İSTANBUL - İktidarını sürdürme uğruna ülkeyi borç batağına sürükleyerek, ekonomik krizi derinleştiren iktidardan kurtulmanın tek yolunun muhalefetin seçimlerde kuracağı ittifak olduğunu belirten Nesrin Nas, 2019 seçim stratejisine dikkat çekti.

 

AKP-MHP iktidarının ülkenin kaynaklarını savaşa ayırmasından kaynaklı derinleşen ekonomik kriz, gelinen aşamada toplumun tüm kesimlerinde yansımalarını hissettiriyor. Artan enflasyon nedeniyle halkın alım gücü iyiden iyiye düşerken, Tüketici Hakları Derneği’nin verilerine göre, ülkede 25,5 milyon kişi açlık sınırı, 51 milyon kişi de yoksulluk sınırının altında yaşam mücadelesi veriyor. Bu tabloyla gidilen seçimler öncesi iktidar, emekli ve memur maaşlarına zammı yüzde 30 olarak açıkladı. Topluma “müjde” olarak duyurulan zamma karşı ise, başta emek ve meslek örgütleri olmak üzere sivil toplum örgütleri, siyasi parti ve kadın kurumları itirazlarını alanlarda birleştirdi. 

 

Ekonomist, siyasetçi ve akademisyen Nesrin Nas, ülke ekonomisinde gelinen aşamayı, iktidarın ekonomi politikasını, muhalefetin tutumu ve önümüzdeki seçime dair değerlendirmelerde bulundu.  

 

RAKAMLAR DEVLETİN KONTROLÜNDE

 

İktidarın enflasyonla başa çıkmadan “ekonomiyi iyileştirme” adına yaptığı iktisadi hamleleri “beyhude çaba” olarak yorumlayan Nas, yapılan son zamların halkın ihtiyaçlarını karşılamaktan uzak olduğunu vurguladı. Zam ve enflasyondaki rakamsal artışların devlet kontrolünde yapıldığını aktaran Nas, bu hamlelerin ise seçim odaklı olduğunun altını çizdi. Nas, “Seçim nedeniyle şu aşamada eklektiğe ve gaza zam yapılmasa bile dağıtım bedelleri üzerinden bir zam yapılıyor. Gıda fiyatları ve tarım ürünlerinde enflasyon neredeyse yüzde 370’e çıkmış durumda. İnsanın en temel iki ihtiyacı var. Birisi barınma diğeri ise gıda ancak bu şartlarda insanların bunu sürdürmesi dahi mümkün görünmüyor” dedi. 

 

BÜTÇE İKTİDARA GİDİYOR

 

Hali hazırda 565 milyar TL bütçe açığı olan Türkiye’nin dünyanın en yüksek dolar faizi ödeyerek borçlandığına dikkat çeken Nas, iç ve dış borcun 16 buçuk trilyon olduğunu hatırlattı. Nas, “Bu rakamları mevcut iktidar seçimi kazanmak için harcıyor. Bu yeter mi seçim kazandırmaya? İktidar da yetmeyeceğini düşünüyor olmalı ki seçime dönük hamleler yapıyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi başkanına getirilen siyaset yasağı ve tıpkı daha önce Kürt illerinde olduğu gibi kayyım atama tehdidinde bulunarak, bir şekilde siyaset alanını dizayn etmeye çalışıyor” diye belirtti.

 

YOZLAŞMA VE YOKSULLUK ARTTI 

 

Asgari ücrete, memur ve emekli maaşlarına yapılan zamların “tek adam” tarafından belirlendiğini söyleyen Nas, zam belirleme aşamasında ise tüm kurum ve kuralların yok sayıldığını dile getirdi. “Tek adam” yönetim anlayışıyla yoksulluk ve yozlaşmanın hat safhaya ulaştığını belirten Nas, şöyle dedi: “20 yıldır halk bu iktidarla yaşıyor ve neyi nasıl yaptığını çok iyi görüyor. Halkın görmediğini düşünmek hem aymazlıktır hem de halkı aptal yerine koymaktır.” 

 

NEYİN REKORU KIRILDI?

 

Ekonomi Bakanı Nureddin Nebati’nin “Türkiye ekonomi modelimiz çok iyi oldu ihracatımız artacak”, AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “İhracat rekoru kırdık” sözlerini hatırlatan Nas, “Kırdığımız bir rekor var o doğru, Cumhuriyet tarihinin en büyük dış ticaret açığını verdik. 110 milyon dolar dış ticaret açığı verdik. İhracatta da rekor üzerine rekor kırdık. Her ay bir önceki ayın rekorunu tazeliyoruz. Onlar için bilançonun bir tarafı var öbür tarafı yok. Rakamlara takla attırarak ekonomiyi düzeltmek, ekonomiyi iyileştirmek mümkün değil” ifadelerini kullandı. 

 

İKTİDAR ‘MINTIKA’ TEMİZLİĞİ YAPIYOR 

 

Yeni yılın ilk aylarında ortaya çıkan tabloya ilişkin öngörüde bulunan Nas, son derece çalkantılı ve belirsizliğin oluşacağı bir döneme girileceğini söyledi. Derinleşen ekonomik kriz karşısında iktidarın, muhalefeti sıkıştırıp kendi içerisindeki çatlaklara karşı sürekli siyasi oyunlar oynadığını belirten Nas, “İktidar bir nevi mıntıka temizliği yapıyor” dedi.

 

MUHALEFETE SEÇİM UYARISI

 

Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) hazine yardımının dondurulması ve kapatılma davasına değinen Nas, “İktidar, verdiği siyaset yasaklarla ya da insanların cebine para koyarak artık seçimi kazanamayacağını biliyor. Hata önümüzdeki süreçte İstanbul Belediyesi’ne kayyım atayabilir ve ardından kayyım atamalar başka belediyelere de olabilir. Yine HDP’nin kapatılması siyasi yasakla beraber gelecek. HDP’nin alternatif partisi vardır var olduğunu hepimiz biliyoruz. Bağımsız bile girseler seçileceğini biliyoruz. Yüksek Seçim Kurulu (YSK) devreye girip adayları veto edebilir.  Yani bu durum bütün muhalefet adayları için de gelişebilir” uyarısında bulundu. 

 

GÜVEN İLİŞKİSİ KURULMALI

 

Muhalefetin böylesi bir siyasi ortamda hızlanarak aralarındaki anlaşmazlıkları biran önce çözmesi gerektiğinin altını çizen Nas, muhalefetin Emek ve Özgürlük İttifakı ile bir araya gelerek seçmenlerle bir güven ilişkisi kurması gerektiğine dikkat çekti. İttifak güçleri arasında kurulacak güven bağının seçim açısından son derece kritik bir öneme sahip olduğuna vurgu yapan Nas, şöyle devam etti: “Türkiye bu seçimde sadece Cumhurbaşkanını, parlamentodaki milletvekillerini seçmeyecek. Türkiye bu seçimde, medeniyetin bir parçası mı olacak? Yoksa medeni olmayan ülkeler sınıfına mı yerleşecek. Bunun kararını verecek. Bu seçimleri muhalefet kaybederse, tekrar ayağa kaldırmak çokta kolay olmayacak. İktidar bu seçimlere, demokratik bir yarış olarak bakmıyor, bu seçime bir savaş gibi bakıyor. Bir savaşa hazırlanır gibi hazırlanıyor. O nedenle iktidarın yapabileceklerinin sınırı yok. Hiçbirimiz bunu öngörebilecek bir durumda değiliz.” 

 

ORTAK STRATEJİ 

 

Tüm muhalefetin ortak bir stratejik akılla hareket etmesinin elzem olduğunu söyleyen Nas, bunun en iyi örneğinin 2019 seçimlerinde görüldüğünü belirtti. Bu stratejik aklın yeniden devreye girmesi gerektiğini ifade eden Nas, “Ama bu aklı devreye sokabilmeniz için karşınızdaki iktidarın size karşı yaptıklarını bertaraf etmeniz lazım. Bunları bertaraf etmek içinde güçlü bir tekniğe ihtiyacınız var. Bu teknik yasa ve yargı değil çünkü her birinin işgal edilmiş olduğunu görüyoruz. Bu teknik halkın gücüdür. Bu teknik gücün ise, toplumsal muhalefeti yanına almadan, halkın demokrasi talepleri arkasında birleşmeden ve sokağı kullanmadan kazanılması mümkün değil. Bu belirsizliği ortadan kaldıracak güç, stratejik akla dönüştürecek belirli ve iyi organize olmuş dayanışmayla ön görülebilir. Kurulacak güçlü bir ittifak, halk üzerinde büyük etki yaratacaktır. Başka yolu yok” dedi. Nas, son olarak iktidarın değişmediği her an ve her koşulda ekonomik kriz başta olmak üzere birçok krizin derinleşerek devam edeceğini belirtti. 

 

MA / Esra Solin Dal