AMED - HDP'li Semra Güzel’in vekilliğinin düşürülmesine tepki gösteren Amed halkı, iradelerine yönelik antidemokratik baskıcı rejimi kınadıklarını belirterek, Kürt halkının iradesine sahip çıkacağını dile getirdi.

 

AKP, MHP ve İYİ Partili milletvekillerinin oylarıyla dün Meclis’te vekilliği düşürülen Halkların Demokratik Partisi (HDP) Amed Milletvekili Semra Güzel’e ilişkin duygu ve düşüncelerini paylaşan seçmen, Kürt halkının iradesinin gasp edildiğini ve baskıcı, ırkçı rejimi kanadıklarını ifade etti.

 

‘SEMRA GÜZEL’İ SAVUNACAĞIZ’

 

Yönetim anlayışının faşistleştiği bir dönemde her şeyi beklendiğini dile getiren Mustafa Özgüvercin, Semra Güzel’in halkın verdiği oyla vekil olduğunu ve halkın iradesini yok saymaya kimsenin hakkının olmadığını söyledi. Halkın seçtiği iradesini teslim ettiği vekilleri gözaltına ve tutuklamaya tabi tutmanın haksızlık olduğunu vurgulayan Özgüvercin, “Bu kararları veren AKP-MHP iktidarın sonu artık çok yakın. Biz sandıkta iktidara çok güzel bir cevap vereceğiz. Seçim geldiği gibi bu zihniyetleri artık ortadan kaldıracağız. Faşist zihniyetlerin yaptığı tek şey saldırıdır bunların da yaptığı en iyi şey odur. Vekilimizin, vekilliğini düşürmeye hakları yoktur. Semra Güzel hakkımızı savunsun diye seçildi, bizler de onun hakkını savunmak için elimizden gelen her şeyi yapacağız” dedi.

 

‘BU ZİHNİYETİ KINIYORUZ’

 

Kürt siyasetçilerin tutuklanmasına tepki gösteren Özgüvercin, bunun bir korku olduğunu belirterek, “Bizler bu zihniyetleri kınıyoruz. Kimsenin hakkımızı savunan vekillerimizi tutuklayarak, dokunulmazlıklarını kaldırarak ya da vekilliklerini düşürme hakları yoktur” diye konuştu.

 

‘HALKIN İRADESİ GASP EDİLDİ’

 

Kürt halkının iradesinin sürekli gasp edildiğine dikkati çeken Rojhat Çetin de şu an tutuklu bulunan siyasetçiler değil aslında tutuklu bulunan Kürt’ün iradesi olduğunu söyledi. Toplumun ve halkların sağlığı için artık sessizliğin bozulması gerektiğini sözlerine ekleyen Çetin, şöyle devam etti: “Halk devletin savaş politikalarının karşısında bilinçsiz kalıyor. Böylesi süreçlerde halk omuzlarına düşen görevi yerine getirmeli. Biz işgalcilerin birçok politikasına maruz kaldık. Vekillerimiz tutuklandı, belediyelerimize kayyımlar atandı. Kimsenin sesi çıkmadı. O belediyelere atanan kayyımlar Kürt halkının iradesine atandı. Halklar eğer bir olursa daha güçlü oluruz.”

 

'HALKIN RENGİ BELLİDİR'

 

Mevcut iktidarın halkın sesini kısmak istediği zaman halkın iradesine ve seçilmişlerine yönelik politikalar yürüttüğünü sözlerine ekleyen Çetin, şunları söyledi: “İktidar halkı durdurmak istediği zaman vekilleri ve siyasetçileri zindanlara mahkum ediyor. Fakat bu politikaların sonucu halkı daha da güçlü kılıyor. Kürt halkı değişti sessizliğini bozuyor artık. Kürt halkı politik bir halktır. Bunu iyi anlasınlar, Kürt halkı eskisi gibi değildir. Bir vekilimizi, siyasetçimizi ve yurttaşımızı cezaevine mahkum ettikleri zaman bütün Kürt halkı cezaevinde demektir. Vekillerimize, siyasetçilerimize dokunulmasını istemiyoruz. Önümüzdeki seçimlerde Kürt halkının oyu bellidir. Artık dünyanın her yerinde Kürtler ve HDP tanınıyor. Halkın sesi ve rengi bellidir.”

 

‘SEMRA GÜZEL'İN BAŞI EĞİLMEZ’

 

Semra Güzel’in Kürt halkının iradesi olduğunu ve bu iradeye sahip çıkacaklarını kaydeden Nimet Işıktaş, AKP iktidarın Kürt halkının oylarıyla seçilen bütün vekillere zulüm ettiğini dile getirdi. Işıktaş, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “İktidarla beraber hırsızlık, zulüm ve baskı yapanlara karşı kimse ses çıkarmıyor. Mahkeme, yargı ve adalet onların elinde. Hak ve hukuk için eşitlik mücadele edenlere karşı herkes bir oluyor. Buradan bütün Kürt halkına çağrımdır. Bizler bir olursak yan yana olursak, birbirimizi yalnız bırakmazsak her şeyin üstesinden gelir hakkımızı da alırız. Kürt halkı sandıktaki duruşuyla onlara bir tokat gibi cevap olacak. Semra Güzel'in başı diktir, başı eğilmez. Başı eğik olanlarda onlardır. Ölüme kadar Kürt halkını başı iktidarlara karşı dik duracaktır. Kürt halkının bugüne kadar boyun eğmediğini ve zalimlerin sonunun hüsran olduğunu iyi bilsinler.”

 

‘BASKILAR SON BULSUN’

 

 AKP-MHP ve diğer muhalif partilerin söz konusu Kürt halkı olunca bir olduklarına işaret eden Hacı Ataş de HDP’nin tek çözümünün üçüncü yol olduğunu vurguladı. Türkiye’de irade diye bir şeyin kalmadığını belirten Ataş, şöyle devam etti: “Kendisine karşı tehlikeli bulan bütün kişi, partileri baskılar sonucu kapatıyor ya da cezaevlerine atıyor. Bizi temsil eden tek parti HDP’dir ne olursa olsun bizler oylarımızı HDP’ye vermeye devam edeceğiz. Belediyelerimize atanan kayyımlar ve siyasetçilerimize yönelik baskılar son bulmalı. HDP’de tek bir tane vekil bile kalsa oyumuzu yine ona vereceğiz. Savaş, talan ve sömürü istemiyoruz.”

 

‘MÜCADELEYE DEVAM’

 

İktidar vekilleri ve siyasetçileri tutuklasa bile o vekillere oy veren halkların onların arkasında duracağını anlatan Cahit Üçgül, sözlerini şöyle tamamladı: “Onlar bizlere ne kadar baskı uygularsa uygulasın. Biz sesimizi dünyaya duyuracağız. İşkence, cezaevi ve baskı sonuç ne olursa olsun vekil Semra Güzel'in arkasında durup irademize sahip çıkacağız. Hakkımızı savunanlara sahip çıkacağız. Bizler mücadelemize devam edeceğiz.”

 

‘İKTİDARA SON VERECEĞİZ’

 

Bu yapılan antidemokratik siyasete karşı seçimin herkese iyi geleceğini dile getiren Hüseyin Can ise, “İrademize yapılan bir gasptır yok saymadır. Bizlerin partisi bellidir. Biz seçim günü iktidarın bu oyunlarına son vereceğiz” dedi.