Abdullah Öcalan’ın avukatı: CPT, Türkiye’ye karşı açıklama yapabilir

img
İSTANBUL - Tecrit altındaki PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın avukatlarından Cengiz Yürekli, ilgili devletlerin işkence ve kötü muameleye dair tavsiyelerinde iyileştirmeye gitmemesi halinde CPT'nin açıklama yapma yetkisinin olduğunu belirtti. 
 
PKK Lideri Abdullah Öcalan, uluslararası güçlerin komplosuyla Türkiye'ye getirildiği 15 Şubat 1999’dan bu yana İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi'nde ağırlaştırılmış tecrit altında tutuluyor. Öcalan ile aynı cezaevinde tutulan Ömer Hayri Konar, Veysi Aktaş ve Hamili Yıldırım da benzer bir şekilde tecrit altında. Öcalan ve diğer tutuklulardan 25 Mart 2021 tarihinden bu yana haber alınamıyor. Öcalan’ın avukatları, ailesi ve vasisinin yaptıkları görüşme başvurularına ya yanıt verilmiyor ya da “disiplin” cezaları gerekçe gösterilerek izin verilmiyor. Avrupa Konseyi İşkenceyi Önleme Komitesi (CPT), 20-29 Eylül tarihli Türkiye’ye ziyaretinde İmralı'yı da ziyaret ettiğini açıkladı. Asrın Hukuk Bürosu, 29 Kasım’da yaptıkları açıklamada, müvekkillerinin CPT ile görüşmediğine dair duyum aldıklarını kamuoyu ile paylaştı.  
 
Asrın Hukuk Bürosu avukatlarından Cengiz Yürekli, CPT’nin ziyaretini ve müvekkillerinin tutumuna dair Mezopotamya Ajansı'nın (MA) sorularını yanıtladı. 
 
 CPT’nin İmralı ziyaretini nasıl karşıladınız?
 
CPT’nin kendisi Eylül ayında İmralı’yı ziyaret ettiğini kamuoyuna açıklamıştı. Zaten CPT’nin ziyaret gerçekleştirmesi bizim de öncelikli taleplerimizden biriydi. Sayın Öcalan’a, İmralı’daki uygulamalara ve içinde tutuldukları gayri insani koşullara dair gerçekleşen her girişim bizler için çok değerlidir, önemlidir. Bu yönüyle CPT ziyaretinin olumlu bir gelişme olduğunu belirtmiştik. Ancak bir o kadar da sorunlu olduğunu, bu nedenle gereğinden fazla olumlu anlam yüklemenin de hatalı olacağını değerlendirmiştik.
 
Neden böyle düşünüyorsunuz?
 
Çünkü CPT’nin bir önceki ziyareti 2019 yılı bahar aylarındaydı. O tarihten bu yana 3,5 yıl geçmiş. Bu zaman öyle sıradan rutin bir süreç olarak işlemedi. İmralı’daki koşullar daha da kötüleşti, dış dünyayla bütün bağlantıları koptu ve en nihayetinde 21 aydır Sayın Öcalan’dan ve yanında tutulan diğer müvekkillerimizden haber alamaz duruma geldik. CPT bu kadar beklemek zorunda değildi. Yani CPT’nin 3,5 yılın sonunda adaya ziyaret gerçekleştirmiş olması başlı başına sorundur. Neden bu kadar beklediği ayrıca sorgulanmak durumundadır. Bizler, İmralı’daki müvekkillerimizden hiçbir şekilde haber alamadığımızı periyodik olarak CPT’ye ilettik. Yalnız biz avukatlar değil, toplumun farklı birçok kesimi bu konuda talepte bulundu, görüşmeler gerçekleştirdi. Kamuoyunun yoğun bir baskısı vardı. Ancak buna rağmen CPT böylesi acil niteliği olan bir ziyareti ancak 3,5 yılın sonunda gerçekleştirdi.
 
CPT’nin İmralı ziyaretine dair herhangi bir paylaşımda bulunmamasını nasıl karşılıyorsunuz? 
 
 
 Görüşme neden olmadı, CPT güç mü getiremedi, hükümet mi izin vermedi ya da Sayın Öcalan'ın mı tecridi protesto ederek bu durumu teşhir etti? Bilmiyoruz. Görüşme sağlayabilirsek öğrenebiliriz.  
 
CPT, müvekkillerimizle ilgili kamuoyuna sağlık ve güvenlikleri hakkında bir açıklama yapmıyor. Var olan haklı endişeleri giderecek bir tutuma yanaşmıyor. Bu yönüyle yalnızca İmralı’ya ziyaret gerçekleştirdiğini belirtiyor. Ancak sınırlı da olsa bilgi paylaşımına yanaşmıyor. Bu durum İmralı tecridine, uygulanan hukuksuzluğa karşı toplumda gelişen tepkiyi, rahatsızlığı dizginlemeye hizmet etmekteydi. En azından geçmişten deneyimlediğimiz sonuç buydu. Bu da başlı başına bir sorundu. Ancak şuan geldiğimiz durum bütün bu değerlendirmelerden öte çok daha riskli, çok daha sıkıntılı. Bizler avukatları olarak, CPT’nin ziyaretinde Sayın Öcalan ile görüşme gerçekleşmediği duyumunu kamuoyuna paylaştık zaten. CPT ile yaptığımız özel görüşmede de bunun aksini teyit edemediğimizi de belirttik. Şu ana kadar bu hususu yalanlayan, aksini iddia eden bir durum da gelişmedi. Neden görüşme olmadı, hükümet mi izin vermedi, CPT buna güç mü getiremedi, Sayın Öcalan mevcut tecrit durumunda CPT’nin rolünü protesto ederek bu durumu mu teşhir etti? Ya da bilmediğimiz, ihtimaller üzerinden fikir geliştirmek istemediğimiz başka durumlar mı var? Onu bilemiyoruz. Bu durumu ancak müvekkillerimizle görüşmemiz sağlandığında öğrenebiliriz.
 
CPT, ziyaretin içeriği hakkında bilgi verme yetkisinin olmadığını savunuyor. Böylesi bir engel var mı? 
 
Şimdi bazı taraflar CPT’nin bağlı olduğu sözleşme ve tabi olduğu gizlilik politikası gereği İmralı’ya yaptığı ziyarete ilişkin ayrıntı açıklayamayacağını ifade ediyor. Hatta bir Alman ajansı üzerinden konsey merkezli böyle haberler yapıldı. Bir tür CPT ve konsey organları savunucusuydu. Bu kurumların yerine birer cevap gibiydi. Bizler elbette ki CPT’nin raporlama ve bunun açıklanma sürecini biliyoruz. Bağlı olduğu sözleşmenin ne gibi yetkiler verdiğini de ne gibi sınırlamalar getirdiğini de biliyoruz. Bundan habersiz değiliz. Ancak ne bizim taleplerimiz bu kapsamdadır ne de mevcut İmralı gerçekliği bu sınırlamalara sıkıştırılabilecek niteliktedir. Bizler normal sürecin dışında açıklanacak, bütün kriterleri karşılayan, genel niteliklere sahip dört başı mamur bir raporu açıklamasını talep etmiyoruz ki. Sayın Öcalan ile görüştünüz mü, sağlık ve güvenliği ne durumdadır? Bunun bilgisini talep ediyoruz. Bu da pekala insan haklarını önceleyen misyonunun bir gereğidir.
 
 
21 aydır haber alamamaktan bahsediyoruz. Böylesi bir durumda CPT’nin yalnızca taraf hükümetle işbirliği içinde olması kabul edilemez. Bu durumda ziyaretin hiçbir anlamı da kıymeti de olmaz zaten. 
CPT Sözleşmesi, İmralı bağlamında yanlış yorumlanıyor. CPT Sözleşmesi oluşturulurken, 21’inci yüzyılda, modern hukukta İmralı gibi bir sistem öngörülmüş müdür, benzeri var mıdır? CPT’yi sınırlayan sözleşme hükümleri böylesi bir duruma hazırlıklı mıdır, bunun için geçerli midir? Şüphesiz hayır. Bütün bunlar İmralı tecrit rejimin ne denli insan aklı ve vicdanı dışında kurgulandığını gösteriyor. Öyle sıradan hakların belli süreliğine kesintiye uğraması değil söz konusu olan. Avrupa hukuk sınırları içerisinde devletin güvencesi altında olan insanlardan 21 aydır haber alamamaktan bahsediyoruz. Böylesi bir durumda CPT’nin yalnızca taraf hükümetle işbirliği içinde olması aileye, avukata bilgi vermemesi kabul edilemezdir. Bu durumda ziyaretin hiçbir anlamı da kıymeti de olmaz zaten. Muhataplarına, kaygı ve endişeye sahip olanlara doyurucu bir bilgi verilmediği sürece hiçbir şey ifade etmez ki bu ziyaretler. Danışıklı dövüşten öte anlam ifade etmez, işkenceye meşruiyet oluşturma normalleştirme sonucunu doğurur. Mevcut tecrit haline ortak olmak anlamına gelir. Olası sonuçlarının sorumluluğunu üstlenmek demektir.
 
 Yani CPT Türkiye’ye rağmen bilgi paylaşma hakkına sahip mi?
 
 
 İlgili taraf yani devlet, işkence ve kötü muamele tavrında devam ederse, CPT’nin tavsiyeleri doğrultusunda durumda iyileştirme yapmaz ise, o zaman CPT konu hakkında kamuoyuna açıklama yapma yetkisine sahip.
 
CPT’nin sözleşmesi zaten İmralı rejimine dair açıklama yapmasını gerektiriyor. Buna yetkisi var. Eğer ilgili taraf yani devlet, işkence ve kötü muamele tavrında devam ederse, CPT’nin tavsiyeleri doğrultusunda durumda iyileştirme yapmaz ise, o zaman CPT konu hakkında kamuoyuna açıklama yapma yetkisine sahip. Sayın Öcalan ve İmralı’daki diğer müvekkillerimizin maruz bırakıldığı uygulamanın hukuk literatüründe işkence olarak tanımlandığı tartışmasızdır. En taraflı kişi bile buna ‘hayır’ diyemez. Bu nedenle kuruluş sözleşmesinin kendisine tanıdığı yetkiyi kullanarak İmralı rejiminin ve Sayın Öcalan’ın tutulma koşullarının bütün tavsiye ve uyarılara rağmen değişmeden devam ettiğini, hükümetin gayri insani tutumunda ısrar ettiğini kamuoyuna açıklamak durumundadır. CPT, İmralı’da düzenli olarak aile ve avukat ziyaretleri için sürdürülebilir bir sistem oluşturulmasını 20 yıl önceki ziyaretinde de dile getiriyordu. Ancak bu talep yerine gelmediği gibi her şey daha da kötüleşti. 21 aydır Sayın Öcalan’dan ve İmralı’daki diğer müvekkillerimizden doğrudan ya da dolaylı haber alamıyoruz. Avrupa hukukuna tabi bir cezaevinde tutulan insanlardan 21 aydır haber alamamak gibi bir durumdan bahsediyoruz. Bunun daha ne kadar devam edeceğini de bilemiyoruz. Bu öyle hafife alınır, normalleştirilecek bir durum değil. Bunun bir izahı yok ve herhangi bir durumda başta CPT olmak üzere Avrupa hukuk kurumlarının sorumluluğu söz konusudur. Bu yüzden CPT’nin kendi raporlarıyla defalarca vurguladığı üzere İmralı rejimi gibi insan haklarına ve uluslararası sözleşmelere aykırılık oluşturan bir infaz rejimine ilişkin yaptırım anlamına gelecek prosedürü her daim işletebilir. Kamuoyuna işkence durumunu teşhir eden, hükümetin mevcut durumda değişikliğe yanaşmayan ısrarını açıklamayı gerçekleştirebilir. Ancak CPT bunu yapar mı, bu inisiyatifi alır mı ya da alabilir mi, buna gücü yeter mi? Bu husus bağımsız bir insan hakları politikasına sahip olmayı gerektiriyor.
 
Türkiye’nin baskısı altında olduğunu düşünüyor musunuz?
 
CPT Avrupa yargısına, Avrupa Konseyine bağlı işkenceyi önlemekle yükümlü bir denetim mekanizması. Konseyi oluşturan devletlerden çok da bağımsız hareket etme durumu olmadığı açık. Elbette bağımsız hareket etmesi gerekir, ancak dışarıya yansıyan pratiği bunun böyle olmadığını gösteriyor. Devletler arasındaki ekonomik, politik, güvenlik anlaşmaları, diplomatik temaslar Konseydeki oy dağılımında etkili olabiliyor. Yani hükümetlerin uluslararası zeminde ilişkilenmeleri demokrasi ve insan haklarını önceleyen bir yaklaşımı değil, birbirleriyle menfaatleriyle uyumlu bir dış politikayı merkezine almaktadır. Haliyle Konseyin bir organı olan CPT’nin yaklaşımında da bu durum etkisini gösteriyor. Bu yönüyle Sayın Öcalan’ın daha önce defalarca çözümlediği ve teşhir ettiği üzere Kürt sorunun küresel karakteri göz ardı edilmemelidir. Sayın Öcalan’a yönelik gerçekleşen komplonun NATO savaşı olduğu görülmelidir. Uluslararası komplo ve uluslararası komplonun süreklileşmesi olarak İmralı tecrit rejiminin 24 yıldır devam ediyor olması, 21 aydır Sayın Öcalan’dan haber alamıyor oluşumuz tam olarak bu şekilde geliştiği bilinmelidir.
 
Sizin başvurunuz üzerine 2019’da açılan Atina Davası bağlamında AİHM’in, Yunanistan’dan savunma istediği kamuoyuna yansıdı. Bu durumdan haberdar mıydınız?
 
Her ne kadar bizzat Sayın Öcalan tarafından politik olarak çözümlenip mahkum edildiyse de uluslararası komplonun Avrupa ayağının hukuken de mahkum edilmesi önemli olacaktır. Sayın Öcalan’ın da ilk avukat görüşmeleri ve AİHM savunmalarından itibaren özellikle üzerinde durduğu, önemsediği bir konudur. Bu nedenle uluslararası komplonun Avrupa ayağının en kirli rolünü oynayan Yunan hükümetine karşı Yunanistan iç hukukunda yürüttüğümüz girişimler vardı. 2008 tarihinde yaptığımız başvurular 2018 Ağustos ayında ancak son buldu. Yunanistan yargı mercileri taleplerimizi reddederek, komploda payları olmadığını çeşitli argümanlarla ifade ettiler. Yunanistan iç hukukunda sürecin tamamlanmasıyla beraber 2019 yılında dosyayı AİHM’e taşıdık. Dosya bu sene mahkeme tarafından işleme alınarak taraflara, hükümete iletildi. Şu an ki aşamalar henüz tamamlanmadığı ve belli bir gizlilik içerdiği için tarafımızca bu durum paylaşılmadı. Bu asla önemsemediğimiz anlamına gelmiyor. Elbette Yunanistan’a karşı açılan, komployu tartışan başvuruyu çokça önemsiyoruz ve zamanı geldiğinde ilgili aşamalarda bilgilendirmesini Sayın Öcalan’ın avukatları olarak yapacağız. Ancak zamanlama ve açıklanma şeklinin bizden bağımsız, bizim planlamamız dışında geliştiğini belirtmek isterim.
 
Bu durum ve CPT ziyareti arasında bir bağ kurulabilir mi? 
 
Yunanistan makamlarının da bu paylaşımlarda dahili olmadığı anlaşılıyor. Bu haber de demin bahsettiğim aynı Alman ajansı ve aynı Türkiyeli muhabir tarafından Konsey merkezli gerçekleştirildi. Mahkemenin dosyayı işleme almasını, tarafları bu konuda bilgilendirmesini, kavramlarla oynanarak ‘mahkeme başvuruyu kabul etti’ şeklinde haber yapılması zaten sorunlu bir durum. Tam da Sayın Öcalan’ın CPT ile görüşmediği duyumunu paylaştığımız, mutlak tecrit koşullarının tartışmaya açıldığı, muhatap kurumların sorgulandığı bir süreçte gelişti bu durum. Hedef kitle kimdir, bu haber kimlere dönük yapıldı? Ama Sayın Öcalan’ın maruz kaldığı koşullar ve başvurularının aslında Avrupalı hukuk kurumlarının gündeminde olduğu algısını oluşturan bir zamanlama ve yöntem olduğunu belirtebiliriz. Yunanistan’a karşı yapılan başvurunun yakında sonuçlanacağı belirtilirken, İmralı tecrit koşullarına dair 2011 yılında AİHM’e yaptığımız başvurunun neden göz ardı edildiği sorgulanmaya muhtaç. Bu başvuruda tarafların karşılıklı yazışması geçen yıl Nisan ayında tamamlandı. Yani bir buçuk yıldır tamamlanmış ve karar aşamasındadır. Ancak bütün işlemler bitmesine, 21 aydır Sayın Öcalan’dan haber alamadığımız bir boyuta gelen mutlak tecride rağmen bu dosya AİHM tarafından karara bağlanmamaktadır.
 
MA / Mehmet Aslan
 

Diğer başlıklar

10/12/2022
21:05 İsviçre'de Kürdistan Gazeteciler Derneği kuruldu
19:49 Türkiye’nin saldırısında Şam askeri öldü
19:35 KESK’ten forum: Emekçiler ne istiyor?
19:22 ‘İnsan hakları açısından asıl sorun göç değil savaşlardır’
19:11 50 bin korucu suça bulaştı: Suç makineleri üretiyorsunuz
18:54 ‘Çocuk istismarı failleri cezalandırılsın’
18:39 ‘Emek ve Özgürlük İttifakı anahtar rol oynayacak’
18:29 Meclis’te ırkçılık tartışması: Dedeoğulları ailesi Kürt oldukları için katledildi
18:21 Mahmur’da tecride karşı eylemlerin startı verildi
17:01 Kobanê, Til Temir ve Eyn İsa'ya saldırı
16:48 Irak’ta DAİŞ saldırılarında 5 bin tarihi mekan yok oldu
16:43 Yoğun bakımda bilinci kapalı olan tutuklu için tahliye çağrısı
16:32 Tiryaki: Soylu’nun albümü suç örgütleriyle dolu
16:18 1992’de tutuklanan Ramazan Ateş tahliye edildi
16:13 Tecride karşı yürüyüşe çağrı: Faşizme karşı sokaklarda olacağız
16:02 Mûş’ta gençlik konferansı: Tarikatlara imkan sağlayanlar suçlu
15:31 KESK: Hukuksuzluğu kabul etmiyoruz
15:21 HDP’den Soylu’ya: Senden korkan senin gibi olsun
15:14 Hasta tutuklu Özbek’in tahliyesi istendi
14:49 Giresunlu kadınlar: İktidar çocuk istismarında suç ortağı
14:42 'Tahir Gürdal’ın yaşamını yitirmesi ihmaller zinciri sonucudur'
14:38 Başaran: Cehenneme çevirdiğiniz ülkeyi kadınlar yaşanılır hale getirecek
14:33 Kılıçgün Uçar: Türkiye’deki şiddetin temelinde İmralı’daki hukuksuzluk var
14:26 Kayyım Amed'i Osmanlı tuğrasıyla tanıttı
14:24 Emek ve Özgürlük İttifakı: Savaş için değil halk için bütçe
14:22 EŞİK: Çocuk istismarını affa kalkışanlar Anayasa yapamaz
14:17 Marmara için fırtına uyarısı
14:10 Kırıklar Cezaevi'nde hasta tutukluya işkence
13:51 Wan’da yürüyüş çağrısı: Tecrit kırılmadan çözüm konuşulamaz
13:31 İşkenceyle katledilen Demir ve Akipa’nın faillerinin yargılanması istendi
13:13 Şenyaşar ailesi: Biz kazanacağız
13:03 ‘Seçimler güçlü stratejinin başlangıcı olabilir’
12:44 İhlallerin temelinde çözülmeyen Kürt sorunu var
12:20 HDP Hukuk Komisyonu: İnsan Hakları Haftası savaşla karşılanıyor
12:14 Hasta tutuklu Gürdal Gever’de defnedildi
12:09 Yüzbaşı ve uzman çavuş rüşvet almaktan tutuklandı
12:01 Kayıp yakınları kaybettirilen Hacı Şili’nin akıbetini sordu
11:39 10 Ekim’de katledilenler anıldı: İsyanımızı büyüteceğiz
11:19 Charlie Hebdo'dan uluslararası karikatür yarışması: Molla defol!
10:13 Bedirhan Abi'nin cenazesi Wan’da toprağa verildi
10:12 Kayıp gencin cenazesi bulundu
09:50 İstinaf Şenyaşar davasında kararı bozdu: 2 dosya birleştirilmeli
09:15 8 ayda en az 522 kadın katledildi
09:12 Av. Akipa: ‘Jin jiyan azadî’ sistemde derin çatlaklar yarattı
09:08 HDP il eşbaşkanları: Amed halkı yürüyüşe hazır
09:06 Erdoğan açılış yapsın diye sağlık alanını konuta çevirip sattılar
09:05 Tarım Sen: Tarım emekçilerinin sorunlarına çözüm için yola çıktık
09:04 Derslik yerine konteyner, ısıtıcı yerine mont!
09:03 Gazeteci Özuğurlu: Kara harekatı Türkiye'ye kaybettirir
09:00 10 ARALIK 2022 GÜNDEMİ
07:50 Hasta tutuklu Gürdal cezası ertelendikten 13 gün sonra yaşamını yitirdi
09/12/2022
23:59 CPT önünde süren eylem sonlandı: Kürt halkı ayakta olmalı
23:59 Limasol’da tecride karşı miting
22:54 İstanbul'da bir genç tutuklandı
22:49 Akar’dan kimyasal silah yanıtı: Soruşturulmasına izin vermeyiz
22:38 Aysel Tuğluk’un hayatının anlatıldığı film yayınlandı
21:40 IFJ: 2022 yılında 67 gazeteci katledildi
21:28 Bedirhan Abi'nin cenazesi 6 yıl sonra verildi
21:04 Semsûr’da KESK’in yıldönümü şölenle kutlandı
20:00 DİSK İletişim-İş Sendikası’ndan işten atılmalara tepki
19:20 Sinemacılardan 'Özerk Ulusal Sinema Merkezi' kurma çağrısı
18:22 Adalet Nöbeti'nde gözaltına alınanlar serbest bırakıldı
18:19 Oluç’tan HDP’yi hedef alan Çelebi’ye: Ağzınızı temiz suyla çalkalayın
18:16 Bradost bölgesi bombalandı
18:01 Panos'ta 80 öğrenci yemekten zehirlendi
17:43 Kadınlardan çağrı: Çocuklara ücretsiz yemek için bütçe ayrılsın
17:19 AKP’nin Anayasa teklifi Şentop’un imzasıyla Meclis’e sunuldu
17:15 Riha'da ‘İfade özgürlüğü ve cezasızlık politikası’ paneli
17:06 ‘Yakılan mültecilerin davasında etkili soruşturma yürütülmedi’
16:11 Emek ve Özgürlük İttifakı halk buluşması düzenleyecek
16:05 Engelliler Konfederasyonu: Devlet olmanın gerekleri yerine getirilmeli
15:56 6 yaşındaki çocuğun 'evlendirilmesi': Bu karanlıkla mücadele etmek zorundayız
15:38 Çemço'da kimyasal kullanımı sürüyor
15:35 ‘Kimyasal silah araştırılmadan Kürtlerle normalleşemezsiniz’
15:33 ‘ASM’lerde kadrosuz çalışmak istemiyoruz’
15:23 Tutuklu yakınları abluka ve yasağı tanımadı!
15:06 'Savaşlara değil, çocuklara bütçe ayrılsın'
14:59 ‘İnsan Hakları İhlalleri’ bilançosu: En önemli sorun Kürt sorunu
14:57 HDP’li Uca hakkında 3 fezleke
14:53 TMMOB Amed: Kent planlamasında rant esas alınıyor
14:49 Doğa talanının fotoğrafını gösterdi: Ekoloji düşmanısınız
14:48 Amed Barosu eski Başkanı Aktar’a DTK dosyasında beraat
14:45 Hak savunucuları davasında ceza talebi
14:44 Garibe Gezer anmasında kadınlar mücadele sözü verdi
14:36 Akbelen Ormanı için İdare Mahkemesi'ne itiraz
14:23 İsmailağa Cemaati’nde istismara dair 105 önerge
14:21 Marlboro işçilerine yürüyüşlü destek
14:08 Çırağan Sarayı’ndaki yangın kontrol altına alındı
13:48 Hasret Tutal davasında kadınların müdahillik talebi reddedildi
13:43 Bülbül: Özel Harp Dairesi demokrasiye karşı suç işliyor
13:30 Şahintepeliler 'rantsal dönüşümü' yargıya taşıdı
13:08 Wan'daki tecrit yürüyüşü için dört koldan çalışma
13:07 İşçiler Tunç Soyer'i protesto etti
12:51 Ailelerden İmralı başvurusu
12:35 PTT işçilerine mobbing
12:23 Savaş bütçesinde 10 kat artış
12:04 Kitap fuarında Adalet Nöbeti
11:42 Çırağan Sarayı'nda yangın
11:41 Tanığın yalan beyanıyla Dengiz’e 6 yıl 3 ay hapis
11:33 AKP’li Zengin’den hasta tutuklu itirafı
11:33 ‘Düştüğü’ iddia edilen hasta tutuklu yaşamını yitirdi
11:31 Hiranur Vakfı internet sitesini kapattı
11:20 Torbalı için tehlike çanları: Atık depolama tesisine 'olumlu' rapor
11:03 İstenilen belgeler anlaşılmayınca duruşma ertelendi
10:29 Tutuklu aileleri: Halkımızı adalet için 11 Aralık’taki yürüyüşe bekliyoruz
10:25 20 köyün ekmek ihtiyacını karşılayan fırın bombalandı
10:17 'Savaş diktatörlerin yöntemidir'
09:45 Temelli'den yürüyüş çağrısı: Tecridi kırmalıyız
09:44 Polis ve askerlerden HDP'li eşbaşkana 'süreklileşen taciz'
09:35 Cemaatteki 'çocuk evliliği' ve tecavüze dava
09:30 Şam ambargosu 2 mahalleyi elektriksiz bıraktı
09:18 Koçyiğit: Türkiye ilhakın önünü açmaya çalışıyor
09:17 Adalet Divanı 14 Aralık'ta PKK kararını açıklayacak
09:16 Emine Şenyaşar'a İnsan Hakları Haftası'nda 2 dava
09:15 İHD’ye ‘ihlallerin çözümü’ için başvurular arttı
09:14 HDP Milletvekili Orhan: Küresel şiddet Türkiye’de AKP eliyle yaşatılıyor
09:12 Av. Özperçin: Yargı, kolluk eliyle istihbarat üzerinden hareket ediyor
09:12 ‘Abdullah Öcalan çözüm gücüdür'
09:11 ‘Tutukluların sağlık hakkı gasp ediliyor’
09:10 Abdullah Öcalan’ın avukatı: CPT, Türkiye’ye karşı açıklama yapabilir
09:08 Çocuğunu Kobanê’de kaybeden anne: Savaşı durduralım
09:07 7 yıl önce müjdelenen hastanenin ihalesine 3’üncü iptal
09:06 ‘Kürt çocukları için açtıkları cezaevlerine alfabe yetmiyor’
09:00 09 ARALIK 2022 GÜNDEMİ
08:52 Castillo, Meksika'ya sığınma talebinde bulundu
08:48 Dehgulan'da Şademan Ehmedi gözaltında öldürüldü!
08/12/2022
22:51 'Elif Ana' filminin galası yapıldı
22:48 5 ilin alanı orman sınırları dışına çıkarıldı
22:00 Kaçmaz: Cemaat yurtları suç üreten bir mekanizma
20:33 HRW’den Türkiye’nin saldırılarına ilişkin rapor
20:26 Gazeteci Özcan’ın duruşması ertelendi
20:22 Efrîn, Zirgan ve Eyn İsa’ya saldırı
19:53 Gazetecilere ceza talebi
19:43 KESK'in kuruluşu Adana ve Amed'de kutlandı
19:36 'Çocuklara ücretsiz ve sağlıklı yemek için bütçe ayırın'
19:27 Yeni Yaşam Gazetesi yöneticileri hakkında dava
19:23 Polisin katlettiği Kürt genci sırtından 6 el ateşle vurulmuş!
19:10 İzmirli kadınlar: Baskılara karşı susmuyoruz, korkmuyoruz!
19:04 Amed ve Ankara'da Fincancı için Özgürlük Nöbeti
18:56 Amed Emek ve Demokrasi Platformu’ndan çocuk istismarına tepki
18:51 Cemaate bağlı Hiranur Vakfı mühürlendi
18:23 Demokratik Öğrenci Meclisi Öcalan için CPT’ye mektup gönderdi
18:19 Umut Gündüz’ün babası hakkında ceza talebi
17:31 İHD Ankara Şube Eşbaşkanı Kanat beraat etti
16:54 Aydeniz: Tecride karşı halkımızla birlikte mücadele edeceğiz
16:27 HDP’den 'tecavüze' dair önerge: Üzeri örtüldü
15:59 HDP’nin ‘Ermeni soykırımı’ açıklamasına soruşturma
15:44 Şekarî'nin hücre arkadaşından paylaşım: Keşke o haberi hiç okumasaydım
15:43 'AKP geleceği karanlığa gömüyor'
15:29 Vartinis Davası’nda bakanlık ‘kırmızı bülten’ müzekkeresini yanıtlamıyor