RIHA - PKK Lideri Abdullah Öcalan'dan 21 aydır haber alamadıklarını ve kaygılarının büyüdüğünü belirten HDP Milletvekili Ömer Öcalan, "İmralı’da ne olduğunu bilmiyoruz. Bu tecrit kaldırılmalı” dedi. 

 

İmralı Cezaevi'nde ağırlaştırılmış tecrit altında tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan, uluslararası komployla 15 Şubat 1999'da getirildiği günden bu yana ilk telefon görüşmesi hakkını 27 Nisan 2020’de kullandı. Abdullah Öcalan, ikinci görüşmesini ise 25 Mart 2021’de yaptı. Ancak söz konusu telefon görüşmesi yarıda kesildi. Öcalan, telefon görüşmesinde, “Bir görüşme olacaksa, hukuksal çerçevede olmalıdır. Bu yaptığınız çok yanlış. Devlet de yanlış oynuyor, siz de. Bu hukuki değil, doğru da değil. Bu asla kabul edilemez. Bu aynı zamanda çok tehlikelidir. Avukatlarımın buraya gelerek benimle görüşme yapmasını istiyorum. Bu hukuki bir şeydir” sözleriyle duruma tepki gösterdi. Kesintili telefon görüşmenin üzerinden 21 ay geçmesine rağmen ne avukatları ne de ailesi Öcalan’dan haber alamıyor. 

 

Adalet Bakanlığı'na görüşme başvurusunda bulunan HDP Riha Milletvekili Ömer Öcalan, Öcalan'ın 21 ay önce yaptığı görüşmesi ve o tarihten bu yana haber alınamama durumunu değerlendirdi.

 

 

21 AYDIR HABER ALINAMIYOR

 

Öcalan üzerindeki  tecridin 24 yıldır sürdüğüne işaret eden Ömer Öcalan, 21 aydır Abdullah Öcalan hakkında herhangi bir bilgi sahibi olmadıklarını söyledi. Urfa Adliyesi'nde 25 Mart 2021'de yapılan telefon görüşmesinde Mehmet Öcalan ile 4-5 dakikalık kesintili, kısa bir konuşma yapıldığını aktaran Öcalan, "O görüşmede Sayın Öcalan, avukatlarım İmralı'ya gelsin. Burada hukuksuzluk var. Avukatların gelip görüşmesi gerekir" dediğini aktardı. Son yüz yüze görüşmenin ise 3 Mart 2020'de yapıldığını belirten Öcalan, 3 yıla yakındır yüz yüze görüşmenin de yapılmadığını söyledi.   

 

'FARKLI BİR KONSEPT UYGULANIYOR'

 

İmralı’da avukat görüşünün en son 2019 yılında yapıldığını hatırlatan Öcalan, 2019 yılından bu yana yapılan avukat başvurularına izin verilmediğini söyledi. Asrın Hukuk Bürosu'nun Avrupa İşkence Önleme Komitesi'nin (CPT) Eylül ayında geldiği Türkiye'de İmralı Cezaevi'ni ziyaret ettiğine dikkati çeken Öcalan, CPT'nin görüşmeye ilişkin net bir açıklama yapmadığını söyledi. Asrın Hukuk Bürosu'nun “Abdullah Öcalan CPT ile görüşmeye çıkmadığını düşünüyoruz” şeklindeki açıklamasını hatırlatan Öcalan, bunun üzerine şüphe ve kaygılarının arttığına işaret etti. Öcalan, "Biz bu nedenle İmralı'nın durumunun ne olduğunu bilmiyoruz. Sayın Öcalan'ın sağlık durumu ne aşamada bilmiyoruz. Bir görüşme olmadığından da kaygılıyız. 22 aydır telefonla dahi bir görüşme yapılmadı. Farklı ve ağır bir konsept İmralı'da uygulanıyor" diye konuştu. 

 

'TECRİT 24 YILDIR SÜRÜYOR'

 

Son telefon görüşmesine değinen Öcalan, tecridin sadece 22 ay değil 24 yıldır aralıksız sürdüğünü belirtti. Tecridin bazen ağırlaştığını, bazen hafifletildiğini belirten Öcalan, "2011 yılına kadar avukat ve aileler ne kadar kesinti olsa da İmralı'ya gidip gelebiliyordu. 2011 yılından 2019 yılına kadar aileler bazen giderken, avukatlar İmralı'ya gitmedi. 2015 yılında sürecin sonlanmasından şimdiye kadar aile 3 ya da 4 defa giderken, bu gidişlerin açlık grevleri, ölüm oruçları gibi zor şartlar, büyük bedeller sonrası gerçekleştiğini biliyoruz" dedi. 

 

SAVAŞ VE TECRİT BAĞLANTILI

 

Türkiye kanunlarında da her cezaevinde görüşmelerin avukatlar eliyle yapılabileceğinin belirtildiğini söyleyen Öcalan, "Bu savaş konsepti, Federe Kurdistan, Rojava'da nasıl artıyorsa, siyasi soykırım operasyonları Türkiye'de  nasıl yapılıyorsa, İmralı'da da tecrit ağırlaştırılıyor" diye konuştu. 

 

Tecridin ağırlaştırılmasıyla savaşın yükseldiğini, savaşın yükselmesinin de siyasete olumsuz etki ettiğini belirten Öcalan, bunun da AKP-MHP konsepti haline geldiğini söyledi. Bu konseptin Cumhuriyetin 100'üncü yılında Kürt halkını boğmayı hedeflediğini söyleyen Öcalan, "Kürtleri davalarından vazgeçirmek istiyorlar. Dünyanın dört bir tarafında ve Kurdistan'da Kürtler özgürlükleri için soluksuz bir mücadele veriyor. AKP-MHP iktidarı artık bunun önüne geçemiyor. Bunun içinde Sayın Öcalan ile Kürt halkı arasındaki iletişimi ortadan kaldırmak istiyor. Bunun için biz HDP de, birçok kentte eylem ve etkinlik yaptık" dedi. 

 

TECRİT ÇAĞRISI

 

Tecridin kaldırılması için herkesin bir çalışma yürütmesi gerektiğine işaret eden Öcalan, meclis görüşmelerinde yer alan Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'ın tecrit noktasındaki eleştirilere yanıt vermediğini belirtti. Öcalan, "Bu talebimiz kanunidir. HDP milletvekilleri öncülüğünde Adalet Bakanlığı önünde tecridin kırılması için her gün Adalet Nöbeti başlatıldı. Bu tecridin kaldırılması için başlatılan Adalet Nöbeti sonuç alıncaya kadar devam edecektir" diye konuştu. 

 

ŞÜPHE VE KAYGILAR ARTTI

 

"AKP-MHP iktidarı İmralı Adası'nda bir şeyler mi saklıyor?" diye soran Öcalan, CPT'nin ziyareti ve aile ile avukat görüşmelerinin engellenmesinin kaygı yarattığını söyledi. Öcalan, "İmralı meselesi artık başka bir aşamaya geldi. Artık şüpheler artmaya başladı" dedi. 

 

PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın bu ülke için büyük bir şans olduğunu söyleyen Öcalan, "Sayın Öcalan'ın paradigması, felsefesi insanlara yaşamı sunuyor. Hangi farklılıklar, hangi farklı inançlar olursa olsun Sayın Öcalan'ın paradigmasında yaşayabilir. Bu paradigma Ortadoğu'da yeni bir sistem oluşturulmasına zemin hazırlıyor. Üçüncü dünya savaşının merkezi Ortadoğu, onun merkezi de Kurdistan'dır. Öcalan'ın paradigması yeni bir yaşamı sunuyor. Bu yaşama karşı başta Türkiye olmak üzere, faşist AKP-MHP hükümeti saldırıyor. Bu nedenle başta tecrit ortadan kaldırılmadan, bu savaş herkese zarar vermeye devam edecek" diye konuştu. 

 

'MÜCADELE BÜYÜTÜLMELİ'

 

Öcalan, yeni yılda tecridin kaldırılması için çalışma ve mücadele edilmesini isteyerek, "2023 yılı bu nedenle mücadele yılı olmalıdır. Bu tecridin kırılması için sadece Bakur ve Türkiye'de değil dört parça Kurdistan'da çalışma yürütülmelidir. Bu yüzyılda Kürt halkı statü sahibi olmalıdır. Çekilen bu acıların, bu bedellerin verilmesi bunun içindir. Bu nedenle Türkiye Başur, Rojava'ya kontrolsüz saldırıyor. Bakur'da bu nedenle siyasi soykırım operasyonları yapılıyor. Biz 2023'te mücadelemizi daha da büyütmeliyiz" dedi. 

 

'2023 TECRİDİN YIKILMASININ YILI OLMALI'

 

2023 yılının Türkiye ve Kürt halkı için önemli olduğuna değinen Öcalan, şöyle devam etti: "Bu cumhuriyet demokratik olmayana kadar, Kürtlerin ve Alevilerin kimliğini tanımadığı sürece bu acılar devam eder. Bu nedenle Türkiye'nin bu yüzyılında kendini gözden geçirmesi gerekiyor. Artık inkar, imha ve asimilasyon olmamalıdır. Başkan Apo üzerindeki tecrit kaldırılmalıdır. Bunun için mücadele, direniş, çalışmak gerekiyor. Biz de çalışırız. Biz umut ediyoruz ki 2023 yılı tecridin yıkılmasının yılı olacaktır." 

 

MA / Müjdat Can