Abdullah Öcalan: Sistemi İngiltere kurguladı, Türkiye icra etti

img
HABER MERKEZİ - PKK Lideri Abdullah Öcalan, kendisine dönük "Büyük Gladio Komplosu"nun en önemli bölümünün İmralı’da yaşama geçirilmeye çalışıldığına işaret ederek, "Bu sistemi kurgulayan İngiltere’ydi, icrası da Türklerin payına düştü" dedi. 
 
PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın 9 Ekim 1998'de Suriye'den çıkarılmasıyla başlayan ve 15 Şubat 1999'da Türkiye'ye getirilmesiyle devam eden uluslararası komplo 24'üncü yılını geride bıraktı. Öcalan, Türkiye'ye getirildiği günden bu yana İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi'nde ağır tecrit koşulları altında tutuluyor. Öcalan, cezaevi sürecinde yaptığı değerlendirmeler ve kaleme aldığı kitaplarında, kendisine yönelik komployu ABD'nin başını çektiği NATO'nun "en büyük operasyonu" olarak nitelendirdi. Öcalan, ayrıca komployu, ABD'nin Büyük Ortadoğu Projesi’nin (BOP) hayata geçirilmesinin kilit adımlarından biri olduğunun altını çizdi. ABD'nin istihbarat örgütü CIA'nın komploya dair, “Terörizme karşı bir operasyon başarısı” açıklaması da Öcalan'ın değerlendirmelerini doğruladı.  
 
BÜYÜK GLADİO KOMPLOSU
 
PKK Lideri Öcalan, "Kürt Sorunu ve Demokratik Ulus Çözümü" kitabında, “Büyük Gladio Komplosu” başlığında komploya dair geniş değerlendirmeler yaptı. Öcalan, söz konusu bölümde İmralı sürecinde komplonun arkasındaki odakları derinden irdeledi. "Büyük Gladio Komplosu’nun en önemli bölümünün İmralı’da yaşama geçirilmeye çalışıldığını belirten Öcalan, kendisini İmralı Adası’na getiren Engin Alan’ın görevi, kendisini karşılayan Avrupa Birliği (AB) Konseyi yetkilisinin yaklaşımının komployu açıklayıcı nitelikte olduğunu kaydetti. Öcalan, dönemin ABD Başkanı Bill Clinton'ın özel danışmanı General Leopoldo Galtieri’nin açıklamaları, AB Siyasi Komiserliğinden yetkilinin yaklaşımı ve Özel Kuvvetler Komutanı Engin Alan’ın rolüne işaret ederek, komplonun baştan sona NATO Gladio’su tarafından yürütüldüğünü ifade etti. 
 
Öcalan, "Daha sonra ortaya çıkan bu gerçeklerden önce de beni etkisizleştiren gücün Türk hükümeti güvenlik güçleri olmadığından şüphe etmiyordum, ama operasyon mekanizmasını tam kavrayamamıştım. Süreç gerçekte olduğundan çok farklı yansıtılıyordu. Türk hükümeti bastırıyor ve sonuç alıyor gibi bir hava ısrarla yaratılıyordu. Başbakan Bülent Ecevit’in beni niçin yakaladıklarını ve Türkiye’ye iade ettiklerini anlamadığını söylemesi bile bu iddiamı doğrulayıcı önemli bir kanıttır. Gelişmeler çözümlenip netleştirildikçe, iddiam daha da doğrulanacaktır.”
 
'İNGİLTERE KURGULADI, TÜRKİYE İCRA ETTİ'
 
Komplo sonrası kendisi için ABD’nin arkasında olduğu ve AB’nin kontrol ettiği bir sistemin icat edildiğine dikkati çeken Öcalan, "Bu sistemi kurgulayan İngiltere’ydi, icrası da Türklerin payına düşmüştü” dedi. Komplonun ardındaki felsefi ve politik zihniyeti anlamanın büyük önem taşıdığına vurgu yapan Öcalan, “Sıkça komplonun asırlık bir temeli olduğundan bahsediyor, döne dolaşa bunu açıklıyorum. Her dönemin kilometre taşı olan komplolardan bahsettim. Bunlardan sadece Kürtlere yönelik olanlarından Hamidiye Alayları komplosu, 1914 Bitlis’teki Melle Selim, 1925 Şeyh Sait, 1930 Ağrı ve 1937 Dersim komploları, 1959’da 49’lar ve 1960’ta 400’ler Davaları, Faik Bucak’ın öldürülmesi ve Sait Kırmızıtoprak’ın KDP tarafından katledilmesi, yine PKK’nin ideolojik aşamasından günümüze kadar aynı zihniyet tarafından organize edilen yüzlerce komplo bir çırpıda sıralanabilir. Komploları düzenleyenler bunu ustaca düzenlenmiş iktidar sanatı saymaktadırlar. Yani komplo iktidar sanatının en önemli aracı ve ruhu durumundadır. Bu sanat Kürtler için kesinlikle komplo temelinde yürütülmek durumundaydı. Komplonun açıktan bir yöntemle uygulanması, öyküdeki çocuğun ‘Anne bak, kral çıplak’ demesine benzer bir duruma yol açacaktı. Hedefinde soykırıma dek giden uygulamalar bulunan bir iktidar gücünün elinde komplo dışında bir araç ve buna yön veren zihniyet yoktur. Burada önemli olan, komploya dahil olan güçlerin doğru tanınması ve tanımlanmasıdır” diye belirtti.
 
ÇELİŞEN GÜÇLER KOMPLODA BULUŞTU!
 
Öcalan, birbiriyle çelişen güçlerin de komploda buluştuğuna işaret ederek, "ABD’den Rusya Federasyonu’na, AB’den Arap Birliği’ne, Türkiye’den Yunanistan’a, Kenya’dan Tacikistan’a kadar birçok devlet komploya dahil olmuştu. Asırlık düşmanlar olan Türkler ve Yunanlıları birleştiren neydi? Neden benim sırtımdan bu kadar ilkesiz ittifaklar veya çıkar birlikleri kuruluyordu? Örneğin İngiltere bu güçler içinde en tecrübelisidir. Benim Avrupa’da politika yapmamam için ilk işaret fişeğini sıkan güçtür. Avrupa’ya adım atar atmaz beni hemen ‘persona non grata’, yani ‘istenmeyen kişi’ ilan etmişti. Bu basit bir adım değildi, sonucu önceden belirleyen adımlardandı. Peki, Humeyni için, Lenin için bile alınmayan böylesi bir tavır, neden hemen benim için alınmıştı? Savunmamın birçok bölümünde buna yönelik birçok ipucunu açıklamaya çalıştım. Bu nedenle fazla tekrarlamaya gerek yoktur. Özcesi, Ortadoğu’ya yönelik iki yüz yıllık hegemonik hesapları önünde, özellikle Kurdistan politikasından ötürü (özetle ‘Ver Kerkük-Musul’u, yok et kendi sınırlarındaki Kürtleri’ politikası nedeniyle) ciddi bir engel olarak ortaya çıkmıştım. Bütün planları ve uygulayıcıları karşısında tehlikeli olmaya başlamıştım" belirlemesinde bulundu.
 
KURDİSTAN’IN KİLİT ROLÜ
 
ABD’nin BOP’u devreye koymak istediğini, bunun için Kurdistan’daki gelişmelerin kilit önemde olduğuna dikkat çeken Öcalan, şunları belirtti: "Mutlaka etkisizleştirilmem en azından konjonktür gereğiydi. Tasfiye edilmem o günler için küresel politikalarına uygun düşmekteydi. Kurdistan üzerindeki mücadele hegemonik hesaplar açısından kilit roldeydi. PKK’nin ideolojik ve politik konumu hegemonik hesaplarla açık çelişki içindeydi. Dolayısıyla tasfiye edilmem bu hesapların önünün açılması anlamına geliyordu. İmralı döngüsünde tüm bu tarihsel hesaplar şahsımda yeniden canlandırıldı. İmralı sürecini çözümleyebilmem için uzun bir tarihsel temeli bulunan güncel çıkar çatışmalarının farkına varabilecek bir bilince sahip olmam gerekiyordu. Hegemonik sistemin komplo hesaplarında çok dikkat edilmesi gereken hususlardan biri de ustaca planlanmış ve son iki yüzyılda uygulanan bölgeye ilişkin ‘böl-yönet’ politikalarına alet olmamak, özellikle derinleştirilmesi hedeflenen Türk-Kürt çatışmasında bu güçler yararına kullanılmamaktı” ifadelerini kullandı.
 
'İSRAİL-FİLİSTİN İKİLEMİ YARATILMAK İSTENDİ'
 
“Komplo şahsımda sadece Kürtlere değil, Türklere de yapılmıştı” tespitinde bulunan Öcalan, şu değerlendirmeyi yaptı: "Teslim ediliş biçimi ve bunda rol oynayanların niyeti ‘terör’ün sona erdirilmesi ve çözüm olmayıp, bir yüzyıl daha sürecek şekilde anlaşmazlığın temelini derinleştirmekti. Beni komploya düşürmeleri bu niyetleri için ideal bir fırsat sunmuştu. Bu fırsatı sonuna kadar kullanmak isteyeceklerdi. Aksini düşünmek mümkün değildi. Çünkü isteselerdi, bu yöndeki çok olumlu gelişmelere katkı sunabilirlerdi. Oysa işleri sürekli çıkmaza sürüklüyorlar, sorunu çözmek yerine tam bir kördüğüme dönüştürüyorlardı. Tipik bir İsrail-Filistin ikilemi yaratılmak isteniyordu. Nasıl ki İsrail-Filistin ikilemi yüzyıldır Ortadoğu’da Batı hegemonyasına hizmet etmişse, ondan çok daha büyük boyutlu olan Türk-Kürt ikilemi de en azından bir yüzyıl daha hegemonik hesaplarına hizmet edebilirdi. Zaten 19. yüzyılda bölgedeki birçok etnik ve mezhepsel sorunun geliştirilmesinde ve çözümsüz bırakılmasında aynı amaç güdülmüştür. İmralı gerçeği bu yöndeki ham bilgilerimi iyice olgunlaştırdı. Fakat karşımda duran en önemli sorun, bunu Türk yönetici elitine kavratabilmekti.”
 
'KOMPLO TÜRKLERE YAPILDI'
 
Komplonun kendisinden ve Kürtlerden daha çok Türklere yönelik olduğunu vurgulayan Öcalan, İmralı sürecini "bu oyunu bozmak için ideal bir platform" olarak değerlendirdi. Öcalan, "Bunun için gerekli olan teorik temelimi güçlendirdim. Barışın ve siyasi çözüm koşullarının bütün felsefi ve pratik argümanlarını geliştirdim. Demokratik siyasi çözümün özgünlüğü üzerinde yoğunlaştım. Zorlu ve sabır isteyen bu çalışmalar komplonun kısırdöngülerini kırabilir ve çözüm alternatiflerini geliştirebilirdi. Bu konuda kendime güvenmekten başka çarem yoktu. Aslında komplo sürecinde rol alanların niyeti farklıydı. Benim şahsımda PKK’nin ve Özgürlük Hareketi’nin bitirilişini sağlamak istiyorlardı. Cezaevi uygulamaları, AİHM ve AB’nin tüm yaklaşımları bu ana amaçla bağlantılıydı. Benden arındırılmış bir Kürt Hareketi hedefleniyordu. İğdiş edilmiş, efendilerinin hizmetinde olan geleneksel işbirlikçiliğin modern bir versiyonu oluşturulmak isteniyordu. Özellikle ABD ve AB’nin uzun vadeli çalışmaları bu doğrultudaydı. Türk yönetici elitiyle bu temelde ittifaklara açıklardı. Özcesi, özellikle İngiliz hegemonyacılığının önce işçi sınıfı hareketinde, daha sonraları ulusal kurtuluş hareketleriyle devrimci-demokratik hareketlerde başarıyla uyguladığı bu iğdiş etme modeli, liberal insan hakları ve özgürlükleri yöntemiyle başarıya ulaşmıştı. Devrimci önderleri ve örgütleri tasfiye etmişlerdi. Yüzlerce yıldır uyguladıkları tasfiye yöntemlerinin bir benzeri PKK’ye ve devrimci, kolektif özgürlük ve eşitlik hareketine uygulanıyordu. İmralı sürecinden beklenen esas sonuç buydu; üzerinde çokça çalışılan ve ustaca uygulanmak istenen plan buydu. Strateji ve taktikler bu plan çerçevesinde geliştiriliyordu. Benim bunlara mukabil geliştirdiğim savunma ne klasik ortodoks dogmatik tutuma, ne de kendimi kurtarmaya ve koşullarımı iyileştirmeye dayanıyordu. Savunmama yön veren şey ilkeli, halkların tarihsel ve toplumsal gerçekliğine uygun onurlu barış ve demokratik çözüm yolu oldu” değerlendirmesinde bulundu. 
 
MA / Özgür Paksoy
 
Yarın: 'Ben Türkiye’nin değil, komplonun mahkumuyum'
 

Diğer başlıklar

30/01/2023
15:06 Hiranur Vakfı davasında gizlilik ve yayın yasağı kararı
14:45 ‘Millet İttifakı’ Kürtleri görmemekte mutabık!
14:24 'Jin, jiyan, azadî' serhildanı 135 günü geride bıraktı
13:42 ‘Sosyal hizmetler iktidarların oy devşirme politikalarına dönüştü’
13:23 Xoy depreminde 7 kişi yaşamını yitirdi
13:16 Colemêrg’te 39 köy ve mezranın yolu ulaşıma kapandı
12:53 Osmaniye'de toplu taşıma ücretlerine zam
12:40 Blinken: Kuzey Suriye'ye askeri operasyon kimsenin çıkarına değil
12:33 Beştaş: Kumpasın cevabını 14 Mayıs’ta vereceğiz
12:16 Şenyaşar ailesinin nöbeti yağmur altında sürüyor
12:15 HDK’nin yeni dönem mücadele hattı: Tekçi anlayışa karşı toplumsal çoğunluk
11:57 Gerekçeli karar: ‘Suçlu’ yok, ‘suçlu kayırma’ cezası var
11:32 ABD'den Türkiye’deki vatandaşlarına: Misilleme saldırılar olabilir
11:04 İmralı için Adalet Nöbeti: Barış rüzgârı İmralı’dan geçer
09:23 ‘Tecrit direnişle kırılabilir’
09:04 Mahkemeden Kaynartepe kentsel dönüşüm kararı: Kanuna aykırı
09:04 Gazeteci Qelenî: İran’daki direniş halkların birlikteliğinden güç alıyor
09:03 Ağır hasta tutuklunun eşi: Tahliyelerde ayrım yapılıyor
09:02 Öcalan’ın İtalyan avukatı Angelelli: İnsanlık bu müthiş insanı korumalı
09:01 Komplocular kaybetti, Öcalan evrenselleşti
09:00 30 OCAK 2023 GÜNDEMİ
08:28 ABD Dışişleri Bakanı Blinken Ortadoğu’da
29/01/2023
22:47 Gazeteci Altay’ın gözaltı süresi uzatıldı
22:44 HDP Sûr'da halkla buluştu
22:27 Şêrawa’da mayın patlaması: 1 çocuk yaşamını yitirdi
19:57 'Burjuva Cumhuriyetin Krizi ve Devrimin Güncelliği' tartışıldı
18:30 Sancar: HDP ağacı Demokratik Cumhuriyeti inşa edecek
17:12 Bakanlık, H.K.G davasında yayın yasağı talep etti
17:10 Kürt Edebiyatçılar Derneği’nin atölye programı sona erdi
17:07 HDK Eş Sözcüleri: Üçüncü Yol mücadelesi artık kaçınılmazdır
16:59 Colemêrg’te Şeyh Ubeydullah Nehri anması
16:22 Amedspor sahasında 1-0 galip
15:23 Yeni Zelanda’da sel: 4 ölü
14:58 Tevgera Azadî Eş Genel Başkanı serbest bırakıldı
14:19 Kadınlardan ‘tarikattaki tecavüz’ davasına çağrı
13:30 'Hepsi gitsin halk yönetsin' sempozyumuna yasak
13:04 Koma Ma, HDP için sahne alacak
12:16 Xoy'daki depremde yüzlerce kişi yaralandı
11:49 Şengal’de yakalanan ajanlardan MİT-KDP itirafı
11:48 DİB’ten muhalefete seçim güvenliği çağrısı
11:02 Şenyaşar ailesinin nöbeti 692'nci gününde
10:37 HDK Genel Kurulu: Büyük insanlık yolunu arıyor
09:55 Altılı Masa beklentileri karşılayacak mı?
09:23 LC Waikiki işçileri direnerek kazandı
09:13 Abdullah Öcalan: Eskisi gibi yaşamayacağız
09:12 İşçi kıyımı yapan Canpolat yeniden kayyım yardımcısı oldu
09:11 Eczacılar Odası: Her 4 ilaçtan biri bulunmuyor
09:10 Rihalılar yeni yıl faturalarını aldı: Doğalgaz buldukça zam geliyor
09:09 Kara hasret Serhat’ta felaket kapıda!
09:09 Tarihi değirmen parayla değil, susamla dönüyor!
09:08 Karaburun doğası RES tehdidi altında
09:07 Foza Yusif: Türkiye bazı bölgelerde DAİŞ'i aktifleştirdi
09:06 Halka kömür yerine taş dağıtıldı
09:00 29 OCAK 2023 GÜNDEMİ
08:57 Gazeteci Rojin Altay gözaltına alındı
08:39 Erzîngan ve Kayseri’de kaza: 5 ölü, 26 yaralı
28/01/2023
23:00 Avrupa’da İran protestosu
22:22 Mervan Şahnali için taziye kuruldu
21:48 İran’ın Xoy kentinde deprem
21:09 Amed’te halk konseri
19:44 İsveç NATO üyelik sürecini durdurdu
18:42 Tecride Karşı Uluslararası Delegasyon: İmralı sistemi lağvedilmeli
18:09 HDK Kadın Konferansı: 21’nci yüzyıl kadın yüzyılı olacak
17:32 Sınırı geçmeye çalışırken öldürüldü
17:26 Afyon ve Şakran'da açlık grevi sürüyor
17:04 Hatimoğulları: Her halk anadilinde eğitim görebilmeli
16:46 'Bağımlılığın nedeni özel savaş politikalardır'
16:05 HDP’li İpekyüz: Tecrit yaşamın her alanına yayıldı
15:52 74 yaşındaki Ok tutuklandı
15:26 Avcı’nın taziyesine kitlesel ziyaret
15:20 F Oturumu: Nebioğlu kardeşler serbest bırakılsın
15:15 Colemêrg’te tepki: Karaman’ın tutuklanması kabul edilemez
15:05 Wilson hastası için acil tahliye talebi
15:00 Tecrit, kadın ve özel savaş politikaları paneli: Tecrit kurumsallaştı
14:38 Aram Yayınevi’nin 10 yeni kitabı raflarda yerini aldı
14:37 HADEP'li Tanış ve Deniz’in akıbeti soruldu
14:22 ‘Barış ve adaletin yolu Roboskî’den geçer’
14:11 Dêrîk’teki kazada yaralanan bir kişi daha hayatını kaybetti
14:09 ‘Özgür bir dünya için mücadelemiz sürecek’
14:03 Cumartesi Anneleri Şayık ve Tayboğa’nın akıbetini sordu
13:17 Uluslararası Delegasyon: İmralı model olarak kullanılıyor
12:56 Tiyatroculardan ‘Hazinemiz halkımız’ kampanyasına destek
12:47 İranlı aktivistlerden eylem çağrısı: Alanlara çıkalım
12:44 HDP’li Birol: Ajanlık dayatmalarına papuç bırakmayacağız
12:03 Tanış, Deniz ve Maltu'nun akıbeti soruldu
11:07 Kadın gazetecilere çıplak aramaya takipsizlik kararı
11:03 Şenyaşar ailesi: Talebimiz milyonların talebidir
10:55 Demir: Seçimler için en önemli özne kadınlar
Buldan: Ortak iradeyi demokrasi zaferi ile buluşturalım
10:21 Gazete Duvar Amed’te ofis açtı
09:58 Bir AKP klasiği: Romanlara her seçim öncesi aynı vaatler
09:41 QSD Komutanı Çekjin: DAİŞ ve Türk devleti arasında açık bir koordinasyon var
09:23 Birdal: Emek ve Özgürlük İttifakı aydınlık bir gelecek için fırsattır
09:17 ‘İktidarın erken seçimi gençlerden korktuğunun göstergesi’
09:16 Amed’te toplu ulaşım çileye dönüştü
09:15 Yazar Devecioğlu: Ülke Demokratik Anayasa ile nefes alabilir
09:14 Savcı polis fezlekesini iddianameye yapıştırdı
09:14 Şirnex’te öğrencilere seçmeli ders dayatması
09:13 Wanlı esnaf: Al beşe ver beşe, lanet gelsin bu işe!
09:11 Sömürü ve 'çocuk işçiliğinin' diğer adı: Mesleki ve teknik liseler
09:10 Abdullah Öcalan: Sistemi İngiltere kurguladı, Türkiye icra etti
09:04 Tutuklanan gazeteci Murat Verim'e tek suçlama, 3 dava
09:03 İşkence gören tutuklunun suç duyurusuna takipsizlik
09:01 ‘Ekolojik tarıma yönelerek bu krizden çıkabiliriz’
09:00 28 OCAK 2023 GÜNDEMİ
27/01/2023
23:46 Kudüs’te sinagoga saldırı: 8 ölü, 10 yaralı
22:18 HDP’li vekiller ve Aydeniz’e yönelik dokunulmazlık dosyası Meclis’te
21:12 HDP Gençlik Meclisi’nin konseri yasaklandı
20:50 Raife Kutlak’ın cenazesi ailesine verildi
20:45 Sarım Çayı Havzası’ndaki HES’e karşı ‘hashtag’ kampanyası
19:14 Kadın tutuklular ihlalleri yazdıkları mektup ile sıraladı
18:43 Çakıroğlu davasında karar açıklandı
18:40 Pişmanlık dayatılan tutukluların infazı yakılıyor
18:36 İstanbul’da üç çocuk katledilmiş halde bulundu
18:33 Failin avukatı katliamı meşrulaştırmaya çalıştı: Kan kaybından öldü
18:28 Özel harekat polisi 3 kişiyi öldürdü
18:22 Tecride Karşı Uluslararası Delegasyon’un Amed ziyaretleri son buldu
17:28 Hasta tutuklulara ilaçları verilmiyor
15:53 Sarım Çayını savunmak için ‘Hashtag’ çalışması
15:52 Lokumcu davasında tanıklar dinlendi: Polis özellikle hedef aldı
15:31 Irak’tan bir heyet su sorunu nedeniyle Türkiye’ye gelecek
15:30 Tecride Karşı Uluslararası Delegasyon’dan TBB ve ÇHD’ye ziyaret
15:20 HDP Colemêrg İl Örgütü: Halkımız bayrağı zafere taşıyacaktır
14:58 Sudani Macron ile görüştü
14:56 ÖHD kongresinde tecride dikkat çekildi
14:30 HDP heyeti Demirtaş’ı ziyaret etti
13:58 Tevgera Azadî Eş Genel Başkanı gözaltına alındı
13:54 Çocuğa tecavüz davasında ses kaydı için karar
13:50 Tahran'daki Azerbaycan Büyükelçiliği’ne silahlı saldırı
13:43 İran’daki halk serhıldanı 132’nci gününde
13:28 İranlı oyuncu Tahran’daki film festivalini boykot etti
13:18 Tecride Karşı Uluslararası Delegasyon temaslarını sürdürüyor
13:11 Emine Şenyaşar hakkında 2 yeni dava
12:55 Delegasyondan Türkiye'ye çağrı: İmralı’da hukukun üstünlüğünü tesis et
12:14 Amed’te ekmeğe zam
12:04 Aileler İmralı’ya gitmek için başvurdu
11:37 AYM Genel Kurulu’ndan notlar: Savcı HDP’yi ırkçılıkla suçladı
11:04 Tecride karşı Adalet Nöbeti 27’nci gününde: Demokratik mücadele sürecek
10:55 HDP: Yıldönümünde Holokost’u anıyor ve hatırlıyoruz
10:46 ‘Amacımız üniversitelere sıkıştırılan öğrenci kimliğini topluma yaymak’
10:43 Geçmişten bugüne Gemlik Yürüyüşleri
10:23 HDP’nin aday havuzunda kimler var?
09:42 Efrînli Mihemed Türkiye’yi BM’ye şikayet edecek
09:09 Hasta tutuklu yakınları: Erdoğan’ın yaklaşımı ikiyüzlülük!
09:08 Demokratik Cumhuriyet Konferansı: Başka bir düzen mümkün
09:03 30 yıllık tutuklunun infazı yakıldı: Öldürme politikası uygulanıyor
09:03 HDK 12’nci Genel Kurulu: Örgütlenip, büyüyeceğiz
09:01 Köylülere baskı: Ağaçları kesmezseniz korucular kesecek
09:01 Polis şiddetinde kovuşturmaya geçilmiyor
09:00 DBP Eş Genel Başkanı Bayındır'a 15 yıla kadar hapis istemi
09:00 Abdullah Öcalan'ın anlatımıyla uluslararası komplo