bunun için ortaklaşmalı çaba göstermeliyiz. Geleceğimizi kurtarmaya yönelik bir arayışın içindeyiz. Geleceğimizi özgürleştirmek için mücadele ediyoruz. Elbette en büyük sorun Kürt sorunudur ama demokrasiye ulaşmadan demokratik cumhuriyet ve demokratik bir gelecek oluşturmadan hiç bir sorunu çözme şansına sahip değiliz. O zaman güçlü olmak sistemi değiştirecek güce sahip olmak gerekir.
 
Bugün değişen çok şey var bugün Türk halkı bile mücadelemizin ne kadar değerli olduğunu görmeye başladı ve birlikte mücadele alanını geliştirdik. Özellikle Kürdistan’da bu birliği oluşturmamız lazım. Kürdistan’da yaşayan bütün halklar için söylüyorum. Bizim burada bu sistemi değiştirecek. Bu iktidarı değiştirecek. Geleceğimizi güvenceye alabilecek bir birlikteliğe inancımız var. Ben inanıyorum Arap kardeşlerimiz, Süryani kardeşlerimiz, bütün halklar bu tehlikenin farkına varırlar ve bu tehlikeyi bertaraf etmek için birlikte mücadeleyi esas alacak bir ortaklaşmayı başarırlar.”
 
 

Diğer başlıklar

13/11/2022
09:07 Gazeteci Değer 'not' gerekçesiyle tutuklandı!
09:06 İstanbullular geçinemiyor: Çözüm iktidarın değişmesinde
09:03 Uluslararası Kadın Konferansı: Abdullah Öcalan'a teşekkür
09:00 13 KASIM 2022 GÜNDEMİ
12/11/2022
23:21 Diyarbakır Cezaevi’nde 3 tutuklu sürgün edildi
22:58 Diyarbakır Barosu Kürtçe Dil Komisyonu’ndan tepki
21:53 Kamyonun altında kalan çocuk yaşamını yitirdi
21:46 Tarsus Kadın Cezaevi’nde tutuklular banyo yapamıyor
21:38 ‘Serencama Qijikan’ oyunu sahnelendi
20:48 Düsseldorf’ta kimyasal silah yürüyüşle protesto edildi
20:10 Wan'da trafik kazası: 1 kişi yaşamını yitirdi
20:04 Ortaokulda ırkçı yazılar: Ya Türkçe konuş ya da sus!
19:07 ESP İstanbul İl Örgütü’nün açılışı yapıldı
19:00 Dersîm’de katı atık bertaraf tesisine ilişkin açıklama
18:05 Demirtaş Amed'e getirildi
17:45 Nagihan Akarsel için Süleymaniye’de anma
17:30 Fransa’da kimyasal saldırılara karşı kepenk kapatıldı
17:26 İranlı aktivist Ronaghi hastaneye kaldırıldı
17:22 Jina Emini'nin saçlarında yeşeren direnişi çizdi
17:19 Genel-İş Batman Şubesi eşbaşkanlarını seçti
17:06 Kadınlar Savaşı Konuşuyor: Örgütlenerek bu sistemden kurtulabiliriz
16:55 Bartın’da katliamdan sonra ihale çıkarıldı!
16:48 İran sınırında 25 Kasım startı: Jin jiyan azadî
16:35 Edip Solmaz mezarı başında anıldı
16:05 Botan’da 25 Kasım açıklaması: Mücadeleyi yükselteceğiz
16:01 Erzin'deki şüpheli çocuk ölümüyle ilgili bir gözaltı
15:14 Yerine kayyım atanan Eşbaşkan Diken: Kürt kimliğini saldırı merkezi yaptılar
14:52 İhtiyaçlarını karşılayamayan hasta tutuklu Özbek için tahliye çağrısı
14:34 İHD: 4 kez kalp krizi geçiren Özdemir serbest bırakılsın
14:16 Hasta tutuklu Mesut Hayri Bökü için tahliye çağrısı
14:14 KESK Amed Şubeler Platfotmu: KHK’ler gidecek biz kalacağız
14:08 HDP ‘İslam’da Emek, Barış ve Adalet’ çalışmalarını hızlandırdı
14:08 İklim Adaleti Koalisyonu Mersin’e ulaştı
14:05 HDP’den Mêrdîn’de esnaf ziyareti
14:03 İran ve Rojhilat devrime yürüyor
13:50 Sancar: Halkların arasına duvar değil, köprü kurmak istiyoruz
13:33 29 yıl önce kaybedilen Üzeyir Kurt’un akıbeti soruldu
13:28 Erdoğan’dan yargıya ‘kimyasal silah’ talimatı
13:20 İsveç Sol Parti'den kimyasal kullanımına karşı kampanya
12:46 Düsseldorf'ta kimyasala karşı yürüyüş için toplanmalar başladı
12:38 Qereyazî’da binler buluştu: Üçüncü yolumuz var
12:02 Gözaltında kaybettirilen Ali Tekdağ ve Ahmet Yetişen'in akıbeti soruldu
11:40 Kadın Sığınakları Kurultayı ‘Jin jiyan azadî’ sloganıyla başladı
11:34 Amed'de OSB'de patlama: 1 ölü, 4 yaralı
11:15 25’inci Uluslararası Ankara Tiyatro Festivali başlıyor
11:09 Şenyaşar ailesinin Adalet Nöbeti 614'üncü gününde
11:05 Afganistan'da yeni tutuklama dalgası
10:01 Agirî ve Îdir’da askeri operasyon
09:48 Hunergeha Welat’tan yeni klip: Serêkaniyê û Avaşîn
09:47 TÜİK Başkan Yardımcısı görevden alındı
09:32 Kimyasal silaha karşı eylemler: 'İnsanlık Yürüyüşü' bir starttı
09:30 Dilok'ta 16 kişinin ölümüne neden olan sürücüye dava açıldı
09:01 Destar’ın sonbahar sayısı: Dönem devrimci Kürt edebiyatı dönemidir
09:01 Şizofreni hastası Mutlu’nun durumu ağırlaşıyor: Serbest bırakın
09:01 Karabudak: AKP ne yaparsa yapsın Aleviler’den oy alamaz
09:01 Irak eski parlamenteri: Hava sahası Türkiye’ye kapatılana kadar mücadele edeceğiz
09:00 Ekonomist Arı: Kriz derinleşiyor, iktidar başarılı olamayacak
09:00 283 çocuk katledildi: Amudê’nin kara günü
09:00 12 KASIM 2022 GÜNDEMİ
08:37 İsrail'e 4 yıl aradan sonra büyükelçi atandı
11/11/2022
23:05 MİT’in iadesini istediği Kürt siyasetçi Süren tahliye edildi
23:01 Çewlîg’te trafik kazasında 2’si çocuk 4 kişi yaralandı
22:43 Erzirom'da şüpheli kadın ölümü
22:01 Qers'te trafik kazası
21:24 Sincan Kadın Cezaevi’nde ‘ayakkabı arama’ dayatması
20:46 İstanbul'da 25 Kasım'ın startı verildi: Hayatımız bizim, aileniz sizin olsun
19:40 Nagihan Akarsel anıldı: Bayrakları asla yere düşmeyecek
19:36 Erzirom cezaevlerinde ihlallere karşı açlık grevi başladı
18:16 Sancar: Özgür Basın Musa Anter ruhunu yaşatacak
17:43 'Gezi toplum olmanın önemli direnişidir'
17:16 Operasyonlarda bir asker hayatını kaybetti
16:24 Dersim Belediyesi Meclisi’ne katı atık protestosu
15:21 MATUHAYDER’den GÖÇİZDER nöbetine ziyaret
15:12 Kozağaçlı ve Timtik'e 12’şer yıl ceza
15:08 25 Kasım'ın startı Nagihan Akarsel’in köyünde verildi
15:06 Rojhilat raporu: En az 67 kişi katledildi
14:51 ‘Yargı bağımsızlığı için mücadele edeceğiz’
14:49 ODTÜ’lü öğrencilerden Yavaş’a: Rant yolunu yaptırmayacağız
14:48 Abdullah Öcalan’ın aile ve vasisinden görüşme başvurusu
14:47 Gezi için Adalet Nöbeti 200’üncü gününde
14:26 Şenyaşar: Adil yargılama yapılmadığı için 2 kişiyi katlettiler
14:19 DÜ rektörü 'taşınma' kararında ısrarcı
14:04 İmamoğlu hakkında 'siyasi yasak' talebi
13:34 Buldan: Onlar kumpanyanın ne demek olduğunu Susurluk’tan bilirler
13:22 Euro 19 liranın üzerine çıktı
12:59 'İntihar etti' denilen çocuğun katledildiği ortaya çıktı
12:32 Ankara’da Afganistanlı 5 kişi vahşice katledildi
12:19 Bedenini ateşe veren Brukanlı’nın elleri ve bir ayağı tutmuyor
12:18 Anter Davası’nda gerekçeli karar: Sanıklar lehine olan kanun esas alındı
11:59 Eskişehir Cezaevi’ndeki hukuksuzlukların araştırılması talebi
11:55 Özkan’ın kızı: Hukuksuzluk devam etmemeli
11:39 Tutuklanan gazeteci Eren: TEM amiri hakime tutuklama talimatı verdi
10:59 Buldan: Başvuruya yanıt verilmemesi tecridin çok derin olduğunun göstergesidir
10:58 ‘Türkiye en çok boğucu gazları kullanıyor’
10:07 On binler kimyasala karşı Düsseldorf'ta buluşacak
09:38 AYM, VEDAŞ’ı tazminata mahkum etti
09:31 18 yıldır başkasının adına tutuklu: Ben Süleyman Şeyho’yum!
09:08 Rusya-Ukrayna Savaşı: Slav sahasında neler yaşanıyor?
09:03 Kenanoğlu: Cemevi Başkanlığı Alevileri kontrol etme hamlesidir
09:02 Stajyer avukatlar: Köle muamelesi görüyoruz
09:02 Danıştay ikinci kez köylüleri haklı buldu
09:02 Mehmet Öcalan: Tecride karşı demokratik tepki gösterilmeli
09:02 Wan’da kadın istihdamı kriteri: AKP’li olmak
09:01 Asimilasyona karşı tiyatro atölyesi
09:01 Hücre pencerelerine kalın teller örülüyor: Ağır hak ihlalidir
09:00 Gündüz: Abdulllah Öcalan'ın felsefesi uygulanırsa halklar özgür olacak
09:00 Pamuk eken çiftçiler dertli: Zarardayız
09:00 11 KASIM 2022 GÜNDEMİ
10/11/2022
23:55 Meclis’te cemevleri gerilimi: Ferman AKP’nin ise direniş bizimdir
21:44 Mersin'de bir genç gözaltına alındı
21:39 Serav'da ceset parçalarına ilişkin inceleme
20:25 Altındağ’da 5 Afgan katledilmiş halde bulundu
19:30 Erzin’de şüpheli çocuk ölümü
18:09 Yurttan atılan öğrenci oturma eylemine devam ediyor
17:57 Sancar Süryanilerle bir araya geldi
17:28 İran rejiminin tehditleri eylemleri alevlendirdi
17:04 30 yılın ardından tahliye olan Yıldırım zılgıtlarla karşılandı
16:41 Gazeteci Cem Emir mezarı başında anıldı
16:22 KESK: Engellere rağmen hakkımızı savunmaya devam edeceğiz
16:21 CHP'li 3 vekil hakkında fezleke
16:16 Komisyonda Bakan Nebati’ye protestolu karşılama
16:01 ODTÜ’te kimyasal silah saldırılarına tepki
15:24 HDP’li Tosun: Uyuşturucu çeteleri silahlandı
15:15 Ağır hasta tutuklu davası: ATK R Tipi'ni önerdi, mahkeme tahliye etmedi
15:00 Adalet Nöbeti: Bu zulüm yeter
14:56 Abdullah Öcalan’ın avukatlarından yeni görüşme başvurusu
14:56 Tümüklü: Gazetecilerin tutuklanması hukuka aykırı
14:50 DİSK-AR: 7 milyon 515 bin kişi işsiz
14:44 ABB’nin talebi üzerine ODTÜ'lülere ceza
14:40 Maku Cezaevi’nde ölüm orucu sürüyor: Tutuklular hücrelere konuldu
14:08 SES’ten 38 liralık giysi yardımına tepki
13:55 Şenyaşar ailesinin Adalet Nöbeti sürüyor
13:41 Hacettepe Üniversitesi emekçilerinden promosyon talebi
13:24 HDP’den ‘Demokratik Cumhuriyet Konferansı’ kararı
12:31 Hasta tutuklu Özkan’a özgürlük talebi
11:50 Muayene için getirildiği cezaevinde sağlık hakkına erişemiyor
11:45 İşsizlik oranı yeniden çift haneye çıktı
11:43 ‘Direnişi dayanışmayla, dayanışmayı direnişle büyütmek için’
11:38 Amara Dwla'yı katleden failin iddianamesi hazırlandı
11:37 Demirtaş’a kimyasal silah davası
11:36 Şenyaşar ailesinin failleri ev taradı: 2 ölü
11:10 10 Ekim’de katledilenler anıldı: Bayrağı düştüğü yerden doğrultacağız
11:06 Tutuklu yakınları: Adalet istiyoruz
11:00 Açlık grevinde olan hasta tutuklular tekli hücrelerde tutuluyor
10:46 Kürdistan Bölgesi İnsan Hakları Komisyonu: Kimyasaldan haberimiz yok!
10:28 Gazeteci Deniz Nazlım mizansenleri boşa düşürdü
10:19 Kayyımların ‘prestij' projesinin maliyeti 104 milyonu aştı
09:49 Kayyım Dara Antik Kenti’ni imara açıyor
09:33 MEB'ten 8 öğretmen özel kreşte görevlendirildi!
09:32 Sarısözen: Kimyasala tek kelime etmeyenler suça ortak oluyor