30 yıllık tutuklu Atlığ: Özgür yaşam ısrarımızla ayakta kaldık

img
İSTANBUL - Cezaevlerinde kaldığı 30 yılı bir direniş mekanı olarak tanımlayan Yılmaz Atlığ, cezaevinde tüm teslim alma ve irade kırma dayatmalarına karşı özgür yaşam hattında ısrarlı duruşla ayakta kaldıklarını söyledi. 
 
Türkiye ve Kurdistan’da 1990’lı yıllarda giriştikleri devrimci mücadelelerde henüz genç yaşlarda gözaltına alınıp siyasi gerekçelerle Devlet Güvenlik Mahkemesi’nde (DGM) yargılanıp müebbet hapis cezaları verilen tutuklular, 30 yılın ardından tahliye ediliyor. Bu tutuklulardan biri de 9 Ekim günü Tekirdağ T Tipi Kapalı Cezaevi’nde tahliye olan Yılmaz Atlığ (51). 30 yıllık tutukluluğu boyunca Atlığ, sırasıyla Xerpêt, Bartın, Amed, Erzirom, Sêrt, Mûş, Bayburt, Düzce ve son olarak Tekirdağ cezaevlerinde kaldı. 
 
İşkenceye varan yoğun hak ihlallerinin yaşandığı cezaevlerinde sürdürülmek istenen politikalara karşı arkadaşlarıyla beraber amansız direniş mücadeleleri ortaya koyan Atlığ, 30 yıllık cezaevi sürecini Mezopotamya Ajansı’na (MA) anlattı. 
 
BAŞLI BAŞINA BİR DİRENİŞ MEKANI 
 
Cezaevinde geçirdiği 30 yıllık yaşam sürecini, bir direniş süreci olarak tanımlayan Atlığ, cezaevlerinin de tıpkı dışarıdaki yaşam gibi acının, hayalin ve coşkunun barındırdığı bir duygu dünyası olduğunu, fakat birçok olanağın da kısıtlandığı bir mekan olarak gördüğünü sözlerine keldi. Siyasi tutuklular olarak cezaevlerini her şeyin dışında “Başlı başına bir direniş alanı” olarak gördüklerini ifade eden Atlığ, cezaevlerinin “modern” devletin kurulduğu günden bu yana özel alanlarından biri olarak görüldüğünü söyledi. Cezaevlerindeki kısıtlamalara da dikkat çeken Atlığ, tutukluların yemesinden içmesine kadar her konuda imkanlarının kısıtlandığını aktararak, adeta idarecilerin tutuklulara “Ölmesinler yeter” şeklinde yaklaştığını ifade etti. 
 
HEDEF TESLİM ALMAK  
 
Cezaevlerindeki tutukluların geçirdiği her bir zaman diliminin bir irade savaşı olduğunun altını çizen Atlığ, iktidar zihniyetinin temsilcisi olan cezaevlerinde tutukluların iradesine hükmedilmek istendiğini belirtti. Bu duruma ilişkin Atlığ, “24 saat sürekli doğrudan üzerine gelmiyorlar. Zaman zaman direk geliyorlar, zaman zaman teslimiyeti dayatıyorlar. Bazen işkenceye, bazen yumuşak bir dille irade kırma amacıyla yapıyorlar bunu” dedi. Kullanılan tüm yöntemlerin iradelerini zayıflatacak ya da kıracak güce ulaşmadığını ifade eden Atlığ, “Cezaevlerinin amacı insanların beynini yıkamak, iradesini kırmak, bir ölü haline getirmek ve teslimiyet sağlamaktır. Oluşturulan bütün kurullar bu amaçla devreye sokuluyor” şeklinde konuştu. 
 
ÖZGÜR YAŞAM HATTINDA İLERLEMEK 
 
Özgür yaşam arzusunun her şeye karşı bir duruş sergilediğini belirten Atlığ, bu duruşun en anlamlı olduğu yerin cezaevi olduğunu vurguladı. Atlığ, “Cezaevi ne kadar seni öldürmek isterse, teslim almak isterse ‘Hayır’ diyorsunuz, izin vermiyorsunuz. Onun karşısından tam tersi bir duruş var. ‘Ben bütün işkencelerine, sınırlamalarına rağmen, ne olursa olsun özgür yaşayacağım’ diyorsun. Bu zaten bizde kültürdür, köktür, ruhtur. Bu kültürün önderleri var. Bizim elimizden geldiğince yaptıklarımız da o hatta sahip çıkmaktır. Doğrusu biz öyle bir şey yaratmadık ama bize gösterdikleri o yolda ‘Berxwedan jiyane’ dediler elimizden geldiğince, o hatta ilerlemeye çalıştık” ifadeleri kullandı.
 
‘MUTLU OLMAMIZ İÇİN BİR SEBEP’ 
 
30 yıllık cezaevi yaşam sürecinde barış ve özgürlük mücadelesi içerisinde yer almış ve yaşamını yitirmiş arkadaşlarından büyük güç aldıklarını ifade eden Atlığ, her yıl onları anarken adlarını ve görüntülerini akıllarından geçirerek, “Onlar seninle, onlar büyük bir güç veriyorlar” şeklinde direnişlerine direniş kattıklarını vurguladı. Atlığ, halkın ayağa kalkıp isyanını dile getirdiği her dönemlerde ise, “Bu bizim direnmemiz, mutlu olmamız için bir sebep” diyerek ciddi anlamda motive olduklarını aktardı. 
 
KOMÜN VE ARKADAŞLIK ÜZERİNE BİR YAŞAM 
 
Cezaevlerinde yaşamın olmazsa olmazlarında komünal bir yaşamın ve arkadaşlığın önemine vurgu yapan Atlığ, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu yaşam bizim için kutlu bir yaşamdı. O yüzden ‘Dışarıdakiler nasıl idare ediyordu?’ diye hep bir merak içindeydim. Bu yaşamı yaşamayanlar, bundan mahrum olanlar nasıl, ne yapıyor acaba? Çünkü bizim yaşamımız çok güzeldi. İçinde büyük bir mutluluk vardı. ‘Heval’ diyorsun her şey geçiyor, sevgi oluyor, çiçek açıyor, gün doğuyor. Her şey arkadaşlıktır. Zindanın bize verdiği irade, güç doğal bir ideolojidir. Kökünde bu var. Biz öyleydik, arkadaştık. Arkadaşlık için ne gerekiyorsa aramızda 24 saat bu vardı. O kültür ya da arkadaşlık ahlakı vardı. 
 
Diğer bir açıdan bir saldırı olduğu zaman, bakıyorsun arkadaşının eline kelepçe vurup yere yatırmışlar, bir, iki kişi de üstüne çıkmış. Gözümüz birbirine çarptığında o ağrının altında birbirimize gülüyorduk.  Arkadaşlığımız gönüldendi, hesapsızdı. Hesapsızlığı da önemli görüyorum. Bir şeyin içine hesap girdiği zaman hiçbir hatırı kalmıyor. Dürüst arkadaşlıkta hesap yoktur. Gönülden, candan dediğimiz böyledir.” 
 
DİRENİŞTEN ALIKOYMAYAN BİR DURUŞ 
 
Cezaevlerindeki idarenin uygulamalarını “karne” sistemine benzeten Atlığ, bu konu hakkında İdare ve Gözlem Kurulu’nu işaret ederek, “Okullarda nasıl ki okulu geçenlere, geçmeyenlere karne veriyorlar, bu sistemi zindanlara da getirmişler. Ama çok tehlikeli bir sistem. Zindandaki arkadaşlar bunun farkında. Ama insanlar bunun üzerinde de durmalı. Çok önemli. İdare ve Gözlem Kurulu, insanların her davranışını, söylemini, adımını kontrol altına alıyor. Amaçları sosyal arkadaşlığı, devrimciliği, politikliği dağıtmak. Zindanların içine tehdide başvuruluyor. ‘Sen bunu yaparsan karnenden keseceğiz’ diyorlar. Hakları var mı? Yok. Sistem zaten 30 yıl vermiş. Hukuk bir anlamda sözleşmedir. 30 yıl önce kendilerince ‘Biz seni tutmuşuz, 30 yıl elimizde rehin tutacağız’ demişler. 30 yılın sonunda vakit doluyor. Ama bugün sözlerinde durmuyorlar. Kanunlarını ayaklar altına almışlar. Zaten bu egemenlik bu özelliğiyle tanınıyor. Şaka gibi bir politika yürütüyor. Zindanlarda da bunu devreye koymuş. Ne yapıyor? Senin karşında her şeyi yapıyor. Kendini eğitmeyen birine, bireysel şüpheye düşen birine her zaman parmak sallarlar. Amaçları onların kendilerini mücadeleden geri tutması. Arkadaşlar bu politikalara boyun eğmiyorlar. Duruş budur. Hiçbir şey onları yollarından, davalarından, direnişlerinden alıkoymuyor” dedi. 
 
‘DEVRİMCİ HALKIN KAVGASINI HEP YAŞADIK’
 
Yaşananlara karşı tavırlarının ne olduğunu “Aç kurt, çobanın hey heyinden korkmaz” sözüyle özetleyen Atlığ, “Biz özgürlüğümüze aç olduğumuz müddetçe hiçbir şey önümüze geçemez” ifadesini kullandı. Bu uğurda birçok arkadaşının yaşamını yitirdiğini belirten Atlığ, “Ama coşku dolu anılarda var. Mesela başkaldırı olduğu zaman, Newroz yaşandığı zaman, mesela halkımız ayaklandığı zaman… Her zaman dışarıda ne yaşanıyorsa, bizimle de yaşanıyordu. Mesela sokak kavgalarında biz halkımızlaydık. Devrimci halkın kavgasını heyecanla takip ediyorduk, onlarlaydık” dedi.
 
İNSAN YAŞAMDAN KOPMAMALI  
 
Cezaevinde geçirdiği son haftayı anlatan Atlığ, arkadaşlarının zorlamasıyla okumayı bıraktığını, sadece volta attığını, düşündüğünü, arkadaşlarıyla vedalaştığını ve kendisini dışarıya çıkmaya hazırlandığını aktardı. Dışarıya ilişkin hep “Ne göreceğim? Karşıma ne çıkacak, nasıl bir hayat çıkacak? Halkımızın durumu nasıl, mücadelenin durumu nedir?” şeklinde merakları olduğunu dile getiren Atlığ, cezaevinden çıktıktan sonra kendisini şaşırtacak, “Bunu beklemiyordum” diyecek bir şeyin olmadığını sözlerine ekledi. Atlığ, “Çok dediler, ‘Dünya değişmiş, elektronik olmuş.’ Doğru ama biz onlardan kopmadık. Biz de onları yaşadık. Zindan ölüm anlamına gelmiyor. Bu yanlış bir şey. Zindanda hayattır, acı bir hayat. İsteyen biri dışarıdan kopmuyor. Çünkü insan kendini gündemde koparmamalı. Bunun devrimcinin işi olduğunu bize öğrettiler. Kendini hiçbir şeyden koparmaman gerekiyor. Bizde koparmadık. Bu da eğitimin bir parçası. Bilim, teknik, sosyolojik, politik, ne olursa olsun öğrenmen gerekiyor. Bu bir vazifedir. Yapmazsan bu yanlış bir şey. O yüzden ben farklı bir şey görmedim” ifadelerini kullandı.
 
BÜYÜK BİR AŞK
 
Cezaevinden çıktıktan sonra kaynaklı üzüntü ve sevinci birlikte yaşadığını belirten Atlığ, “Halkımızın bizim çıkmamızdan kaynaklı coşkusu çok kıymetliydi. Kim ne derse desin halkımız canlı. Ben bunu gördüm. Hiçbir zaman umudunu kesmemiş. ‘Dünya değişmiş’ deyip ‘ah, vah’ edenlerin kendi bozuk düşünceleri bunlar. Ben bunu gördüm. Başkaldırının gür ateşi belki azalmış olabilir ama bu volkanın söndüğü anlamına gelmiyor. Kesinlikle böyle görmüyorum. Bu halk hala büyük bir aşk” diye konuştu.  
 
Cezaevindeki arkadaşlarının toplumdan özel bir beklentisi olmadığını söyleyen Atlığ, tutukluların, “Biz o toplumun çocuklarıyız, hizmetkarlarıyız” dediklerini aktararak, “Bazı kurumlarımızdan daha duyarlı olmalarını istiyorlar. Bu beklentileri var. Onun dışında arkadaşların büyük şeylerde gözü yok. Halkımız iyi olsun yeter. O yüzden bu mücadelenin içine girdiler. Ama diyorum ya biraz daha cezaevleriyle alakadar olsalar, ilişkilenseler bu arkadaşları daha mutlu edecek” dedi.
 
‘ONLAR DEVRİMCİLER’
 
Atlığ, konuşmasının sonunda şunları kaydetti: “Çıktıktan sonra klasik bir söylem var, ‘Gönlümün yarısı içeride kaldı’ diye. Bende bunu söylemek zorundayım ama bunu kederle söylemiyorum. Onlar benden daha çalışkan. Onlar kendilerine yetiyor. O açıdan kimse onları merak etmesin. Onlar devrimci. Nerede ne yapacaklarını biliyorlar. Gözüm arkada kalmadı. Kendilerini eğitiyorlar, anlaşıyorlar, umutlular. Umutla yaşıyorlar. Sadece onları tek tek çok özlediğimi söyleyebilirim.”
 
MA / Rukiye Adıgüzel - Mehmet Aslan 
 
 

Diğer başlıklar

16/12/2022
10:30 Mahmut Taş’ın cenazesi toprağa verildi
10:29 Beşiktaş Belediyesi eski Başkanı Hazinedar tutuklandı
10:17 Kendisine tecavüz eden erkeğe özsavunma kullanan kadın tutuklandı
10:09 İzmir’de tecride karşı yürüyüş düzenlenecek
09:38 Cizîr’de zeytin hasadı
09:04 Bomba sesini zılgıtlarla bastırdı
09:03 Evinde seramik atölyesi kurarak sipariş alıyor
09:00 16 ARALIK 2022 GÜNDEMİ
08:45 Belgesel yönetmeni Sibel Tekin gözaltına alındı
08:30 Mahmut Taş’ın cenazesi Riha’ya götürüldü
08:11 Öcalan’a Özgürlük için Arap İnisiyatifi tecrit gündemiyle toplanacak
07:44 Amed’te polis aracının geçişi sırasında patlama
15/12/2022
23:51 2023 yılı bütçesinin maddeleri kabul edildi
23:17 30 yıllık tutuklu Keskin de özgürlüğüne kavuştu
22:46 Cizîr bölgesinde tecrit protesto edildi
22:08 30 yıllık tutuklu Atalay tahliye oldu
21:46 Öcalan: İkinci yüzyılda Kürt sorunu aynı anlayışla çözülmez
20:43 Fincancı'ya Özgürlük Nöbeti 3’üncü haftasında
20:32 Coşkun: AKP iktidarında cezaevleri ölüm evlerine dönüştü
20:04 İzmir Barosu'ndan hukuksuzluklara tepki
19:59 İstanbullular İmamoğlu kararını protesto etti
18:06 ‘HDP yolsuzluğa bulaşmış tek bir kişiye saflarında yer vermez’
17:58 AYM'den Yüksekdağ'ın darp edilmesine ilişkin ihlal kararı
17:46 Veli-Der: Tarikat ve cemaatler kapatılsın
17:14 Çambükü köylüleri kararlı: Başladık, bitireceğiz
17:00 İHD’den ‘Mülteci Hakları’ paneli
16:53 Diyarbakır Adliyesi’nde kavga
16:30 Meletî’nin tamamı maden sahasına dönüştürüldü
16:25 Şen davasında sanık polis hakkında zorla getirme kararı
16:23 Emek ve Özgürlük İttifakı’ndan İmamoğlu açıklaması
15:55 ‘Kürtlere yönelik ırkçı hakaretlere karşı mücadele edilmeli’
15:26 KESK’ten bordro yakma eylemi
15:24 Amed Barosu’ndan Esra Erol hakkında suç duyurusu
15:24 Kaçmaz: Bu ülkede Kürt sorunu değil Türkçü zihniyet sorunu var
15:22 Tutuklu yakınları: İmralı kapılarını açın
15:21 Êlih’teki cezaevlerinde hak ihlalleri: Kürtçe kitap yasak
15:19 Yusuf Ziya Gümüşel ve Kadir İstekli tutuklandı
14:22 Adana'da hekimler iş bıraktı
14:01 Tutukluya ‘gizli tanık’ beyanıyla hapis cezası
13:52 Bir üsteğmen hayatını kaybetti
13:52 Şimoni Diril davasında delilleri karartma girişimi
13:50 Yusuf Ziya Gümüşel ve Kadir İstekli adliyeye sevk edildi
13:29 Star Kadın Derneği: Cemaat oyları için istismara sessiz kalındı
13:05 GÖÇİZDER davasında 4 tahliye
13:03 ‘Anayasa değişikliği talebine hayır deyin’
12:54 DİSK: Vergilerde adalet sağlansın
12:52 Türkdoğan’ın yargılamasına ‘tayin’ ertelemesi
12:45 Adana Adliyesi'nde kavga
12:27 Mersin'de gözaltılar: 1 kişi serbest, 8 kişi emniyette tutuluyor
12:20 Şenyaşar ailesi: Nöbet yerimiz bütün Türkiye olacak
12:19 Dîlok Barosu CMK görevlendirmesi yapmayacak
12:15 Erdoğan mitingi için 'gelecek-gelmeyecek' fişlemesi
12:08 Avukatlar İmralı'ya gitmek için başvurdu
12:05 GÖÇİZDER davasında savunma engellendi!
12:02 Yeni Yaşam Kadın Eki’nin 52’nci sayısı çıktı
12:01 Cezaevinde işkenceye ‘taktir’ indirimi
11:54 8 aylık bilanço
11:52 Gökalan'ın cenazesi Amed'te toprağa verildi
11:45 Riha Barosu, hasta tutuklu Özkan’ın infazının ertelenmesini istedi
11:16 ABB’den yanıt: Melih Gökçek projesi sürecek
11:16 Tutuklu gazetecilerin avukatı Temur: Delil elde etme arayışı boşa çıkacaktır
11:14 Açlık grevindeki tutukluların durumu ağırlaşıyor
10:59 ‘Gençler tecridi kıracak, savaşı durduracak’
10:57 HDP’li Eksik: İmralı’da dünyanın en iğrenç işkencesi uygulanıyor
10:23 Danıştay'dan maden kararı: ÇED raporu gereklidir
09:13 Oğlunun adını torununa verdi: Hesap soracağım
09:12 OSB’nin kötü kokusu mahalleliyi eve hapsetti
09:11 Kök: Gazetecilerin adliye mesaisi azalacak gibi görünmüyor
09:10 ‘Örgütlenen kadın şiddete karşı durabilir’
09:09 ‘Yerli tütün üreticisini bitirmek istiyorlar’
09:08 İTÜ’de neler oluyor?
09:07 Barolar Deniz Poyraz için Adalet Nöbeti tutacak
09:06 ‘Dile karşı özel savaş politikaları devrede’
09:04 Cenazesi 13 gün yerde kalan eşini anlattı: Toplumun öncüsüydü
09:00 15 ARALIK 2022 GÜNDEMİ
14/12/2022
22:08 Bütçe teklifinde 8 madde daha kabul edildi
21:56 CHP'li başkanla görüşmek isteyen kadına şiddet
21:42 İzmir’de uyuştucuya karşı yürüyüş
21:31 Marmaris ve Datça'da halk toplantılarında tecrit vurgusu
21:11 İnsan Hakları Haftası'nda ‘Adalet İçin’ belgeseli izlendi
21:04 Hiranur Vakfı’na polis baskını: İstekli gözaltına alındı
20:45 HDP Emek Komisyonu asgari ücrete ilişkin bildiri dağıttı
20:43 Dêrsim Kadın Platformu’ndan tepki: Aklama, saklama, yargıla
20:35 Avni Uçar 30 yıl sonra tahliye edildi
20:31 Uca: Şengal’de saldırılara rağmen yeni yaşam inşa ediliyor
20:27 İmamoğlu Saraçhane’den seslendi: Sonuç alamayacaklar
19:52 RSF: 2022 yılında 533 gazeteci tutuklandı, 57’si katledildi
19:39 Şirnex Barosu’ndan Kürtçe tahammülsüzlüğüne tepki
19:30 Meclis’te İmamoğlu tepkisi: Kararı tanımıyoruz
19:15 Avrupa Adalet Divanı’ndan ‘PKK’ kararı
19:02 Tutuklu Tuncel’in tahliyesi 4’üncü kez engellendi
18:50 Buldan: İmamoğlu kararı hukuki değil siyasidir
18:47 Sarısaç: Kürt sorunun çözümü bu ülkenin sınırları içindedir
18:42 İmamoğlu’na 2 yıl 7 ay hapis cezası
18:11 Maçoğlu: Belediyenin elektriği kesilerek hizmet etmemiz engelleniyor
17:46 Rektörlükten ‘saldırganlar öğrenci değil’ iddiası
17:09 Yakılan cenazeler 13 gündür teşhis edilmeyi bekliyor
16:47 Erdoğan’ın mitingi için eğitimci ve sağlıkçılara baskı
16:26 Êlih’te 20 kadın erkek şiddetinden kaynaklı İHD’ye başvurdu
16:17 Adalet Nöbeti’nde ‘tecrit kaldırılsın’ çağrısı
16:13 Şirnex Barosu’ndan İmralı başvurusu
15:11 HDP: Şırnak’ta değişmeyen tek şey devlet şiddeti
15:11 HDP’li Eksik Meclis’te konuştu: Tecrit sonlansın
14:53 23 yıl sonra kardeşinin kemiklerine kavuştu
14:32 Mersin’de gözaltı protestosu
14:31 DİSK Genel Başkanı Çerkezoğlu: Vergide adalet olmadan, gelirde adalet olmaz
14:29 Kadınlar şiddete karşı broşür dağıttı
14:28 Temel: 60 bin kişinin öldüğü yerde terör değil savaş vardır
14:17 Cizîr ablukasının yıldönümünde açıklama: Suçlular hesap versin
14:02 GÖÇİZDER davasında avukatlar salona alınmadı
13:48 Tacizi haberleştiren gazeteci Aygül tutuklandı
13:47 Aydınlardan İngiltere'ye Türkiye mektubu: Saldırıları durdurun
13:46 Meclis’te kimyasal tepkisi: Kürtlere ikinci Dersim yaşatılmak isteniyor
13:34 HDP Kadın Meclisi Almanya Büyükelçiliği temsilcileriyle görüştü
13:19 AP’de Rojava’nın ‘uçuşa yasak bölge’ ilan edilmesi talebi
12:53 ‘Geçinemiyoruz’ mitingine çağrı: Bu oyunu bozalım
12:43 Belediye işçilerinin ‘işe dönme’ mücadelesi sürüyor
12:42 GÖÇİZDER davasında savunmaya engel, avukatlara tehdit
12:38 Rosa Derneği’nin kurucularından Gültekin hakkında ceza istemi
12:11 Zeytinlikler için Meclis önünde bir araya gelenler engellendi
12:09 Şenyaşar ailesi: Ne istiyorsak insanlık için de istiyoruz
12:07 İran’da ‘özgürlük’ isyanı 89’uncu gününde
10:52 Çewlik’te 20 kişi 2 gündür gözaltında
10:50 Pelin C.'yi katletmek isteyen Mehmet E. tutuklandı
10:49 Amed Barosu’ndan Adalet Bakanlığı’na Öcalan başvurusu
10:18 Amed sokaklarında Öcalan’a özgürlük yazılaması
10:05 Mersin'de 9 gözaltı
09:28 30 yıllık tutuklu Atlığ: Özgür yaşam ısrarımızla ayakta kaldık
09:27 Asya Yüksel: En iyi yol mücadele yoludur
09:17 Riha Barış Anneleri: Abdullah Öcalan ile görüşme sağlansın
09:16 Êlih Çayı için tehlike çanları çalıyor!
09:15 Üzerinden 7 yıl geçen yasağı anlattılar: Unutmayacağız
09:14 Yargıtay, gazeteci Güleş'e verilen hapis cezasını orantısız buldu
09:14 İranlı kadınlar: Rejimin kökünü kazımak için savaşıyoruz
09:13 Çambükü köylülerinin avukatı: OSB ve madenler tarımı bitirecek
09:11 Ege'de işçi kıyımı: 512 işçi işten çıkarıldı
09:10 DEPSAŞ'ın 'banka kredisi' önerisi çare mi?
09:09 Derneğe hakimlik kararıyla gizli kamera yerleştirildi
09:07 Şirnex Barosu Başkanı Dilsiz: Tecride karşı girişimlerimiz olacak
09:00 14 ARALIK 2022 GÜNDEMİ
08:46 Protestocular için mahkemelerde özel şubeler kuruldu!
08:41 CPJ: Türkiye en çok gazetecinin tutuklandığı ilk 5 ülke arasında
07:59 Süer'in cenazesi defnedildi
07:46 Gazeteci Sinan Aygül gözaltına alındı
13/12/2022
22:07 Süer'in cenazesi 5 ay sonra verildi
22:04 Dündar: Tecrit Kürt sorununda çözümsüzlüğün adıdır
21:25 2023 bütçesinin ilk 2 maddesi kabul edildi
21:16 Muğla'da halk toplantıları: Öcalan en etkili güçtür
20:46 HDP’den Oktay’a: 2023’te kimin Kürtleri temsil ettiğini göreceksiniz
19:51 Ankaralı kadınlar: Pelin’in yaşam mücadelesi hepimizin mücadelesi