İSTANBUL - Çocuklar için hastanelerdeki sosyal hizmet birimlerinin güçlendirmesini isteyen SHUDER İstanbul Derneği Şube Başkanı İkram Doğan, depremden etkilenen çocukların ivedilikle koruyucu ailelere verilmemesi gerektiğini söyledi.
Mereş merkezli yaşanan ve 10 ili etkileyen iki büyük depremin ardından 35 bin 418 insan yaşamını yitirdi, yüz binlercesi de yaralandı. Yıkıcı depremler en çok çocukları etkiledi. Depremde etkilenen ve annesiz babasız kalan çocuklara dair açıklama yapan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, 448 çocuğun ailelerine ulaşılmadığını kaydetti. Çocukların bazılarının hastanelerde tedavileri sürerken, bazılarının da devlet bünyesinde bulunan kimi yerlerdeki kurumlara gönderildi. Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği İstanbul Şube Başkanı (SHUDER) İkram Doğan, enkaz altında çıkarılan çocuklara sosyal hizmet uzmanlarının eşlik etmesi gerektiğini söyledi.
BÖLGEDE SOSYAL HİZMET UZMANI OLMALI
Yaşanan depremden sonra çocuklarla ilgili çokça bilgi kirliliğinin ortaya çıktığını ifade eden Doğan, depremden etkilenen ve ailesine ulaşılamayan yüzlerce çocuğun Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na gönderildiğini aktardı. Deprem anında çocuklarla ilgili bir mevzuatın olduğunu hatırlatan Doğan, “Enkazdan çocukları çıkaran ekiplerin yanında bir sosyal hizmet uzmanının eşlik etmesi gerekiyor. Çünkü çocuğun enkaz altından nasıl çıkacağını bilmiyoruz. Müdahaleyi sağlıklı bir şekilde, çocuğu travmatize etmeden müdahale etmek gerekir. Dolayısıyla sosyal hizmet uzmanları depremden hemen sonra medikal ekiplerle birlikte deprem bölgesinde olması gerektiğini ifade ediyoruz. Ama maalesef koşullar nedeniyle bu geçekleşmiyor. Biz buna bir çözüm olarak şunu öneriyoruz: Çocuklar, her halükarda hastaneye götürülüyor, bu yüzden hastanelerde sosyal hizmet birimlerini güçlendirmesi gerekiyor” şeklinde konuştu.
DERPREMZEDE ÇOCUKLARIN SÜRECİ
Enkazdan çıkarılan çocukların ayrıntılı bir şekilde kayıt altına alınması gerektiğini ifade eden Doğan, daha sonra çocukların sosyal hizmet uzmanı tarafından görülmesi ve tedavi edilmesi gerektiğini de vurguladı. Enkazdan çıkarılan çocukların sürecine de değinen Doğan, “Çocuğun tedavisi bittikten sonra eğer aileye birinci dereceden yakınına ulaşılmamışsa çocuk Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın himayesine alınıyor” dedi.
‘KORUYUCU AİLELERE VERİLMEMELİLER’
Depremden dolayı travmatize olmuş çocukların koruyucu ailelere verilmemesinin daha doğru olacağını belirten Doğan, “Çünkü travmatize olmuş bir çocuk, tek başına bununla ilgili profesyonel bilgisi olmayan bir aile ortamına göndermek çok doğru değil. O yüzden kurum ortamında akranlarıyla birlikte kalması orada rehabilitasyon tedavisinin sağlanmasının daha uygundur. Normalde koruma altına alınan çocukların bir prosedürü var, o prosedüre göre depremde ebeveynsiz ve refakatsiz kalan bütün çocuklar aynı prosedüre dahil oluyor. Mülteci çocuklar da buna dahil” diye konuştu.
MÜLTECİ ÇOCUKLARIN ÖNEMİ
Deprem bölgelerinde mülteci çocukların da olduğunu hatırlatan Doğan, mülteci çocuklar durumunun çok özel bir durum olduğunu kaydetti. Doğan, şöyle konuştu: “Çünkü mülteci ailelerine hızlı bir şekilde ulaşılamıyor ve birtakım hizmetlerden yararlanamıyorlar. Dolayısıyla o çocukların aile ile birlikte o hizmetlerden de yararlanmamış oluyor. Belki bu psiko-sosyal destek ekiplerinin hızlıca ulaştırılmasının böyle bir tarafı da olabilir. O çocukları hızlı bir şekilde tespit edip o çocukları da diğer çocuklarla aynı ortamda, aynı etkinliklerde, aynı faaliyetlerde ve hizmetlerden yararlandırmaya çalışabilirler. Bu yüzden mülteci çocukların durumu da önemli, bir an önce normal hayatına dönüşünün sağlanması da yine Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın üzerinden olması gerekiyor. Özellikle bu barınma, beslenme ve diğer hizmetlerle ilgili özel olarak bu çocukların da en temel ihtiyaçlardan bir an önce yararlandırabilecek hale getirilmesi gerekiyor.”