İSTANBUL- Cezaevi Tevkif Evleri Genel Müdürü Ali Suat Ertosun’un “Hayata Dönüş Operasyonu”na dair MGK itirafları ardından mahkemeye yanıt veren MGK, bu yönlü bir kararın kayıtlarında bulunmadığını ileri sürdü.
F Tipi Kapalı Cezaevleri’ne ve tecride karşı birçok cezaevinde siyasi tutukluların başlattığı açlık grevi ve ölüm orucuna dönük 19-22 Aralık 2000’de 10 bin askerle başlatılan “Hayata Dönüş Operasyonu” saldırısında 28 tutuklu yaşamını yitirdi. Katliamın yaşandığı yerler arasında bulunan Bayrampaşa Cezaevi ile ilgili açılan davada, 37 er ve 2 astsubayın yanı sıra birleşen dosyalarla Ankara Jandarma Özel Harekat mensubu rütbeli askerlerle birlikte 194 kişi yargılanıyor.
Bakırköy 13’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde 15 Eylül’de görülen dava duruşmasında müdafi avukatlar, Milli Güvenlik Kurulu’na (MGK) tarih belirtmeksizin Bayrampaşa ile ilgili bir kararının alınıp alınmadığının sorulmasını istedi.
MGK ‘TAVSİYE’ EDİYORMUŞ
Bunun üzerine MGK Genel Sekreterliği Hukuk Müşavirliği’nin, talep ve oluşan karara ilişkin 10 Ocak’ta yanıt verdiği ortaya çıktı. MGK, kararlarının tavsiye niteliğinde olduğunu ileri sürerek, “Kanunlarla kendisine verilen görevler çerçevesinde devletin milli güvenlik siyasetinin tayini, tespiti ve uygulaması ile ilgili konularda tavsiye kararı almakta ve söz konusu kararlar istişari nitelik taşımaktadır” ifadelerine yer verdi.
KARARLARIN OLMADIĞINI İDDİA ETTİ
Yanıtta ayrıca “İlgili yazı kapsamında tarih aralığına bakılmaksızın yapılan inceleme neticesinde ‘cezaevleri’ hususunun Milli Güvenlik Kurulu toplantılarını müteakip yayımlanan (1994 yıllında bir, 1996 yıllında ise üç) basın bildirilerinde geçtiği tespit edilmiştir” denildi. MGK, bu kapsamda metinler de paylaştı.
2 MADDELİK TOPLANTI
MGK’nin 28 Aralık 1994 tarihli metinin, iki maddeden ibaret olduğu görüldü. İlk maddede “örgüt” vurgusu yer alırken, ikinci maddede ise şu “Ayrıca, cezaevlerinin bugün içinde bulunduğu durum ve alınması gereken tedbirler hakkında Kurul’a bilgi verilmiştir” ifadeleri yer aldı.
TEDBİR KONUSUNDA ‘GÖRÜŞ BİRİLİĞİ’
22 Mart 1996’da yapılan toplantıya ilişkin metinde ise Adalet Bakanı Mehmet Ağar’ın ismi dikkat çekti. Metinde “Kuzey Irak’ta” konuşlandırılan Çok Uluslu Güç’ün “görev” süresi ve ilk kararda olduğu gibi cezaevlerine ilişkin ifadeler yer aldı. 25 Temmuz 1999’da yapılan toplantıya paylaşılan basın metninde ise, Adalet Bakanı Şevket Kazan’ın süren açlık grevlerine ilişkin bilgi verdiği ve bu konuda “gerekli” tedbirlerin “bir an önce” alınmasına dair aktarımda bulunduğu ortaya çıktı. Metinde, “tedbir” alma konusunda “görüş birliğine varıldığı” ifadelerine yer verildi.
SORUNUN CEVABINI VERMEDİ
Davanın avukatlarından Güçlü Sevimli, MGK’nin mahkemenin kararında yer alan sorunun cevabını vermediğine dikkat çekti. Tarih sınırlaması olmadan “operasyon” ile ilgili bir kararın olup olmadığının sorulduğunun altını çizen Sevimli, “MGK, bu yönlü bir kararın kayıtlarında bulunmadığını ileri sürdü. Bu nedenle sadece cezaevleri ile ilgili kararlara baktıklarını iddia ediyorlar. Bunlar bir de karar değil. Üç tane basın metni paylaşmış. Böyle büyük bir operasyon yapılacak ve onların haberi olmayacak, inandırıcı mı?” diye sorarak, tepki gösterdi.
ERTOSUN’UN ANLATIMLARINA İŞARET ETTİ
Cezaevi Tevkif Evleri Genel Müdürü Ali Suat Ertosun’un tanık olarak dinlendiğini ve bu esnada kararın MGK’de aldığına dair itiraflarda bulunduğuna işaret eden Sevimli, “Bunu, birçok sanık da söyledi. MGK verdiği yanıtla, çok bir şekilde gerçeklerin ortaya çıkmasını engellemeye çalışıyor. 22 yıl geçmesine rağmen sorumluluğu bulunan üst rütbelilerin ve siyasilerin ortaya çıkmasını istemiyor. Hala bir koruma güdüsü var” dedi.
ERTOSUN NE DEMİŞTİ?
Ertosun, 19 Nisan 2022’de görülen duruşmada, 20 cezaevinde hakimiyetin devletten çıktığını, bu durumun kendilerine iletildiğini, bu ileti üzerine durumu İçişleri ve Sağlık Bakanlığı ile Başbakanlığa bildirdikleri yönünde bilgi vermişti. Ertosun, “Savcıların verdiği bu kararı yerine getirmemiz, mümkün değildi. Ayrıca bir sorumluluktu. Çünkü ölüme yatanlar vardı. Operasyon yapılmak zorunda kalınmıştır. İhtar yapılmasına rağmen direniş olmuştur. Bu operasyonla ‘terör’e son vermiştir. Geçmişte yaşananların kimse şimdi yaşamak istemez. Operasyon yeniden yapılanmadır. Devlet olarak müdahale zorunluydu. Çünkü insanlar ölecekti” demişti.
KARAR MGK’DE ALINDI
Ertosun’un beyanları ardından Mahkeme, operasyon kararı için ne zaman toplandığını sordu. Ertosun, operasyonu yapanın Adalet Bakanlığı olmadığını, bu nedenle bilmediğini söyledi. Ertosun, ayrıca operasyonun adının da kendileri tarafından konulmadığını, operasyonu İçişleri Bakanlığı’nın jandarma ile yaptığını anımsattı. Mahkeme, operasyona ilişkin Ertosun’a bir toplantıya katılıp katılmadığını sordu. Ertosun, cezaevleri ile ilgili birçok toplantıya katıldığını, ancak operasyon kararına ilişkin toplantıya katılmadığını belirtti. Ertosun, “Operasyon öncesi bu konu Milli Güvenlik Kurulu’nda görüşüldü. Türkiye’de cezaevleri büyük bir sorun haline gelmişti. O dönem Süleyman Demirel’de en büyük sorun olduğunu ifade etmişti” diyerek, operasyon kararının MGK’da alındığını itiraf etmişti.