İZMİR - İzmir’de son dönemlerde parti yönetici, üye ve çalışanlarının kendilerini polis ve istihbarat olarak tanıtan kişiler tarafından ajanlaştırma faaliyetlerinin yürütüldüğünü belirten İl Eş Başkanı Berna Çelik, “Ne baskı ne de özel savaş yöntemleriniz fikriyatın büyüyüp gelişmesi önünde engel olamayacaktır” dedi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir İl Örgütü, üye, yönetici ve çalışanlarına dönük tehdit, şantaj ve ajanlaştırma faaliyetlerine yönelik parti binasında basın toplantısı düzenledi. Toplantının yapıldığı salona, "Ajanlaştırma, tehdit, şantaj, özel savaş politikalarına boyun eğmeyeceğiz" pankartı asıldı. HDP Parti Meclisi (PM) üyelerinin de katıldığı açıklamada basın metnini İl Eş Başkanı Berna Çelik okudu.
HDP seçilmişleri, üye ve yöneticilerine dönük geliştirilen özel savaş politikalarının bugün 90’lı yılları aratmayacak şekilde devam ettiğini belirten Çelik, "Nitekim, şu an bu açıklamayı gerçekleştirdiğimiz HDP İzmir İl Başkanlığımız, uzunca bir süredir bu tip saldırıların neredeyse ana merkezlerinden biri olmuştur.17 Haziran 2021 tarihinde Deniz Poyraz yoldaşımız bu binada paramiliter tetikçi, çete artığı Onur Gencer tarafından katledildi. Kapının önünde her gün kimin gelip çıktığını kayda alan kolluğun gözü önünde gerçekleşti bu katliam. O tarihte il binamıza girerek Deniz yoldaşımızı katledenler, bugün yine İzmir’de farklı hesaplar içinde olduğunu bir kez daha göstermektedir" dedi.
TEHDİT VE ŞANTAJ
HDP İzmir il, ilçe yöneticileri, parti meclis üyeleri, kadın ve gençlik meclisi üyelerinin uzunca bir süredir doğrudan ya da dolaylı olarak baskı, tehdit ve şantajların hedefi olduğunu aktaran Çelik, parti çalışanı, üye ve yöneticilerinin kimliği belirsiz kişiler tarafından sistematik olarak takip edildiğini ve önlerinin kesildiğini söyledi. Kendilerini polis veya istihbarat mensubu olarak tanıtan kişiler tarafından tehdit edildiklerini belirten Çelik, "Tümüyle yasadışı ve gayri-meşru görüşme taleplerini kabul etmeyen arkadaşlarımız, aileleri üzerinden tehdit ediliyor. Kadın yöneticilerimize 'elimizde fotoğrafların var, görüşmeyi kabul etmezsen bunları eşine veririz' denilerek yürüttükleri onurlu mücadelelerinden vazgeçirilmeye, işbirliği adı altında yalan beyanlar verilmeye zorlanıyor. Açılan sahte sosyal medya hesapları ile arkadaşlarımız üzerinden algı operasyonları oluşturuluyor" diye belirtti.
BAŞVURULAR SONUÇSUZ KALDI
Bu duruma karşı yapılan suç duyurularına dair soruşturma başlatılmadığını ve kendilerine sadece “numaraların emniyet mensuplarına ait olmadığı” yanıtının verildiğini belirten şöyle dedi: "Bu anlamda, arkadaşlarımızın başına gelebilecek en küçük olumsuzluktan, başta İzmir emniyeti olmak üzere, tüm yetkililerin sorumlu olduğunu buradan bir kez daha ifade ediyoruz. Tüm bu özel savaş yöntemlerini devreye koyanlar bir kez daha partimizden, onurlu mücadelemizden, kadın özgürlük çizgimizden ne kadar korktuklarını göstermişlerdir. Kendilerine resmi veya gayri-resmi görev çıkaran bu çete bozuntularına sizler aracılığıyla bir kez daha sesleniyoruz; böylesi baskı, tehdit, şantajlarla bizleri haklı mücadelemizden alıkoyamayacaksınız. Baskı, tehdit, işkencelerle partimizi sindirmeye, partimize yönelik algı operasyonları ile yalnızlaştırma hesapları görenler şunu çok iyi bilsin ki; HDP halkların bir arada özgür yaşamının adresidir. HDP kadınların partisidir. Gençlerin geleceğidir. Ne baskı ve zulüm politikalarınız, ne özel savaş yöntemleriniz, ne de beslenen paramiliter güçleriniz bu fikriyatın büyüyüp gelişmesi önünde engel olamayacaktır."