RIHA - DAİŞ karanlığına karşı tarihi bir mücadelenin verildiği Kobanê'nin özgürleştirilmesinin üzerinden 8 yıl geçti. Kimliksizliğe karşı çıkan Kürtlerin öncülüğündeki direniş, eşit, özgür ve birlikte alternatif bir yaşamın mümkün olduğunu kanıtladı.
Suriye'de 1900'lü yılların ortalarında artan Arap milliyetçiliği sonrası Kürtlerin yoğunlukta yaşadığı bölgelerde "Arap Kemeri" adı altında kapsamlı bir asimilasyon politikası hayata geçirildi. Baas rejimi tarafından 1965 yılında kabul edilen, ancak 1973'te uygulamaya sokulan plan kapsamında, Kürtlere ait Fırat Nehri altında kalan tüm topraklar Araplara verildi. Böylece bölgedeki demografinin değiştirilmesi hedeflendi. Bu süreçte 150 bin Kürde kimlik verilmeyerek vatandaşlık hakları ellerinden alındı ve "Kürtler "yabancı" statüsüne alındı.
QAMIŞLO SERHILDANI
Baas rejimi tarafından her türlü hakları yok sayılan Kürtler, 20 Eylül 2003 yılında yeni bir oluşuma giderek, Demokratik Birlik Partisi'ni (PYD) kurdu. Kürtlerin örgütlüğü zamanla büyürken, rejimin provokasyonları da devam etti. 12 Mart 2004'te Qamişlo kentinde Arapların desteklediği takım ile Kürtlerin desteklediği takım arasında oynanan futbol müsabakası sırasında yeni bir katliamın düğmesine basıldı. Irkçı tezahüratlar üzerine çıkan olaylarda, 3 Kürt genci rejim güçleri tarafından katledildi. Kürtler, Qamişlo başta olmak üzere Dêrik, Amûdê, Hesekê, Kobanê ve Efrîn kentleri ile Reqa ve Halep’teki bazı mahallelerinde ayaklandı. Eylemlerdeki temel talep ise, yıllardır bastırılan hakların iadesi oldu.
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi’nin (SOHR) raporuna göre, bu eylemlerde 5 bin Kürt tutuklandı. Ardından yapılan kimi açıklamalarda ise, rejim saldırıları ve cezaevlerindeki işkencelerden kaynaklı en az 40 kişi katledildi.
Söz konusu serhildan (başkaldırı) yeni bir döneme kapı araladı. Kürtler, rejime karşı artık daha örgütlü bir mücadele yürütmeye başladı. 2010 yılının sonlarında Tunus'ta başlayan ve 15 Mart 2011’de Suriye’ye sıçrayan halk isyanları sonrası Kürt kentlerinde de yeni bir mücadele dönemi başladı. Kürtler, 2004 yılında yaşanan Qamişlo serhildanı sonrası tohumları atılan ve 2011 yılının başında kurulan Demokratik Toplum Hareketi (TEV-DEV) çatısı altında yeni bir örgütlenmeye gitti.
ÖCALAN'IN PARADİGMASI
2012 yılına gelindiğinde Halk Savunma Birlikleri (YPG) ve Kadın Savunma Birlikleri'nin (YPJ) kuruluşları ilan edildi. YPG/YPJ'nin kurulmasının ardından 19 Temmuz 2012'de Kuzey ve Doğu Suriye'nin Kobanê kenti, daha sonra Efrîn ve Derik kentleri Baas rejiminden alındı. Tarihe "Rojava Devrimi" olarak geçen direnişin öncüleri, sonrasında yaptıkları birçok açıklamada, direnişlerine PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın paradigmasının ışık olduğunu vurgulayarak, Öcalan'ın “Her canlı kendini korumalıdır. ‘Gül teorisi’ var. Gül bile dikenleri ile kendisini koruyor. Bunu anlamamız gerekiyor. Bu durum hukuk, ekonomi ve diplomasi olarak hayata geçtiğinde zaten Demokratik Özerk Yönetim projesi ortaya çıkıyor” sözlerini esas aldıklarını ifade etti.
DEVRİMDEN SONRA KOBANÊ
Devrimin tohumlarının atıldığı Kobanê, Riha'nın Pîrsûs (Suruç) ilçesi merkezine 15 kilometre uzaklıkta ve Mürşitpınar (Kobanê) sınır kapısının hemen çıkışında yer alıyor. Kobanê doğusunda Girê Spî, batısında Minbic, kuzeybatısında ise Cerablus bulunuyor.
Kobanê, Baas rejiminden alındıktan sonra demokratik teamüllere ve insan haklarını esas alan "Toplumsal Sözleşme (Rojava Sözleşmesi)" ile yönetilmeye başlandı. "Kürtler, Araplar, Süryaniler, Ermeniler ve Çeçenler ile İslam, Hıristiyan ve Êzidî inançları birlikte yaşarlar" ibaresinin yer aldığı sözleşme, aynı zamanda idari birimlerin yönetiminde yüzde 40 cins kotasına olanak sağladı. Kürtçe, Arapça ve Süryanice resmi dil olarak kabul edildi. Bölgedeki diğer dillerin öğretilmesi de karara bağlandı.
KANTON YÖNETİMİ
Kobanê, Kuzey ve Doğu Suriye’nin 12 Kasım 2013 tarihinde ilan edilen 3 kantonundan birisi oldu. Sonrasında yasama, yürütme, yargı organları oluşturulmaya başlandı. Kantonların yönetimi, Yasama Konseyi (Meclis), Yürütme Konseyi (Hükümet) ve Adalet Komisyonu (Yargı) olarak üçe ayrıldı. Bunların yanında Yüksek Seçim Kurulu ve Yüksek Anayasa Mahkemesi gibi kurullar oluşturuldu. Yasama Konseyi'nin görevleri arasında yürütmenin denetimi, uluslararası anlaşma ve sözleşmelerin onaylanması bulunmuyor. Konsey, aynı zamanda bir meclis üyesine hükümet kurma yetkisi de verebilir. Bahsi geçen Yüksek Anayasa Mahkemesi'nin üyeleri de meclis tarafından belirleniyor. Savaş, barış ve af kararları, bütçe onayı, siyasi ve ekonomik gelişim planlarının yapılması da meclisin görevleri arasında. Demokratik özerk bölgeleri ve kanton merkezi ile olan ilişkilerini yasa yoluyla belirleyen unsur ise Yasama Konseyi. 2015 Ekim ayında kendi demokratik özerk bölgesini ilan eden Girê Spî, bu şekilde özerkliğini kabul etmiş ve Kobanê kantonunun bir bölgesi haline gelmişti.
MECLİSLER VE KOMİTELER
Yasama Konseyi'nin denetimi altında işlevi olan, kantonun yönetim ve yürütme idaresini uygulayan diğer unsur ise Yürütme Konseyi'dir. Adalet Komisyonu ve Yasama Konseyi'nin karar ve kanunlarının uygulanmasıyla yükümlü olan Yürütme Konseyi'nin eşbaşbakanı, aynı zamanda kantonun da eşbaşkanlığı görevini yürütüyor. Belediyeler ve Bölgesel Yönetim Konseyleri de doğrudan eşbaşkanlara bağlı bir şekilde faaliyetlerini sürdürüyor. Yürütme Konseyi'ne bağlı ve her biri birer bakanlık gibi işleyen toplam 20 komite bulunuyor.
Komitelerin temsilcileri aynı zamanda eşbaşkan danışmanı olarak görev yapıyor. Komitelerin sıralaması ise şu şekilde: Dışişleri, Savunma, İçişleri, Adalet, Bölgesel (Belediye, Nüfus ve Şehircilik), Maliye, Çalışma ve İşçi Yerleştirme, Eğitim, Tarım, Elektrik Sanayi ve Yeraltı Kaynakları, Sağlık, Ticaret ve Ekonomi, Şehit Aileleri, Aydınlanma ve İletişim, Ulaştırma, Gençlik ve Spor, Turizm ve Arkeoloji, Din, Kadın ve Aile, İnsan Hakları Komitesi.
Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi merkezine bağlı olan genel asayiş güçlerinin yerel unsurları, kantonların İçişleri Komitesi’ne bağlı olarak hareket ediyor.
Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi anayasasına göre, özerk yönetimin ve kantonların güvenliği ve toprak savunması YPG/YPJ sorumluğunda.
Suriye iç savaşında halkların "güvenli limanı" haline gelen Kobanê, 15 Eylül 2014 tarihine gelindiğinde Irak'ta ortaya çıkan ve insanlık dışı uygulamalarıyla bölgeye korku salan DAİŞ'in hedefi oldu. Ancak Kobanê'deki tarihi direniş, DAİŞ'in sonunun başlangıcı oldu. 26 Ocak 2015'te DAİŞ'in saldırıları kırıldı. Üzerinden 8 yıl geçen direnişin yankıları halen sürüyor.
REJİMİN SALDIRILARI
2014-2016 yılları arasında Kobanê Kantonu Yürütme Meclisi'nde yer alan Xalid Berkel, 19 Temmuz Devrimi sürecini anlattı. Baas rejimi döneminde Kürtlere yönelik büyük bir asimilasyon politikasının uygulandığını kaydeden Berkel, "Kürt halkına karşı kirli bir siyaset uygulanıyordu. Kürt halkı hem Sünni olduğu için hem de kimliğinden kaynaklı işkence ve tutuklamalarla karşı karşıya kalıyordu. Rejim, nüfusun yüzde yüzü Kürt olan Kobanê’yi ambargoya alıyordu. Ancak Kobanê halkı, fedakar ve kahraman duruşuyla bunları boşa çıkardı. Kobanê tarihine baktığımızda halk, bütün saldırılara karşı direnmiş ve zaferle çıkmıştır” diye konuştu.
3'ÜNCÜ YOL ALTERNATİFİ
Kobanê’de yurtsever ruhun yüksek olduğunu vurgulayan Berkel, “Kürt halkının Önderi (PKK Lideri Abdullah Öcalan) Suriye’ye geçtiği zaman ilk uğradığı yer Kobanê’dir. Daha sonra 2004’te Qamişlo'da yaşanan serhildan sürecinde de Kobanê Baas rejimine karşı duruşunu gösterdi. Yakın zamanda rejime ait hiçbir kurum ve tek bir asker Kobanê’de kalmadı. Suriye’de halkların baharı başladığı zaman, Kürt halkı için ilk kıvılcım Kobanê’de yakıldı. O süreçte halkımız Demokratik Ulus paradigmasıyla 3’üncü Yolu önüne koyarak, alternatif yol sundu. 19 Temmuz Devrimi yeni sistemin inşasının başlangıcı oldu. Savunma, dil, kültür ve eğitim gibi birçok alanda kurumlar kuruldu. Toplum devrim inşası için örgütlendi” şeklinde konuştu.
Kobanê’deki devrimin ardından Baas rejimi başta olmak üzere Kürt düşmanlığı yapan tüm güçlerin Kürtlerin kendi kendini yönetmesine karşı çıktığına dikkati çeken Berkel, şöyle devam etti: "Halkın kendi diline, kültürüne, tarihine ve kimliğine sahip çıkmasını hazmedemediler. Buna karşı çıktılar. Değişik çetelerle bu devrimi boğmak için Kobanê’ye saldırdılar. Ancak 19 Temmuz Devrimi ruhuyla verilen mücadeleyle bütün saldırılar boşa çıkarıldı."
MA / Ömer Akın
Yarın: Kobanê Direnişi