ŞIRNEX - Gaz fişeğinin isabet etmesi nedeniyle yaşamını yitiren 18 aylık Mehmet Uytun davasında fail H.A., Uytun'un gaz fişeği değil atılan taşın isabet etmesi üzerine yaşamını yitirdiğini iddia ederek kendini savundu.
Şirnex’in Cizîr (Cizre) ilçesinde 18 aylık Mehmet Uytun, evlerinin balkonunda annesinin kucağında bulunduğu sırada uzman çavuş H.A.’nın attığı gaz kapsülünün başına isabet etmesi sonucu hayatını kaybetmişti. Fail H.A., hakkında “taksirle ölüme neden olmak” suçundan açılan davanın ikinci duruşması, Cizre 1’inci Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Mehmet Uytun’un ailesi ve avukatlığını yapan avukatlar depremden dolayı duruşmaya katılamayacaklarını bildirdi. Sanık ile avukatı ve tanık olarak dinlenen C.P. bulundukları kentlerde Ses ve Görüntü Bilişim Sistemiyle (SEGBİS) duruşmaya bağlandı. Kimlik tespitiyle başlayan duruşmada ilk olarak tanık C.P. dinlendi.
TANIK: ASKER DEĞİL POLİS FİŞEĞİ
C.P., Uytun’un polis tarafından atılan gaz fişeği ile katledildiğini ifade ederek, “Olayı gördüm. O zaman çok büyük toplumsal olaylar oldu. Sürekli toplumsal olaylar oluyordu. Eve doğru gittim, karşı taraftan göstericiler taş atıyordu. Polisler ve çoğunluklu olarak askerler vardı, o zaman onlar göstericilerin olduğu tarafa gaz fişeği atıyorlardı. Sonra evimin karşısında bulunan binada bir bayan elinde çocukla feryat figan yakararak aşağıya doğru geldi. Polis kadının yanına koştu ve çocuğu hastaneye götürdüler. Daha sonra o çocuğun vefat ettiğini duydum. Kadın polisin olduğu cephedeydi. Kadın o esnada polisin attığı gaz fişeği sonucu oğlunu öldüğünü söyledi. Olay anında polisin göstericilere gaz fişeği attığını gördüm. Çocuğun ölümü gaz fişeği sonucu oldu. Çünkü göstericilerin elinde sadece taş vardı. Taş dışında başka bir şey yoktu. Yine başka bir olayda benim kendi evime de gaz fişeği isabet etti. Olay polisin attığı gaz fişeği ile olmuştur” dedi.
‘CİZRE’DE HEP OLAN ŞEYLER’
Tanık ifadeleri ardından şuan Suriye’de görev yapan fail uzman çavuş H.A. dinlendi. H.A. Mehmet Uytun’un atılan taş sonucu yaşamını yitirdiğini iddia ederek, “Ben bu tanığı tanımıyorum. Olayın üzerinden çok zaman geçse de olayı çok iyi hatırlıyorum. Polis, çocuğun kafasına taş geldiğini düşünerek çocuğu hastaneye götürdü, peşinden de personel asker gönderdik. Göstericilerin geliş güzergahı tam balkonun karşısı. Bu sebeple benim attığım gaz fişeği yere düştükten sonra çocuk ölmüştür. Bu çocuk göstericilerin attığı taş sonucu yaralanmıştır. Ben gaz fişeğinden 5-10 dakika sonra göstericiler panikliyor ve taş atıyorlar. Bu Cizre’de her zaman olan şeylerdir. Ben bu suçu işlemedim. Dosyada aleyhime herhangi bir delil yoktur ve beraatımı talep ediyorum” ifadelerini kullandı.
SANIK AVUKATINDAN SAVUNMA
Sanığın avukatı Yalçın Torun’da, çocuğun gaz fişeği ile öldürülmesinin mümkün olmadığını ileri sürerek, “Ev merminin görülebileceği bir yerde değil. Ev atış alanı içerisinde olmadığı için gaz fişeğinin ve atıcının yaralananı görebileceğinin mümkün olmadığı, atıcı ve yaralanan arasında bulunan duvar yok edecek etkide olduğu, anne ve çocuğun duruş pozisyonun değerlendirme yapıldığında, ancak 3 sekme sonucunda merminin çocuğa isabet edeceği belirtilmiştir. Bunun da mümkünatı yoktur” iddiasında bulundu.
DOSYA ATK’YE GÖNDERİLDİ
Tanık ve sanık savunmalarının ardından, mahkeme heyeti dosyanın tekrardan Adli Tıp Kurumu’na (ATK) gönderilmesine, sanığın tüm duruşmalardan vareste tutulmasına, dosyadaki eksik hususların tamamlanmasına karar vererek, bir sonraki duruşmayı 2 Mayıs’a erteledi.