HABER MERKEZİ - Kuzey ve Doğu Suriye Halk İnisiyatifi ve Abdullah Öcalan’a Özgürlük İnisiyatifi-Suriye, tecride karşı imza kampanyası başlattı.
Kuzey ve Doğu Suriye Halk İnisiyatifi, Demokratik Toplum Hareketi’nin (TEV-DEM) Qamişlo kentinde bulunan binası önünde yaptığı açıklamasıyla PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik tecridin kaldırılması ve fiziki özgürlüğünün sağlanması için imza kampanyası başlattığını duyurdu.
Abdullah Öcalan’a Özgürlük İnisiyatifi-Suriye ile ortaklaşa başlatılan kampanyaya ilişkin açıklamayı Xufran Kewkeb ve Mistefa Ehmed Kurdî okudu. Kürt, Arap, Ermeni ve Süryani halklarından çok sayıda kişinin katıldığı açıklamada, “Kuzey ve Doğu Suriye halkları, Önder Abdullah Öcalan’ın üzerindeki tecridin sonlandırılması ve fiziki özgürlüğünün sağlanması çağrısı yapıyor” denildi.
HABER ALINAMIYOR
Açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Kuzey ve Doğu Suriye halkı olarak Önder Abdullah Öcalan’ın durumundan endişeliyiz ve yaklaşık 22 aydır kendisinden haber alınamıyor. En son 2 Ağustos 2019’da İmralı’yı ziyaret eden 5 avukatının hiçbir şekilde Önder Öcalan’la görüşmesine izin verilmiyor. Son görüşme 27 Temmuz 2011’de yapıldı. Bu bağlamda Kürt halkı ve dostları özellikle Önder Öcalan’ın ailesi, 25 Mart 2021’de yapılan telefon görüşmesinden bu yana Önder Öcalan’dan haber alamadığı için endişeli. Türk devletinin, Önder Öcalan’a yönelik fiziki ve manevi işkence uygulamalarını haklı çıkarmak için kullandığı tüm bahaneler haksızdır. Bu konudaki çalışmaları sistemli ve BM sözleşmesi standartlarına göre ilan edilen İşkencenin Önlenmesine Dair Sözleşme’nin 1. maddesine aykırıdır.
SUÇ İŞLENİYOR
Önder Öcalan’a yapılan işkence sadece onun haklarından yoksun bırakılması değil, çifte işkencedir. Bu çifte işkence, 1948 tarihli Dünya İnsan Hakları Bildirgesi’nin 5. maddesine, 1966 Medeni ve Siyasi Haklara İlişkin Uluslararası Sözleşme’nin 7. maddesine, 9 Ekim 1975 tarihli BM Genel Kurulu Bildirgesi’ne göre kötü etkilere sahiptir. Türk devletinin de imzaladığı ve taraf olduğu İşkencenin Önlenmesine Dair Sözleşme’nin 2 ve 4. maddelerine göre, işkenceyi önlemek için yasal, idari ve yargı tedbirler almak zorundadır ve bu işkence eylemleri, bu yasalara göre ‘suç’ olarak kabul edilmektedir.”
İmza kampanyasının Abdullah Öcalan’ın uluslararası komployla Türkiye’ye teslim edildiği tarih olan 15 Şubat’a kadar sürmesi bekleniyor.
Kampanyanın bitmesinin ardından toplanan imzalar, İşkenceyi Önleme Komitesi'ne (CPT) gönderilecek.