ŞIRNEX - Roboskî Katliamı’nın failleri yargılanmadığı gibi adalet isteyen aileler hakkında da davalar açıldı. Katliamın faillerini ararken tutuklanan Veli Encu’nun eşi Nazife Encu, “Adalet gelmeden yasımız da bitmeyecek” dedi.
Türk Silahlı Kuvvetlerine (TSK) ait savaş uçaklarının Şirnex’in Qileban (Uludere) ilçesine bağlı Roboskî köyünde 28 Aralık 2011’de gerçekleştirdiği hava saldırısında katledilen 19’u çocuk 34 kişinin failleri yargılanmazken, Roboskîli aileler ise mahkemeler ve cezaevleri ile karşı karşıya bırakıldı. 34 aileye her hafta gerçekleştirdikleri anmalar nedeniyle açılan davada aileler yerel mahkemede beraat etse de savcılık dosyaya yeniden itiraz etti. Bu süre içinde Roboskî Katliamına dair sanal medya paylaşımları ile katıldıkları eylemler gerekçesiyle birçok Roboskîli de cezaevine konuldu. Katledilen Serhat Encu’nun ağabeyi Veli Encu, yaklaşık 3 yıl 6 aydır cezaevinde tutuluyor.
Katliam yaşanırken 12 yaşında olan Nazife Encu 23 yaşına girdi. Nazife Encu katliamda ağabeyi Aslan Encu’yü (15) kaybetti. Ağabeyi Aslan Encü, daha çocuk yaşında ailenin bütün yükünü omuzlarına aldı ve sınır ticareti yaparak ailenin geçimini sağladı. Nazife Encu bu katliamda “sadece kardeşimi değil, çocukluğumu kaybettim” dedi. Encu, katliamdan sonra kardeşi katledilen Veli Encu ile evlendi. Düğün ise bir yas havasında oldu ve katliamdan sonra başına taktığı siyah tülbendi hiç çıkarmaz oldu. Rojîn, Rozerîn ve Raperîn adında üç çocuğu olan Encu, kızı Raperîn üç aylıkken Roboski Derneği başkanı olan babasının tutuklandığını anımsattı. Veli Encu evine yapılan bir baskınla gözaltına alındıktan sonra çıkarıldığı mahkemece “örgüt üyesi olmak” iddiasıyla tutuklanarak cezaevine konuldu. Küçük Raperîn babası ile dört duvar arasında siyah camın arkasında tanıştı. Daha önce Şırnak T Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutuklu bulunan Veli Encu şuanda Samsun Kapalı cezaevinde tutulduğu için ailesi ziyaret etmekte zorluk çekiyor. 3 kız çocuğuna tek başına zor koşullarda büyüten Nazife Encu’nün tek talebi ise Roboskî’ye adaletin bir an önce gelmesi.
‘HER 34’Ü DE BENİM KARDEŞİMDİ’
Encu, o katliamda sadece kardeşini değil, onunla birlikte birçok şeyini de kaybettiğini ifade ederek, “Kardeşim katledildiği zaman daha 15 yaşındaydı. Evin geçimini o sağlıyordu. Katledilen 34 kişi de ailelerini o şekilde geçindiriyorlardı. Evin yükü bu çocukların omuzlarındaydı. Ben bu katliamdan hem kardeşimi hem de eşimin kardeşini kaybettik. Benim için 34 kişinin de hiçbir farkı yok. Her 34 kişi de benim kardeşimdi. Evlendikten birkaç yıl sonra eşim Veli tutuklandı. Ona da 5 yıl hapis cezası verdiler. 4 yıldır da cezaevinde. Eşim tutuklandığında en küçük kızım Raperîn 2-3 aylıktı. Şimdi babasını tanımıyor. Eşim 34 kişi için adalet istediği için tutuklandı” dedi.
KARDEŞİ KATLEDİLDİ, EŞİ HAPSE ATILDI
Kardeşi Serhat Encu’yu katliamda kaybeden Veli Encu, Roboskî’de ailelerin her işine koşturan, adalet arayışında en önde koşan, her hafta yapılan basın açıklamalarının hem eylemcisi hem de takip eden muhabiriydi. Mayıs 2019’da tutuklanan ve o tarihten bu yana cezaevinde tutulan Encu, yapılan yargılamada 5 yıl hapis cezası verildi. Eşinin yaklaşık 4 yıldır cezaevinde olduğunu ve çocuklarının babalarını göremeden büyümek zorunda kaldıklarını dile getiren Encu, “Veli, basın açıklaması yapıyordu, mezarlığa gidiyordu, adalet istiyordu, bu nedenle gözaltına alınıp, tutuklandı. Daha önce Şırnak Cezaevi’ndeydi devamlı gidip gelebiliyorduk. Şimdi Samsun’a göndermişler, bazen tek başıma gidip gelmek zorunda kalıyorum. Çok zor oluyor, bazen gidemiyorum” diye belirtti.
‘ADALET GELMEDEN BİTMEYECEK’
Kardeşinin cenazesinin parçalarını dahi bulamadıklarını kaydeden Encu, “Çok zorlandığım zamanlar oldu. Halen de çok zorlanıyorum. Çünkü hem kardeşim katledildi hem de eşim tutuklandı. Eşimin tutuklanmasıyla zorluklarım daha da arttı. Çünkü 3 çocukla idare etmek zor. Ama bu çocuklarımın hatırı için mücadele etmeyi seçtim ve ayakta kaldım. Roboski’ye adalet gelene kadar bizler davamızı ve mücadelemizi sürdüreceğiz. Adalet gelmeden biz hiçbir şey kabul etmeyeceğiz. Ben bu devlete hakkımı helal etmiyorum. Ben kardeşimin tek bir parçasını görmedim, ben şimdi onlara nasıl hakkımı helal edebilirim? Biz çok büyük acılar gördük ve yaşadık. Çocukluğum bu katliam ile geçti. Büyük bir acı verdi bize. Hepimizin hayatı bunun acısıyla geçti. Roboskî’ye adalet gelmediği sürece yasımız aynı şekilde devam edecek” diye belirtti.
‘HAKKIMI HELAL ETMİYORUM’
Encu, en küçük kızının daha babasını tanımadığını söyleyerek şu şekilde sürdürdü, “En küçük kızım babasını siyah camın arkasında tanıdı. Belki benim kızım bunu hiç unutmayacak. Babası sadece adalet istedi. Ona yapılan şey de komploydu. Çünkü tutuklayacakları bir neden yoktu. Ben var olduğum sürece hakkımı helal etmeyeceğim.”
MA / Ahmet Kanbal – Zeynep Durgut