RIHA - Yazar ve gazeteci Mehmet Serhat Polatsoy’un da aralarında olduğu 5 kişiye yerel mahkemenin verdiği 73 yıl 20 günlük hapis cezası İstinaf tarafından onanırken, kararın korkutmaya dönük olduğunu belirten Polatsoy, "Korkmadım, sinmedim, kaçmayacağım" dedi.
Riha'nın Pirsûs (Suruç) ilçesine bağlı Şevran Mahallesi yolunda 30 Nisan 2013'te bulunduğu iddia edilen “Bomba çuvalı" gerekçe gösterilerek yazar ve gazeteci Mehmet Serhat Polatsoy, Doğan Sayin, Mehmet Ekrem Polatsoy, Şahin Tanrıkulu, Ahmet Geçgel, Müslüm Halhallı ve Ayhan Oruç hakkında dava açıldı. "Devletin birliğini ve bütünlüğünü bozma", “Örgüt üyesi olma”, “Tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurma” ve “Örgüt propagandası yapma” iddialarıyla suçlanan 7 kişinin davası, Mayıs ayında Urfa 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde karara bağlandı. Mahkeme, Mehmet Serhat Polatsoy’a, “Örgüt üyeliği” iddiasıyla 7 yıl 6 ay, “Tehlikeli Maddeleri İzinsiz Olarak Bulundurma veya El Değiştirme” iddiası ile 5 yıl 6 ay 20 gün hapis ve 25 bin TL adli para cezası verdi. Polatsoy, “Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmaya teşebbüs” ve “Örgüt propagandası” suçlamalarında ise beraat etti.
Mahkeme, Mustafa Ekrem Polatsoy, Doğan Sayin, Şahin Tanrıkulu ve Müslüm Halhallı hakkında ise “Örgüte silah sağlama” suçlaması ile ayrı ayrı 15 yıl hapis cezası; aynı suçlamayla yargılanan Ahmet Geçgel ve Ayhan Oruç hakkında ise beraat kararı verdi.
YEREL MAHKEMENİN KARARINA ONAMA
Yerel mahkemenin verdiği karar için Antep Bölge Adliye Mahkemesi'ne istinaf başvurusu yapıldı. Başvuruyu karara bağlayan Antep Bölge Adliye Mahkemesi 4'üncü Ceza Dairesi, yerel mahkemenin kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir hukuka aykırılığın bulunmadığına karar vererek, istinaf başvurularının esastan reddine karar verdi.
SAVCININ BERAAT İTİRAZINA DA RET
Yine mahkeme, Polatsoy hakkında "Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma" ve Örgüt propagandası" suçları yönünden yerel mahkemenin verdiği beraat talebine karşı Cumhuriyet Savcısının istinaf başvurusunu da esastan reddetti.
'FETÖ KUMPASI SÜRÜYOR'
İstinaf mahkemesinin kararı onamasına ilişkin konuşan Polatsoy, Urfa emniyet müdürlüğünün de çuvalların içerisinde "Bomba olmadığını, bomba benzeri cam macunu vb. gibi şeyler" olduğunu söylemesine rağmen yerel mahkemenin bomba taşıma ve örgüt üyeliğinden ağır cezalar verdiğini, istinaf mahkemesinin de jet hızı ile bu cezayı onadığına dikkati çekti. Dosyanın Urfa 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'ne devredildiği zaman mahkemenin 3 sanığı, "Emniyetin, çuvallarda bomba olmadığını kabul etmesi nedeniyle" tahliye ettiğini hatırlatan Polatsoy, "2013 çözüm süreciydi. Süreç kimi güçlerce akamete uğratılmaya çalışılıyordu. O dönem Gülen cemaati ile AKP ortak olarak devleti yönetiyorlardı. Bize yapılan kumpas sonrası Zaman Gazetesi manşetten 'Reyhanlı gibi Ankara'yı da havaya uçuracaklardı' demiş ve Samanyolu TV her gün bu kumpası yaptığı programlarda işliyordu. 'Gülen cemaati üzerine yazdığım yazılar iddianamede somut deliller arasında yer bulmuştu. Kumpası yapan failler ortadaydı. Ancak ilginçtir ki FETÖ denilen cemaatin kumpası şu an sorunsuz bir şekilde işletiliyor ve bizlere ağır cezalar veriliyor" diye konuştu.
YARGITAY’A BAŞVURU YAPILDI
Günah keçileri olarak seçildiklerini belirten Polatsoy, Kürde biçilen makus talihin bu defa bireysel olarak kendilerinde somutluk kazandığına işaret etti. Polatsoy, "Kendi adıma söyleyebilirim ki tüm bunlar korkutma, sindirme, kaçırtmaya dönüktür. Korkmadım, sinmedim kaçmayacağım. Şu an avukatımız Mehmet Serdar Gökkan, İstinafın onay kararını, Yargıtay’a temyize göndermek üzere başvuruda bulundu. Sonuç ne olursa olsun ben Kürt halkının özgürlüğü için mücadeleye devam edeceğim ve ülkemden, şehrimden ayrılmadan direneceğim. Söyleyebileceğim tek şey, Yargıtay'ın kararı hangi yönde olursa olsun, son nefesime kadar onurdan taviz vermeyerek Kürt halkının özgürlüğü için mücadeleye devam edeceğim yönündedir" dedi.