İZMİR - PKK lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecride tepki gösteren gençler, "Sadece iletişim sorunu değil, fiziki özgürlüğü de sağlanmalı" dedi.  

 

İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi'nde tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan ile tutuklular Ömer Hayri Konar, Veysi Aktaş ve Hamili Yıldırım'dan 21 aya yakın bir süredir haber alınamıyor. Avukat ve aile görüş başvuruları, "disiplin cezaları" gerekçesiyle engelleniyor. Siyasetçi ve hukuk örgütlerinin Adalet Bakanlığı'na başvuruları sürerken, Demokratik Toplum Kongresi (DTK), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Özgür Kadın Hareketi (TJA), Halkların Demokratik Partisi (HDP), MED Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Hukuki ve Dayanışma Dernekleri Federasyonu (MED TUHAD-FED), Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD), Barış Anneleri Meclisi ve gençler öncülüğünde kimi protesto eylemleri düzenleniyor. Demokratik Öğrenci Meclisi (DÖM) ve HDP Gençlik Meclisi üyesi gençler, tecride tepki gösterdi.  

 

'TECRİT KRİZİ DERİNLEŞTİRİYOR'

 

DÖM üyesi Şehmus Buran, devletin Kürtlere karşı "kirli politikalar" devreye soktuğunu söyledi. Söz konusu politikaların Abdullah Öcalan üzerindeki tecritten bağımsız olmadığını belirten Buran, özel savaş politikalarının da tecritle birlikte daha da derinleştirildiğini kaydetti. Buran, "Tecridin asıl amacı Kürt halkı üzerinden Ortadoğu halklarını mücadelesizliğe ve özgürlüksüzlüğe sürüklemektir" dedi. 

 

Buran, tecridin savaş ve ekonomi gibi birçok soruna neden olduğuna işaret ederek, "Tecrit ekonomik krizi derinleştiriyor. Gençlerde geçimsizlik ve gelecek kaygısı yaratıyor. Tecrit bir bütün olarak hem toplumu etkiliyor. Türkiye ve Ortadoğu halklarının yaşadığı krizin çözümü için kilit anahtar İmralı’dır. Tecrit kalkarsa Ortadoğu halkları rahat bir nefes alır” diye konuştu. 

 

ULUSLARARASI HAMLE

 

Tecridin gençler tarafından ortadan kaldırılabileceğini ifade eden Buran, 8 Aralık’ta CPT’ye mektup gönderdiklerini anımsattı. Buran, "Tecridi kırmak için 8 Aralık’ta bir hamle başlattık. Bu hamlemizi kampüslere, sokaklara, her yere yayacağız. AB’ye, BM’ye, AİHM’e ve birçok kuruluşa tecridi sormaya devam edeceğiz” diye kaydetti. 

 

'ÖZGÜR KADIN KİMLİĞİ HEDEFTE'

 

DÖM üyesi Şilan Azgın, tecride dair, "Kürt halkı bir soykırımla karşı karşıya. Bu soykırım politikası Sayın Öcalan üzerindeki tecrit ile yürütülüyor. Sayın Öcalan özgür yaşam, özgür kadın perspektifinin öncülüğünü yaptığı için tecrit ediliyor. Tecrit politikasıyla Kürtlerin kimlikleri, dilleri asimile edilmek isteniyor" dedi. 

 

Tecrit politikasının toplum üzerinde ağır etkilere neden olduğunu söyleyen Azgın, özellikle genç kadınların hedef alındığını diye belirtti. Azgın, “Bizim isteğimiz özgür kadındır. Bunun paradigmasını da Sayın Abdullah Öcalan oluşturmuştur. Tecritle özgür kadın kimliği hedef alınıyor" ifadelerini kullandı. 

 

DEVLETLERİN TECRİTTEKİ ROLÜ

 

HDP Gençlik Meclisi üyesi Berfin Çiçek ise, tecridin sürdürülmesinde küresel güçlerin ve devletlerin de rolü olduğunu söyledi. Çiçek, "Demokratik Modernite'nin öncüsü ve yürütücüsü olan Sayın Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit politikası sadece bir devlet tarafından yürütülmüyor. Çünkü Sayın Öcalan, kapitalist devletlerin bütün faşizan uygulamalarına karşı bir yaşam sunuyor. Sistem kendi çıkarları için Sayın Öcalan'a tecrit uyguluyor" şeklinde konuştu. Çiçek, "Öcalan’ın fikirleri, başta kadınlar olmak üzere 'jin, jiyan, azadî' sloganıyla bütün dünyaya yayıldı. Bundan korkuyorlar. 'Jin, jiyan, azadî' sloganı dünyanın birçok yerinde yayılmaya devam edecek” diye kaydetti. 

 

'FİZİKİ ÖZGÜRLÜĞÜNÜ İSTİYORUZ'

 

Öcalan üzerindeki tecridin ortadan kaldırılmasıyla bölgede barış ve huzurun tesis edilebileceğini vurgulayan Çiçek, "Herkes buna inanıyor. Bunu istemeyen devlet, tabi ki Sayın Öcalan'ın fiziki özgürlüğünü engellemeye, hatta iletişimsiz bırakmaya çalışıyor. İki yılı aşkın bir süredir Sayın Öcalan ile iletişimsiz kurulamadı. Bunu kesinlikle kabul etmiyoruz. Sadece iletişim sorunu değil, bir an önce fiziki özgürlüğünün de sağlanmasını istiyoruz" diye konuştu. 

 

MA / Delal Akyüz