SEMSÛR - Semsûr'da yaraları sarmak için Kriz Koordinasyon Merkezi'nde bir araya gelen gönüllülerden depremzede hemşire Cihan Arık, ikinci depremde hastanede büyük bir izdiham yaşandığını söyleyerek, "Kaçarken, insanlar ayaklar altında ezildiler. Devlet burada çöktü" dedi.
Merkez üssü Mereş'in Bazarcix (Pazarcık) ilçesi ve Dilok olan depremlerde ağır hasar alan Semsûr'da, Halkların Demokratik Partisi (HDP), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), sivil toplum örgütleri ve gönüllüler tarafından kurulan Kriz Koordinasyon Merkezi'nde birçok kesimden insan yer alıyor. Depremzedelerin yaralarını sarmak için ilk günden itibaren kurulan merkezde, çalışmalarda yer alan isimlerden biri de hemşire Cihan Arık. Kendisi de depremzede olan Arık, kamuda çalışırken depremden önce istifa etti. Depremden ailesi ile birlikte kurtulan Arık, birçok yakınını ve arkadaşını kaybetti. İlk depremden sonra gönüllü olarak hastaneye koşan Arık, Koordinasyon Merkezi'nin kurulması ile birlikte gönüllü olarak burada hizmet vermeye başladı.
Alevi Kültür Dernekleri (AKD) Semsûr Şubesi’nde kurulan sağlık polikliniğinde gönüllü doktorlar ve hemşireler ile birlikte hizmet veren Arık, her gün onlarca hastaya şifa olmaya çalışıyor.
'SİSTEM ÇÖKMÜŞTÜ'
Depremin ilk günü girdiği şoku atlattıktan hemen sonra hastaneye gittiğini ve yardım etmeye çalıştığını kaydeden Arık, "Orada sağlık hizmetine katıldım. Hastanede inanılmaz bir yoğunluk vardı. Yaralılar koridorlara taşmıştı. Her yerde hastalar vardı. Yetişemediğimiz için narkotik ağrı kesicileri normal ağrı kesicilere karıştırıp veriyorduk. Sistem de çökmüştü. Var olan sağlık kadrosu yetersizdi. Doktor bulunamıyordu. Aile hekimleri gönüllü olarak geliyordu. Koca acilin içinde bir doktor, 3-4 hemşire hizmet veriyordu. Her tarafta hasta vardı. Adım atarken basacak yer bulamıyorduk" dedi.
YAKINLARINI VE ARKADAŞLARINI KAYBETTİ
İkinci depremde hastanenin acilinde çalıştığını ve hastanede büyük bir izdiham yaşandığını kaydeden Arık, "Hastanedeki herkes kaçışmaya başladı ve yerdeki hastalara basıldı. İnsanlar ayaklar altında ezildiler. İnsanlar can havliyle kaçışmaya başladı. O depremden sonra ailemin yanına dönmek zorunda kaldım. Depremde bir kuzenim, çocuğuyla beraber vefat etti. Onun dışında akrabalarımda hayatını kaybeden yok fakat birçok arkadaşım hayatını kaybetti. Kayıplarımız çok fazla. Depremden hemen sonra Cemevinde gönüllüler tarafından bir yardımlaşma merkezi kuruldu. Bende bu yardımlaşma merkezinde kurulan sağlık birimine geldim ve burada sağlık hizmetine katılıyorum" ifadelerini kullandı.
'DEVLET YÖNETEMEDİ'
"Burada hem revirimize gelenlere sağlık hizmeti sunuluyor hem de köylere giderek orada sağlık taraması yapıyoruz ve sağlık hizmeti sunuyoruz" diye anlatan Arık, "İlaç ihtiyacı olanlara ilaç veriyoruz. Depremden sonra ortaya çıkan sağlık krizini devlet yönetemedi. Çok geride kaldı. Hemşirelere 'kayıplarınız çok değilsen gelip çalışın' bildirimlerinde bulunulmuş. O kadar vahim durumdalar" şeklinde konuştu.
'ARKADAŞIMIZI ENKAZDAN BİZ ÇIKARDIK'
İlk bir kaç gün devletin desteğini görmediklerini kaydeden Arık, şöyle konuştu: "İnsanlar depremin ilk gününde yiyecek içecek bulamadığı için marketlere girmek zorunda kaldı. İnsanlar bir şeyler yapmaya başladı. İnsanlar Adıyaman’da ikinci üçüncü gün bir şeyler olduğunu öğrendi. Çok yalnız kaldık. İnsanlar kendileri enkazlara girip çalıştı ve yakınlarını çıkarmak zorunda kaldı. Devlet ortaya çıkmaya başladıktan sonra bu sefer gönüllü olarak buraya çalışmaya gelenleri engellemeye başladı. Bu tavrı Kurdistan’dan gelenlere yönelik özellikle yapılan bir şey mi bilemiyorum ama insanlar darp edilmeye başlandı. Araçlarla gelen yardımlar engelleniyor. Devlet birçok konuda eksik ve yetersiz kaldı diyebiliriz. Devlet burada çöktü. Depremin 3’üncü gününde biz bir arkadaşımızı enkazdan çıkardık. Bacaklarını kesmek zorunda kaldılar. Onu kurtarmaya kimse gelmedi. Mahallemizde kendi iş makinesi olan bir tanıdığımız geldi. Halk birlikte 3 gün boyunca enkazı kazdı. Biz çalışmaya başladıktan 2 gün sonra ses gelmeye başladığı zaman ambulans yönlendirildi."
MA / Ömer Akın - Ahmet Kanbal