MELETÎ - Depremin vurduğu Meletî’nin Ören Mahallesi’ndeki tüm arama kurtarma çalışmalarına kepçesiyle katılan operatör Ali İlter, “O gün herkes beni arayıp, ‘yetiş’ diyordu. Binadan çıkardığımız bir kadının cenazesi orada unutuldu. Cenazeyi kepçenin ağzına aldım sabaha kadar bekledim” dedi.
Depremden ağır hasar gören Meletî'nin merkez ve kırsal bölgelerinde yıkılan binaların enkazları kaldırılmazken, Argan (Akçadağ) ilçesine bağlı 600 haneli Ören kırsal mahallesinin yüzde 80'e yakını yıkıldı. Ayakta kalan evlerinde çoğu kullanılamayacak durumda. Depremde 16 kişinin hayatını kaybettiği mahallede evlerin çoğu ikinci depremde yıkılırken, nüfusun büyük bir bölümü geçici olarak göç etmek zorunda kaldı. Depremde enkaz altında kalan cansız bedenleri kendi imkanlarıyla çıkaran mahalleliler, ilk günden bu yana kendi yaralarını, kendi imkanlarıyla sarmaya çalışıyor. Aynı mahallede yaşayan Ali İlter isimli kepçe operatörü, enkazdan ikisi sağ olmak üzere toplamda 12 kişiyi çıkardı.
ENKAZLARIN BÜYÜK BÖLÜMÜ OLDUĞU GİBİ DURUYOR
Mahallede yıkılan enkazların büyük bir kısmı olduğu gibi dururken, kimi yurttaşlar ise kendi imkanları ile enkazları kaldırıyor. Kayısının vatanı olan bölgede enkaz altında yüzlerce ton kayısı kalırken, yurttaşlar enkazların başında kayısı ve diğer eşyalarını çıkarmak için çabalıyor. Yardımların geç gittiği mahallede çadır ve seyyar tuvalet sorunu varlığını koruyor.
EVİ YERLEBİR OLDU AMA…
Mereş merkezli depremlerde evi yerle bir olan Ali İlter, depremden aile olarak sağ çıktıklarını belirterek, “Ardından kepçeye bindim. O sırada da insanlar sürekli beni arıyordu. ‘Ali buraya yetiş, Ali abi, şuraya yetiş, annem enkazın altında kaldı’ diyorlardı. Hepsine yetişemeyeceğimi anladım. O yüzden önce ses gelen enkazlara gittim. Elimden geleni yaptım. Enkazlardan üç kişiyi sağ çıkarttık. Araba ve ambulans olmadığı için biri yolda öldü” dedi.
‘YARDIM VE ÇADIRLAR YENİ GELDİ’
İlter, operatörlük dışında hiçbir arama kurtarma tecrübesinin olmadığını belirterek, “Yıllardır bu işi yapıyorum. Depremde bu köyde yapmam gerekeni yaptım. Çünkü yollar kapalıydı ve açılması gerekiyordu. Arama kurtarma çalışmaları nedeniyle tam beş gün boyunca uyumadım. Depremden sonra gelen yardım TIR’ları yolda kalıyordu, onların yolunu da ben açıyordum. Bugün (depremin 23’üncü günü) hala depremde kayısı ve traktörü enkaz altında kalan insanlara yardım ediyorum” diye belirtti. Depremden sonra mahallede bulunan herkesin kendisini arayıp teşekkür ettiğini aktaran İlter, “Mahalleli ‘sen olmazsan biz ne yapardık’ diyor” diye konuştu.
‘CENAZE SABAHA KADAR KEPÇENİN AĞZINDA KALDI’
Arama kurtarma ekiplerinin depremden iki gün sonra mahalleye geldiğini kaydeden İlter, “Sadece bir binaya müdahale edemedim. O da çok büyük olduğu için. O yüzden çalışma ekipleri 40 tonluk bir makina getirerek o üç katlı enkazda çalışma başlattı. Cenazelerimiz yerlerde kaldı. Binadan çıkardığımız bir kadının cenazesi orada unutuldu. Çünkü herkes can derdine düşmüştü. Hayvanlar gelip bir şey yapmasın diye o cenazeyi de kepçenin ağzına aldım ve sabaha kadar kepçenin ağzında öyle kaldı. Gece boyunca ben de kepçede cenazenin başına bir şey gelmesin diye kaldım. Sabah olunca da cenazeyi hastane morguna götürdüm” ifadelerini kullandı.
‘GECELERİ UYUYAMIYORUM’
Yaşadıklarını unutamayacağını belirten İlter, son olarak şunları söyledi: “Enkazın altında insanlar vardı ama kimse yoktu. Tek başıma ölülerin arasındaydım. Tabi diğer insanlar da yardım etti. Unutamayacağım… Evinin enkazı halen olduğu gibi duruyor. İnsanların kayısıları ve sıfır aldıkları traktörler enkazların altındaydı. O yüzden halen onlara yardım ediyorum. Yine psikolojik olarak iyi değilim. Geceleri hala uyuyamıyorum. Normalde bu yaptığım şeylere dayanamam ama depremde yapmak zorunda kaldım.”
MA / Dilgeş Ruvanas