AMED – TJA, İran’da yaşanan idamlar ve kadın kırımına dair, “Rojhilat’taki direnişi halkların en meşru hak talebi olarak gördüklerini ve idamların durdurulması, taleplerinin kabul edilmesi için bütün kamuoyunu ses çıkarmaya çağırıyoruz” açıklaması yaptı.
Özgür Kadın Hareketi (TJA), İran’da yaşanan idamlar ve kadınlara dönük ihlallere dair yazılı açıklama yaptı. Açıklamada, kamusala alanlarda kadınlara yönelik getirilen yasaklara dikkat çekilerek, “Mevcut durumda boşanmanın sadece erkeklere hak olarak tanındığı, çocuk velayetinin doğrudan babaya verildiği, kadınların sadece aile mahkemelerinde hâkim olduğu, hiçbir şekilde savcı olamadığı, kadınların hareketlerinin her an denetlendiği ve şeriata uygun olmadığı her durumda cezalandırıldığı despotik bir yönetim söz konusu” denildi.
‘KADINLAR DİRENİŞ ALANLARI YARATTI’
Rojhilat’ta bulunan kadınların ve toplumun üzerindeki baskının ulus-devlet politikaları nedeniyle daha da arttığı vurgulanan açıklamada, şu ifadelere yer verildi: “Dört parçaya bölünen biz Kürt halkı uzun zamandır kimliğimizi özgürleştirmek için mücadele ediyor, Kürt kadınlar olarak aynı zamanda cinsiyetçiliğe karşı direniyoruz. İran İslam Cumhuriyeti ise komşu ülkeleri gibi hem İran toplumunun hem Rojhilat toplumunun her türlü talebine uzun yıllardır sadece şiddet ile karşılık veriyor.
Uzun yıllardır başörtüsü zorunluluğuna karşı mücadele eden kadınlar, Jîna’nın katledilmesinden sonra İran ve Rojhilat sokaklarını yeniden direniş alanına dönüştürdü ve Kürt kadın hareketinin ‘jin, jiyan, azadî’ sloganını bu isyanın sözü olarak bütün dünyaya duyurdu. Bugün bu isyandan, kadınların-toplumun talebinden korkan İran İslam Cumhuriyeti kendi ülkesinin sokaklarını kan gölüne çevirmeye ve her gün boyun eğmeyen gençleri, kadınları idamla yaşamdan koparmaya devam ediyor. Jîna Emînî’nin katledilmesine karşı protesto hakkını kullanan 23 yaşındaki Muhsin Şikari ilk olarak bu protestolardan idam cezasına çarptırılan bir gençti ve 8 Aralık 2022 günü idam edildi. Rejim güçleri her gün bu protestolara katılan eylemcileri tutuklamaya ve idam etmeye devam ediyor.”
‘İDAMLAR DURDURULSUN!’
Baskıların altında Rojhilatlı kadınların öncülüğünde büyüyen toplumsal hareketten duyulan korku yattığına vurgu yapan açıklamada, devamla şunlar belirtildi: “İran resmi sınırları içerisinde yaşayan Kürtler, Farslar, Azeriler, Lurlar, Beluçlar ve diğer ötekileştirilmiş kimlikler ve inançlar insan hakları, özgürlük ve demokrasi mücadelelerinde haklıdır ve faşist İran İslam Cumhuriyeti insanlığa karşı suç işlemektedir. Kuzey Kürdistanlı kadınlar olarak İran ve Rojhilat’taki direnişi halkların en meşru hak talebi olarak görüyor ve yanlarında olduğumuzu bir kez daha dile getiriyoruz. İdamların durdurulması ve taleplerinin kabul edilmesi için ses çıkarmaya çağırıyor, ‘jin jiyan azadî’ sloganını kadın özgürlüğümüzün nişanesi yapacağımızın sözünü bir kez daha yineliyoruz.”