ÎDIR - PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik tecridin "işkence" olduğunu söyleyen HDP Milletvekili Habib Eksik, "Uluslararası hukuk, ülkeye ya da süreçlere göre eğilip bükülürse sorunlar katmerleşerek büyümeye devam edecektir" dedi.
İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde ağır tecrit koşulları altında tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan ile tutuklular Ömer Hayri Konar, Hamili Yıldırım ve Veysi Aktaş'tan 21 ayı aşkın bir süredir haber alınamıyor. Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekillerinin Öcalan’ın avukatlarıyla görüştürülmesi ve uygulanan ağırlaştırılmış tecridin bir an önce kaldırılması talebiyle başlattığı Adalet Nöbeti, 23'üncü gününde sürüyor. Nöbet eylemine katılan milletvekillerinden Habip Eksik, tecride karşı toplumsal refleksin önemine değindi.
'TECRİT İŞKENCE YÖNTEMİDİR'
Tecridi “işkence yöntemi” olarak nitelendiren Eksik, tecridin aynı zamanda insanlık suçu ve hukuk dışı bir uygulama olduğunu ifade etti. Eksik, "İktidar, İmralı tecrit sistemindeki ısrar politikası ile hukuk dışı uygulamalarını tüm toplumu yaymayı amaçlamakta. Dolayısıyla tecritte ısrar politikası, tek adam rejiminin kendini kurumsallaştırmak için kullandığı en önemli hukuk dışı yöntemdir” dedi.
Eksik, görüşmelerin “disiplin cezaları” gerekçeleriyle engellendiğine işaret ederek, “Muhalefetin sessizliği de tecrit politikasını sürekli hale getirmiştir. Çünkü bu iktidarın temel bakış açısı çözümsüzlükte ve savaş politikasında ısrardır. Temel politikası savaş, tekçilik ve uluslararası emperyal güçlerin istediği çözümsüzlük politikaların devam ettirmedir. Böylelikle Kürt sorununda çözümsüzlükle, halklarımızın geleceğini kaos ve çatışmalı sürece sürüklenmesi amaçlanmaktadır” diye kaydetti.
CPT'NİN SESSİZLİĞİNE TEPKİ
Tecridin Öcalan’a yönelik uluslararası komplonun devamı olduğunu söyleyen Eksik, "Bu komplo ile Ortadoğu halklarına kan ve savaşı reva görüyorlar. Oysa Ortadoğu’nun kurtuluşu tecridin kaldırılması ve Sayın Öcalan’ın fikriyatından geçtiğini herkes çok iyi biliyor. Bugün emperyal güçler de bunun çok iyi farkında. Öcalan’ın fikriyatının oyunlarını bozduklarının farkındalar. Sayın Öcalan’ın fikriyatı ile Rojava’da geliştirilen yapı ve sistemi de görüyorlar” şeklinde konuştu. Eksik, "Türkiye halkları en başından bu yana ön yargılarını bir kenara bırakıp, tecritte ısrar politikasına sessiz kalmamış olsalardı, bugün derin krizler yaşanıyor olmazdı” diye kaydetti.
Avrupa İşkenceyi Önleme Komitesi’nin (CPT) tecrit karşısındaki sessizliğini de eleştiren Eksik, şunları söyledi: "Bu sessizlik nedeniyle insanların bu tür kurumlara inancına darbe vurulmaktadır. Bu durum çok büyük sıkıntılara ve sorunlara gebe bir hal almaya başladı. Tüm dünya kamuoyu öncelikle bu tür hukuksuzluklara sesini yükseltmeli ve itirazını ortaya koymalıdır. Unutmamak gerekir ki globalleşen dünyada bir bölgedeki ya da ülkedeki sorun sadece orayı etkilemiyor, tüm dünyayı etkiliyor. Son süreçte Ortadoğu, Afganistan ya da Ukrayna’da yaşananlara bakmamız yeterli olacaktır. Uluslararası hukuk, ülkeye ya da süreçlere göre eğilip bükülürse, içinden çıkamayacağımız sorunlar katmerleşerek büyümeye devam edecektir."
Eksik, şu çağrıda bulundu: "Tecrit, tüm kamuoyunun duyarlılık göstermesi ve bu konuda demokratik tepkisini ortaya koymasıyla kaldırılır."
MA / Cengiz Özbasar