Komplocular kaybetti, Öcalan evrenselleşti

img
AMED - NATO eksenli uluslararası güçlerin PKK Lideri Abdullah Öcalan'a dönük gerçekleştirdiği komplo başarıya ulaşmazken, 24 yıllık süreçte Öcalan’ın paradigması evrenselleşti.   
 
PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın uluslararası bir komployla 15 Şubat 1999'da Türkiye’ye getirilerek, İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi’nde ağır tecrit koşulları altına alınmasının üzerinden 24 yıl geçti. Kürt halkının "Roja Reş (Kara Gün)" olarak nitelendirdiği komplo süreci nasıl gelişti ve ne amaçlandı? 
 
Sovyetler Birliği'nin çökmesi sonrası şartlar batı emperyalist blok lehine değişti. Amerika Birleşik Devletleri (ABD) öncülüğünde 1949'da kurulan Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü’nün (NATO) başını çektiği hegemonik güçler, oluşan boşlukta Ortadoğu coğrafyasını yeniden dizayn etmeye başladı. Bu dizayn planının adı daha sonra Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) olarak açıklanacaktı. İspanya ve Türkiye’nin eş başkanlık düzeyinde taşeronluğuna soyunduğu bu plan, ilk kez 7 Ağustos 2003’te dönemin ABD Başkanı George W. Bush’un Ulusal Güvenlik Danışmanı Condoleezza Rice tarafından “Transforming Middle East” başlıklı makaleyle dünyaya duyuruldu.  
  
Plan kapsamında Afganistan, Irak, Mısır, Tunus, Libya ve Suriye gibi birçok ülkeye peş peşe müdahaleler gerçekleştirildi. Türkiye'ye ise, "lojistik üs" rolü biçildi. Çeşitli gerekçelerle yapılan müdahaleler sonrası ülkelerin enerji kaynakları batılı şirketlere peşkeş çekildi. Ancak planın hayata geçmesi, bölgedeki devrimci ve özgürlükçü güçler ile önderlerini ortadan kaldırmakla mümkündü. Bu kapsamda Öcalan’ın imha ve tasfiyesi hedeflendi; arkasında ABD, İngiltere ve İsrail’in yer aldığı güçler tarafından komplonun startı verildi. 
 
SURİYE SINIRINDA TEHDİT
 
Süleyman Demirel'in cumhurbaşkanı olduğu ve Bülent Ecevit'in başbaşkan olduğu 1998 yılında, Öcalan'ın Suriye'den çıkarılması için Suriye Devlet Başkanı Hafız Esad'a baskı kurulmaya başlandı. Alman askeri ekolünden gelen ve bir dönem Türkiye’nin Bonn askeri ateşe görevini üstlenen dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Atilla Ateş, 16 Eylül 1998’de beklenmedik bir şekilde Suriye sınırındaki askeri birlikleri denetime çıktı. Ateş, Hatay’ın Reyhanlı ilçesinde Hudut Bölük Komutanlığı’nı ziyareti sırasında Suriye’yi, Öcalan üzerinden, “Türk milleti artık bu konuda göstereceği iyi niyetin sonuna gelmiştir. Sabrımız tükenmek üzeredir. Sabrımızı taşırmasınlar" sözleriyle tehdit etti.
 
Ateş’in tehditlerinin ardından dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel de Suriye’ye askeri müdahalede bulunma tehdidinde bulundu. Demirel, 1 Ekim’de Meclis açılışında, “Esasen Suriye, Türkiye’ye karşı açık bir husumet politikası izlemektedir. PKK’ya aktif destek sağlamayı sürdürmektedir. Tüm uyarılarımıza ve barışçı açılımlarımıza rağmen hasmane tutumundan vazgeçmeyen Suriye’ye, karşı mukabelede bulunma hakkımızı saklı tuttuğumuzu ve sabrımızın taşmak üzere olduğunu bir kere daha dünyaya ilan ediyorum” ifadeleriyle Suriye’yi “savaşla” tehdit etti. 
 
NATO’NUN ROLÜ  
 
Ateş ve Demirel’in “savaş” tehditleri sürerken, batılı ülkelerden ise “Türkiye’nin meşru güvenlik kaygılarının haklılığına” dair peş peşe destek açıklamaları gelmeye başladı. NATO’daki müttefiklerinden destek alan Türkiye, gerilimi tırmandırmak için ikinci aşamaya geçerek, Öcalan’ın Suriye’de kalmasını “savaş sebebi” ilan etti. Türkiye bu ilandan sonra sınır hattına askeri yığınak yapmaya başladı. Öcalan, uluslararası güçlerin baskıları sonucu 9 Ekim 1998’de Suriye’den ayrılarak, Yunanistan’a geçti. Ancak Yunanistan, Öcalan’ın ülkede kalmasını kabul etmedi. 
 
NATO, Suriye’ye yönelik Türk baskını biçimlendirmekle kalmayarak, komplo sürecini biçimlendirmeyi sürdürdü. Öcalan, davet edildiği Yunanistan tarafından daha sonra istenmedi. Öcalan’a yönelik süreci yönetmekle görevlendirilen Yunan Ulusal İstihbarat Örgütü’nden Savvas Kalenderidis, bu durumu daha sonra bizzat açıklayacaktı. Kalenderidis, 21 Mayıs 2013’te Kürt gazeteci Noraldin Waisy’ye verdiği röportajda, NATO’nun süreçteki rolüne dair bazı ipuçları veriyordu. Kalenderidis, havaalanında ismini vermediği istihbarat şefinin Öcalan’a, “Yunanistan’ın NATO’ya üye ülke olarak kendisini ülkesinde barındıramayacağını” söylediğini aktararak, sürecin NATO tarafından işletildiğine işaret etti.  
 
ABD: TÜRKİYE’YE İADE EDİN
 
Yunanistan’ın tavrı üzerine Rusya Parlamentosu alt kanadı Duma’nın daveti üzerine Moskova’ya giden Öcalan, Rus güvenlik elemanları ve Duma Meclisi eski Başkan Yardımcısı Vladimir Jirinovski tarafından karşılandı. Öcalan’ın Rusya’dan talep ettiği “siyasi iltica” kabul edilmedi. Rusya’nın Öcalan’ı kabul etmemesi üzerine Türkiye-Rusya arasında Rus gazının alımı konusunda “Mavi Akım Projesi” imzalandı. Rusya’nın baskısını artırması üzerine Öcalan, 12 Kasım'da yönünü İtalya'ya çevirdi. İtalya, Solcu Demokrat Parti’den başbakan olan Massimo D’Alama, yönetim ortağı Komünist Parti’nin girişimleriyle ilk başlarda olumlu bir tavır aldı. Ancak NATO ülkesi olan İtalya’da solcu bir hükümetin olması, onun NATO’nun temel politikalarından bağımsız hareket edemeyeceği ve gelen baskılara dayanamayacağı kısa sürede anlaşıldı. 
 
NATO’nun kurucu ülkesi Amerika’nın Devlet Başkanı Bill Clinton, 24 Kasım 1998’de telefonla aradığı İtalya Başbakanı Massimo D’Alema’yı, “Tarihi bir hatadan kaçının” şeklinde tehdit etti. D'Alema, ABD’nin baskılarına daha fazla dayanamadı. 
 
Amerika ve NATO’daki müttefikleri, bu süreçte Öcalan’ın "yönetim sicilleri temiz olmayan", "kanunların hakim olmadığı" ve aynı zamanda ABD ve NATO müttefiklerinin denetimde olan üçüncü dünya ülkelerine gitmesini sağlamaya yönelik adımlar atıyordu. Kalenderidis, Waisy’ye verdiği aynı röportajda, bu duruma da değindi. Kalenderidis, ABD’nin İtalya üzerindeki kurduğu baskının amacını, “Üst düzey bir Amerikan heyeti İtalya’yı ziyaret edip Öcalan’ı kanunsuzluğun hâkim olduğu bir ülkeye göndermeye ikna etmeye çalıştı. Öcalan oradan kolayca kaçırılabilecekti” ifadeleriyle anlattı.  
 
İtalyan Başbakan D’Alema, 15 Mayıs 2013’te Hürriyet gazetesinden Reha Erus’a verdiği röportajında, “Türkiye sürekli nota üzerine nota gönderiyor, biz ise çözüm çareleri arıyorduk. Devreye, o dönemin ABD Başkanı Bill Clinton girdi. Bana telefon etti. ‘Öcalan bir teröristtir. Türkiye’ye iade edin’ isteğinde bulundu” sözleriyle baskıya maruz kaldığını söyledi.  
 
RUSYA, KIRGIZİSTAN, YUNANİSTAN...  
 
Öcalan, 66 gün sonra İtalya Başbakanlığı tarafından tahsis edilen bir uçakla 16 Ocak 1999’da yeniden Rusya’ya gönderildi. Öcalan’a, Rusya'ya geldiğinin ertesi günü, Rusya Başbakanı Primakov’un "Hükümetimiz, sizin burada kalmanıza müsaade etmiyor. Gerekçesiz sizin üç gün içerisinde Rusya’yı terk etmeniz gerekiyor, ama gideceğiniz yeri biz belirleyeceğiz" mesajı iletildi.  
 
Öcalan, ABD Dışişleri Bakanı Madeleine Albright’ın Moskova ziyareti öncesi 20 Ocak’ta zorla bindirildiği bir kargo uçağıyla Kırgızistan’ın başkenti Bişkek’e kaçırıldı. Öcalan, 8 gün buradaki bir köy evinde tutularak, dünyayla bağlantısı kesildi. Öcalan, 29 Ocak’ta Atina’ya geri getirildi. Öcalan, burada yazar Vula Damyanaku’nun evine götürüldü. Öcalan’ın Yunanistan’a geleceğinden haberdar olan ancak nerede kaldığından haberdar olmayan Yunan Gizli Servisi EYP'nin Başkanı Haralambos Stavrakakis, yardımcısı Savvas Kalenteridis'ten Öcalan’ın yerinin tespit edilmesini istedi. Bunun üzerine Öcalan’a yakın ilişkileri bulunan emekli Amiral Antonis Naksakis’in evi basıldı. 
 
Dışişleri Bakanı Teodoros Pangalos Paksakis, 30 Ocak’ta görüştüğü emekli Amiral Naksakis üzerinden Öcalan’a, "Ülkemize hoş geldiniz. Sizinle görüşmek istiyoruz. Hukuki anlamda gereken işlemler yapılacaktır. Farklı bir yaklaşım olmayacak. Bu açıdan sizin durumunuzu somut olarak tartışmak istiyoruz. Bizzat kendim bu görüşmeye katılacağım" mesajı gönderdi. 
 
Naksakis'le beraber görüşme yerine giden Öcalan, Dışişleri Bakanı Pangalos ile görüşmeyi umut ederken, istihbaratçılar Stavrakakis ve Kalenderidis ile karşılaştı. Stavrakakis, burada Öcalan'ı "Sana sabah saat 4’e kadar süre tanıyoruz. Aksi halde bildiğimizi zorla yaparız" şeklinde tehdit etti.
 
YUNANİSTAN’IN PLANI
 
Yunan hükümetinin olumsuz tutumu karşısında Öcalan, Hollanda'ya gitme önerisinde bulundu. Ancak Stavrakakis, Şengen Antlaşması gereği Hollanda’nın Öcalan’ın tekrar Yunanistan’a iade edebileceğini ileri sürerek, öneriyi reddetti. Bunun üzerine Şengen Antlaşması dışında kalan üçüncü bir ülke arayışına girilerek, Belarus’ta karar kılındı. Plana göre, Öcalan önce Minsk’e oradan da ikinci bir uçakla Hollanda’ya götürülecekti ve böylece tekrar Yunanistan’a iade edilmesinin önü alınacaktı. Yunanistan plana sadık kalmadı. Minsk Havaalanı’nda 7 saat bekletilen Öcalan’ı Hollanda’ya götürecek uçak gelmedi. Uçak gelmeyince Öcalan, bulunduğu Yunan uçağından indirilmeye çalışıldı. Öcalan buna direnince aynı uçakla, saat 04.00 sıralarında tekrar Atina'ya döndü. Öcalan, burada yine NATO elemanı Stavrakakis tarafından karşılandı. Aynı gece apar topar Amerikan ve İngiliz askeri üslerinin bulunduğu Korfu Adası'na götürülen Öcalan’ın, bölgeye dönme isteği gibi Sırbistan'a gitme isteği de reddedildi.
 
PETROL ANLAŞMASI
 
Minsk Havaalanı’nda 31 Ocak’ta bunlar yaşanırken, 30 Ocak’a Davos’ta yapılan Dünya Ekonomik Forumu toplantısında, Rusya Başbakanı Piromakov ile ABD’li petrol şirketlerinin arasında Öcalan’ın durumun pazarlık konusu yapıldığı daha sonra ortaya çıktı. “Davos Anlaşması” olarak tarihe geçecek bu anlaşmada, Kazakistan petrollerinin Rusya, Azerbaycan petrollerinin ise Türkiye üzerinden dağıtılacağı kararı alındı. Türkiye de bu anlaşma doğrultusunda Kazakistan petrollerinin Rusya tarafından Çanakkale ve İstanbul Boğazları üzerinden dağıtılmasını engellemeyecekti. Ruslar, karşılığında Bakü-Ceyhan boru hattına izin verecek ve Öcalan'ın iltica başvurusunu kabul etmeyecekti.
 
ABD: ÇIKARIN, GERİSİNE KARIŞMAYIN 
 
Pangalos, 1 Şubat sabahı ABD Atina Büyükelçisi Nicholas Burns aracılığıyla ABD’yi, Öcalan’ın Yunanistan’da olduğundan haberdar etti. Burns, bunun üzerine Pangalos'a, "Tamam, siz onu Yunanistan'dan çıkarın, gerisine karışmayın" talimatını verdi. Aynı günün akşamında Korfu'daki istihbarat merkezinde tutulan Öcalan'ın yanına gelen istihbaratçı Kalenderidis, tüm devletlerin üzerinde uzlaştığı mesajı Öcalan'a "Başardık! Pangalos'la konuştum, sizden özür diliyor. Kötü davrandığı için üzgün. Çözüm bulduk, sizi bir Afrika ülkesine götüreceğiz. Burada Yunan hükümeti güvencesi altında geçici olarak kalacaksınız, bu süre içinde pasaportunuz hazırlanarak Güney Afrika Cumhuriyeti'ne götürüleceksiniz" diyerek iletti.
 
Öcalan’ın teklife dair dile getirdiği kuşkularını ise, "Afrika'da büyükelçiliğimizde kalacaksınız. Oralar Yunan topraklarıdır, dokunulmazlığı var. Bizim dışımızda hiçbir güç müdahale edemez ve siz orada güvenli bir şekilde kalacaksınız. Can güvenliğiniz sağlanacak" diyerek gidermeye çalıştı. 
 
KENYA 
 
Bu görüşmede Öcalan'a Kenya'dan hiç bahsetmeyen Kalenderidis, gidilecek yerin Güney Afrika'ya gitmek üzere bir ara durak olduğunu belirtti. Kalenderidis’in refakatinde Öcalan, Korfu Adası’ndan alınarak, sözde Afrika uçağı için yola çıkıldı. Öcalan'ı havaalanına götüren araç yol boyunca 7 defa durdu ve havaalanına yüz metre kala aracın şoförü değiştirildi. Yeni şoförle birlikte hareketlenen araç, uçağın kanadına çarptı. Bu yüzden Öcalan, İsviçre'den gelen ve gizli bir askeri havaalanında bekletilen başka bir uçağa götürülerek, buradan Kenya'ya kaçırıldı. 
 
KAZA VE ‘ZAMAN KAZANMA’ PLANI  
 
Öcalan, daha sonra kendisini Afrika’ya götürüleceği söylenen uçak ile, onu Türkiye’ye getiren uçağın aynı uçak olduğunu, kaza nedeniyle zaman kazanmak için Kenya’ya götürüldüğünü söyleyecekti. Öcalan, o gün yaşadıklarına ilişkin daha sonra şu çözümlemeyi yaptı: "Pangalos tarafından hazırlandığı söylenen bu uçağın öğelerinin silindiği ve Malezya bayrağı taşıdığı daha sonraları ortaya çıkacaktı. Beni Kenya'dan Türkiye'ye götüren uçak da Malezya bayrağı taşıyordu. Bu benzerliğe dikkat çeken Naksakis, sonraki açıklamalarında, Korfu'da kanadına çarpılan uçak ile Kenya'da beni kaçıran uçağın aynı olduğunu ve bu kazanın da bilinçli yapıldığını belirtir. Şöyle ki; ben daha Korfu'dayken Simitis hükümeti, ABD ve Türkiye ile anlaşarak Türkiye'ye kaçırılmam yönünde plan yapmıştır, ancak 'kaza' nedeniyle uçağın tamiri için zamana gerek duyulduğundan; Kenya hattı, zaman kazanmak amacıyla bu 'kaza'dan sonra devreye konulmuştur. Hatta Naksakis, uçağın tamir masraflarını da ABD'nin karşıladığını söyleyecekti. Böylece, 'kaza'dan önce Kalenderidis'in 'hayali Afrika planı', 'kaza'dan sonra 'gerçek Kenya planı'na dönüşecekti.”
 
‘NATO’DA 20 YIL SÜREKLİ SENİ ARAŞTIRDIM’
 
İsviçre'den gelen ve NATO Gladiosu veya CIA tarafından ayarlanan gizli uçak, 2 Şubat 1999 tarihinde Kenya'daki Nairobi Havaalanı'na indi. Burada Öcalan'ı, Kenya Büyükelçisi George Kostoulas karşıladı. Kostoulas'un havaalanında ilk defa karşılaştığı Öcalan'a, "NATO'da 20 yıldır sürekli seni araştıran birimin başındayım. Seni gökte ararken yerde buldum" diyerek, NATO'nun Öcalan'ın tasfiyesi için nasıl organize olduğunu gösterdi.
 
EŞ ZAMANLI KOORDİNASYON TOPLANTILARI
 
Öcalan'ın Kenya'da olduğu 3 Şubat 1999 günü, Kenya Dışişleri Bakanlığı Daimi Sekreteri Kathourima ile Yunan Büyükelçisi George Kostoulas bir araya geldi. Yine aynı gün Ankara'da da İsrail İstihbarat Şefi David Ivry başkanlığındaki bir heyet ile Türkiye Dışişleri Bakanlığı, MİT ve Genelkurmay harekat dairesinden yetkililer toplandı. Bu toplantılar, 4 Şubat’ta CIA’nın dahil olmasıyla devam etti. 
 
CIA, Türkiye'nin MİT Müsteşarı Şenkal Atasagun'a, Öcalan'ın Kenya’da yakalanarak, Türkiye’ye getirilmesi önerisini sundu. Dönemin Başbakanı Bülent Ecevit de sonradan, "4 Şubat'ta bize Öcalan'ın Afrika'dan alınabileceği haberi geldi. Onun üzerine bu mekanizma harekete geçirildi" açıklamasında bulundu. 
 
Bu sırada Öcalan'a, kaldığı Yunanistan Kenya Büyükelçisi'nin evinden çıkması için her türlü baskı yapıldı. Öcalan, bu önerileri can güvenliği açısından sakıncalı bularak kabul etmedi. Öcalan, daha sonra bu önerilerle elçilikten çıkarılarak, imhasının hedeflendiğini açıklayarak, “Bu olmayınca İmralı Planı devreye konuldu” tespitinde bulundu.
 
ÖCALAN’I ÖLDÜRME PLANI 
 
Kenya’da bunlar yaşanırken, Öcalan’ın Türkiye’ye teslim edilmesi için uçağın hazırlıkları yapıldı. Hazırlıkları tamamlanan uçak, 10 Şubat 1999'da İstanbul'dan Uganda'nın Entebbe Havaalanı'na gitti. TC-CAG tescil işaretli Fransız Dassault imalatı Falcon 900B tipi bu uçağın işadamı Cavit Çağlar'a ait olduğu sonradan ortaya çıktı. Bu uçağın en önemli özelliği ise, hiç durmadan 7 saat yolculuk yapabilecek kapasitede olmasıydı. Uganda yetkilileri ile yazışmayı yapan Türkiye havaalanlarında güvenlik konusunda hizmet veren Gözen Havayolları görevlisi Mehmet Dülgeroğlu'nun Entebbe Havaalanı yetkililerine 9 Şubat tarihinde gönderdiği mektupta, "Operatör: Nergis Havayolları, Uçak tipi: Falcon 900B, Numarası: TC-CAG, Amacı: İş için-özel uçak” bilgileri yer aldı.
 
Kaçırma ve imha üzerinde yapılan plan kapsamında; Yunanistan Dışişleri Bakanı Theodoros Pangalos'un müsteşarı olan Vasilis Papaioannou, 13 Şubat günü Öcalan'ın elçilikten zorla dışarı çıkarılması için Büyükelçi Kostoulas'ı arayarak, Pangalos'un talimatını iletti. Bu plan Öcalan'ın direnmesiyle boşa çıktı. Ancak Atina, bu sefer de Öcalan'ın elçilik konutundan çıkarılması için Yunanistan'da 4 kişilik özel bir operasyon ekibi ayarlayıp, elçiliğe gönderme kararı aldı. Bu planın amacı ise, daha sonra Öcalan'ı İmralı'da ilk karşılayanların sarf ettiği “Yunan polisleri seni Yunan elçiliğinden çıkarsalardı, biz de hazırlık yapmıştık, seni öldürecektik” sözlerle netlik kazandı. 
 
14 ŞUBAT GECESİ YAŞANANLAR
 
14 Şubat'ı gecesi Öcalan’ı götürecek uçağın üzerinde bulunan gerçek öğeler silinerek, yerine sahte Malezya bayrağı ve öğeleri takıldı. 15 Şubat 1999 günü sabah saatlerinde elçilik binasına gelen Yunan Büyükelçisi George Kostoulas, Dışişleri Bakanlığı Daimi Sekreteri Kathourima'nın yanına götürüldü. Burada gerçekleşen toplantının ardından Kostoulas, akşam saatlerinde Savvas Kalenderidis'i de yanına alarak eve geri döndü. Kostoulas, Öcalan'a tanınan sürenin 15 Şubat'ta dolduğunu ve elçilik evinden çıkması gerektiğini belirti. Öcalan'ın istediği bir günlük süreyi ise, “Geceleyin neler olabileceğini garanti edemem” şeklinde yanıtladı. 
 
Bu görüşmeden bir kaç saat sonra Kenya polis lerinin içinde olduğu, Kenya hükümeti plakalı 5 araba, 3 Land Rover tipi cip, Öcalan'ın bulunduğu Yunan elçisi Kostoulas'ın evinin bahçesine park edildi. Araçlarla gelen Kenya İstihbarat Şefi Noan Arap Ta, ilk olarak Kostoulas ile yaptığı gizli buluşmadan sonra Öcalan'la görüştü. Öcalan, hükümet güvencesi olmadan buradan çıkmayacağını belirtti. Noan Arap Ta ise, “Uçak hazır, bir an önce çıkın. Gece yaklaşıyor, geceleyin neler olabileceğini garanti edemem” yanıtını verdi. Öcalan'ın ısrarı üzerine Noan Arap Ta, bu defa daha da ileri giderek, “Çıkmadığınız takdirde gece sizler için kötü olacak, biz ülkemizde kan dökmek istemiyoruz” dedi. Öcalan bulunduğu yerden çıkmak istememesi üzerine, devreye büyükelçi Kostoulas ve istihbaratçı Kalenderidis girdi. Kalenderidis, Yunan hükümeti adına garanti sözü verdi. Bu güvence Öcalan'ın elçilikten çıkmasında etkili oldu.
 
Elçi Kostoulas'ın evinin bahçesinde tüm itiraz ve tartışmalara rağmen Kenya polisleri, Öcalan'ı Kostoulas ve Kalenderidis'in gözleri önünde kendi araçlarına zorla bindirdi. Öcalan'ı Türkiye'ye götürecek ekip, Uganda'nın başkenti Kampala'da bulunan Entebbe Lake Victoria Hoteli'ne yerleşip, Kenya'dan gelecek haberi bekleyen ekipti. Öcalan, resmi olarak Yunanistan toprağı sayılan Büyükelçi Kostoulas'ın evinden kaçırılarak, Türkiye'ye getirilip İmralı Cezaevi’ne konuldu. Öcalan'ın Türkiye'ye teslim edilmesi ise, dönemin başbakanı Bülent Ecevit tarafından 16 Şubat’ta kamuoyuna duyuruldu. 
 
Ecevit, daha sonra yaptığı bir açıklamada ise, Öcalan'ın Türkiye'ye getirilmesine dair şaşkınlığını, “Amerika bize Apo’yu niye verdi, hala anlamış değilim” sözleriyle dile getirdi.  
 
ÖCALAN'IN PARADİGMASI 
 
Öcalan ve PKK’nin tasfiyesinin amaçlandığı komplo süreci, sonrasında İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi'nde de farklı bir şekilde devam etti. Öcalan, ağır tecrit koşullarında kapitalist sisteme karşı "demokratik, ekolojik ve kadın özgürlükçü" paradigmasını ortaya koydu. Öcalan, devletsiz bir toplum ideali üzerine inşa ettiği fikirleriyle dünyada gözlerin çevrildiği bir lider haline geldi. Öcalan'ın İmralı'daki duruşu ve fikirleri, komployla hedeflenenleri büyük oranda boşa çıkardı. Kürt sorunu, “Türkiye, Suriye, İran ve Irak” arasında sıkışan bir sorun olmaktan çıkarak, uluslararası bir nitelik kazandı. Kapitalist sisteme karşı hoşnut olmayan kesimler, ezilen uluslar, feministler ve sosyalistler için Öcalan’ın paradigması evrensel bir çekim merkezi oldu. Öcalan'ın fikriyatıyla hareket eden Kürtler, yaşadıkları coğrafyalarda büyük kazanımlar elde etti.
 
Yarın: ‘Gizli protokolle’ yönetiliyor, dünyada benzeri yok
 

Diğer başlıklar

30/01/2023
15:06 Hiranur Vakfı davasında gizlilik ve yayın yasağı kararı
14:45 ‘Millet İttifakı’ Kürtleri görmemekte mutabık!
14:24 'Jin, jiyan, azadî' serhildanı 135 günü geride bıraktı
13:42 ‘Sosyal hizmetler iktidarların oy devşirme politikalarına dönüştü’
13:23 Xoy depreminde 7 kişi yaşamını yitirdi
13:16 Colemêrg’te 39 köy ve mezranın yolu ulaşıma kapandı
12:53 Osmaniye'de toplu taşıma ücretlerine zam
12:40 Blinken: Kuzey Suriye'ye askeri operasyon kimsenin çıkarına değil
12:33 Beştaş: Kumpasın cevabını 14 Mayıs’ta vereceğiz
12:16 Şenyaşar ailesinin nöbeti yağmur altında sürüyor
12:15 HDK’nin yeni dönem mücadele hattı: Tekçi anlayışa karşı toplumsal çoğunluk
11:57 Gerekçeli karar: ‘Suçlu’ yok, ‘suçlu kayırma’ cezası var
11:32 ABD'den Türkiye’deki vatandaşlarına: Misilleme saldırılar olabilir
11:04 İmralı için Adalet Nöbeti: Barış rüzgârı İmralı’dan geçer
09:23 ‘Tecrit direnişle kırılabilir’
09:04 Mahkemeden Kaynartepe kentsel dönüşüm kararı: Kanuna aykırı
09:04 Gazeteci Qelenî: İran’daki direniş halkların birlikteliğinden güç alıyor
09:03 Ağır hasta tutuklunun eşi: Tahliyelerde ayrım yapılıyor
09:02 Öcalan’ın İtalyan avukatı Angelelli: İnsanlık bu müthiş insanı korumalı
09:01 Komplocular kaybetti, Öcalan evrenselleşti
09:00 30 OCAK 2023 GÜNDEMİ
08:28 ABD Dışişleri Bakanı Blinken Ortadoğu’da
29/01/2023
22:47 Gazeteci Altay’ın gözaltı süresi uzatıldı
22:44 HDP Sûr'da halkla buluştu
22:27 Şêrawa’da mayın patlaması: 1 çocuk yaşamını yitirdi
19:57 'Burjuva Cumhuriyetin Krizi ve Devrimin Güncelliği' tartışıldı
18:30 Sancar: HDP ağacı Demokratik Cumhuriyeti inşa edecek
17:12 Bakanlık, H.K.G davasında yayın yasağı talep etti
17:10 Kürt Edebiyatçılar Derneği’nin atölye programı sona erdi
17:07 HDK Eş Sözcüleri: Üçüncü Yol mücadelesi artık kaçınılmazdır
16:59 Colemêrg’te Şeyh Ubeydullah Nehri anması
16:22 Amedspor sahasında 1-0 galip
15:23 Yeni Zelanda’da sel: 4 ölü
14:58 Tevgera Azadî Eş Genel Başkanı serbest bırakıldı
14:19 Kadınlardan ‘tarikattaki tecavüz’ davasına çağrı
13:30 'Hepsi gitsin halk yönetsin' sempozyumuna yasak
13:04 Koma Ma, HDP için sahne alacak
12:16 Xoy'daki depremde yüzlerce kişi yaralandı
11:49 Şengal’de yakalanan ajanlardan MİT-KDP itirafı
11:48 DİB’ten muhalefete seçim güvenliği çağrısı
11:02 Şenyaşar ailesinin nöbeti 692'nci gününde
10:37 HDK Genel Kurulu: Büyük insanlık yolunu arıyor
09:55 Altılı Masa beklentileri karşılayacak mı?
09:23 LC Waikiki işçileri direnerek kazandı
09:13 Abdullah Öcalan: Eskisi gibi yaşamayacağız
09:12 İşçi kıyımı yapan Canpolat yeniden kayyım yardımcısı oldu
09:11 Eczacılar Odası: Her 4 ilaçtan biri bulunmuyor
09:10 Rihalılar yeni yıl faturalarını aldı: Doğalgaz buldukça zam geliyor
09:09 Kara hasret Serhat’ta felaket kapıda!
09:09 Tarihi değirmen parayla değil, susamla dönüyor!
09:08 Karaburun doğası RES tehdidi altında
09:07 Foza Yusif: Türkiye bazı bölgelerde DAİŞ'i aktifleştirdi
09:06 Halka kömür yerine taş dağıtıldı
09:00 29 OCAK 2023 GÜNDEMİ
08:57 Gazeteci Rojin Altay gözaltına alındı
08:39 Erzîngan ve Kayseri’de kaza: 5 ölü, 26 yaralı
28/01/2023
23:00 Avrupa’da İran protestosu
22:22 Mervan Şahnali için taziye kuruldu
21:48 İran’ın Xoy kentinde deprem
21:09 Amed’te halk konseri
19:44 İsveç NATO üyelik sürecini durdurdu
18:42 Tecride Karşı Uluslararası Delegasyon: İmralı sistemi lağvedilmeli
18:09 HDK Kadın Konferansı: 21’nci yüzyıl kadın yüzyılı olacak
17:32 Sınırı geçmeye çalışırken öldürüldü
17:26 Afyon ve Şakran'da açlık grevi sürüyor
17:04 Hatimoğulları: Her halk anadilinde eğitim görebilmeli
16:46 'Bağımlılığın nedeni özel savaş politikalardır'
16:05 HDP’li İpekyüz: Tecrit yaşamın her alanına yayıldı
15:52 74 yaşındaki Ok tutuklandı
15:26 Avcı’nın taziyesine kitlesel ziyaret
15:20 F Oturumu: Nebioğlu kardeşler serbest bırakılsın
15:15 Colemêrg’te tepki: Karaman’ın tutuklanması kabul edilemez
15:05 Wilson hastası için acil tahliye talebi
15:00 Tecrit, kadın ve özel savaş politikaları paneli: Tecrit kurumsallaştı
14:38 Aram Yayınevi’nin 10 yeni kitabı raflarda yerini aldı
14:37 HADEP'li Tanış ve Deniz’in akıbeti soruldu
14:22 ‘Barış ve adaletin yolu Roboskî’den geçer’
14:11 Dêrîk’teki kazada yaralanan bir kişi daha hayatını kaybetti
14:09 ‘Özgür bir dünya için mücadelemiz sürecek’
14:03 Cumartesi Anneleri Şayık ve Tayboğa’nın akıbetini sordu
13:17 Uluslararası Delegasyon: İmralı model olarak kullanılıyor
12:56 Tiyatroculardan ‘Hazinemiz halkımız’ kampanyasına destek
12:47 İranlı aktivistlerden eylem çağrısı: Alanlara çıkalım
12:44 HDP’li Birol: Ajanlık dayatmalarına papuç bırakmayacağız
12:03 Tanış, Deniz ve Maltu'nun akıbeti soruldu
11:07 Kadın gazetecilere çıplak aramaya takipsizlik kararı
11:03 Şenyaşar ailesi: Talebimiz milyonların talebidir
10:55 Demir: Seçimler için en önemli özne kadınlar
Buldan: Ortak iradeyi demokrasi zaferi ile buluşturalım
10:21 Gazete Duvar Amed’te ofis açtı
09:58 Bir AKP klasiği: Romanlara her seçim öncesi aynı vaatler
09:41 QSD Komutanı Çekjin: DAİŞ ve Türk devleti arasında açık bir koordinasyon var
09:23 Birdal: Emek ve Özgürlük İttifakı aydınlık bir gelecek için fırsattır
09:17 ‘İktidarın erken seçimi gençlerden korktuğunun göstergesi’
09:16 Amed’te toplu ulaşım çileye dönüştü
09:15 Yazar Devecioğlu: Ülke Demokratik Anayasa ile nefes alabilir
09:14 Savcı polis fezlekesini iddianameye yapıştırdı
09:14 Şirnex’te öğrencilere seçmeli ders dayatması
09:13 Wanlı esnaf: Al beşe ver beşe, lanet gelsin bu işe!
09:11 Sömürü ve 'çocuk işçiliğinin' diğer adı: Mesleki ve teknik liseler
09:10 Abdullah Öcalan: Sistemi İngiltere kurguladı, Türkiye icra etti
09:04 Tutuklanan gazeteci Murat Verim'e tek suçlama, 3 dava
09:03 İşkence gören tutuklunun suç duyurusuna takipsizlik
09:01 ‘Ekolojik tarıma yönelerek bu krizden çıkabiliriz’
09:00 28 OCAK 2023 GÜNDEMİ
27/01/2023
23:46 Kudüs’te sinagoga saldırı: 8 ölü, 10 yaralı
22:18 HDP’li vekiller ve Aydeniz’e yönelik dokunulmazlık dosyası Meclis’te
21:12 HDP Gençlik Meclisi’nin konseri yasaklandı
20:50 Raife Kutlak’ın cenazesi ailesine verildi
20:45 Sarım Çayı Havzası’ndaki HES’e karşı ‘hashtag’ kampanyası
19:14 Kadın tutuklular ihlalleri yazdıkları mektup ile sıraladı
18:43 Çakıroğlu davasında karar açıklandı
18:40 Pişmanlık dayatılan tutukluların infazı yakılıyor
18:36 İstanbul’da üç çocuk katledilmiş halde bulundu
18:33 Failin avukatı katliamı meşrulaştırmaya çalıştı: Kan kaybından öldü
18:28 Özel harekat polisi 3 kişiyi öldürdü
18:22 Tecride Karşı Uluslararası Delegasyon’un Amed ziyaretleri son buldu
17:28 Hasta tutuklulara ilaçları verilmiyor
15:53 Sarım Çayını savunmak için ‘Hashtag’ çalışması
15:52 Lokumcu davasında tanıklar dinlendi: Polis özellikle hedef aldı
15:31 Irak’tan bir heyet su sorunu nedeniyle Türkiye’ye gelecek
15:30 Tecride Karşı Uluslararası Delegasyon’dan TBB ve ÇHD’ye ziyaret
15:20 HDP Colemêrg İl Örgütü: Halkımız bayrağı zafere taşıyacaktır
14:58 Sudani Macron ile görüştü
14:56 ÖHD kongresinde tecride dikkat çekildi
14:30 HDP heyeti Demirtaş’ı ziyaret etti
13:58 Tevgera Azadî Eş Genel Başkanı gözaltına alındı
13:54 Çocuğa tecavüz davasında ses kaydı için karar
13:50 Tahran'daki Azerbaycan Büyükelçiliği’ne silahlı saldırı
13:43 İran’daki halk serhıldanı 132’nci gününde
13:28 İranlı oyuncu Tahran’daki film festivalini boykot etti
13:18 Tecride Karşı Uluslararası Delegasyon temaslarını sürdürüyor
13:11 Emine Şenyaşar hakkında 2 yeni dava
12:55 Delegasyondan Türkiye'ye çağrı: İmralı’da hukukun üstünlüğünü tesis et
12:14 Amed’te ekmeğe zam
12:04 Aileler İmralı’ya gitmek için başvurdu
11:37 AYM Genel Kurulu’ndan notlar: Savcı HDP’yi ırkçılıkla suçladı
11:04 Tecride karşı Adalet Nöbeti 27’nci gününde: Demokratik mücadele sürecek
10:55 HDP: Yıldönümünde Holokost’u anıyor ve hatırlıyoruz
10:46 ‘Amacımız üniversitelere sıkıştırılan öğrenci kimliğini topluma yaymak’
10:43 Geçmişten bugüne Gemlik Yürüyüşleri
10:23 HDP’nin aday havuzunda kimler var?
09:42 Efrînli Mihemed Türkiye’yi BM’ye şikayet edecek
09:09 Hasta tutuklu yakınları: Erdoğan’ın yaklaşımı ikiyüzlülük!
09:08 Demokratik Cumhuriyet Konferansı: Başka bir düzen mümkün
09:03 30 yıllık tutuklunun infazı yakıldı: Öldürme politikası uygulanıyor
09:03 HDK 12’nci Genel Kurulu: Örgütlenip, büyüyeceğiz
09:01 Köylülere baskı: Ağaçları kesmezseniz korucular kesecek
09:01 Polis şiddetinde kovuşturmaya geçilmiyor
09:00 DBP Eş Genel Başkanı Bayındır'a 15 yıla kadar hapis istemi
09:00 Abdullah Öcalan'ın anlatımıyla uluslararası komplo