İZMİR - Deprem bölgesinde 17 binden fazla tutuklunun bulunduğunu söyleyen EGE TUHAYDER yöneticisi Leyla Kaygısız, “Tutukluların ailelerinden haber alamaması büyük bir ruhsal ve psikolojik etkilenme ile travmayı beraberinde getiriyor. Bu nedenle biran önce kaygılar giderilmelidir” dedi.
Ege Tutuklu ve Hükümlü Yakınları Derneği (EGE-TUHAYDER), Özgür Kadın Hareketi (TJA), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Halkların Demokratik Partisi (HDP) ile Özgürlük İçin Hukukçular Derneği İzmir Şubesi, Mereş merkezli gerçekleşen 2 şiddetli depremin ardından zarar gören cezaevlerine ilişkin HDP İzmir İl Örgütü binasında basın toplantısı yaptı.
Kurumlar adına açıklamayı yapan EGE-TUHAYDER Yöneticisi Leyla Kaygısız, deprem sonrası Malatya E Tipi Cezaevi, Maraş Türkoğlu ve Hatay Cezaevi ile ilgili bazı iddiaların basına yansıdığını hatırlattı. Kaygısız, iddialar sonrası toplumu derinden yaralayan görüntülerin paylaşıldığını söyleyerek, “Kamuoyuna yansıyan görüntülerde bahsi geçen hapishanelerde tutulan mahpuslar elleri ters kelepçeli bir şekilde yere dizilmiş vaziyette olup birçok mahpusun kafa ve yüz bölgelerinde darp edilmeye bağlı kanamaların olduğu gözlemlenmiştir. Yine bahsi geçen hapishanelerde bazı mahpuslara jandarma tarafından ateş açıldığı ve kadın mahpuslara tecavüz edildiği iddiaları mevcut olup bu iddiaların doğruluğu teyit edilememiştir. Sözü edilen iddialar doğrultusunda Adalet Bakanlığı’nın 6 Şubat’ta yayımladığı açıklamada 'tutuklu ve hükümlülerin yaralanmadığı' ifade edilmiş ancak, 9 Şubat’ta yapılan açıklamada jandarma tarafından yaralanan 12 tutsaktan üçünün yaşamını yitirdiği belirtilmiştir. 3 gün içerisinde bakanlık yetkilileri tarafından yapılan ve birbiri ile çelişen ve ilk açıklamayı adeta yalanlayan bu tutum bizlerin ve kamuoyunun kaygılarını arttırmaktadır” dedi.
'DEPREM BÖLGESİNDE 17 BİN TUTUKLU VAR'
Deprem bölgelerinde 17 binden fazla tutuklunun bulunduğunu ifade eden Kaygısız, ağır yıkıcı etki yaratan bu depremlerden tutukluların etkilenmemesinin mümkün olmadığını söyledi. Kaygısız, “Sadece fiziki etkilenme değil, bunların aileleri, akrabaları ve yakın çevreleri bu bölgede olduğundan ruhsal yönden büyük bir etkilenme yaşadıklarını biliyoruz. Batı ve Karadeniz illeri hapishanelerinde bulunan on binlerce tutsağın ailesi, akraba ve yakınları deprem bölgesinde bulunmaktadır. Bu tutsakların ailelerinden haber alamaması büyük bir ruhsal ve psikolojik etkilenme ile travmayı beraberinde getirmektedir. O nedenle biran önce kaygılar giderilmelidir” diye konuştu.
Kaygısız, cezaevleriyle ilgili kaygıların giderilmesi için şu taleplerde bulundu:
"* Deprem sırasında deprem alanı içerisinde bulunan hapishanelerin hasar ve dayanıklılık durumlarına ilişkin kuşkulara yer bırakmayacak şekilde tatmin edici bir bilgilendirmenin tarafımıza yapılması ve kamuoyunun bilgilendirilmesi.
* Başta Hatay Hapishanesi olmak üzere hapishanelerde yapılan işkence, ölüm ve yaralanmalara ilişkin doğru ve gerçekçi bir açıklama; hapishanelerde yaşanan bu saldırıların sorumluları hakkında bir soruşturma başlatılıp başlatılmadığı, başlatılmamış ise buna yönelik bir adımın atılıp atılmayacağı, başlatılmayacak ise nedenleri konusunda tarafımıza bilgi verilmesi.
* Mahpusların sağlık, ısınma, temiz suya erişim, beslenme ve iletişim hakları gibi hayati öneme haiz ihtiyaçlarının karşılanıp karşılanmadığına şeffaf ve tatmin edici bir bilginin tarafımıza verilmesi.
* Bu sürede mahpusların aile ve yakınları ile yapacağı görüşmelerde bilgi akışının aksamaması için tutuklu ve hükümlü ayrımı gözetmeksizin hapishanelerde görüntülü telefon hakkının her gün düzenli yapılmasını ivedilikle yapılmasını istiyor ve bekliyoruz."