Türkiye’de mülteci kadın olmak

  • kadın
  • 09:03 25 Kasım 2022
  • |
img
İZMİR - Türkiye'de mülteci bir kadın olmanın çoklu sorunlarına değinen Mülteci-Der Başkanı Avukat Gizem Metindağ, “Hiç kimse kendisini bu ülkede güvende hissetmiyor. Her an gözaltına alınıp tutuklanabilir. Hakkında linç kampanyası başlatılabilir" dedi. 
 
Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği’nin (BMMYK) Küresel Eğilimler Raporu'na göre, dünyada zorla yerinden edilenlerin toplam sayısı 2021’in sonunda 89,3 milyonu buldu. Bu sayı ise bir öncesi yıla göre yüzde 8, 10 yıl öncesine göre 2 kat artış gösterdi. Küresel ekonomik kriz, savaş ve çatışmalardan kaynaklı istikrarlı bir şekilde yükselen rakamlar, yaklaşık 8 milyar insanın yaşadığı dünyada, her 100 kişiden en az birinin zulüm, çatışma, şiddet, insan hakları ihlalleri veya kamu düzenini ciddi şekilde bozan olaylar nedeniyle evini terk etmek zorunda bırakıldığını gösteriyor. Bunlardan 53,2 milyonu ülke içinde başka yerlere giderken, 36,1 milyon kişi ülkelerini terk etmek durumunda bırakıldı. 
 
Rapora göre, göç etmek zorunda bırakılanların 27,1 milyonu mülteci statüsünde görülüyor. Mültecilerin yüzde 83'üne düşük ve orta gelirli ülkeler, yüzde 27'sine de en az düzeyde gelişmiş ülkeler ev sahipliği yapıyor. Mültecilerin yüzde 72’sinin göç ettiği ülke komşu ülkelerden oluşuyor. Rapora göre, 3,8 milyon mültecinin göç ettiği Türkiye ilk 3 sırada yer alıyor. Mülteci sayısında Lübnan ve Ürdün’den sonra gelen Türkiye’yi Uganda (1,5 milyon), Pakistan (1,5 milyon) ve Almanya (1,3 milyon) takip etti. 
 
YÜZDE 71,6’SI KADIN VE ÇOCUKLARDAN OLUŞUYOR
 
Suriye’de 2011 yılında iç çatışmanın başlamasıyla birlikte mülteci göçün başladığı Türkiye’de Mülteciler Derneği’nin verilerine göre, kayıt altına alınmış geçici koruma statüsündeki Suriyeli sayısı 20 Ekim 2022 tarihi itibarıyla bir önceki aya göre 29 bin 648 kişi azalarak, toplam 3 milyon 622 bin 486 kişi oldu. Göç İdaresi Başkanlığı’nın yayınladığı yaş aralığı tablosuna göre, erkekler toplam sayısının yüzde 53,7’sini, kadınlar 46,3’ünü, gençler yüzde 19,5’ini, 10 yaşın altındaki çocuklar yüzde 29,7’sini oluşturuyor. 
 
5,5 MİLYON MÜLTECİ 
 
Suriyelilerin yanı sıra Afganistan ve Pakistan gibi ülkelerden de yoğun göç alan Türkiye’de, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun 13 Nisan 2022 tarihinde Göç İdaresi Başkanlığı'nın kuruluş yıldönümünde yaptığı açıklamaya göre, 5,5 milyon mülteci bulunuyor. Bunun 3,7 milyonu "geçici koruma" altında olan Suriyeliler, yaklaşık 1,4 milyonu da çeşitli ülkelerden göç edenlerden oluşuyor. 318 bin kişi de uluslararası koruma kapsamında bulunuyor.  
 
Türkiye gibi ataerkinin güçlü olduğu ülkelerde kadın olmak ne kadar zorsa mülteci kadın olmak bu zorlukları iki katına çıkarıyor. Mültecilerle Dayanışma Derneği (Mülteci-Der) Başkanı Avukat Gizem Metindağ ile Türkiye'de mülteci olmanın yanı sıra kadınların yaşadığı sorunları ve haklarını konuştuk. 
 
MÜLTECİLİK TANIMI
 
Mültecilik tanımının 2'nci Dünya Savaşı sonrasında gündeme geldiğini belirten Metindağ, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi'nin imzalanmasının ardından 1951'de mültecilerin hukuki statüsüne ilişkin Cenevre Sözleşmesi'nin imzalandığını söyledi. İnsanların savaşlar içerisinde kaybolmaması için böyle anlaşmalara gerek duyulduğunu kaydeden Metindağ, “Sonraki dönemlerde de savaşlar nedeniyle insanlar kendi yurtlarından göç etmek zorunda bırakıldı. Gittikleri ülkeler onları kimi zaman kabul etti, kimi zaman etmedi. Türkiye, Cenevre Sözleşmesi'nin Yürütme Kurulu üyesi. Taraf olduğumuz sözleşme dolayısıyla hem ülke içerisinde hem de diğer ülkelerde nasıl yürütüldüğünü denetleyen bir ülkeyiz. Fakat bu pratikte böyle işlemiyor" dedi.  
 
İŞLEMEYEN MÜLTECİ HAKLARI
 
Bu noktada Türkiye'nin riyakarlığına dikkati çekmek istediğini ifade eden Metindağ, "İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi, mülteci haklarının ihlal edilemeyeceğini çok net bir şekilde açıklıyor. Mülteciler iltica talebiyle başvurduğu zaman devletler pozitif yükümlülüğü gereğince bu insanlara koruma sunmak zorunda. O dönemden bugüne geldiğimizde de özelikle 2011 Suriye Savaşı’nın başlangıcıyla Türkiye çok yoğun bir şekilde göç almaya başladı. Ancak Türkiye bu süreci yürütemediği gibi yönetemedi. İnsanlar sıcak savaştan kaçıp sınırlara dayandığı için ‘geçici koruma statüsü’ dediğimiz yeni bir rejim oluşturuldu. Bu ilk etapta Avrupa Konseyi (AK) tarafından önerilen bir rejimdi. Bu rejimde mültecilere verilen geçici koruma statüsü 2 yıl ile sınırlanıyordu. Ancak Suriyeli mültecilerin Türkiye'ye göç etmesi üzerinden 11 yıl geçti. 2019'da Türkiye ise, mültecilerle ilgili Koruma Kanunu yürürlüğe girdi. Uluslararası kanuna bağlanan statüler oldu. Ancak ne yazık ki mülteciler için geçici koruma kararları da sorunlar da devam ediyor" diye belirtti.
 
‘İLTİCA HAKKININ ENGELLENMESİ İŞKENCEDİR’
 
Türkiye'nin mültecilerle ilgili uluslararası yükümlülüklerini yerine getirmediğinin altını çizen Metindağ, şöyle dedi: "Mültecilerin ilticaya erişimi engellenemez. Bizim Anayasamız da uluslararası sözleşmeler de bunu mutlak bir yasak olarak tanır. Ancak Türkiye'de devlet, mültecilerin ilticaya erişimini engellemek için pozisyonlar almaya çalıştı. Bazı illeri göçmen başvurularına kapattı. Göç İdareleri’nin binalarına asılan ‘şu kadar mülteci sınırdan geri gönderildi' denilen kocaman pankartlarla duyuru yapıldı. İlticaya erişimini engelleyen bu yöntemlerde işkencedir. Birde bu çok iyi bir şeymiş gibi reklamını yapıyorlar. Bu artık Türkiye'nin 'mülteci istemiyorum, ilticaya erişime izin vermiyorum' duyurusudur. Bu durumda iltica taleplerini iletmeye gelen mülteciler kayıtsız duruma düştüler. Kayıtsız olan mülteciler hakkında ise kanun kapsamında sınır dışı edilme ve idari sınır dışı kararları uygulanıyor."
 
BARINMA, EĞİTİM VE SAĞLIĞA ERİŞİM
 
Mültecilerin Türkiye'de yaşadığı diğer sorunlara da değinen Metindağ, mültecilerin barınamadıklarına işaret etti. Devlet tarafından barındırılamayan mültecilerin kendi imkanlarıyla ayakta kalabilme girişimlerinin beraberinde yoğun hak ihlallerini getirdiğini söyleyen Metindağ, mültecilerin yaşadığı temel sorunları şu başlıklar altında sıraladı: "Daha önceden mülteciler herhangi bir kimlik ile sağlık hakkına erişebiliyordu. Ancak 2019'da getirilen bir kanunla ilk 6-12 ay boyunca ücretsiz sağlık hizmeti tanınıyor. Bundan sonraki süreçte prim ödemek zorunda bırakılıyorlar. Sağlık hakkına erişim bu şekilde engellendi. Çocuklar eğitime devam etmek istediklerinde de her okul kendi kafasına göre ayrı bir usul uyguladı. Çoğu okul bir dönem kayıt dahi almadı. Eğitim başvurusu yapan çoğu çocuğun kimliği olmadığı için kaydı yapılamadı. Yapılan eleştiriler sonrası bu kez okullarda mülteci sınıfları açıldı. Bütün mülteci öğrenciler bir sınıfa toplatıldı ve bir öğretmenleri var. Seviyenin olmadığı bir sınıfta karma eğitime tabi tutuluyorlar. Daha sonra Türkiye çapında girdikleri sınavda kalite farkı ve başarısızlık açığa çıktı. 
 
ATAMA USULLERİ
 
Yol izni ve atama usullerinde de mülteci, İzmir'de başvuru yapıyor. Ancak Devlet 'İzmir'de kalamazsın’ diyerek Ağrı'ya gönderiyor. Ağrı'ya gönderiyor ama orada ne vaat ediyor. Hiçbir şey. Ne bir yakını var ne çalışabileceği ne de barınabileceği bir yer var. Sosyal uyum da önemsenmiyor. Devlet kendi isteğine göre bir il atayarak, bu hassasiyetleri göz önüne almayarak, mültecileri yalnızlaştırıyor. 
 
ÇALIŞMA İZNİ 
 
Uluslararası iş gücü kanunuyla, koruma başvuru sahibi mülteciler ve geçici koruma statüsündeki mülteciler için çalışma hayatına erişim sınırları getirildi. Bir mülteci, uluslararası kuruma başvuru statüsündeyse çalıştığı yerde en az 5 Türkiye vatandaşı olması gerekiyor. Devletin taktirinden geçtiyse bu gibi yerlerde çalışabilecek. Yine koruma statüsündeki mülteciler içinde iş yerinde en az 10 Türkiye vatandaşı çalışıyorsa 1 mülteci çalışabiliyor. Her 2 statüdeki mültecilere ise bütün mesleklerde ifa izni verilmiyor. Sınırlı sayıda mültecilerin çalışmasına izin veriliyor. Buda insanların burada yasal bir hayat kurmasını zorlaştırıyor. 
 
UCUZ İŞ GÜCÜ
 
Mülteciler bu imkanlardan yararlanamayınca barınmak için ucuz iş gücüne başvurmak zorunda kalıyor. Çalıştıkları yerlerde maaşlarını alamadıklarında da yargıya gidemiyorlar. Çünkü yargıya gittiği vakitte kayıtsız çalıştığı ortaya çıkacak. Yargı bunun için Göç İdaresi’ne haber verecek. Göç İdaresi de, kayıtsız çalıştığı için hukuka aykırı olduğunu öne sürerek, sınır dışı edilmelerine sebep olabilecek."
 
 YETKİLİLER KIŞKIRTIYOR
 
Türkiye'de hiç kimsenin göz ardı edemeyeceği bir ekonomik kriz gerçeğinin olduğunu belirten Metindağ, iktidar ve muhalefet parti yöneticilerinin bu soruna somut bir çözüm bulamadığı için mültecileri suçladığını söyledi. İktidar ve muhalefetin “ucuz iş gücü istihdamı azaltıyor” söyleminin mültecileri hedef haline getirdiğine dikkati çeken Metindağ, “Siyaset üretemeyenler mültecileri araçsallaştırıyor. Sözde çözüm olarak sınır dışı etme, kayıtsız çalışanları ihbar etme ve ‘toplumsal yapımızı bozuyorsunuz’ gibi gerçekdışı beyanlarla hedef gösteriyorlar. Ancak burada herkes, sebebin iktidar ve uyguladığı mülteci politikaları olduğunu atlıyor. İktidar gerçek anlamda bir uyumu önemsemedi. Sadece Avrupa Birliği ile yaptığı anlaşma doğrultusunda parasını almak ve mültecileri burada tutmak istedi. Bu kapsamda zaten buhran içerisine giren toplum, nereye saldıracağını bilmeksizin öfkesini siyasilerin gösterdiği gibi mültecilere yöneltiyor. Ama gerçek sorun hiçbir zaman mülteciler olmadı." 
 
KADINLAR NE YAŞIYOR? 
 
Yaptıkları saha çalışmaları bağlamında İzmir özelinde yaşayan mülteci kadınların sorunlarına işaret eden Metindağ, "Eşleri sınır dışı edilince çocuklarıyla birlikte yalnız kalan kadın mülteciler var. Bu kadınlar bilmedikleri bir coğrafyada, çocuklarının bakımı ile yükümlüler. Onlara destek çıkacak hiçbir mekanizma yok. Çalışamıyorlar, ev kirası ödeyemiyorlar, evin zorunlu ihtiyaçlarını karşılayamıyorlar. Hiç kimsenin kalmayacağı evlerde kirası düşük diye kalmak zorunda kalıyorlar. Böyle olunca hem kendilerinin hem de çocuklarının öz bakımlarıyla ilgili problem yaşıyorlar. Bununla birlikte yalnız yaşayan kadınlar olarak taciz, şiddet ve hedef göstermeye çok açık konumdalar" ifadelerini kullandı.  
 
TACİZ VE FUHUŞ DAYATILIYOR
 
Konak ilçesindeki Basmane'nin biraz daha karma bir alan olmasından kaynaklı mülteci kadınların öncelikle oralarda iş başvurusu yaptığını söyleyen Metindağ, ancak kadınların daha iş başvurusu sürecinde erkek patronlar tarafından taciz ve birlikte olma konuşmalarına maruz kaldığını belirtti. Metindağ, “Çoğu kadın bu sebeple başka bir yere başvurmaya korkuyor. Bazı projeler kapsamında çok cüzi miktardaki yardımlarla hayatlarını idame ettirmeye çalışıyorlar. Kayıtsız bir şekilde evde çalışıyorlar. Evde de ev sahiplerinin tacizine uğrayabiliyorlar. Şöyle bir örnek yaşadık; bir ev sahibi gece yarısı kadının kapısına dayanabilecek cesareti buluyor. Kadın buna karşı olumlu cevap vermezse ihbar etmekle tehdit edebiliyor. Çünkü mültecilerle ilgili kanun yönetmeliğine göre bir mültecinin adli ve idari işleme karışması durumunda Göç İdaresi’ne haber verilmesi gerekiyor. Göç İdaresi’nin de bir değerlendirme yapması gerekiyor. Ama idarenin değerlendirmesi diye bir gerçeklik yok. Çünkü sınır dışı kotalarını doldurmak zorundalar. Mağdur oldukları halde kadın ve çocukları hakkında sınır dışı kararı veriliyor" dedi. 
 
KADINLARIN TALEPLERİ RET EDİLİYOR
 
Yine eşlerinden şiddet gören mülteci kadınların olduğuna vurgu yapan Metindağ, "Boşanmak istiyorlar. Nafaka, tazminat gibi talepleri olabiliyor. Bu durumlarda da adalete erişimde problem yaşıyorlar. Mesela 'sınır dışı iptali' gibi davalarda devletin pozitif yükümlülüğü gereğince adli yardım talepleri çoğu zaman kabul edilir. Ancak İzmir’deki aile mahkemeleri adli yardım talebini geri çevirmek için çok komik kararlar alıyor. Aylık 250 lira geliri olan bir kadının hiçbir koşulda harç ödeme imkanı yokken bu kararı verebiliyor. Ya da boşanma davasının incelenmesi aşamasında mahkemeler Suriye’den evrak talep ediyor. Bu evrakı buraya getirmenin yükümlülüğünü de aslında böyle bir usul yokken kadına yüklüyor. Kadın sanki Suriye’den o evrakı bulup getirebilecek. Bu sebeple süreç uzadığı için davalarından vazgeçmek zorunda kalan kadınlar oluyor. Ya da 6288 sayılı kanun kapsamında başvuru yapmak için kolluğa başvuran kadınlar buradan geri çevriliyor. ‘Babanın yanına git’, ‘Sen daha Türkiye’den ne istiyorsun. Kır dizini otur’ gibi ırkçı ve nefret söylemleriyle kadınların tüm talepleri reddediliyor." 
 
MÜCADELE OLANAKLARI YOK
 
Mülteci kadınların en yakıcı sorununun hem devlet hem de toplum tarafından taciz ve şiddete açık hale getirilmeleri olduğunu sözlerine ekleyen Metindağ, kadınların buna karşı mücadele etmesinin ise güç olduğunu söyleyerek, ekledi: "Kadınlar yaşadıklarına karşı mücadele edemiyor. İlk etapta aklımıza gelen eylemlilik, gösteri, yürüyüş oluyor. Burada da devlet engeli çıkıyor. 2911 sayılı yasanın yönetmeliğinde yabancı bir kişi bir eyleme katılacaksa bakanlığa, valiliğe bildirecek, burada konuşma yapacaksa o metin ilk önce yine bu kurumlara gönderilecek gibi bir hüküm var. Tamamıyla düşünce ve ifade hürriyetine aykırı bir uygulama. Bu sebeple Denizli’de İstanbul Sözleşmesi için eylem yapan İranlı mülteciler hakkında sınır dışı kararı alındı. Bu sebeple burada yalnız bırakılan insanlar böyle bir eylemde doğrudan hedef haline gelecektir. Bu yüzden onlar için eylemsellik bir seçenek değil." 
 
'STÖ’LERİN ALANI SINIRLANDI' 
 
Bunca zorluğun içinde ayakta durmaya çalışan kadınlara sivil toplum örgütlerinin de kısa vadeli yardımları olduğunu dile getiren Metindağ, “Bunların hiçbiri kalıcı olmuyor. Sivil toplum örgütleri üzerinde de iktidar tarafından bir baskı mevcut olduğu için çalışma alanları sınırlı. İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’ni geçtim kendi anayasamızı bile uygulamıyoruz. Hiç kimse kendisini bu ülkede güvende hissetmiyor. Her an gözaltına alınıp tutuklanabilir. Hakkında linç kampanyası başlatılabilir. STÖ'ler de mülteciler için göze batmadan bir şeyler yapmaya çalışıyor. Mesela bu kuruluşlar artık saha araştırması yapamıyor. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın iznine bağlandı ve onlarda hiçbir kuruma bu izni vermiyor. Gerçek anlamda mültecilere yardım için çalışan veri toplayacak STÖ'lere izin vermiyorlar" diye konuştu.
 
Metindağ, mültecilerin sorunlarının çözümüne dair "Savaşlar biterse belki sorunlar çözülür. Fakat bu da çok iyimser bir çözüm önerisi olur" dedi.
 
MA / Semra Turan 

Diğer başlıklar

25/11/2022
11:59 Eskişehir'de öğrenciler gözaltına alındı
11:43 Emine Şenyaşar 'şiddete' karşı 627 gündür direniyor
11:29 Kuzey ve Doğu Suriye'ye saldırılar sürüyor
11:14 Mersin'de 15 gözaltı
11:12 Weranşar'da 'çocuğa cinsel taciz' duruşmasına katılım çağrısı
10:48 Fincancı hakkında iddianame hazırlandı
10:34 Şehba ve Zirgan bombalandı
10:33 İstiklal Caddesi’nde etkinlikler yasaklandı
10:10 Zeytun: Öcalan üzerindeki tecrit lağvedilmeli
10:02 KNK: Saldırılara karşı ulusal birlik seferberliği ilan ettik
09:42 Cinsiyete özgü düzenlenmeyen cezaevleri şiddet üretiyor
09:27 Piroğlu: Muhalefetin saldırının tehlikesini görmesi gerekiyor
09:26 Gazeteci Boran: Rusya, HTŞ'nin taşınmasına karşılık saldırı izni verdi
09:14 Zebarî: Komisyon kimyasal delillerine ulaşırsa, Erdoğan rejimi kırılır
09:10 İran’da temel hedef özgürlük
09:09 Rojhilat ve İran'dayım...
09:07 Prof. Dr. Aktar: Mesele Kürt olunca yerli ve milli konsensüs oluştu
09:03 Türkiye’de mülteci kadın olmak
09:02 Din alimleri: Kimyasal kullanmak haram ve insanlık dışıdır
09:00 Başaran: Kadınların önerileriyle yol haritamızı inşa edeceğiz
09:00 25 KASIM 2022 GÜNDEMİ
24/11/2022
23:54 Kadınlar sığınma evi sözünü tutmayan belediyeyi protesto etti
23:03 Türkiye’nin saldırılarına karşı meşaleli yürüyüş
22:38 Kobanê’nin köylerine bombardıman
22:30 Silopiya’da inşaattan düşen işçi yaşamını yitirdi
22:04 Macaristan, İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliği onay süreci ertelendi
21:41 Farqîn'de bir polis intihar etti
20:58 Farqîn’de Koçerlerin çadırı alev aldı: 1 yaralı
20:42 ABD: Türkiye Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırıları derhal durdurmalı
20:03 Durumu ağırlaşan tutuklu eşbaşkan hastaneye kaldırıldı
19:36 HDP’nin yolsuzlukların araştırılması önergesi reddedildi
19:25 Bazid’de uyuşturucudan 4 kişi tutuklandı
18:18 Sêrt’te şiddet uygulayan erkek serbest bırakıldı
18:14 30 yıl sonra tahliye olan Dal: Gülüşümüzü söndüremediler
18:11 KESK Adana: Anayasa sistematik olarak ihlal ediliyor
17:45 Kadınlar olmadan kadına yönelik şiddet konuşuldu
17:32 HDP'nin kadın buluşması 'kamu düzeni' gerekçesiyle yasaklandı
17:29 Taksim patlamasında 5 kişinin tutukluluğuna itiraz reddedildi
17:08 Türkiye saldırılarda sağlık, hizmet kurumları ve petrol istasyonlarını hedef aldı
17:05 Kışanak: PKK’den önce Kürt sorunu yok muydu?
16:53 Qoser’den Kuzey ve Doğu Suriye’ye saldırılara tepki
16:43 QSD’den Hol Kampı açıklaması
16:40 Bilirkişi, Akbelen’de madene 'olur' verdi
16:31 Federe Kurdistan Sağlık Bakanı kimyasal sorusuna yanıt vermedi
16:25 Gazeteci Candemir'in duruşması görüldü
16:22 Garibe Gezer’in ölümüne ilişkin takipsizlik: Görüntüleri paylaşacağız
16:07 Redhack davasında cezaya onay beraat bozuldu
15:59 Wan'da işsiz yurttaş intihara kalkıştı
15:52 Riha Barosu’na Abdullah Öcalan için başvuru
15:08 Latin Amerika ve Afrika'dan Rojava saldırılarına tepki: Harekete geçmeliyiz
15:08 İHD’nin ‘Kadına Yönelik Şiddet Raporu’: 68 kadın katledildi
15:07 Doğu Akdeniz için kuvvetli yağış uyarısı
14:51 Yıldırım’ın tekrar tutuklanmasına tepki: Karar siyasidir
14:51 Adana’da bir kadın katledildi
14:39 Merkez Bankası politika faizini düşürdü
14:25 ‘Tanık’ ifadesini reddetti, Akdağ yine tahliye edilmedi
14:16 3 Êzidî 30 yıl sonra göçe zorlandıkları köylerinde defnedildi
13:59 Çocuğu cinsel saldırıda bulunan imama 21 yıl hapis cezası
13:40 Kadınlardan 25 Kasım açıklaması: Alanlarda olacağız
13:29 Sanatçı Derya Cengiz vokallik yaptığı eski şarkı için özür diledi
13:24 Adalet Nöbeti: Neden tutukluları bırakmıyorsunuz
13:17 Ereğli Cezaevi’ne sevk edilen hasta tutuklular tekli hücrelere konuldu
12:53 Eğitim Sen: Nitelikli eğitim için ÖMK iptal edilsin
12:51 Bozdağ ve Soylu’ya Albashir sorusu
12:46 Polis Bazîd’te bir yurttaşı infaz etti iddiası
12:40 MKGP: 17 gazeteci serbest bırakılsın
12:29 Şenyaşar ailesi: Adalet Nöbetimiz kelebek etkisi yaratacak
11:24 ÖTV matrahında yüzde 53’lük artış
11:06 Dumlu Cezaevi’nde açlık grevi: Zulmü kabul etmiyoruz
10:54 Amed’de gözaltına alınan 47 kişiden 9’u serbest bırakıldı
10:46 Amed Şehir Tiyatrosu’nun Aralık programı
10:25 SES: Antalya Sağlık Müdürlüğü bankalardan yana tutum aldı
10:17 Katledilen Hediye Ataman için hak ihlali kararı
10:06 Êlih’te kadınlar yürüyüşe hazır: Sesimizi yükseltelim
10:05 Kobanê Askeri Meclisi: Savaşma ve savunma hakkımız var
10:02 Şerzan Kurt Öykü Yarışması’nda dereceye giren öyküler açıklandı
09:42 YPG Sözcüsü Mehmûd: Hiçbir saldırı karşılıksız kalmayacak
09:37 Akdeniz: İktidar korku iklimiyle ayakta kalmaya çalışıyor
09:36 ‘Kürtlerin 4 parçada birbirini görmesi engellenemeyecek’
09:25 Prof. Norman Paech: Türkiye BM Antlaşması’nı ihlal ediyor
09:20 'Savaşa ve kimyasala karşı sokaklarda olalım'
09:18 Polis şiddetine ‘orantılı güç’ kılıfı!
09:18 KA-DER kadın adaylar için ‘Siyaset Okulu’ projesine hazırlanıyor
09:13 Mahabad’dan Tahran’a neler oluyor?
09:13 ‘Doğa ve kadın kırımına karşı çözüm ekofeminist devrim’
09:11 Gazeteci Oremar: Rojhilat'taki direnişte geri dönüş olmayacak
09:08 Kürt partilerinden saldırılara tepki: Ulusal birlik dünden daha acil
09:06 Aleviler 'kansız katliamla' karşı karşıya
09:04 Şiddeti erkeklere sorduk: Erkeklik sorunudur
09:01 Sanatta eril kodlarla mücadele: ‘Haram’ kılınan ses her yerde yankılanıyor
09:00 24 KASIM 2022 GÜNDEMİ
23/11/2022
23:27 Qamişlo’da araca saldırı: 1 yaralı
22:08 ‘Faili Meçhul’ paneli: Her şeye rağmen direnmek gerekiyor
21:09 TSK uçakları Hol Kampı’nı bombaladı
20:31 Rusya'yı 'terör sponsoru’ ilan eden AP'ye siber saldırı
20:27 MSD’den ‘Kuzey ve Doğu Suriye’yi savunun’ çağrısı
19:50 Amed’de 2 tutuklu daha sürgün edildi
18:56 AKP-MHP Taksim patlamasının araştırılmasını reddetti
18:37 CHP'den Şenyaşar ailesine ziyaret
18:34 Mînbîc halkı: Türkiye’nin saldırılarına karşı direnişi yükselteceğiz
18:23 PTT işçileri taleplerini sıraladı: Köle değil postacıyız
18:21 Ankara Barosu’na İmralı başvurusu
17:57 Rusya ‘terör sponsoru devlet’ ilan edildi
16:49 Deprem sonrası öğrenciler eve dönüş için otogara akın etti
16:37 Hukuki Yardım Bürosu’na 1 yılda 91 başvuru: Failler, polis, gardiyan, bekçi
16:14 Ankara Emniyeti hakkında suç duyurusu
16:10 Astana görüşmeleri sona erdi
16:09 Şirnex’te kadınlardan 25 Kasım yürüyüşüne davet
15:42 QSD: Saldırılarda 7 sivil ve 2 YAT savaşçısı yaşamını yitirdi
15:29 Avcılar Kadın Platformu üyesi 8 kadın serbest bırakıldı
15:28 ‘Elçi dosyasını faili meçhul bırakmayacağız’
15:21 CPJ: Îsam Abdullah’ın öldüğü hava saldırıları soruşturulsun
15:19 İnfazı ertelenen tutukluya: Çocukların olursa dağa çıkaracak mısın?
15:14 Şenyaşar ailesi: Sandıkta cevabı alacaklar
15:09 Kadın tutuklulara 25 Kasım kartları gönderildi
15:05 Öğrenci Çalıştayı: Saldırıları boşa çıkaracak güç devrimci mücadeledir
14:57 'Rojava’daki kazanımlara saldırıyorlar'
14:47 Barınamıyoruz Davası: Bize işkence layık görüldü
14:07 Suruç Aileleri İnisiyatifi: Davamızdan asla vazgeçmeyeceğiz
14:04 Amed Demokrasi Güçleri: Gözaltındaki 47 kişiyi serbest bırakın
14:00 Ebdi: Taksim saldırganının 3 kardeşi DAİŞ için savaşırken öldü
13:30 Kuran Kursu'ndaki işkence davası ertelendi
13:16 Gazeteci Oruç ve Müftüoğlu davasında karar çıkmadı
13:05 Dumlu Cezaevi önünde tecrit protestosu
12:31 Rojhilat için genel grev çağrısı
12:30 Kongra Star: İddiamız büyük, umudumuz güçlü
12:28 Düzce depreminde yaralı sayısı 50’ye ulaştı
12:27 Tablolarıyla savaşın kadınlar üzerindeki etkisini teşhir ediyor
11:40 Elçi davası seçim sonrasına ertelendi
11:36 Denizli'de bir kadın katledildi
11:35 ATB’den TTB Başkanı Fincancı için harekete geçme çağrısı
11:33 Rojava’ya saldırılara karşı ‘savaşı durduralım’ çağrısı
11:14 Albatros Marinası usulsüz genişletiliyor
11:03 Ölüm orucu direnişiyle tahliye olan Yıldırım tekrar cezaevine gönderildi
10:51 Salih Müslim: Kürt düşmanlığı üzerinden ömürlerini uzatmak istiyorlar
10:48 Metîna'da düşürülen helikopterin görüntüsü yayınlandı
10:39 Suriye'de 11 yılda 756 gazeteci katledildi
10:21 Kürtler Avrupa’da meydanlara çıktı: Rojavayı savunacağız
10:01 Elîh’te yapılacak yürüyüşe çağrı: Şiddete ve savaşa karşı buluşalım
09:48 QSD 24 saatin bilançosunu açıkladı
09:45 Düzce depremi: 1'i ağır 35 kişi yaralandı
09:45 Demokratik Modernite Dergisi'nin 41'inci sayısı çıktı
09:35 Kuran Kursu'ndaki işkence davası bugün görülüyor
09:15 82 yıl boyunca devlet zulmü Tekçi’yi es geçmedi: Dimdik ayaktayım
09:11 Êzidî kadınlar 'jin, jiyan, azadî' etrafında örgütleniyor
09:11 'Gençler uyuşturucuya karşı bilinçlenerek bu sistemi yıkacak'
09:10 Kadınlar sınırdan seslendi: Gün Rojava’ya sahip çıkma günüdür
09:09 Kurdistan’da özel savaş: Kürt kadının örgütlülüğü korkutuyor
09:08 Ukraynalı gazeteci: Kadınlar yeni bir yaşam için mücadele veriyor
09:07 Cudî’nin 7 alanında orman kıyımı