İSTANBUL - Kamuoyunda "Hayata Dönüş Operasyonu" olarak bilinen katliam davasında mahkeme, dönemin İçişleri Bakanı Sadettin Tantan’ın duruşmaya katılıp dinlenmesi için hakkında "davetiye" kararı çıkardı.
"Hayata Dönüş Operasyonu" adı altında 10 bin askerle cezaevlerine yönelik başlatılan saldırıda, 28 tutuklu yaşamını yitirdi. Katliamın yaşandığı yerlerden biri olan Bayrampaşa Cezaevi’ne ilişkin açılan davada, 37 er ve 2 astsubayın yanı sıra, birleşen dosyalarla Ankara Jandarma Özel Harekat’tan askerlerle birlikte 194 kişinin yargılandığı davanın 48’inci duruşması Bakırköy 13’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
19 Nisan 2022’de görülen duruşmada, Cezaevi Tevkif Evleri Genel Müdürü Ali Suat Ertosun’un tanık olarak dinlendiği esnada, katliam kararının Milli Güvenlik Kurulu (MGK) tarafından alındığını ifade etmesi üzerine, dosya avukatları dönemin İçişleri Bakanı Sadettin Tantan’ın dinlenmesini talep etti. Tantan, 15 Eylül 2022’de görülen duruşmaya “güvenlik” kaygısını öne sürerek, katılmadı.
Mahkeme, 15 Eylül’de görülen dava duruşmasında, müdafi avukatların MGK’ye Bayrampaşa Cezaevi ile ilgili bir kararın alınıp alınmadığının sorulması talebi ardından oluşturulan karara 10 Ocak’ta yanıt geldiğini paylaştı. Mahkeme, bu gün görülen duruşmaya katılması beklenen dönemin İçişleri Bakanı Sadettin Tantan’ın rahatsızlığı gerekçesiyle 5 günlük rapor aldığını paylaştı.
CMK’YE AYKIRI İŞLEM
Duruşmada söz alan müdafi avukat Erhan Ergun, Tantan’ın vekili aracılığıyla duruşmaya müdahil olduğuna işaret ederek, Ceza Muhakemesi Kanunu’nda (CMK) böyle bir düzenlemenin olmadığını söyledi. Tanık vekilinin olamayacağını belirten Ergun, “Daha önce verdiği dilekçe ve talepleri de dosyaya yansımıyor. Vekili var mı yok mu? Bunları gönderen kim? onu da bilmiyoruz. Bu nedenle bu hususların dosyadan çıkarılmasını istiyoruz” diyerek, tepki gösterdi.
'ZORLA GETİRME' TALEBİ
Tantan’ın dinlenmesinin önemli olduğunu dile getiren Ergun, ancak Tantan’ın üç celsedir dinlenemediğini söyledi. Tantan’ın tanıklık yapmaktan kaçındığını ifade eden Ergun, “zorla getirme” talebinde bulundu. Ergun, ayrıca katliam kararının MGK’de alındığına dair daha önce mahkemeye beyanlarda bulunan dönemin Jandarma Genel Komutanı Aytaç Yalman’a işaret etti. Devlet görevlilerinin çok ciddi bir suç işlendiğini söyleyen Ergun, bu suçun nasıl işlendiğinin ortaya çıkarılması gerektiğine dikkati çekerek, MGK’ye tekrardan yazı yazılmasını ve bu yazı da Yalman’ın beyanlarının hatırlatılmasını talep etti.
'ZAMAN AŞIMI' TEHDİDİ
Ergun ayrıca her duruşma aralığına 6 ay verildiğini ve dosyanın “zaman aşımı” tehdidi ile karşı karşıya olduğunu, bu nedenle daha erken tarihlerde görülmesine dair talepte bulundu. Av. Ergun, Tantan’ın mahkeme huzurunda dinlenmesini, katliamın görüntülerinin kendisine izletilmesini ve daha sonra doğrudan soru sorulması talebinde de bulundu.
'SANIK, TANIK OLARAK DİNLENİLİYOR'
Duruşmada söz alan müdafi avukat Murat Çelik, 23 yıldır gerçeğin ortaya çıkması için iğne ile kuyu kazar gibi karanlığı aydınlatmaya çalıştıklarını ifade etti. Çelik, katledilenlerin otopsilerine katıldığını ve elbiselerin yanmadığını ama kişilerinin “kömürleştiğini” söyleyerek, kimyasal silah kullanımına dikkat çekti. Tantan’ın “en önemli sanık” olduğunu ifade eden Çelik, “baş dönmesi” nedeniyle aldığı rapora işaret ederek, Tantan’ın iki hafta önce bir TV’ye canlı bağlandığını hatırlattı.
DELİLLER KAYBOLDU
Av. Several Ballıkaya, yargılamanın adil olabilmesi için mahkemenin öncelikle bağımsız olması gerektiğine dikkat çekti. Tantan’a hala bakanlık ayrıcalığı tanındığını ifade eden Ballıkaya, Tantan’ın katliamın mimarlarından olduğunu söyledi. Daha sonra ismi “Tufan” olduğu öğrenilen operasyona dikkat çeken Ballıkkaya, daha önce katliam sırasında bulunan elbise ve saç örneklerinin mahkemeye getirildiğini ve delil olması için Adli Tıp Kurumu’na gönderildiğini ancak bu delillerin kaybolduğunu anımsattı.
TANTAN’A AİT BİLGİLER UYAP’A YÜKLENMİYOR
Söz alan müdafi Avukat Güçlü Sevimli de, Tantan’a dair yazışmaların ve uygulamaların gizli tanık işlemleri şeklinde gerçekleştiğine dikkat çekti. Tantan’a ait hiçbir bilginin UYAP’a yansımadığını söyleyen Sevimli, bazı bilgileri kendi çabalarıyla ortaya çıkardıklarını söyledi. Mahkeme başkanı, Sevimli’nin konuşmasını bölerek, “tanık vekili” şeklinde kayıt yapamadıklarını ve bu nedenle dosyaların UYAP’a yansımadığını söyledi.
Sevimli, daha önce Tantan’ın vekili olduğu ileri sürülen bir kişinin Sakarya’da bir adres bildirdiğini ve daha sonra bu adresi kaldırdığını, mahkemeye ise “ben size daha sonra adres bildiririm” dediğini anımsatarak, “Mahkeme, tanığa ‘ben mahkeme, sen tanıksın’ diyebilmeli. Ne demek oluyor ‘ben adres bildireceğim’ diye bir şey olur mu” diyerek, tepki gösterdi. Sevimli, Tantan’ın vekili olduğu ileri sürülen kişinin dün akşam adliyeye geldiğinin ve Tantan’ın hasta olduğuna dair evrak sunduğunu da paylaştı. Sevimli, söz konusu evrakta, T.C kimlik numarasının olmamasına dikkat çekerek, evrakın resmi yazışma olduğunu ve T.C.’nin olmaması durumunda kabul edilmemesi gerektiğini vurguladı.
MGK VE DAVETİYE KARARI
Daha sonra söz verilen iddia makamı ve sanık avukatları, taleplere dair bir diyeceklerinin olmadığını söyledi. Mahkeme, ara karar için duruşmaya ara verdi. Aranın ardından kararını açıklayan mahkeme, avukatların MGK talebini aynı şekilde kabul etti. Mahkeme, Tantan’ın raporunu kabul ederek, dinlenmesi için adres bildiriminin yapılması ve adres bilgilerinin İstanbul olması halinde duruşma gününün bildirilmesine dair “davetiye” çıkarılmasına karar verdi.
Adres bilgisinin İstanbul dışında olması halinde ise SEGBİS ile dinlenmesine karar veren mahkeme, duruşmayı 11 Mayıs’a erteledi.