İZMİR - İzmir Barosu, depremin etkilediği 4 kenti ziyaret ederek, devletin yetersiz kaldığını, yaşam hakkının ihlal edildiğini belirtti.
İzmir Barosu, Mereş merkezli depremin etkilediği Osmaniye, Dîlok, Semsûr ve İskenderun'a giderek, yaşanan sorunları kaydetti. İzmir Baro Başkanı Sefa Yılmaz ile birlikte 6 kişilik avukat grubundan oluşan heyet, bölgedeki gözlemlerini baro binasında yaptıkları basın toplantısıyla açıkladı. Açıklamada heyet adına İzmir Baro Başkanı Sefa Yılmaz konuştu.
YAŞAM HAKKI İHLAL EDİLDİ
Deprem bölgesinde AFAD'ın sınırlı olduğunu, çalışmaların ise depremin 2'nci günü yapılabildiğini söyleyen Yılmaz, yaşam hakkının ihlal edildiğini belirtti.
Yılmaz, bölgede yaptıkları gözlemleri ve eksiklikleri şu başlıklar altında sıraladı:
"* Haber almak zorlaşıyor. İnternet ağı yetersiz. Sanal medya bant daraltma getirildi. Depremzedeler yakınlarıyla haberleşemediler. Haberleşme hakkı ihlal edildi.
* Sahra Hastanesi yeni kuruluyor. İlaç yok. Tıbbi müdahale için alan yok.
* Barınma hakkı ihlal edildi. Çadır ve konteyner gönderilmedi. Yurttaşların çadırları usule uygun olmadığı gerekçesiyle kaldırıldı.
* İlk dört gün ciddi bir biçimde ayrımcılık yapıldı, mezhep farkı gözetilmeksizin yardım yapılmadı. Nefret söylemelerine bağlı şiddet ve işkence arttı.
* Yardım malzemelerimiz AFAD yetkilileri tarafından el konarak tek elden dağıtılması amacıyla engellemeler yapıldı. Belli cemaat ve tarikatların yardımı dışında STK'ların yardımına izin verilmedi.
* Adli işlemlerle ilgili hak ihlalleri oluştu. Adli yardım durdu ancak bir hafta sonra o bölgede çalışmalar yapmak üzere bu illere savcılar gönderilerek tespitlerin yapılmasını sağlanacağı söylendi. Orada örnekler almak, defin hizmetleri, yağma gibi suçlar için görevlendirmeler bir hafta sonra yapıldı. İzmir Barosu’nun Hatay’a 20 avukatın gönderilmesine yönelik çalışmaları devam ediyor.
* Yakın bir zamanda salgın hastalık çıkabilir. İlk dört gün ciddi yağmayla karşılaşıldı. Sonrasında ise yağmada bulunduğu söylenen insanlara karşı öldürmeye varan şiddet uygulanması söz konusu.
* Bölgenin demografik yapısının değiştirilmesi için çaba var. 400 bin kişinin İzmir’e geleceği düşünülüyor. Antalya, Mersin Ankara İzmir’e geliyorlar. Başka bölgelere de sirayet edecek. Bu sorunu kısa sürede çözmek mümkün değil.
* Dış yardım gelmiyor. Ciddi bir devlet gücüne ihtiyaç var ama bu ihtiyaç giderilemiyor. Halk devlete değil, STK'lara güveniyor."