HATAY - Wan ve İran'daki depremlerde evleri zarar gören Ahmet Abi ve Mikail Özay, Hatay'da depremzedelerin yaralarını sarıyor. Depremzedeler, devletin yardıma gelmediğini görünce kentte koşarak Hatay’a yardım için geldiklerini söyledi.
Mereş’te meydana gelen 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremleri 10 ayrı kentte yıkıma yol açarken, Dîlok, Samsûr, Mereş, Amed ve Hatay’da arama kurtarma çalışmalarıyla birlikte enkaz kaldırma çalışmaları sürüyor. Deprem bölgesine birçok kentten binlerce gönüllü gelerek hem arama kurtarma çalışmalarına katıldı hem de depremzedelere yardım etti.
WAN’DAN HATAY’A GELEN 2 DEPREMZEDE
İran'ın Xoy kentinde 23 Şubat 2020 tarihindeki 5.9 büyüklüğündeki depremde evi hasar gören ve ahırı yıkılan Wan'ın Elbak (Başkale) ilçesi Herisan Mahallesi'ndeki Ahmet Abi (71) ile 25 Haziran 2020’de yaşanan 5,4 büyüklüğündeki depremde evinin bir kısmı Seraw (Saray) Setmanis Mahallesi'nde yıkılan Mikail Özay (66), deprem sonrası yerle bir olan Hatay'daki depremzedelerle dayanışmak için kente geldi. Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kriz Masası’na dahil olan Abi ve Özay, depremzelere yardım dağıttı.
'AYNI ACIYI YAŞADIK'
Hatay'da 5 gündür gelen yardım kolilerini paketleyerek HDP Kriz Masası tarafından oluşturulan listedeki ailelere teslim eden Abi, Başkale'den dayanışma için Hatay'a geldiğini söyledi. Daha önce deprem acısı çektiği için halkla dayanışmaya geldiğini söyleyen Abi, Hatay'da binlerce insanın enkaz altında olduğunu ve mağdur kaldığını kaydederek, "Devlet yardımlarda geç kaldı. Bölgeye geç geldi. Bu nedenle bizler koşarak yardıma geldik" dedi.
'DEVLET YARDIM EDEMEDİ'
Erzak, battaniye, elbise gibi yardımları Wan'dan getirdiklerini ifade eden Abi, ellerindeki imkanları bu halk için seferber ettiklerini belirtti. Abi, "Devlet yardım edemedi. Bu insanları ölüme terk etti. Millette halkın getirdiği yardımlara zorla engel olunduğunu biliyor. Halkın yükünün hafifletilmesini istemiyorlar. Yeme, içme, paylaşımda bulunmak için tüm engellemelere kulak asmadık ve yardımlarımızı ulaştırdık. Elimizden bu geliyordu. Bir daha böyle bir acı inşallah yaşanmaz" dedi.
'DEVLET ENKAZ ALTINDA KALDI'
Devletin Hatay'da enkaz altında kaldığını belirten Abi, "Devlet erken müdahale edebilseydi, burada ölümler daha az olurdu. En azından yaralıları enkazdan çıkarıp kurtarabilirdik. Yaralılar 'Buradayız, sağız' demelerine rağmen kimse onlara ulaşamadı. Büyük bir beton yıkımı vardı. İş makinaları yoktu. O imkanlar sağlansaydı böyle olmazdı. Bu halk enkaz altında kalmadı, sahipsiz bırakan devlet enkaz altında kaldı" diye konuştu.
Depremin acısını yaşadığını ve zorluğunu bildiklerini söyleyen Abi, depremde insanların psikolojisinin bozulduğunu, evsiz, barksız, aç ve susuz kaldığını ifade ederek, "Bu dile gelmeyen acıları ancak yaşayanlar bilir. Biz de bu acıyı yaşadığımız için koşarak dayanışmaya geldik" dedi.
Seraw ilçesinde 25 Haziran 2020’de meydana gelen 5,4 büyüklüğündeki depremde evinin bir kısmı yıkılan Mikail Özay ise, depremde büyük bir perişanlık yaşadıklarını ve devleti yanlarında göremediklerini ifade etti. Özay, "Biz o zaman da 15-20 gün sokaklarda kaldık. O acıyı gördük, yaşadık. Bu nedenle Hatay halkına beklentisiz, çıkarsız yardıma geldik. Elimizden ne gelirse halkımıza yapacağız" diye konuştu.
'DEVLET SÖZÜNÜ TUTMADI'
Depremin ardından kendilerine verilen sözlerin 3 yıldır tutulmadığını söyleyen Özay, şöyle konuştu: "Deprem öldürmüyor, sağlam yapılmayan evler öldürüyor. Bozuk yapı öldürüyor. Hatay'da da bizler aynı şeyi gördük. Hatay hayalet şehir olmuş, kimse içinde yok. Her tarafımız enkaz. İnsanlar perişan ama yardım görmedik. Sadece halk birbirine yardımcı oluyor.”
Wan'daki depremin ardından devletin kayıtlarını alarak kendilerine sözler verdiğini, ancak bugüne kadar bir yardım görmediklerini kaydeden Özay, "Umut ediyoruz ki burada da aynı şeyler olmasın" diye konuştu.
MA / Müjdat Can