WAN - Wan’da son dönemde birçok çocuk istismarı yaşandığını ve faillerin cezasızlıkla ödüllendirildiğini belirten Eğitim Sen Şube Sekreteri Lokman Babat, “Bu cezasızlık onlara cesaret veriyor” dedi.
Hemen hemen her gün farklı bir kentten çocuklara yönelik istismar haberi medyaya yansıyor. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Semsur Milletvekili Abdurrahman Tutdere’nin “Türkiye’de Çocuk Olmak” raporuna göre; Türkiye’de çocukların cinsel istismarına ilişkin suç sayısının 44 bin 880 olduğunu aktarıyor. Reşit olmayanla cinsel ilişkiye ilişkin suç sayısı 26 bin 324, çocuğa karşı işlenen cinsel suç sayısı toplam 71 bin 124. Bu durumda 2021’de neredeyse her gün en az 195 çocuk cinsel istismar ve cinsel saldırılara maruz kaldı. Adalet Bakanlığı’nın açıkladığı verilere göre; 2021 yılında "çocukların cinsel istismarı" suçu kapmasında 29 bin 822 davada karar çıktı. Açılan cinsel saldırı soruşturlarından verilen toplam 127 bin 297 karardan 59 bin 268’inde "suçun işlendiğine dair yeterli delile ulaşamadığı ve bu gerekçe ile dava açılmayarak kovuşturmaya yer olmadığı" kararı verildi. Yine çocuklara yönelik istismar davalarından yüzde 23,4’ünden beraat kararı çıktı. İktidarın failleri koruyan politikaları yeni istismarların önünü açarken her gün yeni bir istismar olayı gün yüzüne çıkıyor. Wan’da her yıl onlarca çocuk istismara maruz kalırken, en son Bêgirî (Muradiye) ilçesinde 16 yaşında bir kız çocuğuna aralarında bir öğretmenin de bulunduğu 40 kişinin tecavüz ettiği ortaya çıktı. Söz konusu olayda sadece 4 kişi tutuklanırken, diğer şüpheliler ise hala dışarıda.
Kentteki çocuk istismarlarını değerlendiren Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) Wan Şube Sekreteri Lokman Babat, faillerin cezasızlıktan cesaret aldığını söyledi.
‘İSTİSMAR TARİKATLARIN ELİYLE OLUYOR’
Son dönemde hem Kurdistan’da hem de Türkiye’de tarikat yurtlarında birçok istismarın yaşandığını hatırlatan Babat, “Pedagojik olarak çocuklarla birlikte olmaması gereken tarikatlar, cemaatler çocuklarla çok fazla iç içe geçmiş durumda. Bu yurtlarda yaşanan istismarlar, ihmaller ya da bir nesil yaratma çalışmaları bu tarikatlar eliyle oluyor. Devletin buna karşı çocukları koruma gibi bir politikası yok. Yapılması gereken çocuğu koruyan, olaylar yaşanmadan önüne geçmeye yönelik bir eğitim politikası yapmaktır. Türkiye’de bu böyle yapılmıyor, sadece bu iktidar için değil önceki yönetimler de öyle yapıyordu. Kentler çocuklara yönelik kentler değil. Yapılan parklar bile çocukların güvenliğini öncelemiyor. Maalesef ne kentler ne ülke, çocuk ülkesi değil” diye konuştu.
‘CEZASIZLIK FAİLLERE CESARET VERİYOR’
Devletin bir sistem halinde çocuğu koruması gerektiğini vurgulayan Babat, “Devletin böyle bir niyeti olmadığını görüyoruz. İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmekle birlikte bunu gördük. Toplumun en kırılgan yapısı olan çocuklar savunmasız kaldı. Ülkenin kanun ve yasaları çocukları korumakta yetersiz. Kamu görevlilerinin istismar olaylarında sık sık gündeme gelmesinin nedeni onların çocuklarla daha yakın olmasından kaynaklı. Bunların son dönemde artmasının nedeni ise bunların cesaretini kıracak bir yasanın, yönetmeliğin olmamasından kaynaklı. Bu cezasızlık onlara cesaret veriyor. Artık öyle bir duruma gelmiş ki Wan’da gerçekleşen olaylara baktığımızda sistematik hale geldiğini görüyoruz. Sanki bir politikaymış gibi sistematik hale geldi” şeklinde konuştu.
TALİBAN’A İLİŞKİN SÖZLER…
Çocukları koruyan sözleşmelerin tarikatlar tarafından dönem dönem hedef haline getirildiğini belirten Babat, Tayyip Erdoğan’ın “Türkiye’nin Taliban’ın inancıyla alakalı ters bir yanı yok” sözlerini hatırlatarak, “Aslında ülkenin tarikat zihniyetiyle yönetilmeye başlandığını ve oraya doğru gittiğimizin göstergesidir. Her seferinde bir alanı hedeflerine koyuyor ve orada sonuç alınca başka alanlara geçiyorlar. Bunun sonu gelmeyecektir. Buna karşı çok net bir duruş sergilemek gerekiyor. Kadınların buna karşı ortaya koyduğu dik duruşu diğer kurumlarda koymalı. En son Taliban’ın Afganistan’ı işgal ettiğinde iktidar ‘İdeolojik olarak Taliban’la çok bir farkımız yok’ dedi. Bu durumun nereye evrildiğini gösteriyor” şeklinde konuştu.
‘TARİKAT ZİHNİYETİYLE EĞİTİM GÖREN EN AZ 5 LİSE VAR’
İktidarların eğitimi yeni nesilleri devşirmek için kullandığını belirten Babat, “Müdahalenin en kolay olduğu alan eğitim oluyor. 4+4 sisteminden tutun da tarikat ve cemaatlerin eğitim sistemine girmesine kadar bir durum var. Bu iş, haremlik-selamlık dediğimiz uygulamalara kadar vardı. Wan’da daha önce 3 lisede bu uygulama vardı ama şimdi tespit ettiğimiz 5 lise var. Bizim karşı olduğumuz şey şu; zaten tek cinsiyetin gittiği okullar var ama karma eğitim kararı olan okullarda bu yapılamaz. Okullarda katlar bile ayrılmış hatta bir okulda kadın ve erkek öğretmenlerin odaları bile ayrılmış. Karma eğitim kararı varken böyle bir uygulama yapılamaz. Bu ülkenin tarikat mantığıyla yönetilmeye başlandığını ve önlem alınmaması halinde daha korkunç bir hale geleceğini gösteriyor” diye konuştu.
MA / Berivan Kutlu