AMED - PKK Lideri Abdullah Öcalan’a dönük uluslararası komplonun 24’üncü yılı dolayısıyla 6 Şubat’ta, “Çözüm İçin İmralı’ya Yürüyoruz” şiarıyla iki koldan Gemlik'e yürüyüş başlatılacak.
İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi'nde ağır tecrit koşulları altında tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan’a dönük 15 Şubat 1999’da gerçekleştirilen uluslararası komplo 24’üncü yıl dönümünde. Komplonun yıl dönümü dolayısıyla 6 Şubat’ta Mêrdîn’in Qoser (Kızıltepe) ve Colemêrg’in Gever (Yüksekova) ilçelerinden Gemlik’e doğru iki koldan yürüyüş düzenlenecek. Yürüyüşün şiarı, “Çözüm İçin İmralı’ya Yürüyoruz” olarak belirlendi.
Demokratik Toplum Kongresi (DTK), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Halkların Demokratik Partisi (HDP), Özgür Kadın Hareketi (TJA), MED Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Hukuki ve Dayanışma Dernekleri Federasyonu (MED TUHAD-FED) ile Medeniyetler Beşiğinde Yakınlarını Kaybeden Ailelerle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (MEBYA-DER) konuya dair DBP İl Örgütü binasında basın toplantısı düzenledi. Yürüyüşe dair ortak metnin Kürtçesini DTK Eşbaşkanı Berdan Öztürk, Türkçesini ise MED TUAD FED Eşbaşkanı Safiye Akdağ okudu.
‘İMRALI'YA YÜRÜYORUZ’
Öcalan’dan 22 aydır haber alınamadığına dikkati çekilen açıklamada, “Kürt halkı başta olmak üzere, Türkiye ve Ortadoğu halklarının çözüm iradesi olarak gördüğü Sayın Öcalan'a dayatılan bu mutlak iletişimsizlik halini reddediyor ve kendisiyle avukat görüşmelerinin bir an önce başlatılmasını istiyoruz” denildi.
Açıklamanın devamı şöyle: “Kürt halkı başta olmak üzere, Türkiye ve Ortadoğu halklarının çözüm iradesi olarak gördüğü Sayın Öcalan'a dayatılan bu mutlak iletişimsizlik halini reddediyor ve kendisiyle avukat görüşmelerinin bir an önce başlatılmasını istiyoruz. İçinden geçtiğimiz bu kritik süreçte İmralı'nın sesini duymak isteyen, görüşlerini merak eden demokratik kamuoyu, iki yıla yakındır kendisinde haber alınamayan Sayın Öcalan'ın sağlığı ve yaşamı konusunda haklı olarak endişe ve kaygı içindedir.
Evrensel, yasal ve anayasal ilke ve kuralları hiçe sayan iktidar; kamuoyunun bu talebini görmezden gelmekte, halkların barış hakkını gasp etmektedir. CPT ise birkaç ay önce İmralı'yı ziyaret ettiği halde konu ile ilgili açıklama yapmaktan kaçınmakta, başta Kürt halkı olmak üzere demokratik kamuoyunun endişelerini derinleştirmektedir.
Sayın Öcalan'a karşı geliştirilen, hiçbir hukuki ve ahlaki dayanağı olmayan mutlak tecrit devam ettikçe Türkiye, içinde bulunduğu ekonomik, siyasal ve toplumsal kriz halinden kurtulamayacaktır. Çünkü İmralı tecridi Kürt sorununda çözümsüzlük anlamına gelmekte, çatışma ve şiddet ortamının devam etmesini sağlamakta ve ülke bundan zarar görmektedir. Sayın Öcalan şahsında büyük bir çözüm iradesi, Türkiye'nin toplumsal barışı tutsak edilmiştir. Halkların özgür geleceği ipotek altındadır. Derinleşen tecrit derinleşen bir faşizmi doğurmakta, mevcut sorunları içinden çıkılmaz bir hale getirmektedir.
KIZILTEPE VE GEVER'DEN YÜRÜYORUZ
Tarihte eşine az rastlanır bir ağırlıkta süren tecrit kırılmadan toplum nefes alamayacak, diyalog ve müzakere temelinde sorunlarına çözüm bulamayacaktır. İmralı'da barışın sesi ve demokrasinin nefesi kesilmek istenmekte, sonuçları oldukça ağır olacak toplumsal çatışmalara zemin hazırlanmaktadır. İmralı'da sürdürülen mutlak tecrit, AKP-MHP iktidarının bir yönetme stratejisine dönüşmüştür. İktidarı İmralı'yı üzerinde oynanabilecek bir mekân olarak görmekten, sonuçları ağır olabilecek bu tehlikeli oyundan vazgeçmeye çağırıyoruz. Milyonlarca yurttaş adına konuşuyoruz. Sayın Öcalan üzerinde uygulanan mutlak iletişimsizlik haline ve tecrit siyasetine son verilmeli, avukatlarıyla görüşmesi bir an önce sağlanmalıdır. Engellemelere rağmen vekillerimizin günlerdir Meclis'te ve Adalet Bakanlığı önünde yaptıkları açıklamalara ve taleplerine maalesef yanıt verilmediği gibi kamuoyuna da herhangi bir açıklama yapılmamıştır.
İktidar siyasi sorumluluğunu yerine getirmekten kaçmakta, adalet arayışını yok saymaktadır. Bizler durumun ciddiyetinden hareketle asla durmayacağımızı, başka yol ve yöntemlerle İmralı tecridini kırmanın mücadelesini vermeye devam edeceğimizi ifade etmek istiyoruz. Bu çerçevede çözüm talebimizi ortaya koymak için 'Çözüm İçin İmralı'ya Yürüyoruz' şiarıyla Gemlik'e yürüme kararını almış bulunuyoruz. 6 Şubat'ta Kızıltepe ve Gever olarak iki koldan yürüyüşümüzün startını verip 15 Şubat'ta Gemlik'te sonlandıracağız. Bu yürüyüş tecride ve çözümsüzlüğe karşı bir adalet arayışıdır ve bu çabamız avukat görüşmeleri başlayana kadar kesintisiz devam edecektir. Bir kez daha vurgulamak istiyoruz. Talebimiz oldukça nettir;
YÜRÜYÜŞE DESTEK ÇAĞRISI
Sayın Öcalan üzerindeki hukuksuzluk son bulmalı, avukatlarıyla görüşmesi sağlanmalıdır. Sayın Öcalan'a yönelik geliştirilen uluslararası komplonun yıldönümünde tecrit politikasının muhataplarına mesajımızı en güçlü bir biçimde vereceğiz. Sayın Öcalan bizler için demokratik çözüm umududur. Bu umudu tecrit karanlığından çıkarmak, özgür ve demokratik bir ülkede yaşamak istiyoruz. Tüm halkımızı barış, özgürlük ve demokrasi iradesine sahip çıkmaya, bütün demokratik çevreleri de yapacağımız yürüyüşe destek olmaya çağırıyoruz.”