ANKARA - Depremlerden sonra afet bölgesinde ciddi bir koordinasyonsuzluk ve plansızlık halinin ortaya çıktığını belirten ve bu nedenle Kızılay hakkında Meclis Araştırması isteyen HDP Grup Başkanvekilleri Meral Danış Beştaş ve Saruhan Oluç, “Kızılay, yardım kuruluşu hüviyetini kaybetmiş” dedi.

 

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Grup Başkanvekilleri Meral Danış Beştaş ve Saruhan Oluç, Kızılay’a ilişkin ortaya atılan yolsuzluk ve liyakatsizlik iddiaları başta olmak üzere; Kızılay kurumunun deprem bölgesine zamanında ve etkin müdahale edememesinin sebepleri ve sorumlularının ortaya çıkarılması amacıyla Meclis Araştırması açılmasını istedi.

 

‘SORUMLULUKLARINI YERİNE GETİRMEMİŞTİR’

 

Meclis Başkanlığı’na sunulan önergede depremlerden sonra afet bölgesinde ciddi bir koordinasyonsuzluk ve plansızlık halinin ortaya çıktığı belirtilirken, “Bu eksikliklerin odağında her ne kadar AFAD olsa da Kızılay da depremin yaşandığı ilk günden bu yana sorumluluklarını yerine getirmemiş, ihtiyaç ve taleplere zamanında, yerinde ve uygun bir şekilde cevap üretememiştir” denildi.

 

‘KAR AMACI GÜNDEN BİR KURULUŞ’

 

Depremler sonrası ilk üç haftalık sürede hala ulaşılamayan köy ve mezraların olduğu hatırlatılan önergede, “Yaşanan bu devasa aksaklık, sorumsuzluk ve yönetememe halinin kabul edilmesi mümkün değildir. Kızılay, hiçbir şart gözetmeksizin savaş, afet gibi durumlarda mağdur olan insanlara her koşulda yardım etmek ile görevlendirilmiş, misyon ve vizyonu insanlar arasında etnik, dini, siyasi ayrım gözetmeden gerekli yardımları temin etmek olarak belirlenmiş bir yardım kuruluşudur. Kuruluşu yüz yılı aşkın olan bu kuruluş son yıllarda siyasi bir yapıya bürünmüş, kar amacı güden bir kuruluş haline gelmiştir” sözlerine yer verildi.

 

KIZILAY’IN VAKIFLARLA İLİŞKİSİ

 

200 yılında yaşanan Xarpêt depreminin ardından Kızılay Başkanı Kerem Kınık’ın bağış talebinde bulunduğu hatırlatılan önergede, Kızılay’ın kendi bütçesinden birçok vakıfa para aktarılmasının ortaya çıktığı da belirtildi. Önergede, “Hatırlanacağı üzere Torunlar Holding’e ait Başkentgaz firması, Kızılay’a şartlı 7 milyon 800 bin dolar bağışladığı ortaya çıkmıştı. Söz konusu meblağın 75 bin doları Kızılay’da kalmak suretiyle, 7 milyon 725 bin doları, bağışçının talebi üzerine Ensar Vakfı’na aktarılmıştı. Ensar Vakfı ise bu bağış ile yurt yapılacağını belirtmiş, resmi açıklamalar sonrası Ensar Vakfı’nın TÜRGEV ile beraber söz konusu ‘bağışı’ ABD’ye transfer ettiği ortaya çıkmıştı. Ensar Vakfı Genel Müdürü Hüseyin Kader, paranın TÜRGEV ile Ensar Vakfı’nın ABD’de ortaklaşa kurduğu TÜRKEN Vakfı’na aktarıldığını açıklamıştı” diye kaydedildi.

 

KINIK’IN SÖZLERİ

 

Kızılay’ın, aracı kullanarak vergi kaçakçılığı yaptığının hatırlatıldığı önergede konuya dair Kınık’ın, “Vergi kaçırmak başkadır, vergiden kaçınmak başkadır” sözlerine dikkat çekildi. Kızılay’ın yıllar içerisinde adeta bir şirkete dönüştürüldüğü kaydedilen önergenin devamında şu sözlere yer verildi: “Malatya’da ülkenin en büyük konteyner fabrikasının sahibi Kızılay, depremzedeler için konteyner üretemiyor. Afetler için de hiç konteyner stoklamadığı ortaya çıkan Kızılay yönetiminin fabrika müdürü olarak bir kebapçı seçilmiş.

 

Kızılay, yardım kuruluşu hüviyetini kaybetmiş, büyük bir holding halini almış bu sebeple de afetlere acil müdahalenin nasıl daha iyi yapılacağı sorusu yerine şirketin kar marjını nasıl yükseltebiliriz sorusunun cevabı ile meşgul hale gelmiştir. 20’nci günü geride bırakılan Maraş depremi sonrasında bugün bile Kızılay çadırlarının, konteynerlarının, aşevlerinin ulaşmadığı ilçe, belde, köy ve mezra bulunmaktadır.”

 

Önergenin sonunda Meclis başta olmak üzere tüm düzenleyici ve denetleyici kurumlar konuya dair göreve çağrıldı.