İZMİR - Deprem bölgesindeki enfeksiyon riskine karşı uyarılarda bulunan Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Yüce Ayhan, “Özellikle risk grubu olarak yaşlı ve bebeklerde ölümle sonuçlanabilecek vakalar ortaya çıkabilir. Bulaşıcı hastalıklardan korunmanın en önemli yolu aşıdır” dedi.
Mereş merkezli 6 Şubat'ta meydana gelen 7,7 ile 7,6 şiddetindeki depremler 10 kentte büyük yıkıma neden oldu. 35 bini aşkın insanın yaşamını yitirdiği kentlerde, 10 binlerce kişi yaralı ve hala enkaz altında kurtarılmayı bekliyor. Halkın dayanışmayla yaralarını sarmaya çalıştığı deprem bölgesindeki risklerden biri de enfeksiyon hastalıkları. Özellikle alt yapı sisteminin çökmesi nedeniyle temiz suya erişim sorununa dikkat çeken uzmanlar, uyarılarda bulundu.
SU KAYNAKLI ENFEKSİYON RİSKİ
İzmir Tabip Odası (İTO) Yönetim Kurulu Üyesi Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Yüce Ayhan, her türlü olağandışı durumun enfeksiyon oluşturma riski barındırdığını belirterek, depremin büyük bir bölgeyi etkilediğini söyledi. Alt yapıdaki hasara dikkat çeken Ayhan, “Su ile ilgili bir enfeksiyon hastalığının ortaya çıkması muhtemeldir. Deprem bölgesinde içme, kullanma suyu sorunu olduğunu biliyoruz. Özellikle bölgede kalan insanlara temiz su ulaştırmak gerekiyor. En büyük risk şu anda suya bağlı sorunların ortaya çıkmasıdır. Mevcut durum su ile ilişkili risklerin dikkate alınması gerekiyor” dedi.
BÖLGEDE LABORATUVAR KURULDU
Bölgeden kendilerine ishal vakalarına dair bilgi geldiğini kaydeden Ayhan, ancak vakaların nedeninin bilinmediğini dile getirdi. Ayhan, “Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü’nün bölgeye bir ekip gönderdiğini ve bölgeye hızlı yanıt verebilecek bir laboratuvar kurduğunu biliyoruz. Orada çalışmak için gönüllü hekim ve teknisyen görevlendirmesi de yapıldı. Bir an önce ortaya çıkan etkenlerin tespit edilmesi ve buna karşı önlemlerin alınması gerekiyor. Alt yapı çalışmalarının bir an önce yapılması gerekiyor” dedi.
RİSK GRUBLARI
Bölgeye öncelikle içme ve kullanma suyunun dışarıdan ve sağlıklı olarak sağlanması gerektiğini belirten Ayhan, şöyle dedi: “Su ile ilgili hastalıklar yaygınca bulaşabilir. Özellikle risk grubu olarak kabul edilebilecek yaşlı ve bebeklerde ölümle sonuçlanabilecek vakalar ortaya çıkabilir. O tür enfeksiyonlara karşı çocuklar için tedavi edici sıvı ve ilaçlarında nakli gerekiyor. Kış sebebi ile solunum yolu enfeksiyonlarının yaygın olduğu bir dönemdeyiz. Deprem bölgesinde arama, kurtarma ve barınma süreçlerinde, daha kalabalık bir yaşam söz konusu. Bu tür enfeksiyonların yayılması engellenebilir. Deprem bölgesinde zor olsa da maske, mesafe ve izolasyon önerilebilir.”
AŞI VE TOPLUMSAL KORUNMA
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından kolera vakalarının takip edildiğini aktaran Ayhan, kolera vakalarının önceden tespit edilmesinin önemli olduğunu vurguladı. Ayhan, “Bölgede laboratuvar altyapısı oluşturuldu. Kolera ishalli bir hastalık. Kolera şu an çok mümkün değil ama buna yönelik tanısal algıda araştırmalar yapılıyor. Bulaşıcı hastalıklardan korunmanın en önemli yolu aşıdır. Bu tür bir afette birinci basamak sağlık sisteminin yerine gelip aşılama hizmetinin olağan akışına döndürülmesi gerekiyor. Bu sağlanmadığı zaman kızamık gibi diğer ciddi enfeksiyon hastalıkları da oluşabilir. Çocukluk aşılarının eksiksiz yapılması gerekiyor. Bölgede yaralanmalara karşı tetanos gibi birinci basamakta gündeme gelmiş olmalı. Duruma özel aşıların yanında her zaman yapılması gereken aşılar, gebe ve çocuk takiplerinin yerine getirilmesi gerekiyor” diyerek, uyarılarda bulundu.
MA / Delal Akyüz