AMED - Depremde evi hasarlı olduğu için zorunlu olarak Dicle Nehri yatağına yapılan çadır kente yerleşen ve su baskınından kaynaklı tahliye edilenlerden Remzi Önlik, iki kere mağdur edildiklerini belirterek hapishaneyi andıran yere geri dönmek istemediğini söyledi.
Amed’te kentteki tüm sivil toplum ve meselek örgütlerinin karşı çıkmasına rağmen Dicle Nehri kıyısına kurulan çadır kente iki gün önce yaşanan sel baskınından dolayı tahliye edilen depremzedelerden Remzi Önlik (70), hem depremde hem de çadır kentte mağdur edildiklerini söyledi.
‘KİMSE İLGİLENMİYOR’
Rezan ilçesi Kaynartepe Mahallesi 251’inci sokakta ikamet eden Önlik, “Deprem gecesi kolonların çatırtı sesiyle uyandım. Hemen kendimi dışarı attım. Mahallede herkes dışarıdaydı. Korkudan evde kalamadım, yeğenimin kafeteryası vardı 10 gün boyunca orda kaldım. Kardeşimin evi çok hasarlı olduğu için Koşuyolu Parkı’nda çadır aldığını öğrendim. Ben de oraya gittim. 6 gün onun çadırında kaldım. Kaldığım çadıra Bağlar Kaymakamı geldi, hiçbir depremzedeyle ilgilenmeden gitti” dedi.
‘TEMEL İHTİYAÇLARIMIZ KARŞILANMIYOR"
Çadırı olmadığı için mecburen Dicle Nehri’nin kıyısına kurulan çadır kente gittiğini belirten Önlik, yaşadığı sorunları şöyle anlattı: “Yemek dağıtılınca izdiham oluyor, lavabo gittiğimizde musluklar kırık oluyor, banyo da ise ufak bir termos konulmuş güneş enerjisiyle çalışıyor ve suyu açtığımızda soğuk su geliyor. Kendi ihtiyaçlarımız için bize bir kart verildi. Bu kart sadece çadır kente kalanlar içindi. İçinde bin 500 TL var ve bunla çadırın içinde bir market kurmuşlar oradan kendi ihtiyaçlarını alabiliyorsun. Markete gittiğimde temel ihtiyaca dair bir şey yok. Sabun, şampuan, bebek kıyafetleri, kraker, bisküvi ve kolonya. Kendime sadece oradan iç çamaşırı, sabun, şampuan ve bot alabildim ama bunlar bizim için yeterli değil. Yetkililere ‘temel ihtiyaçlarımız karşılanmıyor’ dediğimiz zaman, ellerinde olmadığını söylüyor.”
‘ANAYASAL HAKKIMI KULLANAMIYORUM’
Çadır kente misafir kabul etmediklerini vurgulayan Önlik, “Yeğenim benim durumumu öğrenmek için yanıma geldi ama kapıdaki polisler içeri girmesine izin vermedi. Sadece çadır kentte olanları içeri alıyorlar. Biz içeri girerken çadır kent kimliği ve nüfus cüzdanımızı göstererek içeri alıyorlar. Ben burada tutuklu ya da hükümlü değilim. Şikâyetlerimiz oluyor idareye söylüyoruz ama kimse bu konuda bizle ilgi duymuyor” diye belirtti.
‘SAĞLIKSIZ KOŞULARDA MÜCADELE EDİYORUZ’
Sağanak yağış nedeniyle meydana gelen su baskınından sonra çadırların tahliye edildiğini ifade eden Önlik, şunları söyledi: “Yağıştan birçok aile etkilendi ve bu koşullar altında kimse orada kalamaz. Yağmurun etkisiyle depremzedeleri çadır kentten alıp Yeşilay Rehabilisyon Merkezi’ne götürdüler. Ama geçici bir süreliğine götürüldüğü söylendi. Çadır kentte her yer çamur içinde, biz burada çok zorluk çekiyoruz. Kimse sesimizi duymuyor. Şu an nerede nasıl kalacağımı bilmiyorum, maddi imkânım yok, sağlıksız koşullarda hayatla mücadele ediyorum. Depremden dolayı bir kere mağdur olduk bu yetmezmiş gibi bir de çadır kentte mağdur etiler bizi.”