ANKARA - HDP Milletvekili Habip Eksik, uğradığı polis saldırısına sessiz kalan Meclis’i eleştirerek, “Tecrit, sonlansın, Kürt çocuklarının kemikleri annelerine PTT kargo ile gönderilmesin, iki bacağımın kesilmesine de razıyım” dedi.
Colêrmerg’in Gever ilçesinde 9 Ekim’de İmralı tecridine karşı gerçekleştirilen protesto eylemi sırasında polis saldırısı sonucu ayağı kırılan Halkların Demokratik Partisi (HDP) Îdîr Milletvekili Habip Eksik, 2023 bütçesinin görüşüldüğü Meclis Genel Kurulu’nda konuştu. Koltuk değneğiyle kürsüye çıkan Eksik, 9 Ekim 2022 tarihinde Colemerg’in Gever ilçesinde barış, demokrasi, özgürlük, cezaevlerinde yaşanılan hukuksuzluklar ve tecrit sistemine karşı demokratik bir eylem gerçekleştirirken, kolluk güçlerinin saldırısına maruz kaldığını ve sol bacağının kırıldığını belirterek, kendisiyle birlikte birçok yurttaşın da benzer işkenceye uğradığını söyledi. Eksik, “Bu süreçte beni arayan, ziyarete gelen, mesaj atan, sosyal medyada paylaşımda bulunan, bu hukuksuzluğu, vicdansızlığı kabul etmeyen, bu noktada dayanışma gösteren tüm halkımıza teşekkür ediyorum. Tedavimde emeği geçen doktor arkadaşlara, sağlık emekçilerine teşekkürü borç biliyorum” dedi.
‘İŞKENCEYİ REVA GÖNDERENLERİ GÖNDERECEĞİZ’
1921 Anayasası’nda eşit yurttaş olarak tanımlanan ancak 1924 Anayasası’nda ötekileştirilerek yok sayılan Kürt halkının sadece bugün işkenceden geçirilmediğini dile getiren Eksik, Kürt halkının yüzyıllardır iktidar tarafından sistematik olarak işkenceye, asimilasyona ve kültürel soykırıma uğradığını kaydetti. Eksik, “Bu süreçte Kürt halkını temsil edenlere de şiddet, ölüm ve işkence her zaman reva görüldü. B günde mevcut iktidar tarafından reva görülüyor. Ne bizim halkımızdan, nede özgürlük mücadelesini yürüten, demokrasi ve barış mücadelesini yürüten halkımızın çocuklarının canından canımız daha kıymetli değildir. Halkımıza buradan bir kez daha söz veriyoruz. Ne olursa olsun, ne yaparlarsa yapsınlar, sonuna kadar mücadele edip, halkımızın hak ettiği eşit yurttaşlığı mutlaka sağlayacağız. Bize zulmü, işkenceyi, ölümü reva gören iktidarları mutlaka göndereceğiz. Saraylarında keyif çatan siyasetçileri, emin olun o keyiflerine, o sarayların anahtarın paspasın altına bırakıp gidecekleri günleri mutlaka getireceğiz. Sözümüz olsun bir kez daha. Şenyaşar ailesine, Emine Şenyaşar’ın adalet çığlığına adaleti sağlamayan yargı sistemi, bana da adaleti sağlamayacaktır” diye belirtti.
‘20 YILLIK ZULÜM VE YOKSULLUK BÜTÇESİ’
TSK’nin Zap’ta kimyasal silah kullandığına dair “araştırılsın” dediği için tutuklanan Şebnem Korur Fincancı’ya ceza veren yargı sisteminin adaleti sağlamayacağına vurgu yapan Eksik, “Meclis’in milletvekillerine sadece Genel Kurulda oy kullanacak, odalarında misafirleri ağırlayacak olarak gören Meclis Başkanına cevap vermenin de gerekli olduğunu düşünmüyorum. Hakkari Valiliği’nin yaptığı yalan ötesi açıklamasını, bir başka yalanla yalanlayan, bütün kriminal kişilerle fotoğrafı çıkan İçişleri Bakanının yalanına cevap vermeye de gelmedim. Buradan özellikle ifade etmek istiyorum. Bu 20 yıldır bütçeleri gerçekleştiren iktidarın yaptığı bu bütçeyi de eleştirmeye gelmedim. Çünkü biliyorum, bu bütçe bu iktidar tarafından son kez onlara hak olarak verildi. Bu bütçelerin hepsinde 20 yıldır zulüm, zorbalık, hukuksuzluk, yoksulluk, açlık, sefalet ve işkence barındırdı. Bu zulümlere sebep olan bütçeler olarak tarihe geçti. Mevcut bütçenin de maalesef yoksulluğa ve hukuksuzluklara zemin açacağını biliyorum. Halkımız seçim sandığı kurulduğunda bütçeye cevap verecektir” sözlerini kullandı.
‘CENAZELER TORBADA VERİLMESİN’
Halkın iradesiyle seçilen bir milletvekiline yönelik saldırının tüm milletvekillerine yapıldığını dile getiren Eksik, şunları söyledi: “Bugün Türkiye’de ‘ama onu Kürt’, ‘ama onu Kürtler seçti’, ‘ama Sayın Öcalan için tecride karşı yürüdü’, ‘İmralı'da uygulanan hukuk dışı, insanlık dışı işkence yöntemi olan tecride karşı yürüdü’ diyecek bir anlayışın hakim olduğunu biliyorum. Asıl mücadele edeceğimiz noktanın bu anlayışı değiştirmek olduğunu biliyorum. Tecrit, sonlansın, barış görüşmeleri tekrar gerçekleştirilsin, Türk çocuklarının sıvasız evlerine bayraklar asılıp işgüzar siyasetçiler tarafından tabutları başında siyaset devşirilmesin, Kürt çocuklarının kemikleri annelerin PTT kargo ile gönderilmesin, Kürt babalarının kucaklarına çocuklarının kemikleri torbalarda verilmesin, inanın iki bacağımızın kesilmesine de razıyım. Yeter ki barış olsun, kardeşlik olsun, eşitlik olsun, yeterki bu kan dursun, analar ağlamasın, çocuklar yetim kalmasın.”
KÜRT HALKINA BİRLİK OLUN ÇAĞRISI
Kültürel soykırım ve asimilasyon politikalarına karşı Kürtlere seslenen Eksik, “Ey Kurdîno; bibin yek, bibin yek, bibin yek. Ey Türk halkı; bin yıldır beraber yaşadığımız, beraber mücadele ettiğimiz Türk halkı, 21’inci yüzyılda yine açlıkla, sefaletle, yoksullukla ve savaşla karşı karşıya kalmamak için dünyanın en güzel coğrafyasında, en güzel imkanlara sahip bu bölgede yaşarken, yine çocuklarımızı aç yatırmamak için, gelin elinizi Kürt kardeşlerinize uzatın. Onlarla beraber mücadele edin, tıpkı Saruhan Oluç gibi, Sezai Temelli gibi, Serpil Kemalbay gibi, Murat Çepni gibi, Züleyha Gülüm gibi, Oya Ersoy gibi, Kürt kardeşlerinizin elinden tutun, bu ceberut sisteme karşı hep birlikte mücadele edelim ve ortak bir yaşamı birlikte var edelim. Bijî biratiya gelan, bijî yekitiya gelan, yaşasın halkların kardeşliği, yaşasın halkların birlikteliği. An azadî, an azadî. Jin, jiyan, azadî” sözlerini kullandı.